• Sonuç bulunamadı

Veri görselleştirme ve infografiklerin geniş bir kullanım alanına sahip olması uygulama ortamlarının da çeşitlenmesini beraberinde getirmektedir. Genel olarak durağan (static) imajlar, hareketli içerikler ve etkileşimli ortam tasarımları olmak üzere üç ana formatta ele alınmaktadır.

Bilginin en etkili biçimde hangi format yoluyla iletileceğini belirlemek tasarım sürecinin en önemli noktalarındandır. Seçilen uygulama ortamının sunduğu avantajlar olduğu gibi bazı sınırlandırmaları da olabilir. Uygulama ortamının belirlenmesinde projenin içeriği, amaçları ve hedef kitle göz önünde bulundurulmaktadır.

2.10.1. Statik Tasarımlar

Herhangi bir hareket ya da etkileşim barındırmayan statik ortamdaki tasarımlar, veri görselleştirme ve infografik tasarımı kapsamında en yaygın kullanım alanı olan formattır. Basılı materyaller ya da ekran aracılığıyla ulaşabilen bu format günlük hayatta sosyal medyadan bilimsel yayınlara kadar çok geniş kapsamda okuyucuların karşısına çıkmaktadır. Lankow vd. (2012), insanların infografikleri en çok statik formatta, basılı

materyallerde ve birer imaj olarak İnternette kullanmakta olduğunu belirmiştir. Basılı yayınlar kapsamında hazırlanmış olsa da statik infografikler zengin bilgi kümelerini tek bir imaj içerisinde gösterebilmektedir.

Statik formattaki veri görselleştirme ve infografik örneklerine özellikle gazetecilikte şıkça rastlanmaktadır. Haberi izleyicisine en etkili ve ilgi çekici yoldan sunmayı amaçlayan yayın kuruluşları bu alanların gelişiminde önemli yere sahiptir. Şekil 41’de yer alan tasarım İtalyan tasarımcı Francesco Franchi’ye aittir ve gazetecilik kapsamında kullanılan statik ortamdaki görselleştirmelere iyi bir örnektir. “IL-Intelligence in lifestyleˮ isimli dergi için hazırlanan çalışmada tasarımcı okuyucunun kompleks, soyut bilgiyi işlemesi ve anlamlandırması için bilgiyi filtrelemiş, veriler arasındaki ilişkileri kurgulamış ve görsel olarak statik formatta aktarmıştır.

Şekil 41. 2009 Eylül ayında yayınlanan infografik Dünyada su ürünleri ve kültür

balıkçılığının durumunu betimlemektedir. Franchi, F. (2009). Analisi grafica. Retrieved from http://www.francescofranchi.com/projects/infographics/analisigrafica

Statik formattaki veri görselleştirme ve infografikler büyük çaptaki bilgi kümelerini içerebilir ve oldukça estetik tasarımlar yaratılabilir. Ayrıca oldukça az maliyetlidir ve büyük kitlelere hızla ulaştırılabilir. Ancak statik tasarımların verilerde herhangi bir

değişiklik gerçekleştiğinde manuel olarak güncellenmesi gerekmektedir ve genellikle bu durum gözetilerek tasarlanmaktadır.

2.10.2. Hareketli Tasarımlar

Hareketli grafikler izleyiciye statik ortamda aktarılması mümkün olmayan anlatımların gerçekleştirilmesini sağlar. Hareketli görüntü giderek daha çok popüler olan bir disiplin olarak veri görselleştirme ve infografiklerin ilgi çekici ve eğlenceli örneklerini içermektedir.

Akademisyen ve Gapminder isimli vakfın kurucularından olan Hans Rosling (2007) bir isimli konuşmasında, dünyadaki istatistiklerin uygun bir şekilde hazırlanıp kullanıma sunulması gerektiğini ve hareketlendirilmiş grafiklerin bu anlamda fark yaratabileceğini belirtmiştir.

Lankow, Ritchie, & Crooks’a (2012, s.75) göre hareketli infografikler sayesinde statik ve interaktif infografiklerde yapılamayacak etkiler elde edilebilir. Kullanılan grafiklere animasyon ve müzik eklenebilir.

Hareketli grafikler ve statik grafikler arasındaki temel farklılıklardan biri ise zaman kavramıdır. Bunların yanı sıra hareketli grafikler genelde kullanıcı etkileşimi kısıtlı olduğu için hikaye anlatıcı bir fonksiyona sahiptir. Bu hikaye anlatıcı fonksiyon hareketli görüntünün anlatım dili ile birleştiğinde izleyicisi için oldukça eğlenceli bir hal almaktadır. Ayrıca günümüzde hareketli görüntülere etkileşimli özellikler de aktarılabilmektedir. Böylece izleyiciye doğrusal olmayan bir anlatım biçimi sunulmaktadır.

2.10.3. Etkileşimli Tasarımlar

İnteraktif veri görselleştirme ve infografiklerin temel özelliği kullanıcının içerikte neyi, hangi düzeyde görüntülemek istediğine karar verebilmesidir. Bilginin görselleştirilmesi amaçlı yapılan tasarımlar diğer etkileşimli tasarımların sahip olduğu avantajları içermektedir. Bunlara ek olarak, kullanıcıya özellikle statik ortamda yapılan tasarımlara nazaran çok daha fazla bilgi sunmayı mümkün kılmaktadır. Kullanıcının yoğun bilgi kümesi aracılığıyla bilgi edinmesi içinse bazı etkileşim temelli tekniklerin devreye sokulması gerekmektedir. Örneğin, ilk etapta kullanıcıya genel gürünüm sunulmalı ve tasarımın genel yapısı hakkında fikir edinmesi sağlanmalıdır. Diğer yandan kullanıcının

sistem içerisinde gezinmesi, farklı ölçeklerde görüntülemesi gibi özellikleri sağlamak için yönlendirmenin iyi kurgulanması gerekmektedir. Ayrıca her türlü seçim ve filtrelemeyi rahatça yapabilmesi ve yapmış olduğu her türlü seçimden vazgeçebilmesi, geri dönebilmesi ya da sonrasında neler olabileceğini tahmin etmesi gerekmektedir.

Anlamlı, etkili ve verimli bir etkileşim yaratmak, tıpkı bir dil oluşturmaya benzemektedir. Etkileşim süreci içerisindeki her iki tarafın da sembol ve komutların ne anlama geldiği ve kullanılması durumunda hangi eylemlerin meydana geleceğini bilmesi gerekmektedir. Etkileşim özelliklerinin iyi kurgulanması veri görselleştirme ve infografiklerin barındırdıkları verilerin bilgiye dönüştürülmesinde büyük önem taşır. Etkileşimli özellikler aracılığıyla anlamlı gruplamalar yapılabilmesi ve bunların çok çeşitli şekillerde sunulması, kullanıcının eğilimleri, örüntüleri, ilişkileri ya da başka bir deyişle olguları fark etmesini sağlar.

Etkileşimin sabit görüntülerin gerçekleştiremeyeceği yollarla, kullanıcıların verilerle iletişime geçmeyi teşvik edeceği aşikardır. Animasyonlu geçişler ve iyi hazırlanmış ara yüzlerle bazı görselleştirmeler verilerin keşfedilmesini oyun oynamaya benzetmektedir. Etkileşimli görselleştirme, konuya veya eldeki verilere önem vermeyebilecek bir kitleyi çekebilmek için harika bir araç olabilir (Murray, 2013).

Etkileşimli infografiklere örnek olarak The Guardian Gazetesi tarafından 2013 yılında yayınlanan tasarım verilebilir. Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın insanları üç halkada (arkadaşının-arkadaşının-arkadaşı) izlediği, Facebook verileri üzerinden örneklendirilmiştir (Şekil 42). Facebook’ta hesabı olan insanların ortalama 190 arkadaşı olduğu göz önünde bulundurulmuş, her bir halka için bu rakam katlanarak çeşitli araç ve mekan kapasiteleri veya şehir ve ülke nüfusları ile karşılaştırılmıştır. Tasarımda öncelikle izleyiciye konuyla ilgili genel bilgi metinler aracılığıyla verilmiş ve veriler ışığında oluşturulan etkileşimli alana yönlendirilmiştir. Bu alanda ilk dikkati çeken arkadaş sayılarının değiştirilmesini sağlayan bir çubuk grafiktir. Buradaki butonu kaydırarak arkadaş sayıları değiştirildiğinde alt kısımdaki kullanılan rakam, yazı ve ikonların eşzamanlı olarak değişmesi dikkat çekicidir.

Şekil 42. NSA Files: Decoded isimli haber dizisi kapsamında tasarlanan etkileşimli

infografik. The Guardian (2013, October 28). Three degrees of separation: Breaking down

the NSA's 'hops' surveillance method. Retrieved from

https://www.theguardian.com/world/interactive/2013/oct/28/nsa-files-decoded-hops

Etkileşimli veri görselleştirme ve infografikler, metin halindeki hikayelerden ve filmlerden birkaç önemli açıdan ayrılmaktadır; sıkı sıkıya kontrol edilmiş ve doğrusal ilerleyen olaylar yerine doğrusal olmayan bir anlatımda onaylamaya (kullanıcı seçimine) ve alternatif açıklamalara davet etmektedir. Günümüzde görselleştirme araçları olgunlaşmış ve değişken etki seviyelerindeki etkileşimliliğe ve kullanıcı katılımına sahip dinamik infografiklerin yayınlanmasına olanak sağlamıştır (Giardina & Medina, 2012). Ayrıca veri tabanlarındaki sürekli güncellenebilen veriyi kullanmayı sağlayan dinamik yapılar sayesinde tasarımcılar bilgiyi gerçek zamanlı olarak sunabilmektedir.

2.11. Tasarım Süreci

Bir tasarım ortaya koymak farklı disiplinler çerçevesinde gerçekleştirilse dahi süreç boyunca benzer yaklaşımlar ve aktiveler içermektedir. Meirelles’e (2013, s.9) göre asarım süreci analitik ve görsel/uzamsal düşünme metotlarını gerektirmektedir. Genel olarak

grafik tasarım ve özelde enformasyon tasarımı, hem yaratılması (kodlanması) hem de kullanılmasında (deşifresinde) bilişsel süreçlere ve görsel algıya dayanmaktadır. Tasarım süreci olarak adlandırılan ve çeşitli aşamalar kapsamında incelenen bu yaklaşıma dair çeşitli görüşler bulunmaktadır. Tasarım süreci ile ilgili genel yaklaşımların (Design Council, 2015) yanı sıra grafik tasarım (Hembree, 2011; Resnick, 2003), enformasyon tasarımı (IIID, 2007; Petterson, 2002), veri görselleştirme (Mazza, 2009; Yau, 2013) ve infografiklerin (Krum, 2014) tasarım süreçlerine dair kaynaklar incelenmiş ve aşağıda aşamalar sıralanmıştır:

1. Problemin Tanımlanması (Ele alınacak problem ya da konunun anlaşılması, amaçların belirlenmesi ve eldeki verilerin tespit edilmesi)

2. Araştırma (Verilerin toplanması ve kategorize edilmesi)

3. Kullanıcı kitlesinin belirlenmesi (kullanıcı ihtiyaçlarının belirlenmesi) 4. Tasarımın geliştirilmesi (Uygulama ortamı ve görselleştirme yöntemlerinin

seçilmesi ve uygulanması)

5. Değerlendirme (Ortaya konan tasarım çözümlerinin değerlendirilmesi)

Bu aşamalara maddeler ya da alt başlıklar eklenebilir, ancak genel olarak bir tasarım probleminin çözülmesinde kullanılabilir. Veri görselleştirme ve infografiklerin tasarım sürecinde aşamalar verilerin elde edilmesi, ayrıştırılması, kategorize edilmesi, kullanıcı

kitlesine yönelik olarak düzenlenmesi, tasarım alternatiflerinin hazırlanması, tasarımın oluşturulması ve değerlendirilmesi süreçlerinden oluşmaktadır.

2.11.1. Problemin Tanımlanması

Problemin tanımlanması süreci, tasarımın amaçlarının belirlenmesi ve probleminin anlaşılması ile başlamaktadır. Hazırlanacak tasarıma neden ihtiyaç duyulduğunu öğrenmek ve halihazırda var olan durumun tespiti yapmak önemlidir. Tasarım probleminin tanımlanması için yapılacak tespitler arasında tasarımın gerçekleştirileceği alan ve konunun anlaşılması yer almaktadır. Tasarım süreci aynı zamanda bir öğrenme sürecidir. Bu bağlamda tanımlama aşamasında konunun temel özellikleri, ilişkili olduğu diğer disiplinler ve olası uygulama alanları irdelenmelidir çünkü sonraki aşamalar planlanırken bu kriterler göz önünde bulundurulur.

2.11.2. Araştırma Aşaması

Araştırma aşaması her tasarım ürünü için olmazsa olmazdır. Ancak verinin kullanıcıya aktarılması odağındaki veri görselleştirme ve infografikler için araştırmanın önemi çok büyüktür. Veri sayılardan fazlasıdır, ve görselleştirilmesi için tam olarak neyi temsil ettiğinin bilinmesi gerekir (Yau, 2013). Araştırma aşamasında elde edilmek istenen verilerin birbirleri ile olan ilişkisi ve hangi bağlamda ele alınacağını belirlemek ve buna göre hareket etmek önemlidir.

Ele alınan konu bilimsel bir araştırma raporu ya da kullanıcıların telefon uygulamaları yoluyla işlenen anlık trafik yoğunluğu verisi olabilir. Burada önemli olan konu hakkında detaylı kaynak araştırması yapmak ve bu kaynakların doğrulundan emin olmaktır. Örneğin, yayıncılık alanındaki illüstrasyonlarıyla ünlü Fernando Baptista National Geographic dergisi için hazırladığı Göbekli Tepe hakkındaki infografiği (Şekil 43) hazırlayabilmek için bilimsel kaynaklara ulaşmış, Türkiye’ye gelerek Göbekli Tepe kazı alanını ziyaret etmiş ve arkeologlarla görüşmüştür.

Şekil 43. Göbekli Tepe hakkındaki infografik. Cairo, A. (2013). The Functional Art: An introduction to information graphics and visualization. California: New Riders.

doğruluğa sahip olsa dahi tek yönlü olarak ele alınmış veri araştırmacıya doğru bir izlenim vermeyebilir. Bu nedenle verilerin birbirleriyle ilişkili olarak verilmesi, anlam kazanmasını ve izleyicinin bakış açısını değiştirmesini sağlayacaktır. Hans Rosling’in bırakın veri seti sizin zihin setinizi değiştirsin şeklindeki sözleri bu konsepti açıklamaktadır (Rosling, 2009). Veri seti oluşturulması, verilerin özelliklerinin de belirlenmesini sağlayacaktır. Veri setinden yola çıkılarak oluşturulacak yapı, zamana dayalı (zaman içerisindeki değişimleri niteleyen), uzamsal veya coğrafi (kat planı ya da harita gibi fiziksel dayanağı olan), hiyerarşik (soyağacı veya akış şeması gibi hiyerarşiye dayanan) veya ağ örgüsü (dirdiler arasındaki ilişkileri gösteren) şeklinde olabilir (Mazza, 2009). Bu nedenle konu hakkında derinlemesine araştırma yapıldıktan sonra verilerin düzenlenerek bilgi mimarisinin oluşturulması önemlidir.

Verilerin sınıflandırılmasında faydalanılabilecek metotlardan biri kavram haritası oluşrturmaktır. Kavram haritaları bütünü oluşturan parçaların birbiriyle olan ilişkilerini görmek için hızlı ve etkili bir yöntemdir. Ayrıca eldeki problem hakkında derinlemesine bir anlayış edinmek için üretilmiş bir yöntem olarak da düşünülebilir (Skolos & Wedell, 2011). Verileri hiyerşik bir yapı haline getirmek, görsel tasarım aşamasında kullanılabilecek metaforlara karar verebilmek için oldukça faydalıdır.

Veril setinin kategorize edilmesi ile hiyerarşik yapılar oluşturulur ve tasarımda ön plana çıkarılacak alanlar belirlenir. Bu aşama tasarım süreci boyunca tekrarlanabilir. Kullanıcı ihtiyaçları ve uygulama formatının seçimi ile birlikte ortaya çıkan imkan ya da kısıtlamalar hiyerarşik yapının yeniden ele alınmasını gerektirebilir. Ancak tasarım süreci zaten tekrar eden bir süreçtir, herhangi bir aşamadan ya da tasarımın tamamlanmasının ardından geri dönülebilir ve tasarım baştan ele alınabilir.

2.11.3. Kullanıcı Kitlesinin Belirlenmesi

Tasarımcıların, iletişim kurdukları kitleyi veya grupları tanımlamaları gerekmektedir. Bu başarılı tasarımı başarısız bir tasarımdan ayırmada fark yaratmaktadır. Bu aşamada kullanıcılar, cinsiyet, ırk, yaş, meslek veya gelir gibi bir dizi faktörle tanımlanabilir. Bu kategorilerin analizi demografik analiz olarak bilinir. Bu kategorilerin birçoğunu inceleyerek demografik bir profil tanımlamak mümkündür. Bu profil, grubun tipik bir üyesi hakkında bilgi sağlamaktadır. Görselleştirme kapsamında tasarımcı, bu materyali belirli bir izleyici kitlesinin gereksinimlerini ve ihtiyaçlarını anlamak ve tasarımlarını buna

göre ayarlamak için kullanabilir (Coates & Ellison, 2014). Katz’a (2012, s.19) göre kullanıcı görsel okuryazarlık ya da eğitim, konunun görsel teamüllerine yabancılık, uzmanlık alanı bilgisinin yetersizliği, konuya karşı ilgisizlik gibi eksiklikler yüzünden iletilen enformasyonu anlayamayacak durumda olabilir.

Kullanıcıların demografik yapısını, eğilimlerini, fiziksel ve duygusal gereksinimlerini ve kültürel farklılıklarını gözetmeden aktarılan verinin alıcısı tarafından anlaşılıp bilgiye dönüştürülmesi beklenemez. Örneğin eğitim materyali olarak tasarlanan bir infografiğin hangi yaş grubu için tasarlanacağı önemlidir. Aksi takdirde anlaşılması güç ya da sıkıcı bulunabilir. Benzer şekilde kamusal alanda kullanılması hedeflenen bir veri görselleştirmenin toplumun genel geçer eğilimlerini gözetmesi ve bazı fiziksel engelleri düşünen bir yaklaşıma sahip olması gerekmektedir.

Çeşitli platformlar aracılığıyla kimi zaman karşılaşılan ve güzel görünen ancak bilgi aktarımı çok zayıf tasarımlar bulunmaktadır. Bu durumu engellemek için kullanıcı ihtiyaçları iyi araştırılmalı ve daha geniş bir perspektifte, kullanıcının bakış açısıyla tasarım değerlendirilmelidir.

2.11.4. Tasarımın geliştirilmesi

Verilerin sınıflandırılması ve kapsamın görselleştirmenin amacına uygun hale getirilmesi ile görsel tasarım aşamasına geçilir. Burada ilk olarak uygulama ortamında karar verilmesi ve seçilen ortamın gereksinimleri kapsamında verilerin tekrar ele alınması gerekmektedir. Uygulama ortamına karar verilmesi ayrıca tasarımın geliştirilmesinde de etkili olacaktır. Uygulama ortalarının tasarım sürecinde benzer fakat birbirinden ayrılan yönleri bulunmaktadır. Örneğin, statik formatta hazırlanacak bir infografik için veriler sınıflandırılıp, eskizler hazırlandıktan sonra uygulamaya geçilebilir. Ancak aynı durum hareketli veya etkileşimli tasarımlar için söz konusu değildir. Hareketli görüntü tasarımı ya da animasyon hazırlamak için görsel senaryo taslağının hazırlanması ve içeriğin hiyerarşisinin tekrar düzenlenmesi gerekmektedir. Etkileşimli tasarımlar için de verilerin iletilmesindeki hiyerarşi yeniden ele alınmalıdır.

Verilerin en etkili biçimde aktarılması ancak çeşitli denemelerin yapılması ile mümkündür. Statik ortam için yapılan çizimler, sayfa düzeni ve yazı karakteri araştırmaları ile taslak hazırlanabilir. Etkileşimli ortamlar içinse bilgi mimarisinin oluşturulmasının ardından etkileşimli sistemin taslak çizimleri yapılır ve yönlendirme elemanları gibi temel unsurlar

kontrol edilir. Ayrıca sistemin prototipi hazırlanarak kullanıcı deneyimi test edilir.

Görselleştirme kapsamında verileri betimlemek için kullanılacak grafik ve diyagramların belirlenmesi de önemli bir aşamadır. Veri görselleştirme tasarımının temelinde verilerin arasındaki ilişkilerin ve arka planda kalan özelliklerin keşfedilebilir olması bulunmaktadır.

2.11.5. Değerlendirme

Veri görselleştirme ve infografik tasarımları ile kullanıcılara bilgiye ulaşmaları için kolay anlaşılır, estetik ve akılda kalıcı bir araç sunmak amaçlanmaktadır. Bu nedenle ortaya çıkan tasarım son kullanıcıya iletilmeden önce hedef kitle ve tasarım prensipleri çerçevesinde değerlendirilmelidir. Ortaya çıkan görselleştirmenin hedeflenen kullanıcı kitlesinin ihtiyaçlarına cevap verip vermediği, cevaplanması gereken ilk sorudur. Kullanıcı beklentilerine cevap vermek dışında bilgiyi etkili ve estetik bir şekilde iletmesi gereken tasarımların belirli kriterler çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Böylece tasarımın problemin tanımlanması aşamasında belirlenen amaçlara ulaşıp ulaşamadığı irdelenir. Bu kriterler yine tasarımın uygulama ortamına göre değişiklik gösterebilir. Örneğin etkileşimli bir veri görselleştirme tasarımının değerlendirilmesinde, vurgu ya da anlaşılabilirlik gibi kriterlerin yanı sıra etkileşimli tasarım kapsamındaki kullanılabilirlik gibi kriterler de devreye girmektedir.

Değerlendirme aşaması her zaman tasarım sürecinin son evresi olarak düşünülmemelidir. Eğer hazırlanan tasarım kriterlerle buluşan niteliklere sahip değilse aşamalar tekrarlanabilir.