• Sonuç bulunamadı

2.8. Sağlık Turizminin Bir Kolu Olarak Termal Turizm ve Türkiye’de Termal

2.8.1. Termal Turizm Kapsamındaki Bazı Temel Kavramlar

Şifalı Sular: Yer yüzeyinde topraktan kaynayan ve çeşitli hastalıkların tedavisinde yararlanılan kaynak suları “Şifalı Sular” olarak tanımlanmaktadır. Şifalı sular, sıcaklık derecelerine göre banyo ve içme şeklinde kullanılmaktadır. Bunun yanı sıra, hem içme hem de banyo suretiyle yararlanılan şifalı sular da vardır (Şimşek, 2003: 27-28).

Doğal Mineralli Su: Yerkabuğunun farklı derinliklerinde, uygun jeolojik şartlarda doğal olarak oluşan, bir veya daha fazla kaynaktan yeryüzüne kendiliğinden çıkan ya da çıkartılan, mineral içeriği ve diğer bileşenleri ile tanımlanan, tedavi ve şifa amacıyla kullanılan; “içmece suyu”, “şifalı su” ve benzeri adlarla anılan soğuk ve sıcak doğal sulardır (Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği, 2007)

Mineralli Sular: Doğal veya sondaj-galeri yoluyla yeryüzüne çıkarılan, litresinde en az 1 gram çözünmüş mineral içeren, bakteriyolojik ve kimyasal kirlenmeye uğramamış olan, fizyolojik ve tedavi edici etkinliği bilimsel olarak kanıtlanmış sulardır (Kaplıcalar Yönetmeliği, 2004).

Kaplıca Suları: Kaplıca tedavisinde kullanılan termal, mineralli ve termomineralli sulardır (Kaplıcalar Yönetmeliği, 2004).

Termal Su: Sıcaklığı 20 derecenin üzerinde olan, yer kabuğunun çeşitli derinliklerinde doğal olarak birikmiş ısı ile ısıtılan, diğer sulara nazaran içerisinde

daha fazla erimiş mineral, tuzlar, gazlar ve nadir elementler bulunan, yararlı radyoaktivite sınırında olabilen, şifa niteliği Sağlık Bakanlığı’nca tıbbi araştırmalarla belirlenmiş olan, yeryüzüne doğal olarak çıkan veya çeşitli tekniklerle yer altından çıkarılan sıcak mineralize sulardır (Turizm Alan ve Merkezlerinde Yer Alan Termal Suların Kullanma Hakkı ve İşletilme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 1993).

Kaynarca: Şifalı suların yeryüzüne çıktığı kaynağa verilmiş addır (Şimşek, 2003: 27-28).

Kaynak: Doğal yolla, sondaj veya kuyularla, jeotermal akışkan veya doğal mineralli su, gaz veya bunların birlikte elde edildiği yerlerdir (Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği, 2007)

İçme: İçmece, içmeler, ekşi su, acı su vb. isimlerle tanımlanan sulardır. Doğal olarak oluşmuş, bileşiminde çok sayıda mineral bulunan maden suları, tedavi amaçlı kullanıldıklarında sağlığa yararlı birer unsur olurlar. Ancak, içilecek suyun kimyasal yapısını bilmek, miktarı, tedavi süresi ve zamanı hakkında doktor tavsiyesine başvurmak gereklidir (Tekin, 2004: 36).

Ilıca: Üzeri açık olan ve banyo yapmak üzere faydalanılan şifalı sıcak sulara ılıca denmektedir. Genellikle şifalı suyun toplanmasından veya bir gölcükten oluşur. Çoğunlukla kaynak yerinde teşekkül eden havuzların tabanları ağaç veya taş döşenmek ve ızgaralı bir şekle sokulmak, çevrelerine alçak duvarlar örülmek suretiyle kullanılır bir duruma getirilmektedir (Şimşek, 2003: 27-28).

Kaplıca: Şifalı sulardan yararlanmak üzere, kaynarcaların çevresinde kurulan hamam ve tesisler, genel olarak kaplıca olarak adlandırılır (Şimşek, 2003: 27-28). Daha geniş bir tanımla mineralize termal suların ve bunlara ait çamurların; banyo, içme, solunum (inhalasyon) yolu ile kullanıldığı, ayrıca iklim kürü, fizik tedavi, rehabilitasyon, beden eğitimi (egzersiz), masaj, psikoterapi, diyet vb. yan tedavilerle birleştirilerek insan sağlığını korumak amacı ile kür (tedavi) uygulamalarının uzman hekim denetiminde yapıldığı sağlık tesislerine kaplıca denmektedir.

Kaptaj: Termal suların doğal olarak veya mekanik yolla yeryüzüne çıkması esnasında yer altı ve yerüstü suları ile karışmamasını, kirlenmemesini, debi ve sıcaklıkları ile kimyasal bileşimlerinin değişmemesini sağlamak, sudaki gazların kaçmasını önlemek ve termal suları en iyi şekilde toplamak amacı ile özel teknikle yapılan toplama havuzu, kuyu galeri, sondaj kuyusu ve benzeri tesisler ile bunların karışımından oluşan tesislerdir (Kaplıcalar Yönetmeliği, 2004).

Termalizm: Sıcak maden suyu kaynaklarından şifa amacıyla yararlanma işlevidir. Banyo, içme, çamur banyosu ve inhalasyon gibi farklı uygulamaları vardır. Kâr amacı gütmeden, toplumun işgücünü ve sağlığını korumak niyetiyle yapılan çalışmalar ise “sosyal termalizm” kavramı içinde yer almaktadır (Tekin, 2004: 35).

Hidroklimatoloji: (Alman ekolüne göre Balneoloji). Doğanın yer üstü ve yer altı hidrojeolojik ve termal güçlerini (sıcak-soğuk mineralli sular), gazları, çamur ve kumları meteorolojik faktör ve olaylarını, deniz ve göl olanaklarını, mağaralarını, teknik, tıp ve sosyolojik yönden değerlendiren bilim alanıdır. (Özer, 2002)

Balneoloji: Kaplıca bilimi anlamında, literatüre yakın zamanda girmiş bir terimdir. Termalizmle hemen hemen eş anlamlıdır (Tekin, 2004: 35).

Kaplıca Tedavisi: Toprak, yer altı ve deniz kaynaklı mineralli sular, gazlar, peloidler (çamurlar) gibi doğal tedavi unsurlarının yöredeki iklim olanakları ve gerekli görülen diğer tedaviler ile birlikte kür tarzında uygulanmasıdır. Bu tedavinin uygulandığı ortamlara kaplıca denilmektedir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a).

Destek Uygulamalar: Sağlık eğitimi, diyet uygulamaları, günlük yaşam aktivitelerinin düzenlenmesi, davranış değişikliği eğitimleri ve psikolojik destek yöntemidir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a).

Doğal Tedavi Unsuru: Kaplıca tedavisinde kullanılan toprak, yeraltı ve deniz kaynaklı mineralli sular, gazlar, peloidler (çamurlar) ve iklimsel unsurlardır (Kaplıcalar Yönetmeliği, 2004).

Termal Dış Havuz: Yüzme ve hidrosinesi terapiye imkân veren mineral şifalı suları içeren dış havuzlar olup mineral suyun vücudu rahatlatacak içeriğinin avantajını sunmaktadır (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, i).

Tedavi Havuzu ve Termal Havuz: Termal suyun, tedavi amacıyla kullanıldığı havuzlara tedavi havuzu; serbest kür veya rekreatif amaçlı kullanıldığı havuzlara ise termal havuz denilmektedir.

Dinamik Havuz ve Yeniden Eğitim: Kas aletleriyle havuzda yoğun egzersizler şeklinde yapılan jimnastik hareketleri olup eklemler için rehabilitasyon uygulamasıdır (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a).

Terapi: Sözlük anlamı “fiziksel veya zihinsel bir hastalığı yenecek etkenleri ve bu etkenlerin kullanılma yöntemlerini bularak hastanın sıkıntılarını giderme, iyi etme işi” olan terapi, iyileştirme ve tedavi süreci olarak tanımlanabilir.

Spa – Wellness: Latince “Salus Per Aquam” kelimelerinin kısaltması olan spa, “sudan gelen sağlık” anlamına gelmekte olup Romalılardan bugüne kadar uygulanan su terapilerine verilen isimdir. Her türlü su ve çamur uygulaması spa kapsamına girmektedir. Wellness kelimesi ise akıl, vücut, ruh ile ilişkilerde iyi ve zinde olmayı ifade etmektedir. Bu kapsamda insanın kendisini ruhsal, bedensel, zihinsel ve ilişkisel olarak iyi ve zinde hissetmesini sağlayan her türlü masaj, cilt bakımı, çamur ve yosun banyoları, küvet bakımları, thalassoterapi gibi doğanın ve doğal ürünlerin kullanıldığı sağlıklı yaşam yöntemleri ile yapılan vücut bakımları Wellness kapsamına girmektedir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, ı).

Uluslararası SPA Birliği’nce spalar yedi kategoriye ayrılmıştır (de la Barre vd., 2005):

1. Kulüp Spa: Fitness gibi sağlık hizmetlerini sunan kulüplerdir. Ayrıca günlük kullanıma dayalı spa hizmetleri de sunulmaktadır.

2. Kruvaziyer Spa: Bir kruvaziyer gemide wellnes hizmetleri yanında spa menüsü de bulunan kulüpler olup profesyonel tedaviler, kişisel idman çalışmaları ve salon hizmetleri alakart şeklinde sunulmaktadır.

3. Günlük Spa: En yaygın spa türü olup, hizmetlerinin profesyonelce yönetildiği günlük spa hizmetleri sunulmaktadır.

4. Destinasyon Spa: Fiziksel sağlık ve eğitim amaçlı profesyonelce yönetilen hizmet programları ile yerinde konaklama yapılması yoluyla yaşam şeklinin gelişimi ve sağlığın artırılmasına yönelik hizmetler sunulmaktadır.

5. Medispa (Tıbbi Spa): Amacı öncelikle geniş kapsamlı sağlık ve wellness bakımlarını, geleneksel spa hizmetleri ve tamamlayıcı tedavilerin bütünleştirildiği bir ortamda sağlamak olup, tıbbi spa profesyonelleri tarafından verilen uygulamaları da kapsamaktadır.

6. Mineral Kaplıca Spa: Kaynağından alınarak kullanılan doğal mineral, termal veya deniz suyu ile yapılan wellnes - spa hizmetlerini ve hidroterapi uygulamalarını kapsamaktadır.

7. Resort Otel Spa: Bir tatil yeri veya otel içinde yerleşik şekilde profesyonelce yönetilen spa hizmetlerinin, sağlık ve iyileştirme ünitelerinde spa mutfağı menü seçeneklerinin günlük veya daha uzun süreli sunulması olup wellnes ve fitness hizmetlerinin de sunulmasını kapsamaktadır.

Ayurveda: Hayat bilimi olarak tanımlanan ve Hinduizm’den gelen deyim alternatif tıbbın temelini oluşturmaktadır. Ayurveda anlayışına göre sağlıklı bir bedene sahip olmak için, fiziksel, zihinsel, sosyal yönden aktif olmak gerekmektedir. Bu felsefeye göre beden, duyular, zihin ve ruh bir bütün olarak tedavi edilmelidir. Günümüzde uygulanan spa yöntemleri ve terapiler Ayurveda felsefesinden esinlenmiştir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, i).

Termal Tesis: Toprak, yer altı, deniz ve iklim kaynaklı doğal tedavi unsurlarının tedavi edici faktör olarak kullanıldığı; kaplıcalar, içmece ve iklim kür merkezleri ile buralarda kurulan tedavi ve rekreasyon amaçlı üniteleri içeren, termal konaklama tesisleri ya da termal kür tesisleri olarak adlandırılan tesislerdir. Bu tesislerdeki tedavi edici unsurların özellikleri, bu unsurların tıbbi yönden değerlendirilmeleri ile doğal özelliklerinin ve çevrelerinin korunmalarına ilişkin

esaslar, tedavi sırasındaki tıbbi ve teknik koşullar, tıbbi personelin nitelik ve nicelikleri gibi konular Sağlık Bakanlığı’nca belirlenmektedir (Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, 2005).

Termal Konaklama Tesisleri: Asli konaklama tesisleri ile birlikte işletilip belgelendirilen ve bünyesinde yer aldıkları konaklama tesislerinin tür ve sınıfı da belirtilerek isimlendirilen termal tesislerdir. Bu tesisler ilave olarak aşağıda belirtilen nitelikleri taşırlar (Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, 2005):

 Tesis bünyesinde bulunmaması halinde ikinci sınıf lokanta,  Çeşitli spor aktivitelerine imkân verecek düzenlemeler,  Açık alanlarda özenli çevre düzenlemesi.

Termal Kür Tesisleri: Bünyesinde konaklama yapılmadan kür programı çerçevesinde işletilip belgelendirilen termal tesislerdir. Bu tesisler aşağıda belirtilen nitelikleri taşırlar (Turizm Tesislerinin Belgelendirilmesine ve Niteliklerine İlişkin Yönetmelik, 2005):

Giriş tesisleri ve satış ünitesi,

Birinci sınıf lokanta veya ikinci sınıf lokanta ile kafeterya, Çeşitli spor aktivitelerine imkân verecek düzenlemeler, Açık alanlarda özenli çevre düzenlemesi.

Termal Kür Merkezi: İçinde tedavi amaçlı termal suyun kullanıldığı; sıra banyo, havuz banyosu, basınçlı duş, çamur banyosu, masaj, beden eğitimi, fizik tedavi ve uygun görülen diğer destek tedavi uygulamalarının yapıldığı, konaklama tesisine ısıtılmış kapalı bir geçitle bağlı olan, ilgili kanun ve bağlı yönetmeliklere uygun olarak yapılmış ve Sağlık Bakanlığı’nca uygun görülmüş, belgelendirilmiş, kaplıca ismi ile de anılan tesislerdir (Turizm Alan ve Merkezlerinde Yer Alan

Termal Suların Kullanma Hakkı ve İşletilme Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik, 1993).

Güzellik Çiftliği: Temel amacı tedbir alma, vücut bakımı, güzellik için yapılan tedaviler olan modern bir kuruluştur. Burada normal su kullanılır; ancak bu su içerisinde bazı önemli yağlar, yosunlar ve mineral tuzlar birleştirilerek ısıtılır (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a).

Kür: Tedavi amaçlı olarak termal kaynaklar, deniz suyu ve iklim olanaklarından belirli kurallara uyularak, tedavi etkeninin belli dozda, seri halde, düzenli aralıklarla, belli sürelerle tekrarlanarak verilmesi ile uygulanan tedavi yöntemidir. Kaplıca tedavisi dâhilinde dört çeşit kür uygulanmaktadır (Kaplıcalar Yönetmeliği, 2004):

 Balneoterapi – Kaplıca Kürleri: Termomineral sular, peloidler ve gazlar gibi doğal tedavi unsurlarının banyo, içme ve inhalasyon (soluma) yöntemleri ile kür tarzında tedavi amaçlı kullanımıdır.

 Klimaterapi – İklim Kürleri: Hava sıcaklığı, nem, rüzgâr şiddeti ve hızı, güneş ışınımı ve benzeri iklimsel faktörlerin sistematik, dozlanmış, kür tarzında uygulanmasıdır.

 Thalassoterapi – Deniz Kürleri: Deniz iklimi ve unsurlarının kür tarzında uygulanmasıdır.

 Peloidoterapi – Çamur Kürleri: Doğal jeolojik ve/veya biyolojik olaylar sonucu oluşan organik ve/veya inorganik maddeler olan peloidlerin bir balneoterapi yöntemi olarak kullanılmasıdır.

Kürler ayrıca ekonomik açıdan, sosyal kür ve özel kur olmak üzere iki şekilde değerlendirilebilmektedir (Ülker, 1994: 44):

 Özel Kür: Sağlıklı kalmak amacı ile yapılan kaplıca, deniz ve iklim kürleri ile bu hizmetleri karşılamak ve kâr amacı gütmek kaydı ile yapılan hizmetlerdir. Bu anlayış içinde sürdürülen ve yapılan tüm hizmetler “sağlık turizmi” olarak

kabul edilir. Bu hareketlerin kaplıcalara yönelik olanları “termal turizm” olarak adlandırılmıştır.

 Sosyal Kür: Kâr amacı gütmeden, halkın ve çalışanların işgücünü ve sağlığını korumak amacı ile yapılan kaplıca, deniz ve iklim kürleri ve kür hizmetleridir. Örneğin; Emekli Sandığı, Sosyal Sigortalar Kurumu ve Bağ-Kur tarafından sendika üyelerinin, Sağlık Bakanlığı’nca ise tüm halkın sağlığını korumaya yönelik kür hizmetleri ve bu amaçla kurulan tesisler “sosyal kürler” veya “sosyal termalizm” kapsamında yer almaktadır.

Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon: Elektroterapi, egzersiz tedavileri, ergoterapi, masaj ve diğer yöntemlerdir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a). Fizik tedavi ünitesi ise termal küre destek ve tamamlayıcı nitelikte organize edilmiş ve içerisinde çeşitli tıbbi analizlerin yapılabildiği bölümdür.

Fizyoterapi: Sağlıklı kişilerde özel egzersiz ve eğitim programları ile fiziksel uyumu arttırarak hastalık ve sakatlıkların önlenmesi amacıyla uygulanan bütün yöntemlerdir. Fizyoterapi, balneoterapinin önemli bir unsurudur. Fizyoterapi, kişiye özel fizyoterapi odasında uygulanabileceği gibi, grup egzersizi olarak termal havuzda da uygulanabilir. Egzersizler profesyonel rehabilitasyon uzmanlarının denetim ve gözetiminde yapılır. Amacı hastanın hareket yeteneğini doğal haline döndürmek ya da en azından olabildiğince artırmaktır (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, i).

Medikal Tedavi: Kaplıca tedavisi sırasında hastaya lokal veya sistemik olarak uygulanan ilaç tedavi yöntemidir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, a).

Masaj: Dilimizdeki masaj sözcüğü, Arapça dokunma anlamına gelen “mass” ve Yunanca yoğurma anlamına gelen ”massein” sözcüklerinden türetilmiştir. Masaj; deri, derialtı dokusu, kaslar, iç organlar, metabolizma, dolaşım ve lenf sistemlerinin mekanik ve sinirsel (refleks) yolla tedavi amaçlı uyarılmasıdır. Masaj, çeşitli darbeler ve ovmalarla bölgesel kan dolaşımını artırma, damarları genişleterek dokuya daha fazla kan gelmesini sağlama ve rahatlama yöntemidir (Akademi Bilim ve Spor Merkezi).

Aromaterapi: Şifalı ot ve çiçek yağlarıyla yapılan bu masaj hem cildi beslemekte hem de bu masajda kokunun şifa özelliği kullanılmaktadır. Klasik bir masaj tekniği ile tüm bedene sürülen yağlar önceden seçilebilmektedir. Zihinsel ve fiziksel yorgunlukta biberiye özü, sinüzit ve nezlede okaliptüs yağı üst solunum yolları için iyi gelmektedir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, i).

Taş Masajı (Stone Terapi): Sıcak volkanik taşların vücudun belirli bölgelerine yerleştirilerek ovulması şeklinde uygulanan bir yöntemdir. Sıcak ve kaygan bir his uyandıran volkanik taşlar vücutta biriken stresi de çekme özelliğine sahiptir. Bu terapi stres ve sırt ağrılarına iyi gelmektedir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, i).