• Sonuç bulunamadı

2.5. Vergi Yargılamasında Kanun Yolları

2.5.1. Olağan Kanun Yolları

2.5.1.2. Temyiz

Diğer olağan kanun yolu olan temyiz, ilk derece mahkemesince verilen kararın hukuka uygun olup olmadığının tespit edilebilmesi için tarafların istemi üzerine yapılan üst nitelikteki bir incelemedir.

Temyiz yeri yeniden yargılama yeri değildir ve ilk derece mahkemesinde uyuşmazlık konusu olayın yargılaması yapılırken, temyiz merciinde yargılanan ilk derece mahkemesinin kararıdır173

.

172 28 Haziran 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6545 sayılı Kanun uyarınca, itiraz yolu kaldırılarak, Bölge İdare Mahkemeleri (BİM) istinaf mercii olarak yapılandırılmış ve temyiz yolu öncesinde zorunlu bir kanun yolu daha tesis edilerek üç dereceli bir yargılama sistemi getirilmiştir. Ancak 6545 Sayılı Kanunun Geçici 8. Maddesi uyarınca, söz konusu değişiklikler, yeni kurulacak bölge idare mahkemelerinin(istinaf mahkemeleri) tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanacağı için ve söz konusu istinaf mahkemelerinin 20/07/2016 tarihinde tüm yurtta göreve başlamalarının öngörülmesi nedeniyle kanun yollarına ilişkin olarak şu an itibariyle yürürlükte bulunan hükümler öncelikli olarak değerlendirilecek, 6545 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler ise henüz yürürlüğe girmemiş olduğundan daha sonra ayrı bir başlık altında incelenecektir.

2577 sayılı İYUK’un 46. maddesi uyarınca, kural olarak, idare ve vergi mahkemelerinin kurul halinde verdikleri kararlarının temyiz yeri, Danıştay’dır.Yukarıda da belirtildiği üzere, hangi kararların itiraz kanun yoluna tabi olduğu madde metninde tahdidi olarak sayılmış olduğu için bunların dışında kalan uyuşmazlıklar Danıştay nezdinde temyiz kanun yoluna tabidir. Dolayısıyla Danıştay, vergi yargılaması alanında genel görevli üst derece mahkemesidir.

2.5.1.2.1. Temyiz Edilebilecek Kararlar

Vergi mahkemesince verilen bir kararın temyiz yoluna tabi olmasının ön şartı, kararın tek hâkim tarafından değil kurul olarak verilmiş olmasıdır. 2577 sayılı İYUK' un 47. maddesi uyarınca idare ve vergi mahkemelerinin tek hâkimle verdiği itiraz yolu açık olan kararları temyiz edilemez.

Öte yandan vergi mahkemesince verilen bir kararın temyiz yoluna tabi olmasının diğer bir şartı vergi mahkemesince kurul olarak verilen kararın nihai karar olmasıdır.

Davanın çözümü aşamasında verilen ara kararlar, yargılamaya son vermeyen ve mahkemenin davadan elini çekmediği tam tersi davanın devamı için gerekli olan kararlardır. Nihai kararlar ise yargılamayı sona erdiren, davayı sonuçlandıran ve mahkemenin işten el çekmesini gerektiren kararlardır. Davanın konusunu esastan çözen kararlar dışında uyuşmazlığı çözmese de mahkemenin işten el çekmesini gerektiren usule yönelik kararlar da nihai karar sayılırlar174

.

Öte yandan, İYUK’un 15/4. maddesi uyarınca verilen kararlar kesin olduğu için itiraz/temyiz yoluna başvurulamaz. Bunlar; hasım tespit kararları, dava dilekçesinin İYUK'un 3 ve 5. maddeleri uyarınca verilen dilekçenin reddine ilişkin kararlar ve idari yargı yerleri arasında verilen davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlardır. Bu kararlar ancak esas karar ile birlikte temyiz edilebilir.

İYUK’un 29 ve 30. maddeleri uyarınca açıklama ve yanlışlıkların düzeltilmesi talepleri ile ilgili verilen kararlar da temyize konu edilemezler.

174 Ramazan Çağlayan, a.g.e., s. 52.

Son olarak bölge idare mahkemelerinin itiraz incelemesi neticesinde vermiş bulundukları kararlar ve karar düzeltme talebi üzerine verilen kararlara karşı da temyiz yoluna gidilemez.

2.5.1.2.2. Temyiz Başvurusunun Süresi ve Şekli

Temyiz istemleri Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış dilekçeler ile yapılır. 2577 sayılı İYUK’un 46. maddesinde, özel kanunlarda ayrı süre gösterilmediği sürece, temyiz yoluna başvurma süresi 30 gün olarak belirlenmiştir. Vergi yargılamasında 30 günlük temyiz süresinin tek istisnası VUK'un mükerrer 49. maddesinde düzenlemiştir. Buna göre, arsalara ve arazilere ait birim değer tespitine ilişkin takdir komisyonu kararlarına karşı vergi mahkemelerince verilecek kararlar aleyhine temyiz süresi on beş gündür.

Öte yandan, 2577 sayılı İYUK’un 48/3. maddesi uyarınca kararı süresinde temyiz etmeyen taraf, temyiz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren 30 gün içinde düzenleyeceği cevap dilekçesi ile temyiz isteminde bulunabilmektedir.

Temyiz süresinin başlangıç tarihi, mahkemenin nihai kararının tarafa tebliğ edildiği günü izleyen gündür. Dava vekâlet yoluyla takip ediliyor ise, temyiz süresi mahkeme kararının vekile tebliği ile başlar; asile yapılan tebliğ bu durumda temyiz süresini başlatmaz175

.

Yukarıda belirtildiği üzere temyiz dilekçesi İYUK’un 3’üncü maddesi hükümlerine uygun olarak düzenlenmelidir.

2577 sayılı İYUK’un 48/6. maddesi uyarınca, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren merci tarafından verilecek yedi günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması (Ek ibare: 18/06/2014-6545 S.K./21. md) veya kesin bir karar hakkında olması

halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili merciin bu kararları ile temyiz dilekçesinin İYUK’un 3. maddesine uygun düzenlenmemesi nedeniyle verilen sürede eksikliklerin tamamlanmaması halinde verilen ''temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına'' ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3. madde esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde verilen ''kararın temyiz edilmemiş sayılmasına'' ve ''temyiz isteminde bulunulmamış sayılmasına'' ilişkin Danıştay tarafından verilen kararlar kesindir.

İYUK’un 3’üncü maddesi hükümlerine uygun olarak hazırlanacak temyiz dilekçelerinde:

- Temyiz eden ile karşı tarafın veya bunların temsilcilerinin, eğer taraflar vekille temsil ediliyorsa vekillerin ad ve soyadları ile adresleri ve imzalarının,

- Temyiz edilen hükmün hangi mahkemeden verilmiş olduğu ile tarih ve sayısının,

- İlamın, temyiz edene tebliğ edildiği tarihin,

- Temyiz sebeplerinin,

- Varsa yürütmeyi durdurma talebinin,

- Varsa duruşma isteminin bulunması gerekir.

Temyiz dilekçesi Danıştay’a gönderilmek üzere kararı veren vergi mahkemesine veya İYUK'un 4. maddesinde belirtilen mercilere verilebilir.

2.5.1.2.3. Temyiz Nedenleri

İtiraz kanun yolunda da belirtildiği üzere, İYUK’un 49. maddesinde temyiz nedenleri sayılmıştır. Buna göre;

- Hukuka aykırı karar verilmiş olması,

- Görevsiz ve/veya yetkisiz mahkeme tarafından karar verilmiş olması,

2.5.1.2.4. Temyiz İncelemesi Üzerine Verilecek Kararlar

İYUK’un 49. maddesi uyarınca, temyiz incelemesi sonunda Danıştay; Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa, kararı, gerekçesini değiştirerek onar.

Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek onar.

Danıştay, ilk derece mahkemesi kararının bir kısmını hukuka uygun bulursa mahkeme kararını kısmen onayarak kısmen bozar ve bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyayı mahkemeye gönderir. Danıştay’ın mahkeme kararını onadığı kısım kesinleşir. Mahkeme yapacağı incelemede yalnız bozulan kısım hakkında hüküm kurar.

Danıştay’ın bozma kararı sonrasında Mahkeme, dosyayı diğer öncelikli işlere nazaran daha öncelikle inceleyerek yeniden karar verir. Mahkeme bozma kararına uymayarak eski kararında ısrar edebilir. Israr kararının ilgili tarafından temyizi halinde, dava, konusuna göre Danıştay İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca incelenir. Danıştay’ın ilgili dava dairesinin kararı uygun görülürse mahkemenin kararı bozulur; aksi halde onanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Genel Kurulları kararlarına uyulması zorunludur.