• Sonuç bulunamadı

Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin Tasarım Eğitimi İçerisindeki Yeri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin Tasarım Eğitimi İçerisindeki Yeri"

Copied!
228
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

VERİ GÖRSELLEŞTİRME VE İNFOGRAFİKLERİN

TASARIM EĞİTİMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ

Nur CEMELELİOĞLU ALTIN

DOKTORA TEZİ

GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

(3)

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU

Bu tezin tüm hakları saklıdır. Kaynak göstermek koşuluyla tezin teslim tarihinden itibaren 12 ay sonra tezden fotokopi çekilebilir.

YAZARIN

Adı Soyadı Bölümü İmza : Nur : CEMELELİOĞLU ALTIN

: Güzel Sanatlar Eğitimi Anabilim Dalı, Resim-İş Eğitimi Bilim Dalı :

Teslim tarihi : 30.03.2018

TEZİN

Türkçe Adı : Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin Tasarım Eğitimi İçerisindeki Yeri İngilizce Adı : Data Visualization and Infographics in Design Education

(4)

ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI

Tez yazma sürecinde bilimsel ve etik ilkelere uyduğumu, yararlandığım tüm kaynakları kaynak gösterme ilkelerine uygun olarak kaynakçada belirttiğimi ve bu bölümler dışındaki tüm ifadelerin sahsıma ait olduğunu beyan ederim.

Yazar Adı Soyadı: Nur CEMELELİOĞLU ALTIN İmza:

(5)

JÜRİ ONAY SAYFASI

Nur CEMELELİOĞLU ALTIN tarafından hazırlanan “VERİ GÖRSELLEŞTİRME VE İNFOGRAFİKLERİN TASARIM EĞİTİMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği / oy çokluğu ile Gazi Üniversitesi Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda Doktora tezi olarak kabul edilmiştir .

Danışman: Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru

Başkan: Prof. Dr. Adnan Tepecik Üye: Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şeren Üye: Doç. Dr. Meltem Katırancı Üye: Doç. Dr. Osman Çaydere

Tez Savunma Tarihi: 28/03/2018

Bu tezin Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda doktora tezi olması için şartları yerine getirdiğini onaylıyorum.

Prof. Dr. Selma YEL

(6)

TEŞEKKÜR

Öncelikle araştırma kapsamında yapmış olduğum görüşmelere katılımcı olarak katkı sağlayan tüm hocalarıma, öğrencilerime ve tasarımcı arkadaşlarıma teşekkür ederim. Tez süreci boyunca yapmış olduğu değerli yönlendirmeleri, özverili yaklaşımı ve araştırmanın sürekliliği ve sonuçlandırılması için vermiş olduğu sonsuz destek için saygıdeğer hocam ve tez danışmanım Prof. Dr. Alev Çakmakoğlu Kuru’ ya çok teşekkür ederim. Lisans eğitimimden bu güne kadar vermiş olduğu destek ile araştırmacı ve tasarımcı olarak ilerleme sürecimde büyük paya sahip olan ve değerli fikirleri ile araştırmanın şekillenmesinde katkıda bulunan, tez izleme komitesi üyelerinden hocam Prof. Dr. Adnan Tepecik’e teşekkür ederim. Tez izleme komitesi üyelerinden Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Şeren’e ise araştırma yönteminin geliştirilmesi, uygulanması ve verilerin analiz edilmesi süreçlerinde görüş ve önerileri ile bana yol gösterdiği için teşekkür ederim. Araştırma sürecim boyunca her an her konuda bana destek olan ve tez çalışmama çok önemli katkılar sağlayan sevgili arkadaşım tasarımcı ve akademisyen Sevcan Yardım Şener’e çok teşekkür ederim. Akademik hayatta her zaman yanımda olan Dr. Öğr. Üyesi H. Onur Bingöl’e desteği için teşekkür ederim.

Hayatımın her aşamasında olduğu gibi doktora sürecimde de sonsuz sevgisi ve desteğini benden esirgemeyen sevgili annem Rabia Cemelelioğlu’na teşekkürü bir borç bilirim. Son olarak, çalışmalarım süresince manevi desteğiyle beni yüreklendirdiği ve her türlü zorlukta yanımda olduğu için sevgili eşim Erdal Altın’a çok teşekkür ederim.

Nur Cemelelioğlu Altın İstanbul, 2018

(7)

VERİ GÖRSELLEŞTİRME VE İNFOGRAFİKLERİN

TASARIM EĞİTİMİ İÇERİSİNDEKİ YERİ

(Doktora Tezi)

Nur Cemelelioğlu Altın

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Mart 2018

ÖZ

Veri modern çağın en çok değer atfedilen kavramlarından bir tanesidir. Temel ihtiyaçlardan sosyal ilişkilere kadar insan hayatının her alanında, her an veri aktarımı söz konusudur. Kişisel verilerden küresel ölçektekilere kadar modern yaşamın sürdürülebilmesi için verinin üretimi ve tüketimi zorunludur. Ancak bu yoğun enformasyon akışında önemli olan elde edilen verilerin herkes için hızlı ve kolay anlaşılır olmasıdır. Çok büyük miktardaki karmaşık veriyi yalnızca rakamlar ve dağınık olgular olmaktan çıkarıp, işleyip sadeleştirerek, yeni bağlantılar ve hikayeler ortaya çıkaran tasarımcılar ise verinin aktarılmasında önemli bir role sahiptir. Bu nedenle analitik düşünme becerisine sahip, analiz yapabilen, hiyerarşik yapılar oluşturabilen ve grafik ve görselleri etkili kullanabilen tasarımcıların yetiştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Görsel iletişim, iletişim tasarımı veya grafik tasarım eğitimi alan öğrencilerin veri yığınına yaratıcı bir ortam olarak yaklaşarak, görsel bilgi aktarımı konusunda kendisini geliştirmesi oldukça önemlidir.

Araştırma değişen tasarım pratikleri içerisinde giderek daha önemli bir yere sahip olan veri görselleştirme ve infografik disiplinlerinin tasarım eğitimi içerisindeki yerini ortaya koyma amacı ile gerçekleştirilmiştir. Öncelikle son yıllarda gelişim gösteren veri görselleştirme ve infografik disiplinlerine ilişkin kavramsal bilgi verilmiştir. Tanımları, aralarındaki farklılıklar, tarihsel gelişimi, uygulama alanları ve ortamları ve görsel algı süreçleri gibi başlıklar yoluyla kapsamlı bir şekilde ele alınmıştır.

(8)

Tasarım eğitimi içerisindeki yerini ele almak amacıyla, akademisyenler, sektörde çalışan uzmanlar ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda bu disiplinlerin verildiği dersler nicel ve nitel araştırma yöntemleri kullanılarak çok yönlü bir biçimde incelenmiştir. Öncelikle dönem başında öğrencilere bir beklenti ölçeği uygulanmış, sonrasında ise yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi ile tüm çalışma gruplarının görüşleri alınmıştır. Elde edilen nitel verilerin analizinde içerik analizi kullanılarak veriler çözümlenmiş, ihtiyaç görüldüğünde beklenti ölçeği sonuçları ile karşılaştırmalı olarak analiz edilmiştir. Sonuçta, tasarım eğitimi içerisinde infografik ve veri görselleştirme alanlarına yer verilmesi ile öğrencilerin yoğun bilgi kümesini analiz edip kurgulayarak bilgiyi estetik ve etkili bir biçimde aktarabileceği, daha yaratıcı görsel çözümlemeler ortaya koyabileceği, uygun grafik ve diyagramları kullanmayı öğreneceği, tasarımda araştırma yapmanın önemini kavrayacağı, tasarıma disiplinlerarası bir anlayışta yaklaşarak verilerin ötesinde düşünebileceği, düşünsel boyutta gelişim göstererek problem çözme becerisi kazanacağı ve edindiği tüm kazanımları ilerideki projelerine yansıtacağına ulaşılmıştır. Bu doğrultuda ileride yapılacak olan çalışmalara yönelik bazı önerilerde bulunulmuştur.

Anahtar Kelimeler : Tasarım eğitimi, veri görselleştirme, infografik, enformasyon tasarımı, bilgilendirme tasarımı.

Sayfa Adedi: 227

(9)

DATA VISUALIZATION AND INFOGRAPHICS IN DESIGN

EDUCATION

(Ph.D Thesis)

Nur Cemelelioğlu Altın

GAZI UNIVERSITY GRADUATE SCHOOL OF EDUCATIONAL

SCIENCES

March 2018

ABSTRACT

Data is one of the most valuable concepts of the modern age. Data transfer is literally everywhere in every area of human life, from basic needs to social relations. It is necessary to produce and consume data in order to sustain the modern life from personal data to those on a global scale. However, what matters most is the easy access and pellucidity of data for everyone in the environment of extensive flow of information. Designers have a significant role in data transfer, who extract, process and simplify the huge amount of complex, numeric and dispersed data and produce new connections and stories. Therefore, it is required to train designers capable of analytical thinking, analyzing, building hierarchical structures and using graphics and visuals effectively. It is very important for students who are studying visual communication, communication design or graphic design to develop themselves about visual information transfer by approaching the data stack as a creative environment.

The research has been carried out with the aim of revealing the place of data visualization and infographic disciplines in design education, which is increasingly important in changing design practices. Firstly, this research provides conceptual information about the data visualization and infographic disciplines that have developed in recent years. They have been comprehensively addressed through providing their definitions, differences,

(10)

historical development, fields, and environment of application and visual perception processes.

In order to address their place in design education, the lessons that these disciplines are given in the direction of the opinions of academicians, experts, and students working in the industry have been examined in a versatile way using quantitative and qualitative research methods. First of all, an expectation scale was applied to the students at the beginning of the semester and then the opinions of all working groups were taken with semi-structured interview method. Then, content analysis has been utilized to analyze the qualitative data and they are comparatively analyzed with the result of the expectation scale when required. As a result, it has been concluded that giving a place to the field of infographics and data visualization within the design education helps students to analyze and fictionalize the extensive cluster of information and transfer it in an aesthetical and effective manner and to produce more creative visual solutions, to learn proper graphics and diagrams, to grasp the importance of research in design, to think about the design beyond the data by approaching design in an interdisciplinary manner, and to acquire problem-solving ability by developing intellectually and to reflect their learnings to their future projects. Accordingly, some suggestions have been put forward for the future studies.

Key Words: Design education, data visualization, infographic, information design. Page Number: 227

(11)

İÇİNDEKİLER

TELİF HAKKI VE TEZ FOTOKOPİ İZİN FORMU ... I ETİK İLKELERE UYGUNLUK BEYANI ... II JÜRİ ONAY SAYFASI ... III ÖZ ... V ABSTRACT ... VII İÇİNDEKİLER ... IX TABLOLAR LİSTESİ ... XV ŞEKİLLER LİSTESİ ... XVI

BÖLÜM I ... 1 GİRİŞ ... 1 1.1. Problem Durumu ... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ... 5 1.3. Araştırmanın Önemi ... 6 1.4. Sınırlılıklar ... 7 1.5. Sayıltılar ... 7 1.6. Tanımlar ... 7 BÖLÜM 2 ... 10 KAVRAMSAL ÇERÇEVE ... 10 2.1. Tasarım ... 10 2.2. Tasarım Eğitimi ... 12

(12)

2.2.1. Türkiye’de Tasarım Eğitimi ... 15

2.3. Enformasyon Tasarımı ... 16

2.4. Veri Görselleştirme ... 20

2.5. İnfografik ... 24

2.6. Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin Tarihsel Gelişimi ... 29

2.7. Veri Görselleştirme ve İnfografik Tasarımında Kullanılan Eleman ve Prensipler ... 51 2.7.1. Tasarım Elemanları ... 51 2.7.1.1. Grafikler ... 51 2.7.1.2. Tipografi ... 57 2.7.1.3. Renk ... 59 2.7.1.4. Izgara Sistemi ... 62

2.7.1.5. Piktogram, İkon ve Semboller ... 63

2.7.1.6. Fotoğraf ve İllüstrasyon ... 64 2.7.2. Tasarım Prensipleri ... 66 2.7.2.1. Sadelik ... 67 2.7.2.2. Hiyerarşi ... 68 2.7.2.3. Denge ... 69 2.7.2.4. Vurgu ... 69 2.7.2.5. Ritim ... 70 2.7.2.6. Bütünlük ... 71 2.7.2.7. Anlaşılabilirlik ... 72

2.8. Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin İlişkili Olduğu Alanlar ... 72

2.8.1. Sosyal ve Beşeri Bilimler ... 73

2.8.2. Bilgisayar Bilimi ... 73

(13)

2.8.4. Bilgi Mimarisi ... 77

2.9. Veri Görselleştirme ve İnfografiklerin Uygulama Alanları ... 78

2.9.1. Eğitim ve Bilimsel Çalışmalar ... 79

2.9.2. Medya ... 81

2.9.3. Reklamcılık ve Ticaret ... 84

2.9.4. Sinema ve Müzik Endüstrisi ... 85

2.9.5. Veri Sanatı (Data Art) ... 87

2.10. Uygulama Ortamları ... 89 2.10.1. Statik Tasarımlar ... 89 2.10.2. Hareketli Tasarımlar ... 91 2.10.3. Etkileşimli Tasarımlar ... 91 2.11. Tasarım Süreci ... 93 2.11.1. Problemin Tanımlanması ... 94 2.11.2. Araştırma Aşaması ... 95

2.11.3. Kullanıcı Kitlesinin Belirlenmesi ... 96

2.11.4. Tasarımın geliştirilmesi ... 97

2.11.5. Değerlendirme ... 98

2.12. Veri Görselleştirme ve İnfografiklerde Bilişsel Süreçler ... 98

2.12.1. Görsel Öğrenme ve Algı ... 101

2.12.2. Gestalt Prensipleri ... 103 2.12.2.1. Yakınlık ... 104 2.12.2.2. Benzerlik ... 105 2.12.2.3. Devamlılık ... 105 2.12.2.4. Tamamlama ... 106 2.12.2.5. Çevreleme ... 107 2.12.2.6. Simetri ... 107

(14)

2.12.2.7. Şekil-Zemin İlişkisi ... 107 BÖLÜM 3 ... 109 İLGİLİ ARAŞTIRMALAR ... 109 BÖLÜM 4 ... 113 YÖNTEM... 113 4.1. Araştırmanın Modeli ... 113 4.2. Evren ve Örneklem ... 114 4.3. Verilerin Toplanması ... 114

4.4. Verilerin Çözümlenmesi ve Yorumlanması ... 115

4.4.1. Nicel Verilerin Analizi ... 115

4.4.2. Nitel Verilerin Analizi ... 116

BÖLÜM 5 ... 117

BULGULAR VE YORUM ... 117

5.1. Birinci Alt Amaca İlişkin Bulgular ... 117

5.1.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 118

5.1.2. Akademisyenlerin Edinilen Kazanımlar Hakkındaki Görüşleri ... 119

5.1.3. Öğrencilerin Edinilen Kazanımlar Hakkındaki Görüşleri ... 122

5.1.4. Sektör Çalışanlarının Edinilen Kazanımlar Hakkındaki Görüşleri ... 123

5.1.5. Birinci Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 124

5.2. İkinci Alt Amaca İlişkin Bulgular ... 129

5.2.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 129

5.2.2. Akademisyenlerin Teknoloji Kullanımı Hakkındaki Görüşleri ... 130

5.2.3. Öğrencilerin Teknoloji Kullanımı Hakkındaki Görüşleri ... 132

5.2.4. Sektör Çalışanlarının Teknoloji Kullanımı Hakkındaki Görüşleri ... 133

5.2.5. İkinci Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 134

(15)

5.3.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 138

5.3.2. Akademisyenlerin Uygulama Çalışmalarının Önemi Hakkındaki Görüşleri 140 5.3.3. Öğrencilerin Uygulama Çalışmalarının Önemi Hakkındaki Görüşleri ... 142

5.3.4. Sektör Çalışanlarının Uygulama Çalışmalarının Önemi Hakkındaki Görüşleri ... 143

5.3.5. Üçüncü Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 144

5.4. Dördüncü Alt Amaca İlişkin Bulgular ... 148

5.4.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 148

5.4.2. Akademisyenlerin Teorik Konuların Önemi Hakkındaki Görüşleri ... 150

5.4.3. Öğrencilerin Teorik Konuların Önemi Hakkındaki Görüşleri ... 152

5.4.4. Sektör Çalışanlarının Teorik Konuların Önemi Hakkındaki Görüşleri ... 153

5.4.5. Dördüncü Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 153

5.5. Beşinci Alt Amaca İlişkin Bulgular ... 158

5.5.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 158

5.5.2. Akademisyenlerin Metodoloji Öğrenme Hakkındaki Görüşleri ... 159

5.5.3. Öğrencilerin Metodoloji Öğrenme Hakkındaki Görüşleri ... 161

5.5.4. Sektör Çalışanlarının Metodoloji Öğrenme Hakkındaki Görüşleri ... 162

5.5.5. Beşinci Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 163

5.6. Altıncı Alt Amaca İlişkin Bulgular ... 167

5.6.1. Ders Beklenti Ölçeğine İlişkin Bulgu ve Yorumlar ... 168

5.6.2. Akademisyenlerin Disiplinlerarası Yaklaşım Hakkındaki Görüşleri ... 169

5.6.3. Öğrencilerin Disiplinlerarası Yaklaşım Hakkındaki Görüşleri ... 170

5.6.4. Sektör Çalışanlarının Disiplinlerarası Yaklaşım Hakkındaki Görüşleri ... 172

5.6.5. Altıncı Alt Amaca İlişkin Yorumlar ... 172

BÖLÜM VI ... 179

(16)

6.1. Tartışma ... 179

6.3. Öneriler ... 184

KAYNAKÇA ... 186

EKLER ... 200

EK 1. Enformasyon Tasarımı Dersi Beklenti Ölçeği ... 201

EK 2. Akademisyen Görüşme Formu ... 202

EK 3. Öğrenci Görüşme Formu ... 204

(17)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1. İçerik Analizi Kapsamında Yapılan Kodlamalardan Bir Örnek ... 116 Tablo 2. Öğrencilerin Veri Görselleştirme ve İnfografik Alanlarındaki Kazanımlarına

İlişkin Beklentileri ... 118 Tablo 3. Öğrencilerin Ders Sürecindeki Teknoloji Kullanımına İlişkin Beklentileri ... 130 Tablo 4. Öğrencilerin Veri Görselleştirme ve İnfografik Alanlarında Yapılan Uygulama

Çalışmaları Hakkındaki Görüşleri ... 139 Tablo 5. Öğrencilerin veri görselleştirme ve infografik ile ilgili derslerde ele alınan teorik

konular hakkındaki görüşleri ... 149 Tablo 6. Öğrencilerin bilgiyi organize etme metodolojilerini öğrenmeye ilişkin beklentileri159

(18)

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Veri, enformasyon, bilgi ve bilgeliğin sıralanışını ve birbirleriyle olan ilişkisini

gösteren diyagramın yeniden çizimi. ... 3

Şekil 2. Enformasyon tasarımı uzmanlık alanının oluşumunda katkıda bulunan diğer disiplinleri gösteren diyagramın yeniden çizimi.. ... 18

Şekil 3. Bir infografiğin anatomisini betimleyen diyagramın yeniden çizimi. ... 25

Şekil 4. Çin’de bulunan yasak şehir hakkında Juan Velasco tarafından hazırlanmış bir infografik. ... 27

Şekil 5. İnfografik ve veri görselleştirme arasındaki farklar ... 29

Şekil 6. Chauvet mağarasında bulunan ve birbirine at başı çizimleri. ... 31

Şekil 7. Yerinde fotoğraflanmış olan duvar resmi. ... 32

Şekil 8. Çatalhöyük kent haritasının yeniden çizimi. ... 32

Şekil 9. Charles K. Wilkinson tarafından yapılmış olan çizimden ayrıntı ... 34

Şekil 10. Yüce Yü’nün İzleri Haritası. ... 35

Şekil 11. El-Cezeri tarafından tasarlanan su pompasının çalışma prensibini gösteren çizim ve Donald Hill tarafından yapılmış yeniden çizimi ... 36

Şekil 12. Scheiner’in zaman içerisinde güneş lekelerindeki değişimleri betimlediği çalışma, 1626 ... 37

Şekil 13. Toledo ve Roma arasındaki mesafeyi betimleten çizelge (La Verdadera Longitud por Mary Tier). Tufte, E. (1997). Visual Explanations. Connecticut: Graphics Press. ... 37

Şekil 14. Alize rüzgarları ve Mason yağmurlarını betimleyen dünya haritası ... 38

(19)

Şekil 16. Playfair tarafından tasarlanan nüfus ve vergi diyagramı. ... 41

Şekil 17. Dr. John Snow’un Eylül, 1854’de Londra Broad Sokağında kolera nedeniyle ölenleri gösteren haritası. ... 42

Şekil 18. Doğudaki ordunun ölüm oranı nedenleri diyagramı, Florence Nightingale, 1858. .. 44

Şekil 19. Sebastian C. Adams tarafından hazırlanan Eşzamanlı Evrensel tarih çizelgesinin 1881’deki versiyonundan alınmış kesit. ... 45

Şekil 20. 1812–1813 Rusya seferinde Fransız ordusundaki peş peşe ölümleri gösteren figüratif harita, 1869. ... 46

Şekil 21. Gerd Arntz tarafından hazırlanan ISOTYPE’lardan bir seçki. ... 47

Şekil 22. Dünyadaki motorlu taşıt sayısı.. ... 48

Şekil 23. 1931 yılında Henry C. Beck tarafından tasarlanan Londra Metro haritası. ... 49

Şekil 24. Coğrafi Dünya Atlası içerisinde yer alan Succession of Life and Geological Time Table isimli tasarım. ... 50

Şekil 25. “Bir bal kabağı nasıl oyulurˮ isimli sözsüz diyagram.. ... 53

Şekil 26. Ağaç diyagram kullanılarak hazırlanmış “Milyar dolarlık Gramˮ isimli görselleştirme ... 54

Şekil 27. Almanya’daki siyasi parti bağışları hakkındaki veri görselleştirme. ... 55

Şekil 28. Twitter diyaloglarını görsel olarak betimleyen “Yeniden Ziyaret Etmekˮ (Revisit) isimli zaman çizelgesi. ... 56

Şekil 29. Dünyanın küresel nüfus yoğunluğunu gösteren Yoğunluk (Dencity) isimli harita .. 57

Şekil 30. Boston Common Parkında çekilen fotoğrafların görselleştirildiği Flickr Akışı (Flickr Flow) isimli veri görselleştirme. ... 61

Şekil 31. Peter Grungy tarafından hazırlanan ‘Price on your head’ isimli infografik ... 65

Şekil 32. Danimarkalıların çete suçları ve davranış değişiklileri ilişkisine dair düşüncelerini gösteren infografik. ... 66

Şekil 33. Uygulama alanlarına göre öncelikleri karşılaştırmalı olarak gösteren diyagramın yeniden çizimi. ... 79

(20)

Şekil 35. Nigel Holmes tarafından 1982 tarihinde Time dergisi için hazırlanmış infografik .. 82

Şekil 36. Amerikan başkanlarının görev süreleri boyunca yaratılan aylık istihdam verileri .. 83

Şekil 37. New York Halk Kütüphanesi’nin 2012 yılındaki ziyaretçi sayısı ve kaynak kullanımı ile ilgili infografikler ... 85

Şekil 38. Stranger Than Fiction, film jeneriği. ... 86

Şekil 39. Remind Me isimli şarkının infografikler aracığıyla oluşturulmuş video klipten kesitler ... 87

Şekil 40. Kuzey Amerikada’ki uçuş modellerinin görselleştirilmesi. ... 89

Şekil 41. Dünyada su ürünleri ve kültür balıkçılığının durumunu betimleyen infografik ... 90

Şekil 42. NSA Files: Decoded isimli haber dizisi kapsamında yayınlanmş olan etkileşimli infografik. ... 93

Şekil 43. Göbekli Tepe hakkındaki infografik ... 95

Şekil 44. Görüntünün üstünlüğü ilkesi ... 99

Şekil 45. “3ˮ rakamına farklı görsel kodlamalar uygulanarak dikkat öncesi özellikler kazandırılması ... 103

Şekil 46. Yakınlık ilkesi ile ilgili örnekler ... 104

Şekil 47. Gestalt benzerlik ilkesine örnek ... 105

Şekil 48. IBM şirketinin logosu ... 106

Şekil 49. Devamlılık ilkesine ilişkin öğrenci çalışmaları ... 106

Şekil 50. Gestalt tamamlama prensibi ... 107

Şekil 51. Gestalt şekil-zemin ilkesi ... 108

Şekil 52. Akademisyen, öğrenci ve sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (Birinci Alt Amaç) ... 126

Şekil 53. Akademisyen, öğrenci, sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (İkinci Alt Amaç) ... 135

Şekil 54. Akademisyen, öğrenci, sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (Üçüncü Alt Amaç) ... 145

(21)

Şekil 55. Akademisyen, öğrenci, sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (Dördüncü Alt

Amaç) ... 155

Şekil 56. Akademisyen, öğrenci, sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (Beşinci Alt

Amaç) ... 164

Şekil 57. Akademisyen, öğrenci, sektör çalışanları ve alt temaların ilişkisi (Altıncı Alt

(22)

BÖLÜM I

GİRİŞ

1.1.Problem Durumu

Bilgi çağı olarak adlandırılan 21. yüzyılda insanların ihtiyaçları ve onları karşılama yöntemleri kökten değişmiştir. İnternetin yaygın kullanımı ve özellikle Web 2.0 teknolojisinin gelişmesi ile birlikte yalnızca kullanıcı olmaktan çıkarak birer üre-tüketici haline gelen bireyler, bu güne değin hiç olmadığı kadar yoğun bir bilgi akışı ile karşı karşıyadır. Bilgisayar teknolojileri alanındaki uzmanlar İnternetten bilgi almayı itfaiye vanasından su içmeye benzetmektedir. Bu durum özellikle sosyal medya ağlarının ortaya çıkmasından sonra herkes için hissedilir hale gelmiştir. Bu nedenle gerek içerik üretenler gerekse kullanıcılar uzun metinlerden çok görseller yoluyla iletişim kurmaktadır. Günümüzde birey bilgi çağının bir parçası olduğu kadar görsel çağın da parçasıdır. Popüler sosyal medya ağlarından Instagram’ın yaratıcıları birbirine fotoğraflar yoluyla daha çok bağlı olan bir dünya hayal ettiklerini belirtmişlerdir. Tüm bunlar iletişimin görsel ifade biçimiyle gerçekleşmesinin ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

İnsanlığın tarih boyunca sosyal ve bilimsel gelişmeler yoluyla elde ettiği bilgi birikimi, sanayi devrimiyle birlikte, son birkaç yüzyılda katlanarak artmıştır. Günümüzde bilimsel keşif ve araştırmalar sayesinde insanlık büyük bir bilgi birikimine sahiptir. Bu birikim İnternet ve sosyal medya platformları aracılığıyla her bireye ulaşabilmekte ve yeniden paylaşılabilmektedir. İnsan bilgisayar etkileşimi yoluyla bize ulaşan bilginin yanı sıra bir de makineler arası etkileşim sonucunda ortaya çıkan veriler bulunmaktadır. Ortaya çıkan her yenilik, yeni bilgi birikimi oluşturmakta ve tüm bunların organize edilmesine ve etkili bir şekilde sunulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu ihtiyacı karşılamanın en etkili yolu ise bilginin görselleştirilmesidir. Görselleştirme kompleks verilerin çok daha hızlı bir şekilde analiz edilmesini ve geniş kitleler tarafından anlaşılabilir olması sağlamaktadır.

(23)

Günümüzde kişisel gereksinimlerden kurumsal ya da küresel boyuttaki ihtiyaçlara kadar her aşamada karar verebilmek için verilerin analiz edilmesine ihtiyaç vardır. Bu nedenle analiz edilmiş veri modern toplumun en önemli ihtiyaçları arasındadır. Ayrıca günümüzde vizyon sahibi insanlar, enformasyona sahip olan ve onu işleyip değerlendirerek yeni deneyimlere ve çıkarımlara ulaşanlardır.

Paylaşım kültürü ve kullanıcı türevli içeriğin (user-generated content) hakim olduğu bir dönemde gazetecilik pratikleri de kökten değişmiş, haberin sunumu görsel açıdan daha zengin bir hal almıştır. Okuyucularına kompleks bilgi veya gelişmeleri iletebilmek için gazeteler disiplinlerarası nitelikte tasarım ekipleri kurmaktadır. Tüm bunlara ek olarak, her yerin görsel uyaranlarla çevrili olduğu bir dönemde markalar da tüketicilere mesajlarını iletmek için yeni yöntemler geliştirmek zorundadır

Tez çalışması kapsamında ele alınan kavramlarının tamamının temel yapı taşı veri, enformasyon ve bilgi kavramlarıdır. Bu nedenle bu kavramların tanımlanması oldukça önemlidir. Türkçeye yabancı dillerden giren bu kavramlar arasında süregelen bir anlam kargaşası bulunmaktadır ve kimi zaman birbirlerinin yerine kullanıldığı durumlar görülmektedir. Özellikle ekonomi, bilgisayar teknolojileri, bilgi yönetimi ve kütüphanecilik gibi disiplinler bu kavramların sınırlarının belirlenmesini ve doğru kullanımını önemsemektedir.

Veri tek başına iletişim kurmak için yeterli olmayan, işlenmemiş malzemedir. Veri araştırılmış, keşfedilmiş veya bir araya getirilmiş ancak henüz anlamlı bir içerik oluşturacak şekilde organize edilmemiş ürün olarak nitelendirilebilir. “Veri” sözcüğünün tekil veya çoğul oluşu tartışmalıdır. Latince kökenine göre çoğuldur ve kelimenin tekil hali “datum” dur. Fakat modern dilde çoğunlukla sayılamayan tekil nesne olarak kullanılır (Lankow vd., 2012). Davenport ve Pruka’ a göre data “dünyadaki durumların gözlemleridir”; örneğin, “ depoda 697 bölüm var”. Bunun gibi işlenmemiş olgular veya sayılabilir varlıkların incelemeleri insanlar veya uygun teknolojiyle yapılabilir (1997, s.9). Enformasyon kavramı ise Türkçede, günlük hayatta malumat veya bilgi kelimeleri yerine kullanılmaktadır. Bunun temel nedeni, enformasyon kelimesinin İngilizcedeki karşılığı olan information kelimesinin dilimize bilgi şeklinde çevrilmiş olmasıdır. Eformasyon terimi Latince düşünce veya fikir anlamına gelen informatio kelimesinden türemiştir (Petterson, 2002, s.1). Enformasyon elde edilen verilerin belirli bir anlam veya amaç çerçevesinde düzenlenerek sunulmuş versiyonudur ve iletişim kurabilmek için ilk adımdır denilebilir. Enformasyon, ilgili verinin olasılık dağılımlarını nitelendirilerek oluşturulan,

(24)

etken bir bilgi tabanı üzerine kullanışlı çalışma gerçekleştirme kapasitesine sahip çıkarımdır (Boisot & Canals, 2007, s.15). Shedroff’a göre (1999, s.271) enformasyon anlama sürecinin sonu değildir. Tıpkı verinin anlamlı bir enformasyona dönüşebileceği gibi, enformasyon da bilgiye ve sonra daha ötede bilgeliğe dönüşebilir. Aşağıdaki diyagram veri, enformasyon, bilgi ve bilgelik arasındaki ilişkiyi sıralayarak betimlemektedir (Şekil 1). Veri enformasyon daha çok üreten kişilerin faydalanacağı niteliktedir, tüketicilere sunulmadan önce elde edilen verinin işlenmesi ve bilgi düzeyine getirilmesi gerekir.

Şekil 1. Veri, enformasyon, bilgi ve bilgeliğin sıralanışını ve birbirleriyle olan ilişkisini

gösteren diyagramın yeniden çizimi Shedroff, N. (1999). Information interaction design: A unified field theory of design. In R. Jacobson (Eds.), Information design (pp. 267-293). London.

(25)

Bilgi kavramı genel olarak veri ya da enformasyon kavramlarına göre daha geniş bir çerçevede algılanır. Enformasyonun ne zaman bilgi haline dönüşeceği ya da bilginin ne zaman bir içgörü, anlayış veya ortak akıl haline geleceğinin keskin sınırlara sahip olduğu söylenemez. Lankow, Ritchie ve Crooks’a göre (2012) bilgi, iletişim kurabilen kelimeler, sayılar ya da kavramlar formundadır. Enformasyonun bilgiye dönüşmesi için analiz edilmesi, sentezlenmesi ve bir bağlam içerisinde sunulması gerekmektedir.

Günlük konuşmada, bir yandan veri ile enformasyon arasındaki ayrım, diğer taraftan enformasyon ile bilgi arasındaki ayrım genellikle belirsizdir. Herhangi bir zamanda veri ve enformasyon terimleri bir birinin yerine kullanılabilir; oysaki enformasyon bilgi ile bir noktada bağlanacaktır (Boisot and Canals, 2007, s.15). Sonuç olarak enformasyon, üçü içinde bir şemsiye terim niteliğindedir ve ham veri ve sonunda kazanılmış bilgi arasındaki bağdır. Aynı zamanda bireyler bu terimleri abartmaya meyillidir (Davenport ve Pruka, 1997, s.8)

Bilgi temalar ve değişimlerin anlaşılması yoluyla kazanılır (Wurman, 2001, s.2). Bilgi edinmek, deneyim kazanmakla doğrudan ilişkilidir. Elde edilen enformasyon daha önce edinilmiş deneyimler sayesinde yorumlanır ve böylece yeni bir bilgi edinilebilir. Bilginin deneyim yoluyla elde edilmesi farklı tür veya versiyonlarının oluşmasını da beraberinde getirebilir. Shedroff’a (1999, s.273) göre bazı bilgi kişiseldir, bir kişinin deneyimlerine, fikirlerine veya bakış açısına göre özgün bir anlamı kazanmaktadır. Yerel bilgi, kendi içlerinde paylaşılmış deneyimleri olması nedeniyle birkaç kişi tarafından paylaşılır. Küresel bilgi ise, iletişim hakkında yüksek seviyede paylaşılan anlayış ve uzlaşmalara dayalı olduğu için daha genel, kısıtlı, ve süreç bazlıdır.

Son olarak bilgelik, özgün yollarla kendimiz için kullandığımız yeterli bağlantılar ve üst bağlantıları, ve öğrenmediğimiz durumları yeterince anlamanın en üst düzeyidir. Bilgelik, anlayışın özel olduğu oranda kişiselleşir ve pek çok insan için ulaşılması güç bir seviyedir. Bilgi gibi bilgelikte dış dünyamızdan ziyade içimizde işler, bu nedenle bilgeliğin aktarımı ya da paylaşımı neredeyse imkansızdır. Mazza’ya (2009, s.9) göre görselleştirilme veri ve enformasyonun arasında konumlanmaktadır. Görselleştirme en sonunda enformasyon üretmek için veriyi düzenleyen ve temsil eden metot ve araçlar sağlamaktadır. Son birkaç on yıl boyunca yaşanan teknolojik gelişmeler ile birlikte yukarıda açıklanan kavramlarla ilgili yeni terimler ortaya çıkmıştır. İnternet üzerinden ulaşılabilir olan enformasyonun patlamasıyla birlikte veri madenciliği ve bilgi yönetimi gibi elde edilen enformasyondan yararlanan endüstriler doğmuştur (Wurman, 2001, s.2).

(26)

Araştırmanın kapsamında yer alan veri görselleştirme disiplini, bilgisayar teknolojilerinin gelişimiyle birlikte giderek daha fazla araştırmacının ilgi alanı olmuş ve gerek verinin sınıflandırılması gerekse görselleştirilmesi sürecine dair çok büyük ölçüde bilgi dağarcığı oluşmuştur. Araştırmada veri görselleştirme disiplinine dair yer verilen tüm konular mümkün olduğunca bilimsel görselleştirme (scientific information visualization) alanından ayrıştırılarak görsel tasarım çerçevesinde ele alınmaya çalışılmıştır.

Her ne kadar kelime anlamı bilgi grafiği olsa da son dönemde infografik, veri görselleştirme ve ilişkili oldukları alanları tanımlamak giderek güçleşmektedir. Temelde enformasyon tasarımının alt disiplinleri arasında yer alan kavramları açıklamak ve araştırmanın kavramsal çerçevesini oluşturmak adına sırasıyla enformasyon tasarımı, infografik ve veri görselleştirme kavramlarının tanımı yapılarak iki kavram arasındaki farklılıklar sıralanmış, tarihçesi, önemi ve ilgili olduğu diğer kavram ve alanlar incelenmiş ve uygulama alan ve ortamları açıklanmıştır. Sonrasında ise bilişsel süreçlerden söz edilmiştir.

İnternet üzerinden her gün çok büyük oranda içerik oluşturulması, okuyucu ya da kullanıcıların dikkatini çekmeyi zorlaşmaktadır. Görsel anlatım dilinin kullanıldığı bu tasarımlar tam da bu noktada kullanıcılara bilgi aktarmakla kalmayıp aynı zamanda onların dikkatini istenen içeriğe çekmeyi sağlamaktadır.

Tasarım eğitimi alan öğrenciler veri görselleştirme ve infografik alanlarında çalışmalar yaparak karmaşık verileri organize etme konusunda deneyim kazanacaklardır. Bu sayede öğrenciler gerek öğrenim süreçlerinde gerekse mezuniyet sonrasında karşılaşacakları tasarım problemini daha kolay çözebilecektir. Ayrıca pek çok farklı tasarım elemanını bir arada etkili bir biçimde kullanabilme konusunda gelişim gösterecektir. Diğer önemli kazanım ise karmaşık içeriği sınıflandırarak tasarımda hiyerarşiyi sağlama konusunda deneyim elde etmeleridir. Çağın yoğun bilgi aktarımı gerektiren tasarım anlayışı çerçevesinde bu durum büyük önem taşımaktadır.

1.2.Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı, değişen tasarım pratikleri içerisinde giderek daha önemli bir yere sahip olan veri görselleştirme ve infografik disiplinlerinin tasarım eğitimi içerisindeki yerini ortaya koymaktır.

(27)

Tasarım alanında ders veren akademisyenler, sektörde çalışan tasarımcılar ve öğrencilerin görüşleri doğrultusunda bu disiplinlerin verildiği derslerin çok yönlü olarak ele alınmasıdır. Bu sayede enformasyon tasarımı pratikleri kapsamında geliştirilecek programların tasarlanmasına yardımcı olmaktır. Ayrıca hali hazırda verilen derslerin programlarının geleceğe dönük olarak yeniden yapılandırılmasına yardımcı olmak da hedeflenmektedir.

Akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin görüşlerini alarak derslerin içeriği, teorik konular, uygulama çalışmaları ve dersin öğrencilere gerek öğrenim süreçleri içerisinde gerekse mezuniyet sonrasında ne gibi kazanımlar sağlayabileceğini betimlemektir.

Çalışmanın alt amaçları ise aşağıda sıralanmıştır;

1. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin veri görselleştirme ve infografik disiplinlerine ilişkin edinilen kazanımlar hakkındaki görüşleri nelerdir? 2. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin ilgili ders sürecinde

teknoloji kullanımına ilişkin görüşleri nelerdir?

3. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin veri görselleştirme ve infografik alanlarında yapılan uygulama çalışmalarının önemi hakkındaki görüşleri nelerdir?

4. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin veri görselleştirme ve infografikler ile ilgili derslerde ele alınan teorik konuların önemi hakkındaki görüşleri nelerdir?

5. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin bilgiyi organize etme yöntemlerine ilişkin görüşleri nelerdir?

6. Alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin ilgili derslerin disiplinlerarası bir yaklaşımda sürdürülmesi hakkındaki görüşleri nelerdir?

1.3.Araştırmanın Önemi

Bu araştırma veri görselleştirme ve infografik disiplinlerinin görsel tasarım içerisinde giderek artan öneminin ortaya koyulması konusunda yardımcı olabilir. Ayrıca yapılacak görüşmeler ile bu alanlarla ilişkili olan derslerin içerikleri hakkında önerilerde bulunulabilir.

Daha önceki dönemlerde yapılan bilimsel araştırmaların taranması sonucunda veri görselleştirme ve infografik disiplininin tasarım eğitimi içerisindeki yerine dair bir

(28)

çalışmaya rastlanmamıştır. Bu nedenle ileride yapılacak araştırmalara öncülük edebilmesi bakımından önem taşımaktadır. Ayrıca nispeten yeni gelişen bir alan olması ve özellikle Türkçe kaynakların yetersizliği göz önünde bulundurularak veri görselleştirme ve infografikler hakkında araştırma yapacak öğrenci ve araştırmacılara kaynak oluşturması açısından önem taşıyabilir.

1.4. Sınırlılıklar

Bu araştırma Türkiye’de İstanbul ili Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Tasarımı Bölümü İnteraktif Medya Tasarımı Anabilim Dalı ve Özyeğin Üniversitesi Mimarlık ve Tasarım Fakültesi İletişim Tasarımı Bölümü, Ankara ili Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı, Gazi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü ve Hacettepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik Bölümü, Konya ili Konya Karatay Üniversitesi İletişim Tasarımı ve Yönetimi Bölümü ve Kütahya ili Dumlupınar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Animasyon Anasanat Dalı’nda görev yapmakta olan toplam on akademisyen, İstanbul ve Ankara illerinde sektörde çalışan toplam beş tasarımcı ve Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi İletişim Tasarımı Bölümü İnteraktif Medya Tasarımı Anabilim Dalı 2017-2018 Eğitim-Öğretim yılı güz dönemi Enformasyon Tasarımı dersi alan yirmi öğrenci ile sınırlıdır.

1.5. Sayıltılar

Araştırmaya katılan alan uzmanı akademisyen, sektör çalışanı ve öğrencilerin evreni yansıtacağı varsayılmaktadır. Ayrıca görüşmeler kapsamında verilen cevapların gerçeği yansıtacağı diğer bir varsayımdır.

1.6.Tanımlar Çizelge

(29)

Grafik (Graph)

Niceliksel bilgiyi gösteren çizimlerdir (örneğin, dilim grafik ve çubuk grafik gibi) (Iliinsky & Steele, 2011).

Görselleştirme (Visualization)

Görselleştirme bir şemsiye terimdir. Görselleştirme iletişimi, analizi, keşfi, araştırmayı vb. sağlamak için tasarlanan bilginin her türde görsel temsilidir. Başarılı görselleştirmeler bilgiyi iletir, ve sonuç olarak, okuyucunun kavrama gücünü arttırır (Cairo, 2016).

Görsel Metafor

Görsel metafor bir kişinin, yerin, nesne ya da düşüncenin belirli açılardan ortak yönlere sahip olan bir görsel yoluyla temsilidir. Görselleştirme sürecinde sıkça başvurulan bir anlatım aracıdır. Wurman’a göre insanlar yalnızca anladıkları şeylerle ilişkili olanları öğrenebilir (Wurman, 2001).

Veri Seti

Belirli seviyede filtrelenerek kategorize edilmiş veri yığınıdır ve görselleştirilmesi ile insanlar veri setini daha kolay ayırt eder (Lankow vd., 2012, s.19). Veriler arasındaki ilişkilerin ve hiyerarşinin kurulmasından önceki aşamadır.

Yeni Medya

Yeni medya, bilgisayar, internet ve mobil teknolojilerin gelişmesiyle birlikte kullanıcıların zaman ve mekan değişkenlerden bağımsız olarak iletişim kurmalarını sağlayan medya formudur. Binark’a (2007) göre, yeni medyanın etkileşimsellik özelliği, iletişim sürecine iletişim uzamında karşılıklılık veya çok katmanlı iletişim olanağını kazandırmıştır. Yeni medyanın temel özelliği, geleneksel medyaya göre kullanıcının iletişim sürecindeki rolünü ve katılımını da çeşitli şekillerde etkilemektedir.

(30)

Zihin Haritası (mid map)

Bilginin görsel olarak organize edilmesini sağlayan bir metottur. Akıl haritası ile bir bütünü oluşturan parçalar hiyerarşik bir yapıda görülebilir. Diğer yandan temel konseptin ilişkili olduğu kavramları ortaya çıkarmak ve yeni kavramlara ulaşmak için de faydalanılır. Ayrıca tasarımın ilk aşamalarında beyin fırtınası yapmak için kullanılan bir yöntemdir. Kavramlar üzerinde oluşturulan haritalar eldeki probleme ilişkin derinlemesine anlayış kazanılmasını sağlar (Skolos & Wedell, 2011).

(31)

BÖLÜM 2

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

2.1. Tasarım

Tasarımın sürecini tam olarak anlamak için, teknolojik buluşlardan estetik akımlara veya düşünsel hareketlere kadar çok geniş bir kapsamın ele alınması gerekebilir. Problem çözme amacı taşıyan ve özgün bir estetik bakış açısına sahip olan her tür ürün, yapısal veya görsel tasarım bağlamı çerçevesinde incelenebilir. Tasarım tanım olarak; hayalde canlandırılan bir olayın, projesi, çizimi veya üç boyutlu görüntüsü olarak uygulanan ve ortaya konulan eserlerin tümüne verilen isimdir (Tepecik, 2002).

Becer’e (2008) göre tasarım bir model, kalıp veya süsleme yapmak değildir. Tasarım kendi içinde belli bir yapıya ve bu yapının da arkasında planlamaya sahip olmalıdır. Bütün sanatların temelinde bir tasarım olgusu bulunmaktadır ve tasarlama eylemi, oluşturulacak yapının organizasyonu ile ilgili her türlü faaliyeti içine almaktadır.

Tasarım, kişisel bir etkinliktir ve bireyin yaratıcı güdülerinden meydana gelir. Kolektif tasarım veya tasarım kurulları, arada sırada işe yarasa da, tasarımcıyı bireysel bir başarı elde etme ve kendini gerçekleştirme hissinden mahrum bırakır. Hatta doğal ve gerilimsiz koşulların yokluğundan dolayı onu kendi akıl yürütme süreçlerinden bile alıkoyabilir. Fikirlerin gelişecek vakitleri, hatta meydana gelecek fırsatları bile olmayabilir. Orijinal bir çalışmadaki gerilim, rahatsızlık ve huzursuzluğun ortaya çıkardığından çok farklı olabilir (Armstrong, 2012)

Tasarım yapmak insani ve teknik faktörleri içeren uzun bir listeyi projelendirmek, icat etmek, programlamak, koordine etmek ve görünmezi görünüre çevirmek ve iletişim kurmaktır. Tasarım belirleyici kararları, bilginin uygulanmasını, yeni bilgi üretimini ve eğitilmiş sezgi ve karar vermeyi içermektedir (Frascara, 2006).

(32)

Tasarım bir şemsiye terim olarak düşünülmektedir. Endüstri ürünleri, grafik, mimari, oyun, moda, interaktif medya, ses ve daha pek çok faklı tasarım disiplini bulunmaktadır ve insan ihtiyaçlarına göre evrilmekte ve çeşitlenmektedir. Günümüzde farklı tasarım disiplinleri arasındaki sınırlar giderek daha belirsiz hale gelmeye başlamış ve disiplinlerarası yapıda tasarımlara olan ihtiyaçlar artmıştır.

Bektaş’a (1992) göre görsel iletişim; grafik tasarımın yanı sıra, web tasarımı, film ve video yapımı tasarımı, uzaktan yayın kimliği tasarımı, basım ve yayın tasarımı ve sergi tasarımı gibi çok geniş bir alanı kapsamaktadır. Fikirlerin yaratıcı ve yenilikçi bir süreçte analizini ve görselleştirilmesini kapsayan görsel iletişim; basımdan gelerek bugünkü bilgi ve iletişim teknolojilerinin kapsamındaki etkileşimli uygulama ve çoklu ortam teknolojilerini içeren bir alandır.

Grafik tasarım, görsel iletişim tasarımı ve iletişim tasarımı kavramları son dönemde değişen tasarım pratikleri ile anlam veya içerik karmaşasına neden olabilmektedir. Birbirleri yerine kullanılabilen bu kavramlar köken itibariyle büyük oranda benzerlik göstermekte ancak güncel uygulamalar bağlamında ayrılmaktadır.

Frascara’ya (2004) göre grafik tasarım çoğunlukla kullanılan ve kabul edilen bir terim olmasına rağmen, görsel iletişim tasarımı demek daha doğru ve açıklayıcıdır çünkü bu tanımlama uzmanlığın üç temel elementini içermektedir: Metot (tasarım), amaç (iletişim) ve ortam (görsel).

Geleneksel olarak grafik tasarım diye bilinen “iletişim tasarımıˮ terimi görece daha yenidir. Grafik tasarımcıların 21. yüzyılda ihtiyaç duyduğu yeteneklerin kompleksliliğini, iş dünyasındaki grafik tasarımın değişen rolünü ve tasarımcıların matbaanın ötesindeki yeni teknolojilerden faydalanmalarını kapsamaktadır (Auckland University, 2015).

Heller ve Talarico’ya göre Grafik tasarım (veya iletişim tasarımı) sürekli değişim halindedir. Baskı platformundan dijital platforma geçiş̧, hem eğitim uygulama ve süreçlerinin, hem de tasarım etkinliklerini tanımlayan ve çerçevesini oluşturan felsefi kavramların bastan değerlendirilmesini gerektirmiştir. Artık grafik tasarımı, grafik bir sanat olarak düşünmek geçerli değildir. Geleneksel anlamda grafik tasarımı – mesajların harf ve görüntülerin iki boyutlu bir alanda manipülasyonu yoluyla iletildiği, tipografi temelli bir uygulama haline gelmiştir ve yıllar geçtikçe daha da eskiyecektir. (Heller & Talarico, 2012).

(33)

Bir grafik tasarım problemi daima iletişim ile ilgilidir. Tasarımcı; uygulama yöntemlerinin yanı sıra görsel algılamanın doğasına görsel yanılsamanın rolünü ve sözel ile görsel iletişim arasındaki ilişkileri de bilmek ve göz önüne almak zorundadır. (Becer, 2008) Görsel iletişim tasarımcısı mesajların yorum, organizasyon ve görsel sunumu üzerinde çalışır. Forma karşı olan duyarlılık içeriğe olan duyarlılıkla birlikte ilerlemektedir. Yayın tasarımcıları sadece tipografiyi değil sözcükleri de organize ederler. Onların işi mesajların etkinliği, uygunluğu, güzelliği ve ekonomisine yoğunlaşmaktadır. Bu iş, kozmetiğin ötesinde, iletişimin planlanması ve yapılandırılması, üretim ve değerlendirmesiyle ilgili olmak zorundadır (Frascara, 2004, s.3).

2.2.Tasarım Eğitimi

Tasarım eğitiminin kökenleri sanatla olan ilişkisi sebebiyle antik dönemlere kadar uzanabilir. Özellikle sanat ve zanaat geleneklerindeki usta-çırak ilişkisi eğitim bağlamında değerlendirilebilir. Walker’a göre (1989), Rönesans dönemi boyunca disegno (tasarım) kelimesi ‘tüm görsel sanatların temeli’ olarak kabul edilmiş ve resim ve heykel gibi sanatların üretimi açısından (çoğunlukla çizimi kastetmektedir) ‘yaratıcı ve kavramsal’ anlamında kullanılmıştır. Ayrıca sonraki dönemlerde devletler arasındaki ticari aktiviteler ve görsel kimlik arayışları kaliteli ürün ve görsel formların üretilmesini teşvik etmiş ve bunun sürdürülebilir olması önem kazanmıştır.

Tasarım eğitimine ihtiyaç duyulmasını sağlayan en önemli gelişme ise 18. yüzyılın ikici yarısından itibaren Birleşik Krallık‘ta başlayan ve ardından Avrupa ve tüm dünyaya yayılan Sanayi Devrimi’dir. Günümüz endüstrisinin temellerinin atıldığı bu dönemde özellikle Birleşik Krallığın ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını önemli ölçüde etkilemiştir. Makineleşme ve seri üretimle birlikte pek çok ürün ucuzlayarak daha fazla kişiye ulaşmasını sağlamıştır. Bu durum ortaya çıkan pek çok ürünün yeniden ele alınarak tasarlanmasını gerektirmiştir. 1837 yılında Londra’da Tasarım Okulu (The Central School of Design) kurulmuştur. Okulun amacı, mimarlar, döşemeciler, dokumacılar, matbaacılar, seramikçiler, ve tüm üreticiler ve zanaatkarları kendi eserlerinin üretimi için bir araya getirerek, daha iyi eğitim vermek ve bunları daha üstün simetrik form, daha çok renk uyumu ve daha iyi dekoratif uygunluk ile çalışır ve süslemeler ile daha kullanışsız değil aksine daha güzel ve kullanışlı ürünler yapar hale dönüştürmektir (Government School of Design, 2011). Daha sonra İngiltere’nin çeşitli şehirlerinde tasarım okulları kurulmaya devam edilmiştir.

(34)

Diğer yandan endüstrileşmenin toplumdaki etkileri ve fabrikalardan çıkan kimliksiz, sıradan ürünlerin çoğalması, el sanatlarına yeniden değer verilmesi gerektiği düşüncesinin yayılmasını tetiklemiştir. Bu konuda ortaya çıkan ilk tepki 1880-1920 yılları arasında etkili olan Arts and Crafts (Sanatlar ve El Sanatları) Hareketi olmuştur. İngiliz yazar John Ruskin ve tasarımcı William Morris öncülüğünde gelişen bu hareketle birlikte okullarda sanat eğitimlerinin verilmesi gerektiği savunulmuştur. Bu hareketle birlikte orta dereceli okullarda sanat eğitimi verilmeye başlanmıştır (Petts, 2008). İngiltere’de Arts and Crafts veya Modern Stil olarak adlandırılan bu hareket, farklı ülkelerdeki Art Neuaveau (Fransa ve Belçika), Jugendstil veya Neue Kunst (Almanya), Secessionstil (Avusturya) ve Stil Floreale (İtalya) hareketlerle aynı anlayışı paylaşmış ve kurulan sanat tasarım okulları ile birlikte ardından gelecek yeni oluşumları etkilemiştir.

1886’da Londra’da Alman mimari ataşeliği görevini yapan Hermann Muthesius dönemin önde gelen pek çok İngiliz mimarı ile iletişime geçmiş, araştırmalar yapmış ve Arts and Crafts akımı ile ilgili Dekorative Kunst dergisinde makaleler yayınlamıştır. Almanya’ya döndükten sonra 1903’de Prusya Ticaret ve Endüstri Bakanlığı’nda sanat ve tasarım dersleri verilmesinden sorumlu olmuş, 1907’de ise Berlin Ticaret Üniversitesi Uygulamalı Sanatlar Bölümü’ne başkan olarak atanmıştır. Hermann Muthesius’un bu girişimlerinin Almanya’da Bauhaus kurulmasında oldukça etkili olduğu düşünülmektedir (Oxford Reference, 2013). İngiltere’de sanat ve tasarım eğitimine Ruskin ve Morris tarafından katkı sağlanırken, Amerika’da John Dewey eğitim ile ilgili çalışmalar yürütmüştür. Dewey, bireysel gelişme ve ilerlemenin eğitimin merkezinde olması gerektiğini ileri sürmüştür. Bu anlayışlar Bauhaus ekolünün tasarım metodolojileri ve pedagojik eğitim modelinin gelişimine öncülük etmiştir.

Günümüz tasarım eğitimin anlayışının başlangıcı olarak kabul edilen ve sanat eğitimini kökten etkileyen kurum olan Das Staatliches Bauhaus, 1919 yılında Wiemar’da kurulmuştur. 1925’de Dessau’ya ve 1932’de Berlin’e taşınmış ancak 1933’de Naziler tarafından kapatılmıştır (Whitford, 1984). Bauhaus günümüzde “tasarımˮ olarak adlandırılan kavramın temellerini oluşturmanın ötesinde, yeni pedagojik kavramların geliştirildiği ve uygulandığı bir kurum olarak da etkilerini sürdürmektedir (Celbiş, 2017). Okulun kurucusu Walter Gropious, güzel sanatlar ve tasarımın ortak köklerini bir araya getirerek, mimar, sanatçı, zanaatkar ve endüstri arasındaki bağları birleştirip, sanatla endüstrinin birbiri ile güzel bir uyum içerisinde olabileceğini ortaya koymuştur (Tepecik, 2002).

(35)

Walter Gropius 1919 yılında Alman gazetelerinde yayınlanan Bauhaus Manifestosu ile kurulan yeni okulun felsefesi belirlemiştir:

Tüm görsel sanatların en büyük amacı yapı bütünüdür' Yapıları süslemek bir zamanlar güzel sanatların en soylu işleviydi; bunlar anıtsal mimarlığın zorunlu öğeleri sayılıyordu. Bugün sanatlar birbirinden ayrılmış̧ durumda; ancak tüm sanatçıların bilinçli ortak çabasıyla bu durumdan kurtarılabilir. Mimarlar, ressamlar ve heykeltıraşlar bir yapının bileşik niteliğini hem bir bütün olarak, hem de ayrı ayrı parçalarıyla yeniden tanımalı ve kavramaya çalışmalıdır. … Mimarlar, heykeltıraşlar, ressamlar, hep birlikte zanaatlara geri dönmeliyiz! Çünkü sanat bir 'meslek' değildir. Sanatçı ve zanaatçı arasında önemli bir ayrım yoktur. Sanatçı yüceltilmiş̧ bir zanaatçıdır. İstencinin bilincini aşan o ender esinlenme anlarında, ilahi bir güç yaptıklarının sanata dönüşmesine neden olabilir. Öte yandan, her sanatçının bir zanaatta becerisi olması zorunludur. Yaratıcı hayal gücünün temel kaynağı burada yatar (Gropius, 2002).

Bauhaus’da temel amaç sanat, zanaat ve tasarımın bütünleşmiş ürünlerinin ortaya çıkmasıdır. Ayrıca Bauhaus okulunun tasarım eğitimine yapmış olduğu en önemli katkılardan biri temel eğitimdir. Dönemin Wassily Kandisky, Paul Klee ve Johannes Itten gibi önemli sanatçıları bu dersleri vermiştir. Temel eğitim alan öğrenciler tekstil, grafik, resim, heykel ve sahne sanatları gibi atölyeleri seçerek eğitimlerine devam etmektedir. Bauhaus ekolündeki çalışmalarda işlev ve form ilişkisi belirgindir ve son derece sadeleştirilmiş, geometrik biçimlerin ön planda olduğu tasarımlar söz konusudur.

1933’de okulun kapatılmasının ardından eğitim kadrosu Almanya ve Avrupa’nın farklı bölgelerine ve Amerika’ya gitmişlerdir. Böylece Bauhaus anlayışı çok farklı okullara yayılmıştır. Örneğin, 1937’de László Maholy-Nagy Amerika Chicago’daki New Bauhaus okulunda görev yapmaya başlamıştır.

II. Dünya savaşı sonrasında 1953 yılında Almanya’da kurulan ULM Tasarım Yüksek Okulu, Bauhaus ekolünü sürdürmesinin yanı sıra bütünsel ve disiplinlerarası yapısı ile ünlenmiştir. Kuruluş yıllarında Gropius'un etkileri ve yönlendirmeleri önemlidir. İlk rektör Bauhaus'ta eğitim almış olan Max Bill'dir. Gerek Gropius, gerekse Bill okulun Bauhaus çizgisini devam ettirmesini savunmaktadır. … Okul dört bölüm olarak kurulur. Ürün tasarımı, endüstriyel yapı (mimarlık), görsel iletişim ve informatik. Ancak sanat bölümleri yoktur (Celbiş, 2017). Okulda özellikle ürün tasarımına ilişkin önemli ilerlemeler kaydedilmiştir.

ULM tasarım eğitimine sistematik bir yaklaşım getirmiş ve ürün tasarımı, görsel iletişim tasarımı ve yapı tasarımında tasarım süreci ile ilgili çeşitli yaklaşımlar ileri sürmüştür.

(36)

Özellikle göstergebilim çalışmalarında öncü bir kurum olmuştur. Temel felsefesi ise işlev ve form bütünlüğünü, sanat ve teknolojiyi birleştirerek problem çözme yaklaşımıdır. ULM’nin getirmiş olduğu eğitim modeli daha sonra kurulan pek çok tasarım bölümünde temel alınmıştır.

2.2.1. Türkiye’de Tasarım Eğitimi

Türkiye’de tasarım eğitimi 1883 yılında Sanayi-i Nefise adıyla kurulan, ülkenin ilk sanat ve mimarlık okulu ile başlamıştır. Okul 1926’da Güzel Sanatlar Akademisi (GSA) adını almıştır. 1927’de akademinin müdürü Namık İsmail’in girişimi ile Tezyini Sanatlar (Süsleme Sanatları) bölümü kurulmuş, aynı yıl alt bölüm olarak Afiş atölyesi, Avusturyalı tasarımcı Eric Weber’in yönetiminde eğitime başlamıştır (Karamustafa, 2014).

Cumhuriyet’in ilanın ardından resim öğretmeni yetiştirecek ayrı bir bölümün kurulması 1925-26 yıllarında yeni Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin davetiyle Türkiye’ye gelen ünlü eğitimcilerden John Dewey, G. Stiekler gibi yabancı ve yerli eğitimcilerin raporları ve çabalarıyla kararlaştırılmış, 1932 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü olarak açılmıştır (Özsoy, 2007). Bu girişim Cumhuriyet ertesinde sanatla sanayiyi, özerk sanatlarla uygulamalı sanatları birleştirmenin ilk etabı sayılır. Kurucu kadro, önceden İsmail Hakkı Baltacıoğlu tarafından seçilerek Almanya'ya gönderilmiş̧ ve burada Bauhaus etkisine girmiştir. Gazi Terbiye Enstitüsü'nün, Cumhuriyetin eğitim kadrolarını yetiştirmenin yanı sıra, 1883'ten beri yegâne güzel sanatlar okulu olan Sanayi-i Nefise'nin akademizmine çağdaş̧ bir alternatif oluşturması amaçlanıyordu. Baskı sanatı, fotoğraf, grafik gibi “mekanik röprodüksyonˮa özgü dersler ilk kez bu doğrultuda bir güzel sanatlar öğretim programına katılmıştır (Artun, 2017). Gazi Eğitim Enstitüsü mezunlarından Pekmezci’ye (2017, s.296) göre Mustafa Aslıer ve Arkadaşları Alman Bauhaus düşünce sistemine göre yapılandırılmış olan İstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu’nun kuruluşunu gerçekleştirmiştir.

Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu 1 Kasım 1955'de, Bakanlar Kurulu kararıyla kurulmuştur. 1956 yılında, eğitim programını geliştirmek ve görev alacak öğretim elemanlarını belirlemek üzere Prof. Dr. Adolf Schneck danışman olarak görevlendirilmiştir. 1957 yılında eğitime başlayan Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksekokulu’nda Dekoratif Resim, Grafik Sanatlar, Seramik, Tekstil Sanatları, Mobilya ve İçmimarlık bölümleri olmak üzere beş bölüm bulunuyordu. 1962 yılında eğitim

(37)

programında yenilemeler yapılarak dört yıllık lisans eğitimine geçti. Bauhaus ekolü ile kurulan kurumun hedefi, çağın gereksinim duyduğu yaratıcı, araştırmacı, yenilikçi ve uygulamacı bireyler yetiştirmekti. (Marmara Üniversitesi GSF, 2013). Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Devlet Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu, 20. Temmuz 1982 tarihinde, Güzel Sanatlar Fakültesi adı ile Marmara Üniversitesi'ne bağlanmıştır (Özsoy, 2003).

Ak (2017), Türkiye’de sanat ve tasarım eğitimi veren kurumlar denildiğinde akla, Akademi, Gazi ve Tatbiki olmak üzere üç isim geldiğini belirtmiştir. Ülkenin sanat ve tasarım eğitiminde farklı gereksinimlerine hizmet vermek için kurulmuş bu kurumlar halen öğrenci yetiştirmeye devam etmektedir.

Türkiye’de teknolojik gelişmelerle birlikte değişen tasarım pratiklerine cevap verebilmek amacıyla Grafik tasarım bölümlerinin yanı sıra Görsel İletişim Tasarımı ve İletişim tasarımı bölümleri kurulmuştur. Türkiye’de sanat ve tasarım eğitimi veren altmıştan fazla fakülte bulunmaktadır (YÖK, 2017).

2.3.Enformasyon Tasarımı

Veri görselleştirme ve infografik kavramlarını tanımlamadan önce birer alt disiplini sayıldıkları enformasyon tasarımından bahsetmek faydalı olacaktır. Uluslararası Enformasyon Tasarımı Enstitüsü (IDD, 2007, s.8) tarafından yapılmış olan tanıma göre enformasyon tasarımı, mesajın içeriğinin ve sunulduğu çevrenin hedef kitlenin bilgi ihtiyacına cevap vermek amacıyla şekillendirilmesi ve planlanmasıdır.

Frank Thissen’e göre enformasyon tasarımı, bilginin açık ve etkili bir biçimde sunumudur. İletişim için çoklu ve disiplinlerarası bir yaklaşımı, grafik tasarımdan teknik olan ve olmayan yaratım becerilerinin birleşimini, psikoloji, iletişim teorisi ve kültürel çalışmalar alanlarını içerisinde barındırmaktadır (Visocky & Visocky, 2008, s. 20).

Enformasyon tasarımı alanındaki önemli isimlerden biri olan Rune Petterson (2002, s.1). enformasyon tasarımı ile ilgili ayrıntılı bir tanımlama getirmiştir: “Enformasyon tasarımı hedef kitlenin bilgi gereksinimini karşılamak amacıyla, mesajın analizi, planlanması, sunumu ve anlaşılmasını kapsar. Seçilen uygulama ortamı ne olursa olsun, iyi tasarlanmış bir enformasyon tasarımı dizisi, estetik, ergonomik, ekonomik ve konu gereksinimleri açısından tatmin edici olacaktır.ˮ Enformasyon tasarımı çok farklı uzmanlık alanının birikimlerinden faydalanır ve insanların bilgiye daha etkili bir şekilde ulaşmaları ve

(38)

kullanmaları için kullanır.

Enformasyon tasarımının edebiyat, sanat ve estetik, bilgi, iletişim, davranış ve bilinç, ticaret ve hukuk ve medya üretim teknolojileri gibi pek çok alanla olan ilişkisi, disiplinlerarası yapıda ve çok boyutlu olmasını sağlamaktadır. Ayrıca evrensel niteliktedir, insanlığın en eski iletişim kurma yöntemlerine kadar uzanan bir tarihçesi vardır ve kültür, dil, ya da ırk farkı olmaksızın tüm insanların ihtiyaç duyduğu bir uzmanlık alanıdır. Enformasyon tasarımı insanoğlu tarafından bilginin verimli ve etkin bir biçimde kullanılabilmesi için hazırlanması, sanatı ve bilimidir, şeklinde tanımlanabilir. Öncelikli amaçları ise;

1. Anlaşılabilir, süratle ve doğru olarak hatırlanabilen ve etkili bir eyleme dönüştürmesi kolay belgeler geliştirmek,

2. Kolay, doğal ve olabildiğince hoş görünen ekipmanlarla birlikte etkileşimler tasarlamak,

3. İnsanların üç boyutlu alanlarda, özellikle şehirlerde rahat ve kolaylıkla yolunu bulmasını sağlamak ve ayrıca sanal alan gibi son gelişmeleri göz önüne almak. Enformasyon tasarımını diğer diğer tasarım türlerinden ayıran değerler, iletişim odaklı amaca ulaşmadaki verimlilik ve etkililiktir (Horn, 1999, s.15-16). Verinin görsel tasarım aracılığıyla organizasyonu ve sunumu anlamlı bir enformasyon oluşturur. Pettersson’a göre (2002) ise iletişim odaklı bir mesajın tasarımındaki amaç, her zaman iletişimin anlaşılırlığı/netliği olmalıdır. enformasyon tasarımında gönderici ya da bilgi kaynağının görevi, alıcı ya da yorumcu istenilen mesajı alana ya da anlayana kadar tamamlanmamaktadır.

Enformasyon tasarımının disiplinlerarası yapısı ve mimariden ticarete, gazetecilikten tıbba kadar diğer pek çok alan ile olan ilişkisi zaman içerisinde alt dallarının oluşmasına neden olmuştur. Farklı isimlerle nitelendirilseler de bu alt alanlar temelde aynı kaygı ve yaklaşımlara sahiptirler. Horn, enformasyon tasarımı disiplininin bilişsel bilimlere dayanan bir araştırma temelinin bulunduğunu ve bunun ardından arayüz tasarımı, nicel veri gösterimi ve tipografi gibi uygulamalı alanların geldiğini belirtmiştir. Alanın oluşumda bir diğer aşama ise farklı alanlardan uzmanların yaptığı uygulama çalışmalarıdır. Bu çalışmalar arasında William Playfair ve Florence Nightingale gibi yaratıcı kişilerin bulduğu yeni grafik türleri veya Nigel Holmes gibi büyük kitlelere hitap eden dikkat çekici popüler tasarımlar sayılabilir (Şekil 2).

(39)

Şekil 2. Enformasyon tasarımı uzmanlık alanının oluşumunda katkıda bulunan diğer disiplinleri gösteren diyagramın yeniden çizimi. Horn, R. (1999). Information design: The emergence of a new profession. In R. Jacobson (Eds.), Information design (pp. 15-34). London: MIT Press.

Enformasyon tasarımı insan hayatının pek çok alanına etki eden bir disiplindir. Neden

enformasyon tasarımına ihtiyaç duyulduğu düşünüldüğünde ise ilk olarak bilgiye ulaşma amacı söylenebilir. Modern toplumda bilgiyi yönetmek giderek artan etkinlik ve verimlilikle çalışan iletişim ağları ile bilgisayar ve iletişim cihazlarını gerektirmektedir. Artık çok miktarda bilgiyi bilgisayarlarda depolamak ve yeniden erişmek insanların bilgi ihtiyacını karşılamamaktadır. Devasa bilgi depoları kullanıcılara haddinden fazla bilgi yüklemekte, hatta kimi zaman “sanal gerçeklik içerisinde kaybolmaˮ hissi veren yön bulma problemleri ile sıkıntı çektirmektedir. Kullanıcılar daha fazla bilgiden ziyade doğru bilgiyi, en doğru zamanda, doğru insan topluluğuna, en verimli ve etkili biçimde sunma yeteneğine ihtiyaç duymaktadır (Horn, 1999, s.16).

(40)

21. yüzyılın başında Eliot Christian (2001, s.176) güvenilir bilginin internet üzerinden ulaşılmasının giderek daha güvenilmez ve zor olduğundan bahsetmiş ve bilginin keşfinin hayatın önemli bir parçası olmaya başladığını belirtmiştir. 2000’li yılların başından bu güne internet üzerinden gerçekleşen bilgi akışındaki artış düşünüldüğünde, günümüzde kullanıcılar için bilgiye ulaşmanın çok daha önemli olduğu sonucuna ulaşmak zor değildir. Bu nedenle enformasyon tasarımı özellikle yeni medya teknolojilerinin olmazsa olmaz ihtiyaçları arasındadır.

Enformasyon tasarımına ihtiyaç duyulmasının bir diğer nedeni, artan zaman, yönetim, teknik ve profesyonel maliyetlerdir. Pek çok yönetici ve teknik uzmanın her gün yaptığı iş aslında bilgi işlemektir. Eğer bilgi kötü bir şekilde tasarlanmışsa, bu kişiler verimsiz çalışır ve kurumları da olabileceğinden daha verimsiz hale gelebilir (Horn, 1999, s.16).

Enformasyon tasarımı kapsamında yer alan infografik ve veri görselleştirme de disiplinlerarası bir yapıdadır ve çok çeşitli kullanım alanına sahiptir. Bu durum faklı disiplinlerden uzmanların gerçekleştirilen tasarımlar hakkında anlaşmazlığa düşmesine neden olabilmektedir. Kimi yapılan çalışmaları görsel açıdan yetersiz bulurken, bir diğeri ise soyut veya anlaşılmaz bulabilmektedir. Elbette çalışmalarda farklı disiplinlerin bir arada kullanılması her zaman en iyi sonuca ulaşılacağı anlamına gelmemektedir. Burada önemli olan yapılan çalışmanın amacına hizmet ediyor olmasıdır. İnfografik ve veri görselleştirmeleri değerlendirirken diğer bilim, sanat ve tasarım disiplinlerini göz önüne almak daha somut bir bakış açısı kazandırabilir. Örneğin, Amerikalı akademisyen Edward Tufte grafik yığını (chartjunk) ve veri-mürekkep oranı (data-ink ration) gibi konseptler geliştirip, fazladan kullanılan her tür grafik ve süslemeci detayın iletişim sürecini olumsuz etkilediğini öne sürmüştür. Ancak İngiliz grafik tasarımcı Nigel Holmes Time dergisi için yapmış olduğu ve “Açıklama grafiği” (explanation graphics) olarak adlandırılan çalışmalarında illüstrasyonlara ve görsel metaforlara ağırlık vermiştir. Bu durumda herhangi bir konu hakkında tasarlanmış bir görselleştirmenin görsel özelliklerinin ağırlıkta olması ya da veri odaklı olması tamamen tasarımcıya bağlıdır denilebilir. Türü veya yaklaşımı ne olursa olsun enformasyon tasarımında temel amaç her zaman aynıdır; kullanıcıya bilgiyi kolay ve hızlı anlaşılır bir şekilde sunmak.

Şekil

Şekil 1. Veri, enformasyon, bilgi ve bilgeliğin sıralanışını ve birbirleriyle olan ilişkisini
Şekil 5. İnfografik ve veri görselleştirme arasındaki fark genel hatlarıyla üretim metodu,
Şekil 6. Chauvet mağarasında bulunan ve birbirine at başı çizimleri. Clottes, J. (2002, 10)
Şekil  8. Çatalhöyük kent haritasının yeniden çizimi Ülkekul , C. (1999). 8200 yıllık bir  harita Çatalhöyük şehir planı
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Ülkemizde  iç  borç  stokunun  bu  hızlı  artış  eğiliminin  nedeni,  kamu  kesimi  finansman  açığının  hızla  artması  yanında  izlenen  yanlış 

Daha sonra tüm sezon boyunca indirilerek automatic cell numbering yapılır.. • Çıkan tablo bize sezonda gösterilen kırmızı kart

Beşiktaş ve Sarıyer İlçeleri İçin Satılık Konutlar -Yapım Yılı 2018 2018 yapım yılına sahip konutlara bakıldığında, Grafik 10’da görüldüğü gibi Sarıyer’de

Etkileşimli Olmayan Ortam Dalında: Tek Yumurta İkizlerinin Epigenetiği Utah Üniversitesi’nden eğitimci Molly Malone ve sanat yönetmeni Harmony Starr tarafından hazırlanan

The narrative and symbolic techniques of magical realism enables us to transgress temporal and spatial boundaries; it tears at the intricate, global web of land

Çalışmanın amacı Buhûrîzâde Mustafâ Itrî Efendi’nin Segâh Âyîn-i Şerîfi’nin elde bulunan beş nüshası arasında nağmeler, güfteler ve tartımlar

This project was carried out by Black Sea Technical University, Sürmene Marine Sciences Faculty cooperation with Trabzon Fisheries Research Institute by support of Turkiye

Sonuçta, tasarım eğitimi içerisinde infografik ve veri görselleştirme alanla- rına yer verilmesi ile öğrencilerin yoğun bilgi kümesini analiz edip kurgulayarak bilgiyi estetik ve