• Sonuç bulunamadı

Gürcistan’ın Etnik ve Dinsel Yapısı

BÖLÜM 3: GÜRCİSTAN’DA GÜÇ MÜCADELESİ

3.2 Gürcistan’ın Etnik ve Dinsel Yapısı

Gürcistan etnik yapı bakımından Güney Kafkasya ülkeleri arasında en karmaşık yapıya sahiptir. Güney Kafkasya Bölgesi’nde ana etnik grubun bölgedeki diğer etnik gruplara oranı en düşük olan ülke Gürcistan’dır. Ermenistan’da Ermeniler nüfusun %97-98’ini, Azerbaycan’da Azeriler nüfusun %85-90’ını oluştururken; Gürcistan’da Gürcülerin nüfus oranı %70 civarındadır (İbrahimli, 2001: 29). Kafkas halklarının güney koluna mensup olan Gürcüler kendilerini efsanevi ataları Kartlos’tan dolayı Kartveli şeklinde adlandırırlar ve dillerine Kartuli, ülkelerine ise Sakartvelo adı verilmektedir (Mert, 2004: 106). Gürcüler kendi aralarında da etnik açıdan homojen değillerdir. Gürcüler kendi aralarında Svanlar, Lazlar (Mergeller), Guruliler, Kartlar ve bunun gibi bir kısım boylara ayrılmaktadır. Gürcü bu etnik boyların bir devlet çerçevesindeki genel ismidir (İbrahimli, 2001: 29).

Gürcistan’ın etnik yapısına baktığımızda; ülke nüfusunun %70’ini Gürcülerin, %8’ini Ermenilerin, %6’sını Rusların geri kalanının Acarların, Abhazların, Osetlerin ve diğer bazı küçük grupların oluşturduğunu görürüz (DEİK Gürcistan Ülke Bülteni, 2008: 1). CIA’ın verilerine göre ise, Gürcistan nüfusun %83,8’ini Gürcülerin, %6,5’ini Azerilerin, %5,7’sini Ermenilerin, %1,5’ini Rusların ve %2,5’ini diğer küçük grupların oluşturduğu belirtilmektedir (CIA Factbook, 2009: 2).

Yukarıda da belirtildiği üzere; Gürcistan toprakları 69,700 km2lik bir alanı kaplamaktadır. Bunun 8600 km2 si Abhazya, 2800 km2 si Acara, 3800 km2si Güney Osetya’ya aittir. Abhazlar, Gürcistan nüfusunun %1,7 sini oluşturmaktadır (Zurabishvili’den aktaran Tavkul, 2002: 63). Etnik bakımdan Gürcüler ile benzerlikleri ve akrabalıkları bulunmayan Abhazlar Gürcistan’ın kuzeybatısındaki merkezi Suhumi (Sukhumi) olan Abhazya Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamakta ve Kafkas dillerinin kuzeybatı grubu içerisinde yer alan dile sahiptirler. Abhaz halkı çiftçilik, hayvancılık ve denizcilikle uğraşmaktadır (Mert, 2004: 106). Abhaz halkı dini açıdan ikiye bölünmüştür. Abhazlar arasında Sünni Müslümanlar ve Hıristiyanlar yer almaktadır. Abhazlar özellikle yaşadıkları bölgede Osmanlı etkisinin görüldüğü dönemde İslamiyet’e yönelmişlerdir (Demir, 2003: 177).

Yine Gürcülerle akrabalıkları bulunmayan Osetlerin ataları M.S II. Yüzyılın sonuna doğru Don Havzası’ndan Kafkasya’ya doğru göç edip burada İber-Kafkaslar ile karışmış Alanlardır. Hun akınlarından sonra Alanlar çeşitli bölgelere dağılmışlardır. Kafkasya ile Hazar Denizi arasında kalan Alanlar, 10. Yüzyılda Bizans etkisiyle Hıristiyanlaşmışlardır. Kuzey Kafkasya halkları arasında Hint-Avrupa dili konuşan ve çoğunluğu Hıristiyan olan Osetler, Kafkasya’yı Rusya topraklarına bağlayan Daryal Geçidi’ni ellerinde bulundurdukları için stratejik öneme sahip olmuşlardır. 17. Yüzyılda Kafkasya topraklarında Osmanlı etkisinin görülmesine rağmen, Osetler Hıristiyanlıklarını devam ettirmişlerdir. 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması Osetler için bir dönüm noktası olmuştur. Ruslar 1784’te Vladikavkaz’ı inşa ederek Osetleri kontrolleri altına almışlar ve bu tarihten sonra Osetler Rusların Kafkaslardaki en yakın müttefiki olmuşlardır. Sovyet döneminde 1922 yılında Güney Osetler, Gürcistan içinde özerk bölge statüsünü elde etmişlerdir (Demir, 2003: 188-189). Günümüzde Osetler, Gürcistan nüfusunun % 1 ini oluşturmaktadır (Zurabishvili’den aktaran Tavkul, 2002: 63). Kafkasların eteklerine kurulmuş olan Güney Osetya’nın yönetim merkezi Şinvali (Tskhinvali)’dir. Osetlerin büyük bir kısmı ise Rusya Federasyonu’na bağlı özerk cumhuriyet olan Kuzey Osetya’da yaşamaktadır (Yalçınkaya, 2006: 189) .

Acarlar ise Gürcistan toprakları içerisine, Gürcistan’a bağlı özerk bir cumhuriyet olarak teşkilatlanmışlardır. Yüzölçümü yaklaşık 3.000 km2 olup, nüfusu 393.000’dir. Acara Özerk Cumhuriyeti’nin (Acaristan) merkezi Karadeniz kıyısında yer alan Batum şehridir (Yalçınkaya: 2006: 198). Acarlar genellikle çay ve turunçgiller tarımıyla geçimlerini sağlamaktadır (Mert, 2004: 106). Acaristan’ın nüfusunun %80’i Müslüman Gürcü, %10’u Rus, %5’i ise Ermenilerden oluşmaktadır. Bunlara ilaveten Acaristan, Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Acaristan, özerklik statüsünü 1921 yılında imzalanan Kars Antlaşması’yla kazanmıştır. Türkiye bu antlaşma ile Acaristan’ı kültürel ve dinsel haklarının sağlanması ve özerklik verilmesi koşuluyla S.S.C.B’ye bırakmıştır. Bu antlaşma gereği Türkiye’nin, Acaristan üzerinde garantörlük hakkı bulunmaktadır. Ayrıca Acaristan Türkiye’nin Orta Asya ve Kafkaslara açılan kapısı olması nedeniyle; Türkiye için büyük öneme sahiptir (Sapmaz, 2008: 78).

Gürcistan’da diğer önemli bir etnik problem kaynağı da Cevahati (Javakheti) Bölgesidir. Cevahati Bölgesi özerk idari bir birim olmadığı halde coğrafi ve demografik

özellikleri yüzünden siyasi öneme sahiptir. Gürcistan’ın idari birimlerinden biri olan Cevahati Bölgesi’nde nüfusun önemli bir kısmını Ermeniler oluşturmaktadır. Ayrıca bölge Gürcistan-Ermenistan sınırında yer almaktadır. Sovyet sonrası dönemde işsizliğin önemli bir sorun olduğu bölgede en önemli geçim kaynağı Rus üssü olup, askeri üste iş bulamayan Ermeni azınlıklar mevsimlik işçi olarak Rusya’ya gitmektedir (Yalçınkaya, 2006: 214).

Sovyet dönemi sonrasında Cevahati Bölgesinde Ermenilerin desteklediği Cavah ve Virk Örgütleri bölgeye fiilen hâkim olmuştur. Bölgede yaşayan Ermeniler zaman zaman özerklik talebinde bulunmuşlardır. 30 Aralık 2003 tarihinde Cevahati Bölgesi yetkilileri Gürcü makamlara başvurarak federal temelde yeniden yapılanmanın ülkenin toprak bütünlüğünün güvencesi olacağını belirtmişlerdir. Bu taleple birlikte sorunun çözümünün Cevahati Bölgesine özerklik verilmesinden geçtiği Ermeni yetkililer tarafından belirtilmiştir (Yalçınkaya, 2006: 216). Cevahati Bölgesi günümüzde Abhazya ve Güney Osetya kadar sıcak çatışmalara sahne olmasa da bölgedeki işsizlik ve dış güçlerin kışkırtmaları sonucu ileride Gürcistan yönetimi için bir sorun oluşturabileceği açıktır.

Dini açıdan bakacak olursak, Gürcistan nüfusunun %85’i Hıristiyan, %15’i Müslüman’dır (Saray’dan aktaran Mert, 2004: 107). Gürcistan halkının büyük çoğunluğunun dini Ortodoks Hıristiyanlık’tır. Müslüman nüfusun büyük çoğunluğu ülkenin güney kesimlerinde özellikle de Acara Özerk Cumhuriyeti’nde yaşamaktadır. Acaristan’da halkın çoğunluğu Müslüman’dır. Ayrıca bu bölgede Abhazlar ve Osetler arasında da İslamiyet’e inanan gruplar vardır (Mert, 2004: 110). CIA Factbook’ta yer alan verilere göre Gürcistan nüfusunun %83,9’u Ortodoks, %9,9’u Müslüman, %3,9’u Gregorian Ermeni ve %0,8’i Katolik’tir (CIA Factbook, 2009: 2).

Görüldüğü üzere Gürcistan, Ukrayna’ya göre daha karışık bir etnik yapıya sahiptir. Ayrıca Gürcistan’daki etnik azınlık sorunları, bazı dönemlerde sıcak çatışmalara dönüşmüştür. Bu açıdan Gürcistan, Ukrayna’ya göre daha zorlu bir süreç yaşamış ve gelecekte de yaşayacaktır. Diğer bir yandan Gürcistan topraklarında yer alan Rus askeri üsleri, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü için büyük tehlike arz etmektedir. Rusya, Gürcistan’ın en problemli bölgelerinde kurduğu askeri üsler sayesinde hem bu bölgelerdeki özerk yönetimlere destek sağlamakta, hem de bu bölgelerde yaşayan halkı

kendine bağımlı hale getirmektedir (Kantarcı, 2006: 87). Rusya, Gürcistan üzerindeki etkinliğini devam ettirebilmek için ayrılıkçı bölgeleri Gürcistan’a yönelik bir koz olarak kullanmaktadır. Önümüzdeki süreç içersinde Gürcistan’ın toprak bütünlüğü, Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne nazaran daha büyük tehlike altındadır.