• Sonuç bulunamadı

5.6. Altıncı Alt Amaca İlişkin Bulgular

5.6.5. Altıncı Alt Amaca İlişkin Yorumlar

Araştırmanın “disiplinlerarası yaklaşımˮ alt amacı kapsamında akademisyen, öğrenci ve sektör çalışanlarından alınan cevapların kodlanması sonucunda toplam altı adet alt temaya

ulaşılmıştır. Alt temaların içerdiği kodlar ve alt temalar, akademisyen, öğrenci ve sektör çalışanlarına göre karşılaştırmalı olarak görselleştirilmiştir (Şekil 57). Görselleştirmenin temel amacı, alt temalar ve çalışma grupları arasındaki ilişkileri vurgulayarak daha iyi anlaşılmasını sağlamak ve ilerideki çalışmalara öngörü kazandırmaktır.

İçerik analizi sonucunda ortaya çıkan ve Şekil 57’de görselleştirilen alt temalar aşağıda sıralanmıştır:

- Sosyal bilimler (f 35) - Bütünsel yaklaşım (f 28) - Sanat ve tasarım (f 24) - Ortak proje geliştirme (f 18)

- Formel ve uygulamalı bilimler (f 16) - Ders dışı faaliyetler (f 7)

Disiplinlerarası yaklaşıma ilişkin tüm çalışma gruplarının en çok sözünü ettiği kavram sosyal bilimler olmuştur. Öğrenci, akademisyen ya da sektör çalışanı olması farketmeksizin pek çok katılımcı, sosyal bilimler içerisinde yer alan psikoloji,

sosyoloji, iletişim çalışmaları, kültürel çalışmalar ve tarih gibi disiplinlerden bahsetmiştir. Örneğin akademisyenlerden A10, “Öğrencinin insan psikolojisini öğrenmesi ve insanların ne tür eğilimleri olduğunu bilmesi gerekir. Öğrencinin sadece tasarım ilke ve elemanları değil, sosyal alanlar hakkında da fikri olmalıdır. Örneğin, rengin kültürel anlamlarını bilmesi gerekir.ˮ ifadeleri ile sosyal bilimler ve tasarım ilişkisini vurgulamaktadır. Diğer yandan öğrencilerden Ö2 “Psikoloji, özellikle de eğitim psikolojisi bizim için çok faydalı olabilir. Çünkü insanların nasıl öğrendiğini anlayabiliriz.ˮ sözleri ile sosyal bilimler alanlarının görselleştirme ile olan ilişkisini işaret etmiştir. Eriksson’a (2009) göre, sosyal bilimlerden tasarımda üç farklı şekilde faydalanılmaktadır. Bunlardan ilki tasarımın temelini oluşturan dayanakların desteklenmesinde sosyal bilimlerden faydalanmaktır. Tasarımcı, tasarım sürecinde daha net varsayımlara ulaşmak veya bu varsayımlara ulaşmak için alt yapı hazırlamakta sosyal bilimleri kullanabilir. İkincisi, tasarım sürecinde bir katalizör olarak kullanılabilir ve tasarımda yaratıcı ve radikal düşünme yolları sağlayabilir. Üçüncü olarak ise tasarım hakkında daha derinlemesine tanımlamalar yapılması ve daha zengin konseptler oluşturulmasında kullanılarak tasarım uygulamasında yeni bir tür duyarlılık yaratılabilir. Frascara (1988) ise tasarım eğitiminin geleneksel sanat okullarındaki kaynaklarla sürdürülmesinin tatmin edici olmayacağını ve grafik tasarım öğrencilerinde gerekli bilincin oluşturulabilmesi için psikoloji, sözel iletişim, sosyoloji, bilgisayar bilimi, pazarlama ve diğer disiplinlere başvurulması gerektiğini belirtmiştir. İkinci sırada yer alan bütünsel yaklaşım teması hakkında üç çalışma grubu da söz etmiştir. Akademisyenler genel olarak tasarımın her alanında disiplinlerarası yaklaşımın gerekli olduğunu, belirli disiplinlerle sınırlandırmanın pek mümkün olmadığını ve disiplinlerarası

nitelikteki konuların derslere adapte edilebileceğini düşünmektedir. A6, derslerinde genellikle içerik kısmını farklı disiplinlerden alarak öğrencilerin verilen konu üzerine bilgi ve genel kültür sahibi olmaları ve tasarım problemini yine ilgili konu açısından ele almalarını sağladığını belirtmiştir. Öğrenciler ise mezuniyet sonrası süreci işaret ederek hangi alanda çalışacaklarının henüz belli olmadığını belirtmiş ve her alanın katkı sağlayabileceğini ifade etmişlerdir. Ö3 “Öğrenciler olarak mezuniyet sonrasında hangi alanlarda çalışacağımız ya da bize gelecek işler belli değil. Her tür alandan gelebilir. Biz de bu şekilde farklı uzmanlarla ve farklı bilgilerle çalışarak ileride yapacağımız projelere hazırlıklı oluruz.ˮ sözleri ile mezuniyet sonrası süreci vurgulamıştır. Sektör çalışanlarından S1 ise öğrenci görüşlerine benzer bir şekilde, bu tür bölümlerin yapısının zaten disiplinlerarası olduğunu ve öğrencilerin mezun olduktan sonra çok çeşitli alanlarda çalışabileceğini belirtmiştir. Tasarım eğitiminde bütünsel yaklaşım Bauhaus ve ULM gibi okulların çok yönlü eğitim programları ile başlamış ve etkileri çağdaş tasarım eğitimi programlarına öncülük etmiştir (Siebenbrodt & Schöbe, 2015).

Sanat ve tasarım alt temasından en çok söz eden çalışma grubu akademisyenler olmuştur. Örneğin, A2 ve A9 hareketli görüntü tasarımı ve senaryo yazımı gibi alanların katkı sağlayabileceğini belirtirken, A8 oyun tasarımcıları ile birlikte ortak proje yapılabileceğini ifade etmiştir. Öğrenciler de benzer bir yaklaşımla eğitim gördükleri fakültede yer alan müzik, fotoğraf ve video ve sanat gibi bölümlerden faydalanabileceklerini düşünmektedir. Sektör çalışanları da yine benzer alanların katkı sağlayabileceğini belirtmiştir. S3, çağdaş sanatın dahi bu tür bir dersin içerisine dahil edilebileceğini belirterek, veri görselleştirme ve infografiğin sanatın diğer alanları ile olan ilişkisini vurgulamıştır. Yau (2013), bu konuya ilişkin olarak görselleştirmenin çok geniş bir kapsama sahip olduğunu belirtmiş ve müzik, sinema ve fotografik tekniklerin görselleştirme çerçevesinde kullanımlarından söz etmiştir.

Diğer bir alt tema olan ortak proje geliştirme hakkında tüm çalışma grupları benzer frekansta söz etmiş ve özellikle farklı disiplinlerle birlikte çalışma bilinci edinmeyi vurgulamışlardır. Örneğin A5, “Farklı disiplinlerle birlikte uygulama projeleri yapan tasarım öğrencisi, mezuniyet sonrasında karşısına çıkacak projelerde zorlanmaz. Örneğin ürün odaklı bir tasarım için endüstri ürünleri tasarımcıları ile ya da mekânsal tasarımlar için mimarlarla, iç mimarlarla birlikte çalışılabilir.ˮ şeklinde düşüncelerini dile getirmiştir. Bu görüşlere paralel olarak sektör çalışanlarından S1, “Ders kapsamında farklı uzmanlık alanlarına dair konularda projeler yaptırılırsa öğrenci mezun olduktan sonra karşılaşacağı

farklı alanlarda daha rahat çalışabilirˮ ifadeleri ile mezuniyet sonrasındaki süreç ve ortak çalışma bilinci ilişkisini vurgulamıştır. Diğer yandan Ö9, “Başka uzmanlık alanlarından kişilerle ortak çalışmak bizi geliştirebilir ve mezuniyet sonrasında olumlu etkileyebilir.ˮ sözleri ile benzer bir yaklaşımı ifade etmiştir. Frascara (2004, s.3-4), tasarımcıların verilen projeye göre, tasarımla direkt ilişkisi olan ya da olmayan, pek çok farklı alandan gelecek katkıya ihtiyaç duyduğunu ve esasında bir koordinatör gibi çalıştığını belirtmektedir. Ayrıca diğer alanlardan uzmanlarla birlikte etkileşim içinde olacakları projeler verildiğinde, tasarımcıların disiplinlerarası bir takımda çalışabilmesi ve kişilerarası iyi sosyal ilişkiler kurabilmesi gerektiğini ifade etmektedir.

Formel ve uygulamalı bilimler alt teması matematik, geometri, kütüphanecilik, harita mühendisliği, bilgisayar mühendisliği ve yönetim bilişim sistemleri gibi uzmanlık alanlarını içermektedir. Daha çok akademisyenler ve öğrenciler söz etmiştir. Ayrıca tüm çalışma gruplarının öğrencilerin analitik düşünme becerilerinin gelişmesine katkıda bulunacak alanlardan bahsettiği görülmektedir. Özcan ve Akarun (2001) tarafından yapılmış olan araştırmada matematiğin tasarım eğitimindeki önemi vurgulanmış ve biçimin arkasındaki matematiksel yapıyı göstermeyi hedefleyen bir ders planı önerisinden söz edilmiştir. Tasarım öğrencilerinin matematiği yeni bir yolla öğrenerek, matematiğin tasarımdaki rolünü tekrar keşfetmeleri ve öğrendikleri matematiksel konseptler yoluyla yaratıcılıklarını geliştirmeleri beklentilerini de ekleyerek tasarım, matematik ve yaratıcılık ilişkisini vurgulamıştır.

Son olarak söz edilen alt tema ise ders dışı faaliyetler olmuştur ve yalnızca öğrenciler tarafından kullanılmıştır. Öğrencilerden bazıları diğer alanlardan gelecek uzmanlarla birlikte gerçekleştirilecek faaliyetlerin ders dışındaki zamanlarda yapılması gerektiğini düşünmektedir. Örneğin, Ö5 “Derste çeşitlilik olmalı, ancak ders çok fazla bölünmemeli. Derslerde araya başka aktiviteler sokulmadan, sadece dersin hocasıyla iletişime geçerek geliştirdiğimiz projeler bence yeterli.ˮ sözleriyle disiplinlerarası yapıdaki etkinliklerin ders dışı saatlerde yapılabileceğini belirtmektedir.

Öğrencilerin beklenti ölçeğinde yer alan soruya vermiş olduğu cevaplar göz önüne alındığında, dönem başındaki beklentileri ile görüşme sorularına vermiş oldukları yanıtların paralel olduğu görülmektedir.

Disiplinlerarası yaklaşım alt amacı ile ilgili genel bir değerlendirme yapıldığında, en çok dikkat çeken alt temanın sosyal bilimler olduğu görülmektedir. Akademisyenlerin sanat ve tasarım (f13), sosyal bilimler (f12), bütünsel yaklaşım (f10), formel ve uygulamalı bilimler

(f9), ve ortak proje geliştirme (f7) alt temalarına yoğun katılım gösterdiği ancak ders dışı faaliyetler alt temasından hiç söz etmediği görülmektedir. Öğrencilerin sosyal bilimler (f20) ve bütünsel yaklaşım (f13) kavramlarından diğerler alt amaçlara göre daha çok bahsettiği görülmektedir. Sektör çalışanlarının ise bütünsel yaklaşım (f13) ve sanat ve tasarım (f4) alt temalarından nispeten daha yoğun olarak söz ettiği anlaşılmaktadır.

BÖLÜM VI

SONUÇ VE TARTIŞMA