• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜMÜN GENEL DEĞERLENDİRMESİ

1.2. Teknoloji Üretimi ve AR-GE Faaliyetlerinin Desteklenmesi

1.2.1. Teknoloji Üretiminde Mali Politikalarının Rolü

İçsel büyüme modellerinde vergi ve kamu harcamalarının büyüme etkisi yaratmasının nedeni, bireylerin ve firmaların tasarruf-üretim kararlarını ve emek arzını etkileyerek toplam piyasa hacmini değiştirmesi olarak gösterilebilir. Piyasa hacmini arttıran politikalar, AR-GE hacmini arttırmakta ve teknolojik gelişmenin hızlanması yoluyla ekonomik büyüme oranı üzerinde devamlı bir etkiye sahip olmaktadır. Bu mekanizma ölçek etkisinin bir sonucu olarak gelişmektedir. Ancak ölçek etkisi kaldırıldığı anda sürekli uzun dönem büyüme ile piyasa hacmi arasındaki ilişki de ortadan kalktığından, maliye politikalarının sadece geçici büyüme etkisi gündeme gelmektedir. Peretto (2003)92 yarı-içsel bir büyüme modelinde sadece faiz oranları yoluyla ortaya çıkan büyüme etkisinin sürdürülebilirliğini öne sürmektedir. Örneğin hane halkının varlık

gelirleri ya da kurum gelirleri üzerinden alınan vergilerin azaltılması, faiz oranlarının düşmesi ve tasarrufların artmasıyla sonuçlanmaktadır. Firmaların AR-GE yatırımları

sadece faiz oranlarından etkilendiğinden, kurum gelirlerinden daha az vergi alınması AR-

GE’nin sübvanse edilmesi anlamına gelmektedir.

92

Peretto Pietro F.;(2003) “Fiscal Policy and Long-run Growth in R&D-based Models with Endogenous Market Structure”, Journal of Economic Growth , 8(3), ss. 332-333.

86

Teknoloji geliştirmede AR-GE’nin sübvanse edilmesinin uzun dönemli ekonomik büyümeyi olumlu etkilemesi ve bu nedenle mali politikaların önem kazanması, içsel büyüme modellerinde çok sık öngörülen bir durumdur. Segerstrom (2000) AR-GE sübvansiyonlarının uzun dönem büyüme etkilerini araştırdığı modelinde, AR-GE güçlüğünün hem yatay hem de dikey yeniliklerde ortaya çıktığı yarı-içsel bir büyüme yaklaşımını benimsemektedir. AR-GE sübvansiyonları hangi tür yeniliğin baskın çıktığı duruma göre, uzun dönemde büyümeyi pozitif ya da negatif yönde etkileyebilmektedir. AR-GE güçlüğü hızla yükselen bir yapıda ise yatay yenilikler, yavaşça yükseliyorsa dikey

yenilikler büyümede itici baskın güç olmaktadırlar. “Genel AR-GE sübvansiyonları eğer

dikey yeniliği (yatay AR-GE harcaması daha büyük azalan getiriye sahiptir) teşvik

ediyorsa ve yatay yenilik büyümenin daha güçlü bir motoru ise (ürün kalitesi artarken AR- GE güçlüğü hızla artar), genel AR-GE sübvansiyonları uzun dönem büyümeyi

azaltmaktadır”93. Bu nedenle genel AR-GE sübvansiyonları, uzun dönem büyüme oranını yeniliklerin azalan getirilerinin daha yavaş olması halinde arttıracaktır. Bu etki ayrıca

baskın olan yeniliğin daha düşük oranda azalan getiriye sahip olmasına da bağlı

görülmektedir.

Davidson ve Segerstrom (1998), AR-GE sübvansiyonlarının ekonomik büyüme üzerindeki etkisini yenilikçi AR-GE faaliyetleri ve taklitçi AR-GE faaliyetleri açısından ele almaktadır. AR-GE faaliyetlerinin azalan getirilere sahip olduğu modelde, taklitçi AR-GE faaliyetlerinin sübvansiyonu halinde daha düşük yenilik oranları ortaya çıkmaktadır. “Her ne kadar tüketiciler her iki türdeki AR-GE faaliyetleri tarafından yaratılan bilgiden faydalansalar da, taklitçi AR-GE sübvansiyonları fiilen daha düşük büyüme oranına yol açmaktadır”94. Gelişmekte olan ülkelerde genel AR-GE sübvansiyonlarının esas olarak taklitçi yeniliklere yönelik olduğu kabul edilirse, modele göre bu tür yeniliklerin dünya ekonomik büyümesini de olumsuz etkilemesi beklenmektedir. Önerilen politika araçları, taklitçi AR-GE’nin yüksek vergiye tabi tutulması ya da yenilikler arasında bir ayrım yapma güçlüğü varsa, yenilikçi AR-GE’nin daha yüksek sübvansiyonu ile birlikte kuvvetli

patent koruması şeklinde belirlenebilmektedir.

93 Segerstrom Paul S.;(2000) “The Long-Run Growth Effects of R&D Subsidies”, Journal of Economic

Growth, 5(3), s. 296.

94

Davidson Carl, Paul Segerstrom;(1998) “R&D Subsidies and Economic Growth”, The Rand Journal of Economics, 29(3), s.548.

87

Zagler ve Dürnecker (2003) maliye politikalarının uzun dönem büyüme üzerindeki etkilerini, yenilik-temelli içsel büyüme modellerinin kamu harcamaları yönüyle birleşik bir modelini geliştirerek incelemektedir. Buna göre devletin AR-GE politikalarının sonuçları

şu şekilde ifade edilebilir. “İlk olarak, kamu eğitimi nedeniyle eğitim kalitesindeki bir yükselme AR-GE çalışanlarının kalitesini arttırarak yenilik oranını hızlandırmaktadır.

İkincisi, AR-GE sübvansiyonlarındaki bir artış AR-GE sektörünün birim maliyetlerini düşürerek AR-GE faaliyetlerini teşvik etmektedir. Eşit biçimde AR-GE finansmanı

üzerindeki vergiye yönelik bir indirim AR-GE sektörüne tahsis edilen fonları ve aynı nedenle AR-GE faaliyetlerini arttırmaktadır. Bu vergiler (sübvansiyonlar) ekonominin büyüme oranı üzerinde doğrudan bir negatif (pozitif) etki göstermektedir”95. AR-GE’nin

teşvikinde mali araçların kullanılmasına yönelik politikalar ülkeden ülkeye değişmektedir.

Bu yöndeki tartışmalar AR-GE’nin vergi ya da doğrudan yardım şeklinde mi olacağı ve

sağlanan desteğin miktarı konularında odaklanmaktadır. İçsel büyüme modellerine göre,

bu tür girdiler monoton biçimde yeniliklere dönüşmektedir. Ancak AR-GE harcamaları

çok büyük batık maliyet ve risk unsuru taşıdığından, harcamaların miktarı ve verimliliği

önem kazanmaktadır.

Hall ve Van Reenen’e (2000) göre “ülkeler arasında AR-GE’nin vergiye dayalı muamelelerine daha fazla hoşgörü ile bakılmaktadır ve ülkelerin giderek vergi sistemine dönecekleri ve doğrudan yardımdan vazgeçmeleri muhtemel görülmektedir”96. AR-GE’nin desteklenmesi ve firma kararlarının etkilenmesi açısından değerlendirildiğinde sistemli mali araçların kullanıldığı ülkelerin, teknolojik gelişmişlik seviyesi yüksek ve piyasa mekanizmasının iç dinamikleriyle beslenen bir AR-GE sektörünün var olduğu bir yapıya sahip bulunmaktadırlar. Bu durumda diğer şartlar değişmediğinde temel sorun, firmaların özel getirileri-sosyal getiri arasındaki farkı kapatacak kadar bir desteğin sağlanması ve bu yolla yenilik faaliyetlerinin devamını sağlamaktır.

95 Zagler Martin, Georg Dürnecker;(2003) “Fiscal Policy and Economic Growth” ,Journal of Economic

Surveys, 17(3), s.408.

96

Hall Bronwyn, John Van Reenen;(2000) “How Effective are Fiscal Incentives for R&D? A Review of the Evidence”, Research Policy , 29(4-5), s.466.

88

1.2.2. Teknolojik Gelişmenin Toplam Faktör Verimliliğine Katkısı ve Ekonomik