• Sonuç bulunamadı

5.2. İkinci Alt Amaca İlişkin Bulgular

5.2.5. İkinci Alt Amaca İlişkin Yorumlar

Araştırmanın “ders sürecindeki teknoloji kullanımıˮ alt amacı kapsamında akademisyen, öğrenci ve sektör çalışanlarından alınan cevapların kodlanması sonucunda toplam sekiz adet alt temaya ulaşılmıştır. Alt temaların içerdiği kodlar ve alt temalar, akademisyen, öğrenci ve sektör çalışanlarına göre karşılaştırmalı olarak görselleştirilmiştir (Şekil 53). Görselleştirmenin temel amacı, alt temalar ve çalışma grupları arasındaki ilişkileri vurgulayarak anlaşılmasını sağlamak ve ileriki çalışmalar için öngörü kazandırmaktır.

İçerik analizi sonucunda ortaya çıkan ve Şekil 53’de görselleştirilen alt temalar aşağıda sıralanmıştır:

- Kendi kendine öğrenme (f 34) - Yaratıcılık (f 18) - +/- Beklenti (f 19) - Güncellik (f 8) - Program bilgisi (f 6) - Motivasyon (f 5) - Düşünsel gelişim (f 4) - Fikir değişimi (f 4)

Alt temalar içerisinde en çok bahsedilen kendi kendine öğrenme olmuştur ve üç farklı çalışma grubu da bu konuda benzer görüşler bildirmiştir. Akademisyenler genel olarak öğrencilerin lisans eğitimleri boyunca tasarım programlarını öğrenme beklentisi içinde olduğu belirtmiş ve bu durumun olumsuz yönlerinden bahsetmişlerdir. A10 “Öğrenci dış kaynaklar yardımıyla programları kendisi öğrenmeli. Diğer türlü dersler uygulama öğretimi bir yapan kurslara benzeyebilirˮ ifadeleri ile program öğrenmenin bireysel bir çaba olması gerektiğini vurgulamıştır. Sektör çalışanları da benzer ifadeler kullanmışlardır. Bu alt temaya ilişkin pek çok öğrenci ders kapsamında yapılan uygulama çalışmaları yoluyla kendisini geliştirdiğini belirtmiştir. Tasarımcı Atrissi’nin bu konu ile ilgili yapmış olduğu yorum araştırma sonuçları ile paraleldir. Artissi (Atrissi, 2008), dijital ortam için bir tasarımcı yetiştirilirken verilen eğitimin en önemli parçasının, öğrenciye kendi kendine nasıl öğreneceğinin öğretilmesi olduğunu belirtmiştir.

En çok bahsedilen ikinci alt tema olan yaratıcılık konusunda Öğrenciler herhangi bir ifade belirtmemişken akademisyenler pek çok kez söz etmişlerdir (f15). Öğrencilerin teknoloji odaklı olmaları nedeniyle giderek zihinsel modellerinin değiştiğini ve tektipleşme tehlikesi bulunduğunu vurgulamışlardır. Örneğin, A8 “öğrencilerin genelde bu tür derslerde program öğrenme gibi dertleri var ancak bence derslerin daha zihin açıcı, yaratıcılığı besleyen yaklaşımlarla sürdürülmesi, götürülmesi ve kurgulanması çok daha doğruˮ sözleri ile önemli kısmın program öğretmek değil, yaratıcılık olduğuna işaret etmiştir. Sektör çalışanları da program öğrenme ve yaratıcılık ilişkisinden bahsederken benzer bir yaklaşımı benimsemişlerdir. S2, “Öğrenci üniversitede tasarım konusundaki yaratıcığını geliştirmeliˮ diyerek yalnızca program bilmenin sektörde yeterli olmayacağını

vurgulamıştır. Ancak konuya farklı bir açıdan yaklaşarak Owen (1991) bilgisayarların evrimi ile birlikte tasarımcıların mental ve fiziksel kabiliyetlerinin arttığını belirtmiştir. Diğer yandan Özcan ve Akarun (2001) bilgisayarın modern tasarımda sanatçının fırçaları, boyaları ve kalemleri gibi temel araç haline geldiğini belirtmiş, ancak sanatçı bu aracı bütün yönleriyle kullanamazsa yaratıcılığını geliştiremeyeceğini ve ifade edemeyeceğini vurgulamıştır.

Beklenti ve fikir değişimi alt temaları birbiriyle ilişkilidir çünkü dönem başında program öğrenmeye yönelik beklentisi olan 5 öğrenciden dördü ders sürecinde bu konudaki fikrinin değiştiğini belirtmiştir (Tablo 2’de öğrenci beklentileri görülebilir). Bu konuda Ö9 “İlk etapta bu dersin içeriğini bilmediğim için program öğrenebilirim diye düşünmüştüm, sonra fikrim değişti çünkü verilen ödevlerle zaten programları kendim pratik yaparak öğrendim. Bu dersin amacı aslında program öğrenmek değilˮ ifadeleri ile program öğrenme ile ilgili beklentilerinin değiştiğini vurgulamıştır.

Bu alt amaç çerçevesinde öğrencilerin görüşlerinde altı çizilmesi gereken nokta ‘veri görselleştirme ve infografik disiplinlerinde verilerin düzenlenerek uygulama çalışmaları yapılan ve enformasyonun analizine odaklanan’ bir derste tasarım programı öğrenme beklentilerinin olmadığıdır. Ancak öğretim programlarında yer alan “grafik tasarım araçlarıˮ ve benzeri içerikteki bazı dersler için öğrencilerin beklentileri devam etmektedir. Diğer bir alt tema olan güncellik ile ilgili öğrenciler herhangi bir ifade iletmemişlerdir ancak akademisyen ve sektör çalışanları programların sürekli güncellenen yapısından bahsetmiştir. Sektör çalışanlarından S5 “Öğrenci okulda pek çok programı kullanmayı öğrense dahi mezun olduktan sonra bunlar geçerliğini yitirebilir, değişebilirˮ sözlerini zikrederken, akademisyenlerden A6 benzer bir şekilde “Bu araçlar sürekli değişiyor ve güncelleniyor. Araç ve teknoloji odaklı tasarım uzun vadede bir şekilde zamanı geçecek bir tasarım anlayışı.ˮ ifadesi ile programların güncelliğini yitirmesini vurgulamıştır. Ayrıca akademisyenler genel olarak veri görselleştirme ve infografik odaklı bir derste program öğretmek için yeterli zaman olmadığını da belirtmişlerdir. Phillips (Lupton & Phillips, 2015) benzer bir yaklaşımla, dijital teknolojilerin daha çok özgürlük ve rahatlık sağlıyor olmasına karşın, süregiden bir eğitim olduğunu, güncel tutmak ve muhafaza etmek gerektiğini belirtmiştir. Bu yinelenen bir öğrenme eğrisinin, halihazırda aşırı yüklenmiş olan programlara eklenmesi için konsept geliştirme ve biçimsel deneyime açılan pencerenin yarıda kesilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

çıkmıştır. Sektör çalışanları her ne kadar kendi kendine öğrenme becerilerine önem veriyor olsalar da öğrencilerin çalışma hayatında program bilmeleri gerektiğini belirtmişlerdir. S5 “Sektörde program bilmeyen zorlanırˮ diyerek bu konuda mezuniyet sonrasına dair bir tespitte bulunmuştur.

Motivasyon alt teması ise yalnızca akademisyenlerin ifadeleri ile ortaya çıkmıştır ve öğrencilerin tasarım programı öğrenme konusunda kendilerini geliştirmeleri için motive edilmesi gerektiği düşüncesine odaklanmaktadır.

Yalnızca sektör çalışanları tarafından söz edilen diğer bir alt tema da düşünsel gelişimdir. Sektör çalışanları öğrencilerin tasarım sürecinin mantığını anlamalarının daha önemli olduğunu vurgulamaktadır.

Teknoloji kullanımı alt amacına ilişkin genel bir değerlendirme yapıldığında, en çok dikkat çeken alt temanın kendi kendine öğrenme olduğu görülmektedir. Akademisyenlerin kendi kendine öğrenme (f15) ile ilgili kodlardan ve yaratıcılık (f15) alt temasından yoğun bir biçimde bahsetmiş olduğu, diğer yandan güncellik (f6) ve motivasyon (f5) kavramlarından da söz ettiği görülmektedir. Ancak beklenti, program bilgisi, düşünsel gelişim ve fikir değişimi kavramlarından söz etmedikleri anlaşılmaktadır. Öğrenciler de yoğun olarak kendi kendine öğrenme (f11) kavramına ilişkin görüş bildirmiş ve ayrıca beklenti (f5)alt temasından çokça söz etmiştir. Diğer katılım gösterdikleri alt tema ise fikir değişimi (f4) olmuştur. Sektör çalışanlarının ise kendi kendine öğrenme (f8) ve program bilgisi (f6) alt temalarına nispeten daha yoğun olarak değindiği anlaşılmaktadır.