• Sonuç bulunamadı

1.1. Hint Alt Kıtasında İslâm Öncesi Dinî Yapı: Hinduizm’in Tarihsel Gelişimi

1.1.3. Hinduizm’in Tarihsel Gelişimi

1.1.3.1. Klâsik Dönem

1.1.3.1.6. Temel Hindu Mezhepleri

Klâsik Hinduizm’in önemli gelişmelerinden biri, Vişnuculuk, Şivacılık ve Şakticilik gibi üç temel mezhebin ortaya çıkışıdır. Takipçilerinin çokluğu bakımından dikkat çeken bu mezhepler, günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Bu üç temel Hindu mezhebine kısaca değineceğiz.

1.1.3.1.6.1. Vişnuculuk

Tanrı inancı olarak Veda döneminde fazla önemli olmayan Vişnu ve Şiva sonraki dönemlerde diğer tanrılarla birlikte yaygın olarak tapınılan bir ilâh durumuna gelmiştir.80 Vişnu, dünya refahı ile ilgilenen, iyiliksever ve dünyada manevi ve

ahlaki düşüş olduğu zamanlarda tekrar hakkın dirilişi için farklı şekillerde (avatara) gelen bir tanrı olarak tanınmıştır. Vişnunun, aralarında hayvanların da bulunduğu farklı Avartara81lar olduğu bilinmektedir. Vişnu’ya tapanlara, Vayşnava/Vişnucu; ve

onların grubuna da, Vayşnavizm/Vişnuculuk denilir. Bu grup halen Hinduizm’in önemli bir dinî akımı ve mezhebidir. 82

78 K Damodaran, Bharatheeya Çinda, s. 119.

79 Akbar M.M, Haindavatha Dharmavum Darşanavum, s. 42.

80 Rıg Veda’da Vişnu’ya hitap edilen bazı ilahiler olmakla birlikte ona tapanlar ile ilgili bilgiler

bulunmamaktadır. Daha sonraki dönemlerde Brahmanalarda, Vişnu’nun en büyük ve en iyi tanrı olduğundan bahsedilmiştir. Upanişatlar ve Sutralarda da Vişnu çok önem kazanmış ve rahimdeki embriyoların koruyucusu olarak tanıtılmıştır. Klaus K Klostermair, Hinduism a short History, One World Publications, London, 2001, s. 90.

81 Bu avataraların en önemlisi yedincisi ve sekisincisi olan Krişna ve Rama’dır. Krişna bir ilahi bebek

olarak ,ney üfleyen ve çoban kızların kalbini kazanmaya çalışan yaramaz bir genç olarak; ve sonra da bir kahraman olarak bilinmektedir. Rama ise, kötülüğün simgesi olan Ravana’yı öldüren ve böylece dünyada hakkı dirilten kahraman prens olarak bilinmektedir. Hinduizm’in avatara inancına göre on avataradan dokuzu dünyaya gelmiş ve son avatara olan Kalki’nin gelişi beklenmektedir. Klaus K Klostermair, Hinduism a short History, s. 101;RG Bhandarkar, Vaisnavism, Saivism and Minor

Religious System, Indological Book House, Varanasi, 1965, s. 13.

Vişnuculuğ’un tarihi çok eskilere dayanmaktadır. Gupta83 döneminde

Vişnuculuk çok ilgi görülmüştür. Bu dönemde ve ondan sonraki dönemlerde sikke ve demir paralarda Vişnuculuğ’a ait şekiller görülmüştür.84 Vişnuculuğ’un

gelişmesinde, Nathamuni, Yamnucaçarya, Ramanuca, Madhava, Ramananda ve Caitanya gibi önemli Hint düşünürlerin büyük rolleri olmuştur.85

“Güneş Tanrı” ve “Gökyüzü Tanrı” formlarını alan Vişnu; kısmen Âri tanrısı ve kısmen de Dravida tanrısıdır.86 Vişnucular, kendi dinlerinin gerçek Veda dini

olduğunu ve kendi felsefelerinin de, Vedaların en doğru yorumları olduğunu iddia etmektedirler. Madhava’ya (M.S. XIV.yy) göre Vişnuculuk, temel olarak Ramanuja ve Purna Prajna Darşana olmak üzere iki Darşanadan oluşmuştur. Bunun dışında da farklı Vişnucu Darşanalar vardır. Sonraları bütün Vişnuculuk Darşanaların birleşme çabaları olmuş ve M.S. XIV.Yuzyılda mevcut olan bütün Vişnucu Darşanalar, dört büyük Vişnucu Darşana’ya bağlanmıştır. Bu dört Darşana, Vedanta felsefesinin farklı versiyonlarıyla da tanımlanmaktadır. Bunlar, Şri Vişnuculuk Sampradaya (Vişiştadvita), Brahma Sampradaya (Dvaita), Kumara Sampradaya (Dvaitadvita), Rudra Sampradaya (Şuddadvita)87dır.

Vişnuculukta resim ya da heykel tapımı çok önemlidir. Vişnucular, insana benzeyen vücut ile Vişnu’yu temsil eden “Murtilerin” yanı sıra doğal fenomenlere de taparlar. Kutsal Bitki olarak kabul edilen ve tapınılan “Tulasi”88 her bir Vişnucunun evinde ve bahçesinde yetiştirilir. Vişnu’yu temsil eden Sudarşana Çakra gibi çeşitli simgeler ve resimler vardır. Güney Hindistan’da meşhur olan Vişnu resmi, yılanların dünyası Sesa’da oturan bir Vişnu resmidir. Vişnuculuk’ta yılanın önemli bir yeri vardır. Hatta yılan için bazı tapınaklar dahi vardır. 89

83 Hindistan’daki eski krallıklarından biri (M.Ö.320-600).

84 John Gordon Melton, Martin Baumann, Religions of the world: a comprehensive encyclopedia of beliefs and practices, ABC-CLIO, 2002, s. 1389.

85 Subodh Kapoor, A Short Introductıon to Vaisnavism, Indigo books and Cosmo Publications, New

Delhi, 2002, ss. 5-15.

86 Shashi Bhushan SAHAİ, The Hindu Civilisation, Gyan Publishing House, New Delhi, 2010, s. 58. 87 Klaus K Klostermair, Hinduism a short History,One World Publications, London,2001,s. 92. 88 Bir tür fesleğen.

Bugün Vişnuculuk, takipçi kitlesi yönünden birlikte Hinduizm’in en büyük ekolü konumundadır. Madhura’da yapılan bir Hindu festivali olan Kumbhamela’da bir araya gelen bütün Vişnucu Sampradaya üyeleri, toplanırlar ve üç yıllarına başkanlarını seçerler. Vişnuculuğun çeşitli şubeleri, Hindistan içinde ve dışında misyoner faaliyetleri yürütmektedirler. Vişnuculuğ’a ait yüzbinlerce tapınakta, milyonlarca kişi günlük ritüellerini yapmaktadırlar. Şuan Değişik Vişnucu Darşanalar ve Sampradayalar gelişmekte ve bunlar batılıların da ilgisini çekmektedir. Vişnucu hareketlerden biri olan Gaudiya Vişnucu Hareketi, Svami Bhakti Vedanta tarafından ABD de kurulmuş ve hızla yayılmaktadır. 90

1.1.3.1.6.2 Şivacılık

Hindu ilâhlardan Şiva ise, farklı avataraları olmasa da farklı ahlaki yönleri olan bir tanrıdır. Dindarlara iyilik yapan, sevgi ve iyilik tanrısı olan Şivanın aynı zamanda dünyayı yok edici bir kötü yönü de vardır. Şiva’ya tapan dindarları, Şayva/Şıvacı ve onların grubu da Şayvizm/Şivacılık olarak bilinir. Bu mezhebin yayılışında dokuzuncu asrın Hint filozoflardan Şankara ve Kumarila’nın katkıları büyüktür.91

Hinduizm’deki ikinci en büyük ekol Şivacılıktir. Vişnuculuk gibi Şivacılık da yıllardır farklı gelenek ve kültürlerin birikimi ile şekillenmiştir. İndus vadisindeki Harappa uygarlığında, eski Dravida kültüründe, ilkel kabile dinleri ve Vedalarda Şivacılık ile ilgili referenslar görülmektedir. Mesela Vedalarda Şiva’ya farklı isimlerle hitap edilmiştir. 92 Ramayana gibi destanlarda ise Şiva ve onun farklı

isimleri ve vasıfları hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.93Panini ve Patanjali gibi

eski Hindu literatüründe de Şiva’ya tapanlar hakkında bilgiler mevcuttur.

Hinduizm’ın canlanma dönemi olan Gupta Krallığı döneminde, her ne kadar kralların çoğunluğu Vişnucu olsa da bazı, Şayvist/Şivacı krallar da vardı. Meşhur

90 RG Bhandarkar, Vaisnavism, Saivism and Minor Religious System, ss. 13. 91 Ali İhsan Yitik, Doğu Dinleri, s. 72.

92 Yani Şiva ismi Vedalarda açıkça zikredilmemiştir. Fakat Vedalarda bulunan Şiva’ın özelliklerini

taşıyan Rudra isminden hareketle zamanla Rudra’nın, Şiva’ya dönüştüğü anlaşılmaktadır. Mahadev Chakravarti, The Concept of Rudra-Siva Through The Ages, Motilal Banarsidass Publishers, Delhi, 1994, s. 9; Cemil Kutlutürk, Hinduizm’de Avatar İnancı, s. 32.

şairler Kalidasa ve Bhairavi’nin yanısıra, Bengal ve Dekkan bölgelerindeki bazı krallar da Şayvist/Şivacı idi. Advaita Darşana’nın kurucusu olan Şankaraçarya’nın ailesinin de Şayvist/Şivacıler olduğu söylenir. 94

Şivacılığ’ın en eski akımının içerisinde birçok alt kolları da barındıran Pasupatas olduğu bilinmektedir. Bu mezhep mensupları, bizzat tanrı Şiva’nın Pasupata dinini öğretmek için geldiğine inanmaktadırlar. Tarihçi R.G. Bhandarkar’a göre bu akım, M.Ö. ikinci yüzyıldan beri var olmuştur. Zaman içerisinde Şivacılık’ta bölünmeler yaşanmış ve farklı akımlar ortaya çıkmıştır. Ortaya çıkış dönemleri bilinmemekle birlikte Şivacılık Pasupatas, Saivas, Karunaka Siddantins, Şiva Advaita ve Vira Şayvism gibi farklı ekoller meydana gelmiştir. M.S. XII. Yüzyılda Karnataka’da Lingayat adında güçlü bir Şivacılık akımı ortaya çıkmıştır. Güney Hindistan’da, Şayva/Şiva felsefelerinden Şayva/Şiva Siddhanta felsefesi yaygın olurken; Keşmir bölgesinde ise Advaita tarzındaki bir Şayva/Şiva felsefesi meşhur olmuştur. 95

Tüm ekollerin ortak noktası ise en önemli tanrı olarak Şiva’yı kabul etmeleridir. Mabetlerinde Şivayı temsil eden farklı şekiller ve heykeller mevcut olup ve bunlar Şiva tapımının kaçınılmaz birer parçasıdır. Şiva’ya tapınmada kullanılan Şiva-Linga, Şivacılık’ın evrensel bir simgesidir. Ölümsüzlüğün ve doğurganlığın sembolü olan bu Linga, mezarlara da dikilmiştir. Güney Hindistan’daki Gudimallam’da bulunan Linga heykeli, tarihi M.Ö. II. Yüzyıla dayanan en eski heykeldir. Şayva/Şiva Puranalarda, Linga tapımından Mukti/Kurtuluşa ulaşmak için en kolay yol olarak bahsedilmiştir.96

Şivanın rızasını kazanmak için ve böylece mokşaya ulaşmak için gerekli olan şeyler, ona tapmak, ona olan saygı göstermek üzere farklı isimleri ve ilâhileri söylemek ve onun şekilleri önünde ritüeller yapmaktır. Şiva Linga, Şiva tapımın da

94 Sukhninder Kaur Dhillon, Religious History Of Early Medieval Punjab, National Book

Organisation, New York, 1991, s. 57.

95 Klaus K Klostermair, Hinduism a short History, s. 149.

96 Robert Schider, Prof.Winand M. Callewaert, Banaras Vision of a Living Ancient Tradition,

Hemkunt Publishers, New Delhi, 2000, s. 84; B.K. Chaturvedi, Bhojraj Dwivedi, Linga Purana, Diamond Pocket Books Pvt Ltd, 2016, s. 70.

önemli bir yer tutmaktadır. Hindu aylarından biri olan Phalgunanın yedinci gününde kutlanan Şivarathri, Şayvist/Şivacıların evrensel ve önemli bir ritüeldir.97

Şivacılık, baştan itibaren sofuluk ve mistik bir sisteme hep yakın olmuştur. Şiva literatüründe Hinduizm’in mistik boyutu olan Sanyasa/sufızm ile ve Sanyasinin yani sûfîlerin hayatı ile ilgili detaylara çok yer verilmiş ve Şiva, Mahayogi olarak tanıtılmıştır. Zira yogiler, genellikle Şayvist/Şivacıler olarak Şivaya tapıyorlardı.98

Şivacılık günümüzde, Hintlilerin büyük çoğunluğu tarafından takip edilmekte olup Hindistan’ın içinde ve dışında Şivacılık’a ait tapınaklar hâlâ inşa edilmektedir. Batılı araştırmacılar ve Hristiyan misyonerler tarafından Şivacılık’a çok ilgi duyulmuş, hatta ve Şivacı literatür ve dinî kitaplar Latin dillerine çevrilmiştir. 99

1980’de Tamilnadu’daki Madras Üniversitesinde, Şayva/Şiva Siddanta Bölümü açılmış ve bu ekol ile ilgili akademik çalışmalar yürütülmüştür. Yine eğitim alanında, Hindu din adamı Ponnambalam Ramanatan tarafından ABD’de; ve Şivacılık ile ilgili birçok kitap ve makale yazan Şivaya Subramanyasami tarafından ise Avustralya’da Şayva/Şiva Siddanta Misyon Okulları kurulmuştur.100

1.1.3.1.6.3 Şakticilik

Hinduizm’de dişil güce/tanrıçaya tapanların görüşünü ifade etmek üzere grup Şaktizm kavramı kullanılmaktadır. Dişil tanrılar olarak bilinen Kali, Durga, Parvati ve Lakşmi bu mezhebin önemli tanrıçalarıdır. Vişnu’nun eşi bolluk tanrıçası olarak bilinen Lakşmi’dir. Şivanın eşi ise şiddet açısından Durga ve iyilik açısından Parvatidir. Onlara göre tanrıçalar bütün tanrıların enerji kaynağıdır. 101

97 James G. Lochtefeld, The Illustrated Encyclopedia of Hinduism, Cilt.2, The Rosen Publishing

Group, New York,2001, s. 637.

98 Klaus K Klostermair, Mythologies and Philosophies of Salvation in Theistic Traditions of India,

Wilfrid Laurier Univ. Press, 2006, s. 166.

99 Güney Hindistan’da yıllarca bir eğitimci olarak kalan George Uglow Pope (1820-1908)

Tamilcedeki klasik dini kitapları olan Tirukkual ve Tiruvacakam’ı İngilizceye çevirmiştir. Diğer bir batılı araştırmacı Hilko Wiardo Schomerus (1879-1945) ise Şayva/Şiva Siddantha ile ilgili monografi yazmış ve Şivacılık’in ilahileri ve dini metinlerini Almancaya çevirmiştir. Klaus K Klostermair,

Hinduism a short History, s. 193.

100 Klaus K Klostermair, Hinduism a short History, s. 193.

101 Encyclopaedia Britannica Publishers, Inc. Staff, Merriam-Webster's Encyclopedia of World Religions, Merream-Webster, Massachusetts, ABD, 1999,s. 960. bu mezhep hakkında detaylı bilgi

Tanrıçalara tapınmanın Hinduizm’den öncesine dayandığını söylenebilir. Zira İndus uygarlığında da tanrıça tasavvuru ve tanrıça tapımı kültürü olduğu çeşitli araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur. Hindistan köylerinde halen anne tanrıça olarak kabul edilen çeşitli heykellerine tapılmaktadır. Tanrıçalar, genelde çocukları hastalıklardan kurtaran, kendilerine sığırlar ve rızıklar veren hayat anası olarak bilinmektedir. Hint Kutsal Metinlerinde bu konuda net bir tutum söz konusu değildir. Rig Veda’da, tanrıça kültürüne karşı bir tavır alınmış görünse de; Mahabharata destanında Hindistan’ın farklı bölgelerindeki insanların eskiden beri tanrıçalara taptıkları söylenmekte ve tanrıçalardan Durga bir savaş tanrıçası olarak tanıtılmaktadır.102

Şaktizm’e göre büyük tanrıça olan Prakriti ya da Maya, evrenin aktif bir ilkesidir ve onun eylemi olmadan Brahman, Vişnu ve Şiva gibi erkek tanrılar dahi bir şey yapamazlar. İnek, koyun ve domuz gibi hayvanların kurban edilmesi, hatta insan kurbanı bile bu tanrıça kültürüne aittir. Günümüzde Şaktizm’in çok güçlü olduğu yerler Assam103 ve Bengal104 olmakla beraber, önemli merkezi Kamarupa105’dır. Bunun yanı sıra batı Hindistan’da ve sahil şehirlerinde de Şaktizm çok yaygındır. 106

Tanrıça tapımı, gerek Hindistan içerisinde ve gerekse dışında, çağdaş Hinduizm’in önemli bir parçası olmuştur. Çoğu modernist Hindu, Şaktizm’i dinin kaynağı olarak görmektedirler. Hatta Şaktizm, birçok reformcu hareketin ortaya çıkışında etkili olmuştur. Hindistan’ın kadın özgürlük hareketleri, Durga’yı koruyucu tanrı olarak kabul etmişlerdir. Hindistan içinde ve dışında Şaktizm’e ait yüzlerce tapınak mevcuttur. Chennai’deki Astalakşmi Tapınağı ve Bengalur’deki Kailas Aşram Tapınağı bunların en önemlileridir. Kanada’nın Toronto şehrinde Amerika’nın Boston ve Houston şehirlerinde büyük Şakti tapınakları inşa edilmiştir. Malezya’da kayıtlı olan on yedi bin Hindu tapınağından on bin’i Şakti tapınaklarıdır.

için Bknz Baman Chandra Pradhan, The origin and development of Saktism, Punthi-Pustak, Culcutta, 1997.

102 Klaus K Klostermair, Hinduism a short History, s. 201. 103 Hindistan’da bir eyalet.

104 Hindistan’da bir eyalet.

105 Hindistan’nın kuzey doğu eyaleti Assam’da bulunan bir şehir.

106 Maheswar Neog, Early History of the Vaiṣṇava Faith and Movement in Assam: Śaṅkaradeva and His Times, Motilal Banarsidass Publisher, New Delhi, 1980, s. 82.

Bunun dışında Güney Afrika ve Fiji gibi ülkelerde de Şaktizm’e ait tapınaklar ve dinî merkezler mevcut olup yenileri de inşa edilmektedir. 107