• Sonuç bulunamadı

Uzmanın Mahkemece Duruşmaya Davet Edilmesi

KISALTMALAR CETVELİ ÖZET

G) Uzmanın Çağrıldığı Duruşmaya Geçerli Bir Özrü Yoksa Gelmesi

I- Kendisinden Rapor Alınan Uzman Kişinin Duruşmaya Davet Edilmesi

1) Uzmanın Mahkemece Duruşmaya Davet Edilmesi

Hukuk yargılama usûlünde hâkim, davanın taraflarının talebi üzerine veya re’sen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin duruş-maya davet edilerek (HMK m. 149, 2) dinlenilmesine karar verebilir (HMK m. 293, 2). Doktrinde, davanın taraflarının hâkimden, kendisin-den rapor alınan uzman kişiyi duruşmaya davet etmesini talep etmesi durumunda hâkimin, yargılamanın sevk ve idare yetkisi kapsamında buna karar vereceği ve uzman kişiyi duruşmada dinlemesinin zorunlu olmadığı belirtilmiştir. Ancak hâkim, hukukî dinlenilme hakkıyla iliş-kili olan bu talep hakkındaki kararında isabetli bir gerekçe göstermek zorundadır77.

Madde gerekçesinde bu hükmün amacı şu şekilde ifâde edilmiş-tir:

77 Sarısözen-Çapraz Sorgu s. 348.

“İkinci fıkrada, görüşü alınan uzman kişinin mahkemede dinlene bile ceği açıkça düzenlenmiştir. Tarafın iddia veya savunmasını destek lemek için görüşüne başvurduğu uzman kişi, talep üzerine veya re’sen mahkemeye çağrılarak dinlenebilir. Uzman kişinin dinlendiği duruşmada hâkim veya taraflar gerekli gördükleri soruları da sora-bilirler. Uzman kişinin dinlenmesi imkânının getirilmesiyle bir yandan uzmanlık gerekti ren konuların daha iyi aydınlatılabilmesi, diğer yan-dan da çelişkili ya da eksik veya yanlış bilgi lerle yargılamanın olumsuz etkilenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır”78.

HMK m. 293, 2’de, bilimsel veya akademik görüşü alınan uz-man kişinin (özel bilirkişinin) mahkemede dinlenebileceği açıkça be-lirtilmiştir. Tarafın iddia veya savunmasını desteklemek için görüşüne başvurduğu uzman kişi, talep üzerine veya re’sen mahkemeye çağrı-larak dinlenebilir (HMK m. 149, 2). Uzman kişinin mahkemeye çağ-rılarak dinlenmesini mahkemeden talep edebilecek olan taraf, bizzat uzmandan rapor alıp sunan taraf olabileceği gibi karşı taraf da olabilir.

Kezâ karşı taraf, görüş aldığı kendi uzmanını da duruşmaya davet etti-rerek, her iki tarafın dosyaya kazandırdığı uzman raporlarını mahkeme önünde tartıştırabilir. Uzman kişinin dinlendiği duruşmada hâkim, ta-raflar veya avukatlar, uzmana raporuyla ilgili olmak kaydıyla gerekli gördükleri açıklayıcı soruları sorabilirler79 (HMK m. 293, 2).

Böylece uzmanlık gerektiren teknik konular daha iyi aydınlatıla-bilecek, belirsiz, soyut, anlaşılamayan uzman raporları açıklığa kavuş-turulabilecek, varsa rapordaki çelişkili, eksik veya yanlış bilgiler mah-keme huzurunda ortaya koyulabilecek ve düzeltilebilecektir. Doktrin-de, rapor hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenebileceğini bilmesinin, onu raporunu daha titiz ve özenli hazırlamaya sevk edeceği ve uzman görüşü kurumunu disiplin altına sokacağı vurgulanmıştır. Uzman kişi-nin duruşmada dinlenmesi ve sorulan soruları cevaplaması sayesinde, mahkeme veya hakemlerin daha iyi ikna edilmesi veya uzman raporu-nun çürütülmesi sağlanabilecektir. Bu soru sorma sürecinde uzmanın hazırladığı raporun konusunu oluşturan özel ve teknik bilgiye olan hâ-kimiyeti, tarafsızlığı ve bilimselliği de sorgulanabilecektir80.

78 Arslan/Yılmaz/Taşpınar Ayvaz/Hanağası s. 312, dn. 392; Budak s. 378-379;

Yılmaz-Şerh s. 1313, dn. 1.

79 Sarısözen-Çapraz Sorgu s. 348; Tanrıver-Bilirkişilik s. 34.

80 Arslan/Yılmaz/Taşpınar Ayvaz s. 455; Atalay-Pekcanıtez-Usûl s. 1961-1962;

Uzmanlar (özel bilirkişiler) hakkında öngörülen bu usûle benzer bir usûl, HMK m. 281, 2 ve BK m. 3, 7’de mahkemenin atadığı bilir-kişiler bakımından da öngörülmüştür. Bu hükümlere göre aynı konuda bilirkişiden bir kez rapor alınması esastır. Ancak mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için bilirkişiden, yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi, tayin edeceği duruşmada, sözlü ola-rak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir.

HMK m. 281, 2’deki bu imkâna uygulamada gerektiği ölçüde iltifat edilmemekte; bilirkişiden yazılı olarak ek rapor alınması tercih edilmektedir. Mahkemelerin ağır iş yükü altında çalışmasından kay-naklanan vakit darlığının yol açtığı düşünülen bu uygulama doğru de-ğildir. Mahkeme, atadığı bilirkişinin verdiği rapordaki eksiklik, belir-sizlik veya çelişkilerin tamamlanması ve giderilmesi için, tayin edeceği duruşmada, sözlü olarak açıklamalarda bulunmak üzere bilirkişiyi da-vet ederek dinlemeli, tarafların soru sormak sûretiyle konuyu aydınlat-malarına izin vermelidir81.

Bu uygulama, bilhassa kurul (heyet) hâlinde çalışan bilirkişile-rin dosyaya uzak kalarak, kurul üyelebilirkişile-rinden bibilirkişile-rinin hazırladığı rapora imza atmak suretiyle görevi savsamasının da önüne geçecektir. Bilir-kişilik uygulamasındaki bu ciddî sorunu çözebilecek olan bilirkişiye duruşmada soru sorulması, kurul üyesi olan her bilirkişinin dosyayı okuması ve dosyaya hâkim olmasını teşvik edecektir. Çünkü bilirkişi kurulu üyelerinin duruşmada sorulara cevap verebilmesi için dosyayı okuması ve konuyu anlaması şarttır.

Gerek mahkemece atanan bilirkişilerin gerek taraflarca atanan uzman kişilerin raporlarındaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlan-ması veya açıklığa kavuşturultamamlan-masını sağlamak için, bilirkişi veya uz-man kişinin mahkemece duruşmaya davet edilerek sözlü olarak açık-lamalarda bulunması ve bilirkişi veya uzman kişiye taraflarca soru

so-Göksu s. 244; Görgün s. 398; Karslı s. 577; Kuru/Arslan/Yılmaz s. 439; Öz-bay s. 356; Öztek s. 205; Pekcanıtez s. 412; Tanrıver-Bilirkişilik s. 34; Tanrı-ver-Usûl s. 972; Yazıcı Tıktık s. 96; Yurtcan, Erdener: Ceza Yargılaması Hukuku, İstanbul 2005, s. 292.

81 Tanrıver-Usûl s. 930; Tanrıver-Bilirkişilik s. 94; Üstündağ/Tanverdis. 22.

rulması imkânının tanınması, adalet hizmetlerinin etkinliğini arttıracak tedbirler kapsamında mukayeseli hukukta da desteklenmektedir. Nite-kim Avrupa Konseyine üye olan ülkeler ve yargı sisteminin etkinliğini veya verimliliğini artırmak için alınabilecek tedbirler kapsamında ça-lışmalar yürüten ve çözüm önerileri üreten Adaletin Etkinliği Hakkında Uzmanlar Komitesi, adalet hizmetlerinin işleyişindeki gecikmeye karşı alınabilecek tedbirler kapsamında, bilirkişi veya uzman kişilerin sorum-luluğunu ve disiplinini artırmak amacıyla şu önerilerde bulunmuştur82:

1) Hâkimlerin davaya zamanında başlaması zorlanmalı ve avu-katlar, taraflar, tanıklar, bilirkişiler ile uzman kişilerin duruşmalarda dinlenmek üzere hazır bulunması sağlanmalıdır.

2) Mahkemece atanan bilirkişilerin veya taraflarca atanan uz-man kişilerin yönetiminde etkinlik sağlanmalıdır.

3) Mümkün olduğu kadar, taraflarca tek uzman kişi atanması veya mahkemece bir bilirkişi atanması sağlanmalıdır.

4) Taraflarca ilâve bilirkişi kullanıldığı zaman, masrafları onla-rın üstlenmesi sağlanmalı ve taraflaonla-rın kusurlu olması hâlinde, masraf-lar tarafmasraf-lara yüklenmelidir.

Ceza yargılama usûlünde de HMK m. 293, 2’de öngörülen usûl geçerli olup, Cumhuriyet savcısının, katılanın, vekilinin, şüphelinin veya sanığın, müdafiin veya kanunî temsilcinin istemi üzerine bilimsel mütalâa hazırlayan uzmanın duruşmada dinlenmesi hususunda, duruş-mada bilirkişinin açıklamasına ilişkin CMK m. 68 hükmü uygulanır (CMK m. 68, 3).

Ceza yargılama usûlünde taraflar yanında, Cumhuriyet savcısı da uzmanın duruşmada dinlenmesini mahkemeden talep edebilmekte-dir. Mahkeme, kendi atadığı bilirkişi gibi uzmanın da duruşmada din-lenmesine her zaman karar verebilir veya ilgililerden birinin istemesi hâlinde de açıklamalarda bulunmak üzere uzmanı duruşmaya

çağırabi-82 European Committee On Legal Co-Operation: 23rd Conference of European Ministers of Justice, Cost-Effective Measures Taken By States To Increase The Efficiency of Justice, London 2000, s. 40; Özbek-Tedbirler s. 265.

lir (CMK m. 68, 1). Uzmanlar, duruşmada gerekli açıklamaları yapar, çekilmesine izin verilene kadar duruşma salonunda kalırlar. Uzmanların duruşma salona teker teker alınıp birbirinden ayrı olarak dinlenmeleri zorunlu olmayıp, birlikte dinlenmesi de mümkündür (CMK m. 68, 2).

Ceza yargılama usulünde sanık veya katılan, kovuşturma evre-sinde duruşma hazırlığı aşamasında, rapor aldığı uzman kişinin mahke-mece doğrudan duruşmaya davet edilmesini isteyebileceği gibi, hiç bu yola başvurmadan, uzman kişiyi duruşmaya beraberinde de getirebi-lir. Hâkim, sanığın veya katılanın gösterdiği uzman kişinin çağrılması talebini reddettiği ve sanık veya katılan da uzman kişiyi mahkemeye beraberinde getirdiği takdirde, uzman kişinin duruşmada mahkemece dinlenmesi zorunludur (CMK m. 178, 1). Sanık, karşı tarafın uzman kişi hakkında bilgi edinmesi bakımından, doğrudan doğruya davet etti-receği veya duruşma sırasında getietti-receği uzman kişinin isim ve adresini Cumhuriyet savcısına makul süre içinde bildirmek zorundadır83 (CMK m. 179, 1).

2) Uzmanın Hakem veya Hakem Kurulunca Duruşmaya