• Sonuç bulunamadı

4.1. Film Tanımları

4.1.11. Gurbet Filmi

Film Adı : Gurbet

Yönetmen : Yücel Uçanoğlu Senarist : Yücel Uçanoğlu

Oyuncular : Pembe Mutlu, Yılmaz Köksal, Salih Kırmızı, Katja Kopp, Kadir Savun Tür : Drama Yapım Yılı : 1984 Süre : 92 Dakika Dil : Türkçe İçerik

Film, yeterli toprak ve bir traktör alma arzusuyla Almanya’ya gitmek için babasını ikna etmeye çalışan Ahmet adlı karakterin cümleleriyle başlar. Anadolu’da sıradan bir köyde, tarım işiyle uğraşan bir ailenin dramı, filmin ana konusunu oluşturur. Evin büyük oğlu Şehmuz, yıllar önce Almanya’ya gitmiştir. Şehmuz’un peşinden Almanya’ya gitmek isteyen Ahmet, sadece 1-2 yıl süreli olmak kaydıyla babasını ikna eder ve büyük umutlarla göç süreci başlar. Baba Kadir, Ahmet ve evin kızı Pembe, Almanya’nın Friedrichshafen (şehir bilgisi, şehre ait görsel ögeler yoluyla sunulmaktadır) şehrine

doğru yola çıkar. Almanya’da uzun yıllardır yaşayan Şehmuz, Hoppala Osman adlı bir gazino sahibinin yanında fedailik yapmakta ve iyi şartlarda yaşamaktadır. Fakat o bile, Almanya’dan umudunu kesmiştir. Şehmuz Ailesinin mutlu olması için mücadele verirken, Ahmet ile Pembe Almanya’yı tanımaya çalışmaktadır. Şehmuz, mafya üyesi Dino ve adamları tarafından çalıştığı yerin haracını vermek istemeyince bıçaklanır ve uzun süre hastanede kalır. Bu arada baba kalp krizi geçirir. Ahmet çalışmak zorunda kalır fakat iş bulamaz. Ahmet’e hastanede tanıdığı bayan doktor sahip çıkar ve onu bir işe yerleştirir. Şehmuz iyileşir ve tekrar gazinoya döner. Komşu kızı ile arkadaşlık kuran Pembe, gittiği bir eğlencede içtiği içkiyle bayılır ve 18 yaşında bir gencin tecavüzüne uğrar. Utancından eve dönemeyen Pembe, artık barlarda gazinolarda yaşayan, film diliyle kötü yola düşmüş bir karakter olarak karşımıza çıkar. İki abi Pembe’yi barda bulur. Pembe, kaçmak isterken çatıdan düşer ve hayatını kaybeder. Bu olayın acısına katlanamayan baba da hayatını kaybeder. İki kardeş, babalarının Türkiye’de gömülmek vasiyetini yerine getirecek parayı bulamazlar. Bu arada Hoppala Osman, Dino ve adamları tarafından vurulur. Şehmuz artık son hamle ile Dino’nun evini basar, intikamını alır ve yaralanır. Bayan doktor, Ahmet’in ailesinin cenazelerinin Türkiye’ye gönderilmesini üstlenir. Son sahnede, Şehmuz yaralı haldeyken, uçağın kalkış görüntüsüyle film sona erer.

Film, Türk Sineması’nda aşina olduğumuz olaylara göç açısından bakmakta ve dönem itibariyle Almanya’nın artık cazip olmayan bir acılar ülkesi olduğu mottosunu taşımaktadır. Filmde, işsiz Türk gençlerin oturduğu bir kahvehanede, baba karakteri oğlu Şehmuz’a sorar:

“Bu kadar adam burada ne yapıyor?” Şehmuz cevap verir:

“Hepsi işsiz. Türkler için Almanya öldü artık… (Uçanoğlu, 1984, dk. 18)

Şehmuz dönem itibariyle göçmenler arası işsizliğe vurgu yaptıktan sonra, olayın sadece işsizlikle kalmadığını, bireylerin kültürlerinden uzaklaşarak, yardımseverlikten yoksun, bencil karakterler haline geldiğini ifade etmektedir.

Şehmuz zorluk anında kimsenin yardımcı olmayacağını şöyle ifade eder:

En yakın arkadaşın bile yan çizer, Almanlaşmıştır çünkü” (Uçanoğlu, 1984, dk. 18).

Bu replik, etnisite bazında değerlendirildiğinde Almanların göçmenlerde bıraktığı izlenimi nitelemektedir. Bu bağlamda, film temel bazı stereotipler taşımaktadır. Alman yardımsever değildir, şeklinde özetlenebilecek bu yargı, Almanya’da yaşayan Türkler üzerinden bir eleştiri olarak değerlendirilebilir. Bunun yanı sıra, Almanya’nın göçmen işçiler için artık hayaller ülkesi olmadığının bir göstergesi olan cümleler, ülkedeki sosyo- ekonomik zorluklara ve iş piyasasındaki arz-talep dengesinde ortaya çıkan değişimlere de gönderme yapmaktadır.

Filmin üretildiği yıl ve beslendiği argümanlar açısından, “Türkler için Almanya öldü artık” ifadesi önemlidir. Bu ifade, filmin ilerleyen sahnelerinde, yine fabrika ortamında ara veren kadınlar arasında geçen konuşmalarda da tekrarlanmaktadır. Bu zaman diliminde artık işçi göçü yasal olarak durmuş; Alman hükümeti tarafından göç hem zorlaştırılmış, hem de tersine göç sürecinin işlemesi için yasalar yapılmıştır. Bu bağlamda Türk vatandaşlarına yönelik vize uygulaması 1980‘de başlamış; 28 Kasım 1983’te geriye dönüş teşvik yasası çıkartılmıştır. (Şen, 1993’den akt. Koçtürk, 2008)

Filmin bir diğer sahnesinde kahvehanede oturan öğretmen, Türk çocuklarının derslerinde yaşadığı başarısızlıklardan yakınan babalara entegrasyon dersi vermektedir. Bu sahne, daha sonra göçmenlere yönelik resmi bir politika haline gelen entegrasyon süreci ile ilgili olarak göç filmlerinde rastlanan ender sahnelerden biridir.

Filmde yer alan ve dikkati çeken en ilginç sahnelerden biri, aile bireylerinin tümünün katıldığı Türk gecesidir. Gecede sahneye çıkan sanatçı, Neşet Ertaş’a ait olan “Kaşların Karasına” adlı türküyü seslendirmektedir. Türkünün bitimiyle, dönemin İngilizce şarkılarla break-dans yapan gençler sahneyi almaktadır. Break dans sonrası, dansöz geceyi tamamlamaktadır. Bu kurgunun, Almanya’da yaşayan Türk toplumunun geleneksel ve modern (yeni) arasında yaşadığı kimlik bunalımını ortaya koyduğunu söylemek çok zor olmayacaktır.

Film örgüsü içinde, katıldığı partide tecavüze uğrayan Pembe adlı karakter uyandığında: “Benimle evlenecek misin?” diye sorar. 18 yaşında olduğunu ifade eden tecavüzcü: “Bak kızım bu memlekette bekâretin bir paket sigara kadar bile değerli yok” (Uçanoğlu, 1984, dk. 63) cümlesiyle Alman ve Türk kültürel değerleri arasındaki farka vurgu yapar.

Film, Ahmet adlı karakterin: “Büyük umutlarla geldiğim bu ülkeden sonsuz acılarla dönüyorum” (Uçanoğlu, 1984, dk. 90) cümlesiyle biter. Film, Almanya hayali acılarla biten aile yoluyla anavatana göndermeler içerir. “Artık Almanya Türkler için bitti,

gelmemelisiniz” şeklinde özetlenebilecek bu söylem, filmde birçok argümanla desteklenmektedir.

Filmde yer alan bilgiler ışığında göç edilen ülke yine Almanya’dır. Göçmenler 3 erkek ve 1 kadından oluşmaktadır. Göçe karar verenler erkek bireyler iken, göç eden bireylerden biri kadındır. Göç eden bir ailedir ve aileden bir birey, daha önce göç sürecini başlatmıştır. Bu bağlamda göç tipi, zincirleme göç sınıfında değerlendirilebilir. Göçe iten temel faktör ekonomik yetersizliktir. Göç, göçmen aileden 2 bireyin hayatlarını kaybetmesine yol açan dramatik bir süreci aralamıştır.

4.1.12. Gurbetçi Şaban Filmi