• Sonuç bulunamadı

2.4. Vergi Yargılaması Usulü

2.4.6. Vergi Yargılamasında Yürütmenin Durdurulması

İdari yargıda yürütmenin durdurulması kararları, bir idari davada, davacının istemi üzerine, yargı yerinin bir idari işlem ya da yargı kararının uygulanmasını dava sonuna kadar ertelenmesi olarak tarif edilebilir. Başka deyişle, yürütmenin durdurulması kararları, uyuşmazlığı neticeden çözümlemeyen fakat davaya konu eylem veya işlemin tesirlerini nihai karara kadar askıda tutan, bir üst kurul yahut

154 Şeref Gözübüyük, Turgut Tan , İdare Hukuku, Cilt 2 (İdari Yargılama Hukuku), Turhan Kitabevi, Ankara 2003, s.908.

155 Turgut Candan, Açıklamalı İdari…,s.398. 156 Turgut Candan, Açıklamalı İdari…,s.400-401.

mahkeme nezdinde haklarında itiraz yapılabilir nitelikte, etkili idari yargı kararlarıdır157

.

İYUK'un 27. maddesi uyarınca, Danıştay'da veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir.

İYUK'un 27. maddesinde bir idari işlemin yürütülmesinin mahkemece durdurulabilmesi iki şartın birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır. Bunlar:

İdari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması,

İdari işlemin açıkça hukuka aykırı olması halleridir.

Kanun uyarınca yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi zorunlu olmakla birlikte, uygulamada mahkemeler, şartlardan birinin kesin varlığı halinde, özellikle idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması durumunda dava konusu edilen idari işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verebilmektedirler. Örneğin yıkım işlemine karşı açılan davada, işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğacağı açık olduğundan mahkemece idari işlemin açıkça hukuka aykırı olduğu ilk etapta anlaşılamasa bile, tedbiren yürütmenin durdurulması kararı verilmektedir.

Öte yandan, İYUK'un 27/2. maddesi uyarınca, yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça aykırı olduğu ve işlemin

157 Vahit Polatkan , “Yürütmenin Durdurulması Kararları”, Yaklaşım Dergisi, Cilt.1, Sayı:6, Haziran 1993, s.10.

uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.

Herhangi bir işlem hakkında mahkemeden yalnızca yürütmenin durdurulmasını istemek mümkün değildir. Ancak usulüne uygun olarak açılan iptal davası ile birlikte ya da daha sonra verilecek dilekçe ile yürütmenin durdurulması istenilmesi gereklidir. Dava dilekçesinde iptal istemine yer verilmeksizin bir işlemin yalnızca yürütmesinin durdurulmasının istenilmesi durumunda, İYUK’un 3. maddesine uyarınca dava dilekçesinin reddine karar verilmektedir.

Yürütmenin durdurulması talebi dava açılırken istenilebileceği gibi, dava açıldıktan sonra da, esas hakkında karar verilinceye kadar davanın her aşamasında istenebilir. İYUK'un 27. maddesinin son fıkrası uyarınca, aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz. Aynı sebeplerle ikinci kez yürütmenin durdurulması talebinde bulunulması halinde mahkemece, yürütmenin durdurulması talebi hakkında incelenmeksizin ret kararı verilmektedir.

2577 sayılı Kanun’un 27. maddesine göre, yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenip karara bağlanır ve yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar on beş gün içinde yazılır ve imzalanır.

İYUK'un 27/1. maddesi uyarınca, kural olarak bir işleme karşı iptal davası açılmış olması, işlemin yürütülmesini kendiliğinden durdurmaz. Bu davalarda işlemin yürütülmesinin durması için ayrıca yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Çünkü idari işlemler, geri alınmadıkça, iptal edilmedikçe hukuka uygunluk karinesinden yararlanırlar ve temelindeki kamu gücüyle yürütülmelerini sürdürürler158

.

Bu kuralın istisnası da yine aynı maddenin 4. fıkrasında; “vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur” şeklinde düzenlenmiştir. Bu

tip davalarda ise yürütmenin durdurulması kararı aranmaksızın tahsil işlemi durmakta ve bir istisna teşkil etmektedir. Bunun için davanın açılmış olması yeterlidir; mahkemenin yürütmenin durdurulması hakkında ayrıca bir karar vermesine gerek yoktur. Tahsilat işleminin durması kendiliğinden olmaktadır159.

Vergi mahkemelerinde vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılmasıyla, tarh edilen vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlerin, bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemleri kendiliğinden durur. Zam ve ceza kesme işlemleri de bu kapsama dâhildir. Vergi mahkemesinde idari dava açılması, tarh ve ceza kesme işleminin, ancak dava konusu edilen kısmının tahsil işlemini durdurur160

.Vergi davasının açılmasıyla kural olarak tahsil işleminin duracağı öngörülmekle birlikte, yukarıda belirtildiği üzere, aynı fıkrada bu durumun istisnaları da düzenlenmiştir.

Vergi davalarında yürütmenin kendiliğinden durmadığı durumlardan biri, işlemden kaldırılan dosyaların işleme konulması halidir. İYUK'un 26/3. maddesi uyarınca dava dilekçesinde gösterilen adreste davacıya tebligat yapılmazsa, yeni adresin bildirilmesine kadar dava işlemden kaldırılmaktadır. İşlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konması tahsil işlemlerini durdurmayacaktır. Bu halde tahsil işleminin durması için mükellefin yürütmenin durdurulması talebinde bulunması gerekir. Yine, ihtirazı kayıtla verilen beyanname üzerine tarh edilen vergiye karşı dava açılması, doğrudan tarhiyatı durdurmaz. İlgilinin söz konusu uyuşmazlıkla ilgili mahkemeden yürütmenin durdurulmasını istemesi gerekir. Ayrıca 6183 sayılı AATUHK uyarınca yapılan tahsilat işlemlerinde dava açılmakla tahsilâta ilişkin işlemler durmaz. Buna göre kamu alacağının tahsiline yönelik ödeme emri, ihtiyati haciz, ihtiyati tahakkuk ve haciz işlemlerine dava açılması kendiliğinden bunların yürütülmelerini durdurmaz. Bir diğer istisna 213 sayılı VUK'un 267. maddesine göre takdir komisyonu tarafından, mükellefin başvurusu üzerine takdir

159 Turgut Candan, Açıklamalı İdari…,s.608

160 Turgut Candan. “İdari Yargılama Usulü Kanununda Yapılan Son Değişiklikler Çerçevesinde Yürütmenin Durdurulması”. Yaklaşım Dergisi. Cilt. 2, Sayı: 22, Ekim 1994, s. 32-42.

edilecek emsal bedele karşı açılacak davalarda tahsilat işlemlerinin durmamasıdır161. Sonuç olarak ihbarname ile takip edilen vergi ve cezalar dışında kalan vergi uyuşmazlıklarına karşı açılan davalarda kendiliğinden bunların yürütülmelerinin durmayacağı sonucuna varılabilir.

2.4.6.1. Yürütmenin Durdurulması Kararına Karşı İtiraz

Yürütmenin durdurulması kararlarına itiraz, ilk derece mahkemesi olan idare ve vergi mahkemelerince yürütmeyi durdurma istekleri hakkında verilen kararların bir kere de bu kararı veren mahkeme dışında başka bir mahkemece bir defaya mahsus olarak incelenmesidir162.

İYUK'un 27/7. maddesinde yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlara karşı itiraz usulü düzenlenmiştir. Buna göre, yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hakimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir.

Yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlara karşı kural olarak itiraz yolu açık olmakla birlikte, 6545 sayılı Kanun’un 18 maddesiyle değiştirilen 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesi uyarınca ‘ivedi yargılama usulü’ ne tabi uyuşmazlıklara ilişkin olarak verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlara itiraz edilemeyeceğine ilişkin bir istisnai hüküm öngörülmüştür. Ancak 2577 sayılı Kanun’un 20/A maddesinde düzenlenen ivedi yargılama usulüne tabi uyuşmazlıkların idare mahkemesinin görev alanına girdiği, dolayısıyla vergi

161 Turgut Candan, Açıklamalı İdari…,s.646.

162 Selçuk Hondu, “İdare ve Vergi Mahkemelerinden Verilen Yürütme Kararlarına İtiraz”, Danıştay

mahkemelerince verilen yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlara karşı istisnasız itiraz yolu açık olduğu söylenebilir.