• Sonuç bulunamadı

Aghion ve Howitt’in Dikey Ürün Geliştirme Modeli: Yaratıcı

2. İÇSEL BÜYÜME TEORİSİ VE TEKNOLOJİ BOYUTU

2.2. İçsel Büyüme Modelleri

2.2.2. Doğrudan Teknolojik Gelişme ve Rekabetçi Olmayan Piyasalara Dayalı

2.2.2.3. Aghion ve Howitt’in Dikey Ürün Geliştirme Modeli: Yaratıcı

İçsel büyüme yaklaşımında Schumpeterian yaratıcı yıkım fikrini uygulayan Aghion

ve Howitt’in modeli bu alanda önemli bir katkı yapan çalışma olmuştur.Yaratıcı yıkım,

yeni geliştirilen bir ürünün önceki ürünleri eski hale getirmesi ve üreticinin monopol

rantlarını ortadan kaldırması biçiminde sonuçlanan sürecin ifadesi olarak görülebilir. Bu durumda büyüme süreci kazanç kadar kayıpların meydana geldiği bir ortamı içermektedir. “Model Schumpeter’i izleyerek, bireysel yeniliklerin bütün ekonomiyi etkileyecek ölçüde yeteri kadar önemli olduğunu varsaymaktadır. Bir periyot iki ardışık yenilik arasındaki zamandır. Yenilik sürecinin tahmini yapısı nedeniyle her periyodun uzunluğu tesadüfidir. Ancak iki ardışık dönemde araştırma miktarı arasındaki ilişkiler deterministik olarak

68

modellenebilmektedir. Bu periyottaki araştırma miktarı sonraki periyotta beklenen miktara negatif olarak bağlıdır”68. İki periyot arasındaki negatif ilişkinin nedenlerinden ilki yaratıcı yıkımdır. Buna göre sonraki periyotta daha fazla araştırma beklentisi bu periyottaki araştırmayı azaltıcı etki yapmaktadır. İkinci neden, eğitimli işgücünün ücret oranlarındaki beklentilerdir. Gelecek periyotta araştırma sektöründe faaliyetlerin artacağı yönünde bir gelişme, eğitimli işgücüne talebi arttırarak ücretlerin yükseleceği beklentisine yol açacaktır. Yüksek ücretler monopol rantlarının azalmasıyla sonuçlanacağından, gelecek

periyotta daha fazla araştırma beklentisi bugünkü araştırmaları olumsuz etkileyecektir.

İki ardışık dönemdeki araştırma arasında bu fonksiyonel ilişki, durağan bir dengeyi

tanımlayan ve dengeli büyümeyi gösteren tek bir sabit nokta ile ifade edilebilir. Ancak durağan durumda ortalama büyüme oranı sosyal olarak optimal altı ya da üstü

gerçekleşebilir. Bu tür bozukluklar dışsallıklardan kaynaklanmaktadır. Optimal altı

büyümeye yol açan dışsallıklar, Romer’in (1990b) modelinde olduğu gibi ‘mal

edilebilirlik’ ve ‘zamanlararası yayılma’ etkileridir. Bu modelde ise optimal üstü büyümeye yol açan bir etki bulunmaktadır. ‘İş çalma’ şeklinde ifade edilen bu etki, daha

fazla araştırma yapılmasına yol açarak büyüme oranını optimumun üstüne çıkarmaktadır. Optimal büyüme ve durağan dengeli büyüme arasındaki ilişkileri bu etkilerin hacmi

belirlemektedir. Yeniliğin büyüklüğü ve monopol gücünün derecesi ile birlikte değerlendirildiğinde etkilerin büyümeye yaptığı katkılar analiz edilebilmektedir.

Modelde işgücü, istihdam alanlarına ve beceri durumlarına göre üç kategoriye ayrılmaktadır. Eğitimsiz işgücü, M, sadece tüketim malı üretiminde, eğitimli işgücü, N, araştırma ya da aramalı sektöründe ve uzmanlaşmış işgücü, R, sadece araştırmada kullanılabilmektedir. Ara malları sektörü dışındaki bütün piyasaların rekabetçi olduğu varsayılmaktadır. Tüketim malı için üretim fonksiyonu

Y = AF(x)

68

Aghion Philippe, Peter Howitt;(1992) “A Model of Through Creative Destruction”, Econometrica, 60(2), s. 324.

69

Şeklindedir. x aramalı girdi akımını göstermektedir. A aramalı girdisinin verimliliğini temsil eden bir parametredir. Aramalı üretimi doğrusal teknolojiyle, x=L, gerçekleştirilmektedir. L aramalı sektöründe kullanılan eğitimli işgücüdür.

Araştırma faaliyetleri bir dizi tesadüfi yenilikleri üretmektedir. Ekonomide herhangi bir anda yeniliklere ulaşma olasılığını gösteren varış parametresi λφ(nt,R) dır.

t

n araştırmada kullanılan eğitimli işgücü akımını göstermektedir. t alt harfi ise, iki yenilik

arasındaki aralığı ifade eden bir yenilik indeksidir. Bu aralık rassaldır. λ sabit bir

parametre ve φ sabit getirili içbükey üretim fonksiyonudur. Varış oranı bugünkü araştırmaya yapılan girdi tahsislerine bağlıdır. Bu yüzden eğer eğitimli işgücü ve araştırma

için önemli bir faktör olduğunu kabul edersek, araştırma faaliyetine hiç eğitimli işgücü

tahsis etmeyen bir ekonomi büyümeyecektir.

Ekonomide her yenilik yeni bir aramalının icadından oluşmaktadır. Yeni aramalının

kullanımı verimlilik parametresi A’nın γ >0 kadar yükselmesini sağlamaktadır. γ

yeniliğin büyüklüğünü gösteren bir parametredir. Böylece At = A0γt olmaktadır. Başarılı

bir yenilikçi patent alarak aramalı sektöründe monopol durumuna gelebilecektir. Ancak bu monopol bir sonraki yeniliğe kadar sürmektedir. Monopol durumundaki bir aramalı üreticisinin amacı ise içinde bulunulan aralıkta beklenen kar değerini maksimize etmektir. Monopolcünün uyguladığı fiyat Pt =A F xt ′( )t dır. Monopol kar akımı ise πt = Atπ%( )wt

şeklindedir. Araştırma sektöründe t+1’inci yeniliğin değeri,

1 1 1 ( ) t t t Y r n π λφ + + + = +

Buna göre yeniliğin değeri monopol karlarının beklenen değeri olmaktadır. Her yenilik monopol rantlarını ele geçirmek için yapılan bir faaliyet olarak görülmektedir. Formülün paydası yaratıcı yıkımın etkisini belirtmektedir. Daha fazla araştırma bugünkü monopolistin beklenen ayrıcalığını azaltarak onun bugünkü kar akımının beklenen değerini düşürmektedir.

Durağan durumda araştırma sektöründe istihdam miktarı, ˆn, aşağıdaki denklemle

70 1 ˆ ( )( ) 1 ˆ a N n a r n λγ λ − − = + (1)

r faiz oranını göstermektedir. (1-a) terimi ise monopol gücünün bir ölçüsüdür. ˆn pozitif olduğunda, piyasa gücü derecesinde bir artış (a’da bir azalış) durağan durum dengeli

araştırma miktarını yükseltmektedir.Bu nedenle piyasa gücünün belli bir değerin altına

düşmemesi gelecek araştırmaların devamı için önemlidir. Diğer taraftan durağan durumda

araştırmacı miktarını, ˆn, arttıran durumlar şöyledir: Yenilik hacminde, toplam eğitimli işgücü donanımında ya da yenilik varış parametresindeki artışlar araştırmacı istihdamını

yükseltirken, faiz oranındaki bir azalış ˆn’de artışa neden olmaktadır. Modelde ekonominin

ortalama büyüme oranı AGR=λφ( ) lnnˆ γ şeklinde verilmektedir. ˆn’nı arttıran parametre

değişiklikleri ortalama büyüme oranında da aynı yönde etki yapmaktadır. Piyasa gücü ile

büyüme oranı arasındaki doğrusal ilişki, büyüme sürecinde eksik rekabetin önemini ortaya

koymaktadır.

Durağan dengede modelin refah özellikleri, dışsallıkların yarattığı piyasa bozuklukları ile birlikte açıklanmaktadır. Pozitif ve negatif dışsallıklar ortalama büyüme oranının optimalden az ya da fazla olmasına neden olmaktadır. (1) nolu denklem optimal araştırmacı miktarını, n*, vermek üzere ele alındı

ğında, * * 1 ( 1)( )( ) 1 ( 1) N n a r n λ γ λ γ − − = − − (2)

şeklindedir. (1) ve (2) karşılaştırılırsa, monopol gücü derecesinin ve yenilik hacminin

dışsallıkların hangi yönde baskın olacağını belirlediği görülmektedir. Buna göre yenilik

hacmi, γ , büyük ve monopol gücü, a, az ise ‘mal edilebilirlik’ ve ‘zamanlararası yayılma’ etkileri baskın çıkmaktadır. Böylece büyüme oranı optimumun altında kalmaktadır. Buna karşılık yenilik hacmi çok büyük değilse ve piyasa gücü fazla ise (a sıfıra yakın) ‘iş çalma’ etkisi daha güçlü olmaktadır. Sonuçta optimumun üzerinde aşırı bir büyüme oranı görülmektedir. Bu son olasılık, yaratıcı yıkımın büyüme sürecine yaptığı katkı açısından diğer modellerden ayırıcı bir özellik taşımaktadır.

71