• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 2: UKRAYNA’DA GÜÇ MÜCADELESİ

2.4 Ukrayna’da Siyasi Alanda Yaşanan Güç Mücadelesi

2.4.3 Turuncu Devrim

31 Ekim 2004 ve 21 Kasım 2004 tarihlerinde Ukrayna’da yapılan devlet başkanlığı seçimlerinin sonucu önemli gelişmelere yol açmıştır. 21 Kasım’daki ikinci tur seçimlerinin sonucuna itiraz eden halk kitlelerinin protesto gösterilerini, Yuşçenko yanlısı siyasi kadroların seçim sonucuna itirazını ve bunun sonucunda Anayasa Mahkemesine başvuruları, seçimin tekrarlanma kararının alınması ve tekrarlanan seçimlerde Yuşçenko’nun devlet başkanlığına geçmesini kapsayan sürece Turuncu Devrim adı verilmiştir (Aslund ve Mc Faul, 2006: 2-3). Turuncu Devrim, Ukrayna’da, Rusya yanlısı kadroların iktidarı kaybetmelerine ve etkinliklerinin azalmasına, Batı yanlısı kadroların ise iktidara gelmelerine ve etkinlik kazanmalarına yol açmıştır.

31 Ekim 2004 tarihinde Ukrayna’da devlet başkanlığı seçimlerinin birinci turu yapılmıştır. Bu seçimlerde eski Devlet Başkanı Leonid Kuçma yukarıda da bahsedildiği gibi kendi halefi olarak gösterdiği Viktor Yanukoviç’i desteklemiştir. Ancak seçimin ilk turunda 24 adaydan hiçbirisi devlet başkanı seçilmek için gerekli olan oyların %50+1’ini alamamıştır. İkinci tura kalan seçimler 21 Kasım 2004 tarihinde Yanukoviç ve Yuşçenko arasında geçmiştir. İkinci turun galibi az farkla Yanukoviç olmuştur. Fakat Yuşçenko oyların %54’ünü aldığını iddia ederek kendini seçimin galibi olarak açıklamış ve seçim sonuçlarına itiraz etmiştir. Bu gelişmeler sonucunda Yuşçenko taraftarları protesto gösterilerinde bulunmuşlardır. AB ve ABD’nin de seçim sürecine yaptıkları müdahale ile oluşan yoğun tepki sonucu Ukrayna Yüksek Mahkemesi seçimlerde hile yapıldığını ve seçimlerin geçersiz olduğunu açıklamıştır (Olçar, 2007: 79-80).

31 Ekim 2004 tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerinin ilk turunda Bizim Ukrayna’mız Partisi lideri Yuşçenko %39,9 oranında aldığı oyla birinci sırada yer almıştır. Yuşçenko’yu ise %39, 2’lik oy oranıyla Bölgeler Partisi lideri Yanukoviç izlemiştir. Seçimler öncesinde 2004 yazında Yuliya Timoşenko ile Viktor Yuşçenko

ittifak kurarak seçimlere birlikte gireceklerini açıklamışlardır. Yuşçenko’nun devlet başkanı seçilmesi halinde Yuliya Timoşenko’nun da başbakanlığa atanacağı kararlaştırılmıştır (Karatnycky, 2006: 36). Birinci tur sonrasında, Yuşçenko ayrıca ikinci turda daha fazla oy alabilmek için diğer aday ve partilerden destek istemiştir. Sosyalist lider Oleksandr Moroz ve eski başbakan Anatoliy Kinakh ikinci turda Yuşçenko’ya destek vereceklerini belirtmişlerdir.

Yapılan kamuoyu araştırmalarına göre Yuşçenko’nun ikinci turda yaklaşık % 10’luk bir farkla Yanukoviç’i geride bırakarak, devlet başkanlığını kazanacağı ileri sürülmüştür. Ancak 21 Kasım 2004 tarihinde yapılan ikinci tur seçimlerinde Merkez Seçim Komisyonu’nun açıkladığı sonuçlara göre Yanukoviç 49,5 oy alarak seçimin galibi olarak ilan edilmiştir. Bizim Ukrayna’mız Partisi lideri Yuşçenko’nun ise bu seçimlerde %46,6 oranında oy aldığı açıklanmıştır. Bu açıklamadan sonra Yuşçenko taraftarları şehir merkezlerinde, sokaklarda protesto gösterilerine başvurarak seçim sonuçlarına itiraz etmişlerdir. Yuşçenko ve Timoşenko taraftarları seçimlere hile karıştırıldığını iddia ederek seçimlerin yenilenmesi için gösteriler düzenlemişlerdir (Karantnycky, 2006: 39). Yanukoviç taraftarları ise Ukrayna’nın doğu bölgelerinde özellikle Donetsk Oblastında gösteriler yapmışlardır. Fakat bu gösteriler, Yuşçenko taraftarlarının düzenlediği gösterilere göre daha sönük kalmıştır (Yekelchyk, 2007: 218). Düzenlenen protesto gösterileri üzerine Ukrayna Anayasa Mahkemesi 3 Aralık 2004 tarihinde seçim sonuçlarını feshetmiştir (www.rferl.org, 27.02.2009). Bu karar üzerine Ukrayna Devlet Meclisi Rada’da, 8 Aralık 2004 tarihinde olağanüstü bir toplantı yapılmıştır. Bu oturumda 26 Aralık’ta yenilenecek olan ikinci tur seçimleri için seçim kanununda ve anayasada birtakım değişikliklere gidilmiştir. 450 parlamentere sahip Rada’da 402 parlamenterin olumlu oyuyla bu değişiklikler kabul edilmiştir. Yapılan değişikliklerle Ukrayna yarı parlamenter sisteme geçmiş (Kamalov, 2008: 81) ve parlamento seçimlerinin aralığı dört yıldan beş yıla çıkarılmıştır (Wilson, 2005: 151). Alınan bu kararlar sonrasında protesto gösterileri azalmıştır (www.rferl.org, 27.02.2009). Bazı kaynaklarda 8 Aralık 2004, Turuncu Devrimin sona erdiği tarih olarak gösterilirken; bazı kaynaklar 26 Aralık 2004 tarihinde yapılan seçimleri Turuncu Devrimin sonu olarak göstermektedir (Wilson, 2005: 148).

Turuncu Devrim’de, Ukrayna’da önemli rol oynayan sivil toplum örgütü PORA’dır. Bu örgütlenmeye örnek olarak Sırbistan’da Otpor, Gürcistan’da Kmara gösterilebilir. PORA Hareketi ilk başlarda Kara PORA ve Sarı PORA olarak ikiye ayrılmaktaydı. Fakat Ağustos 2004’te alınan kararla iki farklı PORA Hareketi bir çatı altında birleştirilmiştir. Kara PORA Batı yanlısıdır. Avrupa standartlarına ulaşmış Lviv şehri ve çevresinde örgütlenmiştir; Kuçma yönetimine son vermek için Gül Devrimi’ndeki radikal taktikleri kullanmayı tercih etmiştir. Sarı PORA ise Kiev ve çevresinde örgütlenmiş, kuruluşundan itibaren daha partizan yöntemler izleyen Yuşçenko’nun siyasi ekibiyle ortak çalışmalar yürütmüştür. İki farklı PORA Hareketi 2004 Mayısında, Sırbistan’da İngiliz Westminster Demokrasi Vakfı tarafından finanse edilen bir eğitim kampında bir araya gelmiştir. Eğitim toplantıları Otpor’un deneyimli eğitimcileri tarafından düzenlenmiştir. Otpor ve Kmara örgütlerinin yöneticileri, PORA’nın üyelerine yaşadıkları deneyimleri aktarmışlar ve onlara destek vermişlerdir (MacKınnon, 2008: 226-227). Ukrayna’da faaliyet gösteren 150’den fazla, farklı bölgesel örgütlenme, gençlik örgütleri ve sivil toplum kuruluşu PORA çatısı altında toplanmıştır (Demes ve Forbirg, 2006: 88).

PORA, seçim öncesinde vatandaşları seçimler konusunda bilinçlendirici eğitim broşürleri dağıtmış, birtakım seminerler düzenlemiş, seçmenleri seçim gününde yapılabilecek muhtemel hilelere karşı uyarmış ve bu gibi durumlarla karşılaştıklarında seçim gözlemcilerine başvurmalarını belirtmiştir (Demes ve Forbirg, 2006: 93). PORA, 21 Kasım 2004 Seçimleri’nden sonra sokak protestoları ile çadır kentinde düzenlenen protesto faaliyetlerini organize etmiştir. PORA ilk çadır kentini 6 Kasım 2004 tarihinde Kiev’de kurmuştur. Bu çadır kenti sırasıyla Kharkiv, Donetsk, Cherkassy, Dnipropetrovsk ve Ternopil oblastlarında kurulan çadır kentler izlemiştir (Demes ve Forbirg, 2006: 93). Bu çadır kentlerde seçim öncesinde seçmenleri bilinçlendirici eğitim programları düzenlenmiş, Yuşçenko’nun seçim propagandaları yapılmıştır. 21 Kasım tarihinden sonra ise bu çadır kentler seçim sonuçlarını protesto için düzenlenen gösterilerin organize edildiği merkezler haline gelmiştir.

Turuncu Devrim’de rol oynayan aktörler sadece PORA Hareketiyle sınırlı değildir. Basın yayın organları, özellikle Channel 5, internet siteleri ve son olarak oligarklar Turuncu Devrim’de rol oynayan aktörler arasında sayılabilir. Özellikle oligarkların

maddi desteği bu seçimlerde ön plana çıkmıştır. 2004 Seçimlerinde Rinat Ahmedov, Viktor Pinçuk, Grigoriy Surkis ve Viktor Medvedçuk Viktor Yanukoviç’i desteklemiş ve maddi destek sağlamışlardır. Petro Poroşenko, David Zhvanya, Mykola Martyenko ve Yevgen Çervonenko 2004 seçimlerinde Viktor Yuşçenko’yu desteklemişlerdir (Aslund, 2006: 17-19). Bunun dışında Putin’e muhalifliğiyle tanınan Rus oligark Boris Berezovski’nin Yuşçenko’ya seçim çalışmalarını yürütmesi için 20-30 milyon dolar civarında destekte bulunduğu iddia edilmektedir (Wilson, 2005: 175).

Oligarklar seçim kampanyalarına maddi destek sağlamanın dışında sahip oldukları televizyon kanalları ve yazılı basın organları vasıtasıyla adaylara destek vermişlerdir. Ahmedov’un sahibi olduğu “Kanal Ukrayna” Donetsk Oblastında yayın yapmaktadır. Bu kanal seçim sürecinde Yanukoviç’i destekleyen programlar ve yayınlar yapmıştır. Poroşenko’nun sahip olduğu “Channel 5”; Turuncu Devrim sürecinde en önemli rol oynayan kanal olmuştur (Wilson, 2005: 130). Channel 5, Kuçma’ya ve Kuçma rejimine yönelik muhalif görüşlere yer verilen tek kanal olma özelliği taşımaktadır. Özellikle seçim sonuçlarına yönelik gerçekleştirilen protesto gösterilerinin organizasyonu bu kanal aracılığı ile sağlanmıştır. Channel 5 farklı oblastlardaki çadır kentlere canlı yayında bağlanarak protesto gösterilerinin boyutunu halka yansıtmış ve kitleleri harekete geçirmiştir.