• Sonuç bulunamadı

2.4. Vergi Yargılaması Usulü

2.4.4. Davanın Açılması ve Dava Dilekçesi

2.4.4.2. Aynı Dilekçe İle Dava Açılabilecek Haller

İYUK’un 5. maddesi uyarınca, her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır. Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep - sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.

Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.

Buna göre vergi yargılamasında kural olarak her işlem aleyhine ayrı ayrı dilekçelerle ve tek şahıs tarafından açılmakla birlikte, bu kuralın birden fazla idari işleme aynı tek dilekçeyle dava açılması ve birden fazla şahsın tek dilekçeyle beraber dava açması şeklinde iki istisnası vardır. Bu istisnai durumlara aşağıda değinilmiştir.

2.4.4.2.1. Birden Fazla İdari İşleme Karşı Aynı Dilekçe İle Dava

Açılması

Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılması şeklindeki genel kuralın istisnası İYUK 5. maddede düzenlenen aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık ya da sebep–sonuç ilişkisi bulunan birden fazla işleme karşı tek dilekçe ile de dava açılabilmesidir.

Maddi yönden bağlılık, aynı dilekçeyle vergi davasına konu edilmesi düşünülen idari işlemlerin aynı maddi sebeplere dayalı olarak tesis edilmesi anlamına gelir. Hukuki yönden bağlılık ise idari işlemlerin hukuki dayanaklarının aynı olması, yani aynı kanunun aynı hükmüne dayanılarak tesis edilmiş olmaları demektir. Ayrıca işlemlerden birinin yapılması diğerinin varlığına bağlı ise, bu işlemler arasında sebep-sonuç ilişkisinin varlığından söz edilmektedir145. Konuya ilişkin olarak Danıştay bir kararında, özetle; “davacı adına, 2009/Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Temmuz, Ağustos dönemleri için tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile 2009 Şubat dönemi için 213 sayılı Kanunun 353/1. ve mükerrer 355/1. maddeleri uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan

davada, birden fazla döneme ilişkin tarafları ve dayanağı maddi ve hukuki durumu aynı olan davanın, tek dilekçeyle açılması mümkün olduğundan, usul hükümlerine aykırı dilekçe ret kararından sonra dilekçenin süresinde yenilenmediği gerekçesiyle davanın süreaşımı yönünden reddedilmesinde hukuka uygunluk görülmemiştir” şeklinde hüküm tesis etmiştir146

.

2.4.4.2.2. Birden Fazla Davacının Aynı Dilekçe İle Birlikte Dava

Açması

Kural olarak her şahıs tarafından ayrı ayrı dava açılması gerekmekle birlikte, İYUK’un 5. maddesi uyarınca davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi olay veya hukuki sebeplerin aynı olması durumunda birden fazla şahıs tek dilekçeyle birlikte dava açabilmektedir.

Hak veya menfaatte iştirak bulunması, idari işlemlerle ihlal edilen hak ve menfaatin birden çok kişinin, vergi mükellefinin veya sorumlusunun ortak hakkı veya menfaati olması anlamına gelmektedir147

. Örneğin birden fazla kişi hakkında aynı çatı altında ticari faaliyette bulundukları gerekçesiyle adi ortaklık olarak vergi mükellefiyeti tesis edilmesi durumunda adlarına mükellefiyet tesis edilen kişiler söz konusu mükellefiyet işleminin iptali istemiyle İYUK’un 5. maddesi uyarınca aynı dilekçeyle dava açabilirler.

2.4.4.3. Dava Dilekçelerin İncelenmesi ve İlk İnceleme Üzerine

Verilecek Kararlar

İYUK’un 6.maddesi uyarınca, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına veya 4 üncü maddede148

yazılı yerlere verilen

146 Danıştay Dokuzuncu Dairesi’ nin, 05/05/2015 tarih ve E: 2014/11889, K: 2015/3995 sayılı kararı. http:portal.uyap.gov.tr, ( 16/12/2015)

147 Turgut Candan, Açıklamalı İdari…, s. 276

148 Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak, Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare

dilekçelerin harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere derhal kayıtları yapılarak kayıt tarih ve sayısı dilekçenin üzerine yazılır. Dava bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılır. Davacılara, kayıt tarih ve sayısını gösteren imzalı ve mühürlü, pulsuz bir alındı kağıdı verilir. 4 üncü maddede yazılı diğer yerlere verilen dilekçeler, en geç üç gün içinde Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlığına taahhütlü olarak gönderilir. Bu yerlerde harç pulları bulunmadığı takdirde, bunlara karşılık alınan paraların miktarı ve alındı kağıdının tarih ve sayısı dilekçelere yazılır.

Vergi mahkemelerine dava dilekçeleri ulaştığında, yukarıdaki işlemler yapıldıktan sonra mahkeme başkanı ya da görevlendireceği hâkim tarafından dilekçeler kanunda öngörülen şekil şartlarını taşıyıp taşımadığı hususunda ilk inceleme tabi tutulur.

İYUK'un 14. maddesinin 3. fıkrasında belirtildiği gibi aşağıda belirtilen konularda ve sırasıyla dava dilekçeleri üzerinde ilk inceleme yapılır:

a) Görev ve yetki, b) İdari merci tecavüzü, c) Ehliyet,

d) İdari davaya konu olacak, kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı,

e) Süre aşımı, f) Husumet,

g) 3'üncü ve 5'inci maddelere uygun olup olmadıkları.

İlk inceleme yapılırken yukarıda bahsi geçen konularda kanunda öngörülen sıralamaya dikkat edilir. Örneğin Mahkeme, ilk inceleme yaparken uyuşmazlık

veya vergi mahkemesi bulunmayan yerlerde (Ek ibare: 02/07/2012-6352 S.K./52.md.) büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir. http://mevzuat.basbakanlik.gov.tr/, (8/4/2016)

hakkında görevli olmadığı sonucuna varırsa aynı konuda süre yönünden ret kararı veremez.

İYUK’un 14/4. maddesi uyarınca, dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir. Tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15. madde hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır. 3. fıkraya göre yapılacak inceleme ve bu fıkra ile 5. fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten itibaren en geç on beş gün içinde sonuçlandırılır.

İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse, dosyanın tekemmülünün sağlanarak uyuşmazlığın esası hakkında karar verilebilecek duruma gelebilmesi için tebligat işlemleri tamamlanır.

İYUK’un 15.maddesi uyarınca, mahkeme başkanı veya üye hâkim tarafından yapılacak ilk inceleme üzerine Kanuna aykırılık görülmesi durumunda;

-İdari yargının görevli olmadığı adli ve askeri yargının görevli olduğu konularda açılan davanın görev yönünden reddine,

- İdari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine,

-İdari merci tecavüzü halinde dava dilekçesinin ilgili idareye gönderilmesine,

-Dava açan şahsın ehliyetli olmaması durumunda davanın reddine (ehliyet yönünden reddine),

-İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlemin bulunmaması durumunda davanın reddine (incelenmeksizin reddine),

-Davanın süresinde açılmamış olması halinde davanın reddine (süre yönünden reddine)

-Davanın yanlış hasım gösterilerek veya hasım gösterilmeden açılması halinde, gerçek hasmın re'sen tespit edilerek dava dilekçesini gerçek hasma tebliğine,

-Dava dilekçesinin IYUK'un 3. ve 5. maddelerinde düzenlenen şekil şartlarına uymadığının tespit edilmesi halinde ise, otuz gün içinde dava dilekçelerinin kanuna uygun şeklide yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak üzere dilekçelerin reddine karar verilir.

İYUK'un 15. maddesine göre dilekçelerin kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olmaması, diğer bir deyişle Kanunun 3. maddesinde sayılan hususlar yönünden aykırılık içermesi nedeniyle dava dilekçesinin reddedilmesi durumunda yenilenecek dilekçeler için ayrıca harç alınmaz. Ancak dilekçenin reddedilmesinden sonra yenilenen dilekçede kararda belirtilen yanlışlıkların tekrarlanması durumunda bu defa davanın reddine karar verilir. Öte yandan, idari yargının görevli olduğu konularda görevli veya yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine ilişkin kararlarla, hasım tespit kararlarına ve dilekçe ret kararlarına karşı herhangi bir kanun yolu bulunmamaktadır. Ancak bu kararlara karşı, mahkemece verilecek esas kararla birlikte temyiz/itiraz yoluna gidilebilir.