• Sonuç bulunamadı

3. I DÜNYA SAVAŞI'NDA ERMENİ TERÖRÜNÜN DEVAM ETMESİ

3.4. Tehcir Esnasındaki Aksaklıklar

Bu kararlar ile Osmanlı Hükümeti, Ermenileri yok etmeyi değil, bilakis hem onların, hem de bölge Müslümanlarının emniyetlerini sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca, bölgede kışkırtmalarla ortaya çıkan ayaklanmaları önleyerek, asayişi temin etmiştir. Göçe tabi tuttuğu Ermenilere de savaş şartları içinde adil ve insanca davranmıştır. Buna rağmen, göç esnasında bazı aksaklıkların olmasına da mani olunamamıştır.

Burada akla şöyle bir soru gelebilir: Bu aksaklıklar nelerdir, niçin önlenememiştir? Tehcir olayında en büyük aksaklık emniyet alanında olmuştur. Ermeni göçmenlerin jandarma kordonunda gitmesine rağmen, sık sık Kürt aşiretlerinin saldırısına uğramaları ve bu yüzden kayıp vermeleri, hükümet yetkililerini büyük üzüntüye ve telaşa sevk etmiştir93. Daha önce Ermeni çetelerinin baskınları sonucu

Türklerle birlikte büyük telefat veren Kürtlerin, bu göç kafilelerine hücum etmelerine jandarma kuvvetlerinin mani olamayışı, Osmanlı Hükümeti'ni zecri tedbirler almaya sevk etmiştir.

91 Bu katliamlarda yakınlarını kaybeden şahitlerin ifadeleri için bkz., Erdal İlter, Armanian and Russian

Oppression 1914-1916, Testimonies of Witnesses, Ankara 1999.

92 Uras, a.g.e., s. 532-536.

1878 Harbi'nden sonra II. Abdülhamid'in Doğu Anadolu'da asayişi sağlamak için Kürt aşiretlerinden oluşturduğu Hamidiye Alayları, Ermeni hamiliği yapan Rusya, İngiltere ve Fransa'nın hoşuna gitmiyordu. Bunun en büyük sebebi, Hamidiye Alayları'nın, bilhassa 1890'larda Ermeni çeteleri ile dişe diş mücadele etmesiydi. Bu üç emperyalist devletin baskıları ile II. Abdülhamid, Hamidiye Alaylarını feshettiğini bildirmiş ise de, onların elinden silahlarını almamıştır. Kürt aşiretlerine daha önce Ermenilerin yaptıkları saldırıların intikamını almak isteyen bu silahlı gruplar, devletin ikazlarına ve aldığı tedbirlere rağmen, tehcire gönderilen Ermeni göçmenlerine hücum ederek pekçok kişinin ölümüne sebep olmuşlardır94.

Osmanlı Hükümeti, Kürt çetelerin Ermeni göçmenlerine büyük telefat vermesi üzerine, zecri tedbirler almak mecburiyetinde kalmıştır. Bu alınan tedbirlerin, emniyetle ilgili en önemli iki maddesi şunlar idi: “Madde 21-Göç edenlerin gerek kamplarda, gerek yolculuk esnasında bir saldırıya uğramaları halinde saldırganlar derhal tutuklanarak Divan-ı Harbe (Askeri Mahkemeye) sevk edileceklerdir.

Madde 22- Göç edenlerden rüşvet veya hediye alanlar veya vaad yahut tehdit ile kadınları iğfal edenler, yahut onlarla meşru olmayan ilişki kuranlar derhal görevden alınıp, Divan-ı Harbe sevk edilerek ağır şekilde cezalandırılacaklardır.”95

Hükümet, yukarıdaki kararları alarak bunları derhal uygulamaya koymuştur. Nitekim neşredilen arşiv belgelerinden anlaşıldığına göre, verilen talimatlara aykırı hareket edenler ile Ermeni kafilelerine saldırıda bulunanları tespit etmek için soruşturma heyetlerinin oluşturulduğunu görüyoruz96. Bu soruşturma heyetlerinin mahallinde yaptığı tespitler sonunda suçlu görülenler Divan-ı Harbe sevk edilmişlerdir. Yargılama sonunda, Ermenilerin zarar görmesine ve ölümüne sebep olan kişilerin bir kısmı ağır hapis cezasına çarptırılmıştır97.

94 Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), B.D.A.G.M. Yay., Ankara 1995, s. 52 53. 95 Sonyel, a.g.m., s.142.

96 Süleyman Beyoğlu, “l915 Tehciri ve Soykırım İddiaları”, Uluslar Arası Türk-Ermeni İlişkileri

Sempozyumu (24-25 Mayıs 2001, İstanbul), İstanbul Üniversitesi Yayınları. İstanbul 2001, s. 171-189; Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Tehciri ve Gerçekler (1914-1918), TTK Yay., Ankara 2001, s. 60-62.

97 Osmanlı Belgelerinde Ermeniler (1915-1920), Ankara 1995, s. 115-116, 121-122; A.F. Türkgeldi,

Görüp İşittiklerim, T.T.K. Yay., Ankara 1984, s. 202; Ayrıca bkz. Necdet Bilgi, Ermeni Tehciri ve Boğazlayan Kaymakamı Mehmet Kemal Bey'in Yargılanması, Ankara 1999.

Ermenilerin göçü esnasında aksayan ikinci husus ise, sağlık ve gıda alanlarında olmuştur. Bu konularda alınan tedbirler yetersiz kalmış, göçmenlerden hastalık ve açlık yüzünden pek çok kişi hayatını kaybetmiştir98. Tehcir esnasında aksayan son husus ise,

hükûmetin, göçmenlerin yerleştirileceği arazilerin parasını ödeyerek Arap ahaliden satın almasına rağmen, oraya yerleşen Ermenilere bazı Arap çetelerinin baskın yapmaları sonuncuda da pek çok Ermeni hayatını kaybetmiştir.

Görüldüğü gibi, Osmanlı Devleti, savaş halinde düşmanla işbirliği ve isyan halleri tespit edilen unsurlar için her devletin alabileceği, bir karar almış ve bunu hukuki kurallar çerçevesinde gerçekleşmiştir. Bu kararından dolayı Osmanlı Hükümeti’ni, bilhassa o zamanın şartları göz önüne alındığında, itham etmek ne akıl ve mantığa, ne de hukuka sığar.

Bugün bazı çevrelerin iddia ettiği gibi, eğer Osmanlı Devleti, Ermenileri katletmek isteseydi kendi görevlilerini işten el çektirerek cezalandırma yönüne gider miydi? Şayet Osmanlı Hükümeti Ermenileri katletme düşüncesinde olsaydı, Ermenilerin ulaşım, iskan, beslenme ve barınmaları için bu kadar masraf eder miydi? Ayrıca öldürmek istediğiniz bir topluluğu binlerce kilometre güneye götürmenin mantığı nedir? Devlet bu insanları öldürmek isteseydi bulundukları bölgelerde pekala bu işi yapabilirdi. Türklerin Ermenileri katlettiği iddiasında olanların bu soruları objektif bir şekilde cevaplaması gerekir.

Bu tehcir olayında göçmenlerin uğradığı kayıplar, Osmanlı Hükümeti'ni müşkül durumda bırakmış ve bazı vilayetlerde tehcirin durdurulmasını emretmiştir. Kışın da yaklaşması üzerine 25 Kasım 1915 tarihinden itibaren bazı Anadolu vilayetlerine (Hüdavendigar, Ankara, Halep, Adana vilayetleri ile Maraş, Karahisansahib, Eskişehir, Kütahya, İzmit ve Niğde mutasarrıflıkları) talimat verilerek sevkiyatın geçici olarak durdurulması bildirilmiş; bundan böyle sevkiyatın yapılmaması ve isteyenlerin yerlerine dönebilecekleri tebliğ edilmiştir99.

I. Dünya Harbi'nin sona ermesi üzerine, sevk edilen Ermenilerle ilgili Osmanlı Hükümeti yeni kararlar almış ve isteyenlerin devletin yardımı ile eski yerlerine geri

98 Hikmet Özdemir, Salgın Hastalıklardan Ölümler, 1914-1918, T.T.K. Ankara 2005, s.331-356. 99 Osmanlı Belgelerinde Ermeniler, s. 117.

dönebilecekleri bildirilmiştir. Muhafaza edilen malları ve emlakları ile satılan gayri menkullerin geri alınabilmesi için kendilerine her türlü kolaylık ve imkanın sağlanacağı tebliğ edilmiştir100.