• Sonuç bulunamadı

2.8. Sağlık Turizminin Bir Kolu Olarak Termal Turizm ve Türkiye’de Termal

2.8.2. Kaplıca Tedavisi ve Kaplıca Tedavisinin Etkili Olduğu Hastalıklar

2.8.2.2. Kaplıca Tedavisinin Etkili Olduğu Hastalıklar

Daha çok romatizmal hastalıklar, genel kas ve yorgunluk ağrıları üzerinde etkili olduğu bilinen kaplıca tedavisinin bir diğer önemli etkisi de hastanın yaşam kalitesini yükseltmesi ve yaşantısını aktif sürdürebilmesi için rehabilitasyon sağlamasıdır. Arınma ve temizlenmeyle birlikte bünyenin güçlenmesi, dolayısıyla kişilerin hastalıklarının kötüleştirici etkilerini üzerlerinden atmaları nedeniyle kaplıca son dönemde “detox” olarak da tanımlanmaktadır (Türkiye Jeotermal Derneği).

Gerek içme gerekse banyo suretiyle alınan kaplıca sularının vücudumuzda pek çok etkisi vardır. Radyoaktivitenin zenginliği kan dolaşımını faaliyete geçirir.

Adaleler kuvvet kazanır. Özellikle içme olarak alınan kaplıca suyu kanı sulandırır. Damarlarda dolaşarak en derin gözeneklere varıncaya kadar, vücudun her köşesine ulaşır. Daha çok romatizma, böbrek hastalıkları ve şeker hastalığına neden olan kumların parçalanmasını sağlar, tortularını vb. zararlı maddeleri; bağırsak, mesane, idrar ve cilt yoluyla dışarı atar. Vücudun nefes alma düzeyini arttırır, tansiyonu düzenler, sinirleri yatıştırır ve hücreleri canlandırır (Şimşek, 2003: 26-28).

Kaplıca tedavisi almak için belirli bir yaş sınırının olmamasına dikkat çeken uzmanlar ileri yaştakiler ve çocukların da kaplıcalardan rahatlıkla kür uygulaması alabileceğini belirtmektedirler. Çocuklarda saman nezlesi, astım gibi üst solunum yolu rahatsızlıklarında kaplıca kürlerinden yararlanılmakta iken yaşlılarda, yaşlılıkla birlikte ortaya çıkan birçok kronik rahatsızlıkta, hipertansiyon, kroner kalp hastalığı, diyabet (şeker hastalığı), kronik akciğer hastalığı gibi durumlarda kaplıca kürlerinin olumlu etkileri kanıtlanmıştır (Türkiye Jeotermal Derneği).

Uluslararası Kaplıca Birliği (FITEC) kabullerine göre maden sularının ve çamur banyolarının olumlu etki yaptığı başlıca hastalıklar aşağıda yer almaktadır. Kaplıca sularının belirli hastalıklar için yaptığı etkiye “Indication” yani “olumlu etki” denmektedir. Kaplıca sularının aşağıdaki hastalıklarda tedavi amaçlı olarak kullanıldığı bilinmektedir (Ülker, 1994: 41), (Arasıl, 1991: 46-47):

 Kas ve iskelet sistemi hastalıkları: Eklem hastalıkları, kireçlenmeler, yaralanmalar sonrası oluşan hasarların tedavisi.

 Romatizmal Hastalıklar:

o Ankilozan spondilit, romatoit artrit, gut(damla) gibi iltihabi romatizmal hastalıklar.

o Boyun, bel, kalça, diz kireçlenmeleri, bel ve boyun fıtıkları gibi dejeneratif romatizmal hasatlıklar.

o Fibromiyalji, periartrit, tendinit, bursit gibi yumaşak doku romatizmaları,

 Deri hastalıkları: Egzama, akne, sedef hastalığı.

 Kalp ve kan dolaşımı hastalıkları: Kalp yetmezliği, dolaşım bozukluğu, hipertansiyon, arter hastalıkları.

 Mide bağırsak hastalıkları: Gastrit, ülser, dispepsi, bilier dikinezi, konstipasyon gibi mide hastalıkları.

 Şeker hastalığı (diyabet).  Şişmanlık (obezite).

 Böbrek ve idrar yolları hastalıkları: Kronik sistit, kronik böbrek taşları, fonksiyonel yetmezlik.

 Nörolojik hastalıklar: Omurga hastalıkları, travmatik lezyonlar, Nörolojik hastalıklar sonrasında oluşan felçlerin rehabilitasyonunda (Cerebral plasy, hemipleji, parapileji, fasiyal paralizi-yüz felci).

 Kadın hastalıkları.

 Karaciğer ve safra kesesi hastalıkları.  Metabolizma hastalıkları.

 Ameliyat sonrası rahatsızlıklar, Ortopedi Ameliyatlarının ve kırık sekerlerinin rehabilitasyonu.

 Göz hastalıkları.

 Sinir ve kas yorgunluğu, bünyesel yorgunluk.  Solunum yolu rahatsızlıkları.

Kaplıca tedavisinden sonraki genel etkiler, hem uzun yıllara dayalı gözlem ve deneyimlerin, hem de klinik çalışmaların ortaya koyduğu gibi, 6-12 ay

sürebilmektedir. Kaplıca tedavilerinin gerekli faydayı sağlayabilmesi açısından her hasta için ayrı bir reçete (günde kaç banyo yapılacağı, kaç gün tedavi alacağı, içmece kürelerinde suyun kaç öğün, ne kadar içileceği gibi) düzenlenmelidir. Uzman hekim tarafından diğer ek tedavi yöntemleri (masaj, fizik tedavi, egzersiz, diyet) uygulanmalıdır. Bununla beraber başarılı bir kaplıca tedavisi için (Karaçallık, Sandıklı Hüdai Kaplıcaları):

 Kaplıcaya girmeden önce doktorla görüşülmeli ve onun önerilerine uyulmalıdır,

 Tok karnına kaplıcaya girilmemeli, ağır yemeklerden kaçınılmalıdır,

 Kaplıca suyunun şifa verici radyoaktif ve kimyasal özelliklerinin bozulmaması için sabun, şampuan, krem vb. kullanılmamalıdır,

 Sudaki şifa verici özelliklerin vücut tarafından kabul edilebilmesi için, kaplıca suyunda hareketsiz kalmak çok önemlidir,

 41-42 C’den yukarı sıcak suya girilmemeli, kaplıca suyuna girildikten sonra terlemenin başlamasından itibaren beş dakika sonra çıkılmalıdır. Konfor şartları uygun ortamda otuz dakika ile bir saat arasında, terleme bitene kadar yatarak istirahat edilmelidir,

 Günde iki kereden fazla kaplıcaya girilmemelidir,

 Türkiye şartlarında, sosyo-ekonomik sebepler dolayısıyla kaplıca suyu ile kür tedavisi 7-10 gün arasında değişmektedir. Gelişmiş ülkelerde bu süre ortalama 4 haftadır. Bir kaç günden oluşan kaplıca uygulamalarının önemli rahatsızlıklarda faydası olmayacağı, ancak dinlenme ve stres atma açısından önemli faydalar sağlayacağı bilinmektedir.

 Tedavi süresinde vücut asla üşütülmemelidir.

 Terleme müddeti sonunda kıyafetler değiştirilerek hafif bir gezinti yapılmalıdır.

 Kaplıca tedavisi her kişide aynı etkiyi göstermemektedir. Bazılarında bir iki banyo sonra halsizlik, sinirlilik, yorgunluk, baş ağrısı, uykusuzluk olabilmektedir. Bu durum birkaç banyodan sonra geçmektedir.

 Gün içerisinde ikiden fazla kaplıca tedavisine giren ve 41-42 C’nin üzerindeki sularda uzun süre kalan hastalarda termal kriz oluşabilmektedir. Termal kriz halsizlik, bulantı, baş dönmesi ve ateş rahatsızlıklarının görülmesiyle anlaşılır. Termal kriz oluşması durumunda zaman istirahat edilmelidir.

 Tedavinin ilk üç günü içerisinde, şifalı kaplıca sularının etkisiyle nadir olarak romatizma, siyatik ve sinir ağrılarının arttığı görülürse de bu geçici bir durum olup tedavi ilerledikçe hafiflemekte ve kaybolmaktadır.

 Banyolarda havalandırma sistemi çalıştırılmalı, içeride temiz hava bulundurulmalıdır. Banyo kapısı kapalı tutulup termal buhar odalara bırakılmamalıdır. Odadaki buhar ve gazlar uyku düzensizliklerine sebep olmaktadır.

Kaplıca suları yukarıda belirtilen hastalıklara iyi gelmekle birlikte bazı durumlarda kişilerin kaplıca suyundan faydalanmalarında sakınca görülmektedir. Uzmanlar aşağıdaki hastalıklar kendisinde mevcut olan kişilere şifalı suları ve kaplıcaları önermemektedirler (Karaçallık, Sandıklı Hüdai Kaplıcaları):

 Kanser hastaları,  Aktif tüberküloz,

 Yüksek ateş ve ishalle seyreden kolera, tifo ve dizanteri,  39 C üzerinde ateşle seyreden gribal enfeksiyonlar,  Aktif hepatit hastaları,

 Habis hipertansiyon (ileri derecedeki organ yetmezlikleri sonucunda oluşan yüksek tansiyon),

 Ameliyat geçirmiş, henüz yarası kapanmamış olanlar,  Kanamalı hastalıkları olanlar,

 Saralılar ve zararlı akıl hastaları.