• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 3: GÜRCİSTAN’DA GÜÇ MÜCADELESİ

3.4 Gürcistan’da Siyasi Alanda Yaşanan Güç Mücadelesi

3.4.3 Gül Devrimi

Şevardnadze Devlet Başkanı olarak, ülkesini 2003 yılında yaşanan “Gül Devrimi” ne kadar 12 yıl yönetmiştir. 2 Kasım 2003 tarihinde yapılan genel seçimlere hile karıştırıldığı iddiasıyla başlayan protesto gösterileri sonucunda “Gül Devrimi” ya da “Kadife Devrim” olarak adlandırılan iktidar değişimi ile Şevardnadze’nin Devlet Başkanlığı görevi sona ermiştir (Kesgin, 2008: 19).

1992 yılında bir kurtarıcı olarak Gürcistan’a dönen Şevardnadze, ilk önceleri kendisine bağlı bir parti oluşturma yoluna gitmemiş, partiler üstü kimliğini korumaya, birbiriyle rekabet halinde bulunan çok sayıdaki siyasi güç arasındaki ilişkilerden yararlanarak iktidarını devam ettirmeye çalışmıştır. Fakat 21 Kasım 1993 tarihinde Şevardnadze daha önceki parti siyaseti dışında kalma stratejisinden vazgeçerek partileşmeyi ve parlamentoda kendisini destekleyecek bir çoğunluğa ihtiyaç duyduğunu belirtmiş ve

Gürcistan Yurttaşlar Birliği’ni kurmuştur. Gürcistan Yurttaşlar Birliği birçok örgütü çatısı altında toplamıştır. Bunlar arasında Şevardnadze’nin politikalarını destekleyen Yeşiller Partisi, liberal aydınların oluşturdukları Dayanışma ve Refah Sivil Harekâtı, sanayi yöneticileri ile komünistlerden oluşan Tiflisliler Topluluğu yer almaktadır (Ağacan, 2002: 34-35).

Gürcistan Yurttaşlar Birliği kurulduğu tarihten sonra yapılan genel ve devlet başkanlığı seçimlerini kazanıp ülkenin politik hayatına ağırlığını koyarken, kendine özgü kuruluş sürecinden doğan özellikleri sebebiyle parti içinde Şevardnadze’den sonra ikincilik uğruna mücadele yaşanmıştır. Bu mücadele sürecinde parti içerisinde “Reformistler Kanadı” ve “Muhafazakâr Kanat” olmak üzere iki grup ortaya çıkmıştır. Eylül 2001’de reformist kanadın önde gelenlerinden Mihail Saakaşvili bir yıl önce atanmış olduğu Adalet Bakanlığı’ndan istifa etmiş ve istifasını bu hükümetle birlikte yolsuzlukla mücadele edilemeyeceğine dayandırmıştır. Yolsuzlukların arkasında Şevardnadze’nin olduğuna işaret eden Saakaşvili “Birleşik Ulusal Hareketi”ni kurmuş ve iktidara karşı muhalefete geçmiştir (Ağacan, 2002: 36). Bu gelişme sonrasında Gül Devrimi’nde önemli roller oynayacak Şevardnadze’ye muhalif kadrolar bu örgütlenme içerisinde yerini almış ve Gül Devrimi’ne gidilen yolda ilk adım atılmıştır.

2 Kasım 2003 tarihinde yapılan seçimler sonrasında Gürcistan Merkezi Seçim Komisyonu’nun açıkladığı seçim sonuçları ile “Adil Seçimler” (Fair Elections) olarak bilinen sivil toplum kuruluşunun açıkladığı seçim sonuçları arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmıştır. Merkezi Seçim Komisyonu’nun açıkladığı ilk seçim sonuçlarına göre Şevardnadze taraftarlarının oluşturduğu “Yeni Bir Gürcistan İçin” (For a New Georgia) seçim bloğu oyların çoğunluğunu alarak ilk sırada yer alırken Saakaşvili’nin “Birleşik Ulusal Hareketi” ikinci sırada yer almaktadır. Adil Seçimler adlı sivil toplum kuruluşu ise “Birleşik Ulusal Hareketi”nin ilk sırada, Şevardnadze’nin “Yeni Bir Gürcistan İçin” seçim bloğunun ikinci sırada yer aldığını açıklamıştır. Buna ek olarak AGİT Temsilcileri Gürcistan’da yapılan seçimlerin uluslararası standartları uymadığını açıklamışlardır (Karumidze ve Wertsch, 2005: 3).

Saakaşvili ve muhalif örgütlenmeler seçim sonuçlarını protesto etmek için 4 Kasım’da mitingler, protesto gösterileri düzenleyeceklerini açıklamışlardır. 4 Kasım Salı günü seçim kampanyasını “Şevardnadze’siz Bir Gürcistan” sloganıyla yürütmüş olan Mihail

Saakaşvili, Rustavelis Bulvarı’nda toplanan 10 bin kişilik kalabalığa liderlik etmiştir (MacKınnon, 2008: 165). Ayrıca muhalefet liderleri seçim sonuçlarını protesto için yurdun dört bir yanından vatandaşları Tiflis’e protesto gösterilerine çağırmışlardır. Bu çağrı üzerine George Soros’un desteklediği Kmara (Yeter) çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu sivil toplum kuruluşu Tiflis meydanlarında gösterilere başlamıştır (Karumidze ve Wertsch, 2005: 4). 14 Kasım tarihinde protesto gösterilerinin devam etmesi üzerine Şevardnadze Rus siyasilerden yardım talebinde bulunmuştur. Bu talep üzerine Rus yetkililer Acara Özerk Cumhuriyeti lideri Aslan Abaşidze’yi Moskova’ya çağırmışlardır. Gürcü medyasının iddialarına göre yapılan bu görüşmelerde Aslan Abaşidze’ye Başbakanlık görevinin verilmesi karşılığında Şevardnadze’yi desteklemesi talep edilmiştir. Bunun üzerine Abaşidze lideri olduğu “Uyanış Partisi”nden 3000 kişiyi Şevardnadze yanlısı bir miting düzenlemesi için Tiflis’e göndermiştir. Bu gelişmeler sonrasında Moskova’nın desteğini arkasına almış olmaktan dolayı güveni yerine gelen hükümet kesin seçim sonuçlarını yayınlamıştır. Buna göre “Yeni Bir Gürcistan İçin” Şevardnadze’nin partisi oyların %21,3’ünü alarak seçimlerde birinci gelmiştir. Aslan Abaşidze’nin “Uyanış Partisi” oyların % 18,8’ini alarak birden ikinci sıraya yerleşmiş ve Saakaşvili’nin “Birleşik Ulusal Hareketi” %18’lik bir oy oranıyla üçüncü olmuştur (MacKınnon, 2008: 171-172).

Merkezi Seçim Komitesi’nin bu açıklamasından sonra protesto gösterileri yeniden başlamış, halk Gürcistan Parlamento binası önünde toplanmaya başlamış ve gün geçtikçe katılımcı sayısı artmıştır. Katılımcılar Şevardnadze’nin istifa etmesini istemişler ve istifa gerçekleşene kadar protesto gösterilerine devam edeceklerini açıklamışlardır. Bu gösteriler, 22 Kasım’da doruk noktasına ulaşmıştır. 22 Kasım’da Saakaşvili ve diğer muhalif siyasetçiler Burdjanadze, Zhvania ve göstericiler, Şevardnadze’nin parlamentoda konuşma yaptığı sırada parlamentoya girerek Şevardnadze’nin konuşmasını engellemişler ve istifa etmesini dile getirmişlerdir. Şevardnadze korumaları tarafından bu kalabalıktan uzaklaştırılmış ve parlamentoyu terk etmek zorunda kalmıştır (Karumidze ve Wertsch, 2005: 16). Bu gelişme sonrasında 22 Kasım gününün ilerleyen saatlerinde ordu birimleri birbirlerini izler şekilde muhalefete bağlılıklarını bildirmiş ve göstericilerin üzerine ateş açılması hakkında verilecek emirleri göz ardı edeceklerini belirtmişlerdir (MacKınnon, 2008: 173-174).

Yaşanan bu gelişmelerden sonra Rusya Dışişleri Bakanı Igor Ivanov Gürcistan’a gelerek Şevardnadze ve muhalefet liderleriyle görüşerek iki taraf arasında arabuluculuk yapmaya çalışmıştır. 23 Kasım’da Rusya’dan umduğu desteği bulamayan ve ülkede görevli güvenlik güçlerinin desteğini kaybeden Şevardnadze, siyasi hayatını sona erdirdiğini açıklamış ve 23 Kasım 2003 tarihinde istifa etmiştir. Şevardnadze’nin bu kararından sonra Tiflis sokaklarındaki protestocular kutlamalarda bulunmuşlardır (Karumidze ve Wertsch, 2005: 19). Saakaşvili ve taraftarları Gürcistan’da faaliyet gösteren Batı destekli sivil toplum örgütlerinin de desteğini alarak “Gül Devrimi” ya da “Kadife Devrim” olarak adlandırılan iktidar değişikliğini gerçekleştirmiştir. 4 Ocak 2004 tarihinde yapılan devlet başkanlığı seçimlerinde Mihail Saakaşvili oyların %97’sini alarak Gürcistan’ın üçüncü Devlet Başkanı olmuştur (Kesgin, 2008: 19). Gürcistan’da yaşanan Gül Devrimi’nde rol oynayan en önemli sivil toplum örgütü Kmara (Yeter) dır. Gül Devrimi’nde rol oynayan, önde gelen medya kuruluşları ise Rustavi 2 televizyon kanalı, Soros’un desteklediği 24 Saat Gazetesi’dir. Özellikle Rustavi 2 kanalı muhalif liderler Saakaşvili, Zhvania ve Burjanadze’nin yaptığı açıklamaları naklen yayınlamış, buna ek olarak “Bir Diktatörü Devirmek” isimli filmi tekrar tekrar göstermiştir. Ayrıca Rustavi 2 kanalı protesto gösterilerinden canlı bağlantılar yaparak, yapılacak gösteriler hakkında bilgiler vererek, halkın protesto gösterilerine katılımını arttırmaya çalışmıştır (MacKınnon, 2008: 170).

Gürcistan’da yaşanan Gül Devrimi, ABD ve Rusya arasındaki Gürcistan üzerinde yaşanan güç mücadelesinin somut bir göstergesidir. Sovyetler Birliği’nden ayrılarak bağımsızlığına kavuşan Gürcistan’da demokrasiye geçiş için Başkan Şevardnadze başkanlık sistemini öngörmüştür. ABD de desteklediği bu sistemin Gürcistan’da hayata geçirilmesi için baskı yapmıştır. Yapılan bu baskı sonuç vermemiş, Şevardnadze dış politika alanında öncelikli olarak Rusya’ya yönelmiştir. ABD ise bölgedeki planlarının aksamaması için bu iktidarın devamına karşı çıkmış ve Şevardnadze karşıtı, muhalif çevreleri desteklemiştir. Şevardnadze’nin dış politikada Rusya yanlısı bir politika izlemesine rağmen ABD ile yakınlaşmasına, NATO’ya yönelmesinden dolayı Rusya, huzursuz olmuştur. Rusya, Gürcistan üzerindeki hâkimiyetini devam ettirebilmek için Gürcistan’daki ayrılıkçı hareketlere dolaylı destek sağlamıştır (Bozkurt, 2006: 154). 2003 yılının kasım ayında yapılan seçimlerde ABD, Gürcistan üzerinde daha hâkim bir

konuma sahip olabilmek için kendi çıkarlarını göz önünde bulunduracak kadroların iktidara gelmesini istemiş ve bunun için Batı yanlısı olan Saakaşvili’yi desteklemiştir. ABD bu güç mücadelesinde Ocak 2004’teki seçimleri Saakaşvili’nin kazanmasıyla bir avantaj kazanmıştır. Fakat bu gelişme sonrasında Rusya, Gürcistan’daki ayrılıkçı bölgelere desteğini arttırarak, Saakaşvili Hükümetini zor durumda bırakmaya ve ülke içerisinde istikrarın sağlanmasına engel olmaya çalışmıştır. Gürcistan üzerinde Rusya ve ABD arasında kıran kırana bir güç mücadelesi başlamıştır. Bunun son göstergesi Gürcistan üzerindeki etkinliğini Gül Devrimi’yle kaybeden Rusya’nın, 2008 yılında Gürcü ordusunun Güney Osetya’ya girmesi üzerine Gürcistan’a savaş açmasıdır.