• Sonuç bulunamadı

4.1. Film Tanımları

4.1.15. Vatan Yolu Filmi

Film Adı : Vatan Yolu

Yönetmen : Rasim Konyar, Enis Günay Senarist : Rasim Konyar, Enis Günay

Oyuncular : Yaman Okay, Füsun Demirel, Yavuz Kalan, Yalçın Güzelce

Tür : Drama

Yapım Yılı : 1988 Süre : 97 Dakika

Dil : Türkçe

İçerik

“Vatan Yolu” adlı film, Almanya’da 20 yıl çalıştıktan sonra Türkiye’ye dönmeye karar veren göçmen bir ailenin hikâyesini anlatmaktadır. Yirmi yıldan beri Almanya’da çalışan Yusuf, artık memleketine dönmek istemektedir. Tüm hazırlıklarını yapar ve geri dönüş için çalıştığı iş yerinden ayrılır. Geri döndüğü için şirket tarafından ikramiye ödenen Yusuf, çocukları Ömer ve Temel, karısı Havva ile birlikte eski bir minibüsle yola koyulur. Temel Almanya’da bahçıvanlık eğitimi yapmakta, Türkiye’ye adapte olmak

konusunda sıkıntılar yaşamakta ve geri dönmek istememektedir. Yusuf’un tek kızı olan Selvi, Macar asıllı bir Almanla evlenmiştir. Babası bu nedenle kızını evlatlıktan reddetmiş ve görüşmemektedir. Aile bireylerini ikna eden ve Türkiye’de elindeki parayla küçük bir bakkal dükkânı açmayı uman Yusuf, çocukları ve eşi ile beraber yola çıkar. Girdikleri bir köy yolunda araçlarının aksı kırılır ve yolda kalırlar. Şehre gidip uygun bir aks bulamayan aile, bulundukları ormanlık araziye yavaş yavaş yerleşmeye başlar. Yusuf ve bahçıvan oğlu Temel, toprak ile ilgili tartışırken, bulundukları alanda en iyi hangi sebzenin yetişeceğine dair bir iddiaya girerler. Küçük bir su kuyusu kazıp, domates ve salatalık yetiştirmeye başlarlar. Baba Yusuf salatalık, oğul Temel ise domates ekmiştir. Yerleştikleri bu ormanlık alan artık onların evi olmuştur. Arazi sahibi 70 yaşındaki Alman Stölze, aileyi fark eder ve gitmelerini ister. Bir süre gitmeyen aile ile iyi ilişkiler kuran Stölze, onlara yardımcı olur ve burada kalabileceklerini söyler. Stölze’nin izniyle küçük, kerpiç bir ev yapan aile, artık Almanya’nın ortasında kendi değerlerine uygun, geleneksel ve moderniteden uzak bir hayat kurmuştur. Bölgeden geçen avcıların şikâyet etmesi üzerine polis gelir ve ailenin oturumu bittiği için onları Türkiye’ye geri gönderir.

“Vatan Yolu” adlı film, çekildiği dönem itibariyle artık Almanya’da göç sürecinin bittiği, tersine göçün ya da geri dönüşün teşvik edildiği yıllardır. Bu açıdan geri dönüş olgusu ekseninde dönem şartlarını anlamak için kullanılabilecek bir okuma alanına sahiptir.

Yusuf adlı karakter 20 yıl Almanya’da yaşamış ve Almanya’nın kendisine çok şey borçlu olduğuna inanmış bir bireydir. Fakat bulunduğu toplumsal sınıftan memnun değildir. Almanlar tarafından sürekli dışlanmış olmak onu mutsuz etmektedir. Bu mutsuzluğunu şu cümlelerle özetler:

“İtilen kakılan Yusuf olmaktan sıkıldım artık, Yusuf Bey olmak istiyorum” (Konyar & Günay, 1988, dk. 22).

Yusuf, bu cümlelerle sınıfsal ezilmişliğin bir göçmen için hangi boyutlarda olduğunun izlerini sunmaktadır. Ayrıca Türkiye’ye dönmek, onun için bir sınıf atlama mücadelesidir. Bu mücadeleye başladığı 20 yıl önce, Almanya’ya gidince zenginleşeceğini ve mutlu olacağını uman Yusuf’un hayalleri, Almanya’da gerçekleşmemiştir ve geri dönerek bu hayallerin yeniden inşasını ummaktadır. Yusuf, dönüş yolunda yaşadığı problemleri, aile sorunlarına katarak içselleştirir. Ailelerin

yapısına, ilişkilerine artık çok kültürlülük yansımaktadır. Ona göre gelmek kadar, dönmek de çok zor bir süreçtir. Bu süreci şu cümle ile özetler:

“Gelmek için ne zorluklarla karşılaştık, şimdi buradan gitmek için yine zorluklarla karşılaşıyoruz” (Konyar & Günay, 1988, dk. 19).

Almanya’ya gelmek için büyük mücadele veren Yusuf, dönmek için de aynı mücadelenin verilmesi gerektiğini anlamıştır. Göçmen karakterlerin anayurtlarına dönüşlerinde yaşadığı sosyal problemler, bu açıdan filmin ana temalarından birini oluşturmaktadır. Bu sorunların başında Almanya’da büyüyen ikinci jenerasyonun artık Alman hayat tarzına adapte olması ve Türkiye’yi tanımaması gelmektedir. Türkiye’ye adapte olamayacağına inanan büyük oğul Temel, bu nedenle evden kaçmış, babasının zorlaması ile minibüse binmiştir. Temel onu ikna etmek isteyen babasına: “Kaç kere denedik olmadı. Benim yerim burası” (Konyar & Günay, 1988, dk. 13) şeklinde cevap verir. Temel, artık Almanya’ya ait olduğunu düşünen ikinci jenerasyonu temsil etmektedir. Temelin bu söylemine baba Yusuf: “Vatan vatandır; burada hep yabancı kalacaksın” (Konyar & Günay, 1988, dk. 13) şeklinde geliştirdiği, yabancı olmak ve yabancı kalmak argümanıyla cevap verir. Burada kimin neye yabancı olduğu sorusu akla gelmektedir. Birinci kuşağın Almanya’ya, ikinci kuşağın Türkiye’ye yabancı kalabilme çelişkisi gözler önüne serilmektedir. Yusuf, göçmen bireyin sürekli dışlanmışlığının ve yabancı olarak algılanmasının devamlı olduğuna inanmaktadır. Bu bağlamda kendini yabancı olarak gören, ötekileştiren Almanların dilini dahi konuşmaktan imtina etmektedir. Almanya’da yaşayan bireylerin dil öğrenmeme güdülerini açıklamakta bu yaklaşım öncül olarak kullanılabilir. Birey kendini kabul etmeyen ve ötekileştiren toplumu kendince cezalandırmakta, entegre olmayarak veya dilini dahi öğrenmeyerek kendince bir cezalandırma mekanizması geliştirmektedir. Bu durum entegrasyon ekseninde göçmen bireylerin önündeki en büyük engelin kültürel kodlar değil, yaşadıkları toplum tarafından yabancılaştırılmaları olarak değerlendirilebilir.

Film, geri dönüş sürecinin etkilerini, ikinci kuşak göçmenlerin anavatana bakış açılarını özetleyen sosyal kodlar taşıması itibariyle önemlidir. Ayrıca göç edilen topraklarda sürdürülen yaşam tarzına duyulan özlem, bu filmde detaylı olarak gözlemlenir. 40 metrekarelik eski apartmanlarda, 10 kişilik hayatlar süren, soyutlanmış

gettolara mahkûm yaşayan bireyler; önceki hayatlarındaki basit fakat özgür, modernize olmayan doğal hayatlarını özlemektedir.

“Vatan Yolu” adlı filmde dikkat çeken unsurlardan biri de, tersine göç sürecinin işlemesidir. Göç süreci tamamlanmış ve bitmek üzeredir. Göçü başlatan birey, emek işçisi olan erkek karakteridir. Göç aile birleşimi yoluyla zincirleme göç halini almıştır. Göçe iten temel neden, kaynak ülkede yaşanan ekonomik yoksulluktur. Tersine göçün altında yatan sebep ise, hedef ülke ile kültürel ve sosyal kodların uyuşmaması, sınıfsal farkın artmasıdır. İki jenerasyonun göçmen olarak sunulduğu filmde, birinci jenerasyon geri dönüş arzusunda iken, ikinci jenerasyon hedef ülkeyi kabullenmiş ve kaynak ülkeden soyutlamıştır.

4.1.16. Almanya Acı Gurbet Filmi