• Sonuç bulunamadı

TARİH DENEME SINAVI • 19

Belgede TARİH DENEME SINAVI 1 (sayfa 73-77)

K O Z M İ K O D A Y A Y I N C I L I K

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

10. Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu, 10-19 yüzyıl-larda Avrupa’da çok geniş bir coğrafyada hüküm sür-müştür. Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı tahtına çıktığı yıl Kutsal Roma Germen İmparatorluğu tahtı-na da V. Karl (Şarlken) çıkmıştı. Bazı tarihçiler tara-fından XVI. yüzyıl, Kanuni ve Şarlken’in Avrupa’sı olarak tarif edilmiştir. Şarlken’in en büyük ideali Hris-tiyan Avrupa’yı kendi idaresi altında birleştirmekti.

Bağımsızlığını kaybetmek istemeyen Avrupalı Dev-letler ise zaman zaman Şarlken’e karşı Osmanlıdan yardım istiyorlardı. Böylece Osmanlı Devleti Avrupa siyasetinde bir denge unsuru hâline gelmişti. Şarl-ken’in Hristiyan Avrupa Birliği idealine en büyük mu-kavemet ise imparatorun hegemonyasına girmek is-temeyen Fransa ve yeni ortaya çıkan Protestanlık mezhebiydi. İşte Osmanlı İmparatorluğu, karşıt güç olan Kutsal Roma Germen İmparatorluğuna karşı bu unsurları desteklemiştir.

(Cevap E)

11. Kanuni Dönemi’nde yaşanan ilk isyan, 1521 yılında Şam Beylerbeyi olarak hükümdarlığını ilan eden Can-berdi Gazali tarafından çıkarılmıştır. Memlük Devle-ti’ni yeniden kurmak isteyen Canberdi Gazali’nin baş-lattığı siyasi nitelikli bu isyan kısa sürede bastırılmış ve şahsın kendisi de idam ettirilmiştir. Baba Zünnun isyanı 1526’da; Kalender Çelebi İsyanı ise 1527’de yaşanan dinî nitelikli isyanlardır.

(Cevap B)

12. XVII. yüzyılda gerçekleşen Celâli İsyanları Anado-lu’nun sosyal ve ekonomik yapısında büyük sarsın-tılara yol açmıştır. Birçok insan bu toplumsal karga-şa ortamında hayatını kaybederken köyler ve kasa-balar harap olmuştur. Dirlik ve düzeni bozulan köy-lüler topraklarını bırakıp şehirlere göç etmek üzere köylerini terk etmeye başlamıştır. Osmanlı tarihinde Büyük Kaçgun olarak adlandırılan bu göç hareketi sonucunda kırsal kesimde tarımsal üretim düşerken tımar sistemindeki bozulma hızlanmıştır. Şehirlerde ise kontrolsüz nüfus artışına bağlı olarak barınma, işsizlik ve suçlarda artış gibi yeni sorunlar ortaya çık-mıştır.

(Cevap E)

13. Tersane Konferansı, Avrupa devletleri tarafından 1876’da düzenlenmiş ve Osmanlı Devleti’nin Balkan eyaletlerindeki yönetim koşullarını görüşmek için ya-pılmış uluslararası bir konferanstır. Konferans sonun-da Sırbistan ve Karasonun-dağ’a bağımsızlık verilirken; Bul-garistan ve Bosna-Hersek’e özerklik verilmiştir. Os-manlı’nın bu maddeleri kabul etmemesi üzerine de Rusya Osmanlıya savaş açmıştır.

(Cevap C) 9. II. Bayezit’in hayatta olan dört oğlu bulunmaktaydı.

En büyük oğlu şehzade Ahmet Amasya’da, de Korkut Manisa’da, Şehinşah Konya’da ve Şehza-de Selim Şehza-de Trabzon’da sancak beyi olarak bulun-maktaydı. Şehzade Selim küçük şehzade olmasına rağmen babasına karşı isyan etmiş ve Yeniçeri Oca-ğı’nın da desteğiyle padişah olmuştur.

(Cevap A) 8. 1533 tarihli İstanbul Antlaşması ile Osmanlı Devle-ti’nin İmparatorluk sanı başta Avusturya olmak üze-re Avrupalı devletler tarafından üze-resmen tanınmıştır.

Buna göre Avusturya arşidükü protokol bakımından Osmanlı sadrazamına denk sayılmış Osmanlı Dev-leti diplomatik anlamda büyük bir üstünlük kazanmış-tır. Ancak bu durum sadrazamla padişahın yetkileri-nin eşit olduğu anlamına gelmemektedir. Nitekim Os-manlı Devleti’nde en üstün yetki padişahındır, padi-şahla denk sayılan başka bir makamda bulunma-maktadır.

(Cevap D)

K O Z M İ K O D A Y A Y I N C I L I K

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

KPSS TARİH DENEME SINAVI • 19

14. Tanzimat Dönemi’nde hazırlanan Osmanlı Medeni Kanunu Mecelle’nin en büyük eksikliği Aile hukuku-na değinmemiş olmasıydı. İttihat ve Terakki yöneti-mi bu eksikliği gidermek için 1917 tarihli Hukuk-i Ai-le Kararnamesi’ni kabul etmiştir. Bu kararname aiAi-le hukuku alanında İslam ve Osmanlı hukuk tarihinde ilk örnek sayılmaktadır. Osmanlı Devleti’nde yakla-şık bir buçuk yıl yürürlükte kalmış olmasına rağmen Suriye, Ürdün. Lübnan ve Filistin gibi ülkelerde da-ha uzun sürelerle yürürlükte kalmış ve İslam hukuk tarihinde kısa ömrüne rağmen önemli bir etkiye sa-hip olmuştur.

(Cevap A)

15. Mustafa Kemal Paşa liderliğinde Erzurum ve Sivas Kongrelerinde vatanın kurtuluşu için çareler aranır-ken, Batı Anadolu’nun bazı yerlerinde de çeşitli top-lantılar yapılmıştır. Bunlar;

• 28 Haziran 1919’da yapılan I. Balıkesir Kongre-si, 26–31 Temmuz’da yapılan II. Balıkesir Kong-resi, 13 Eylül’de yapılan III. Balıkesir Kongresi

• 16–25 Ağustos tarihlerinde yapılan Alaşehir Kong-residir.

Bunlardan başka bir de 7–8 Temmuz 1919’da ve 23 Eylül’de Nazilli’de kongreler yapılmıştır. Ancak işgal altında olan İzmir’de herhangi bir kongre toplanma-mıştır.

(Cevap C)

16. Amasya Görüşmeleri 20-22 Ekim 1919 tarihlerinde Ali Rıza Paşa Hükümeti Temsilcisi Salih Paşa ile Tem-sil Heyeti Başkanı Mustafa Kemal Paşa arasında ya-pılmıştır.

(Cevap D)

17. I. TBMM’nin yabancı bir devletle imzaladığı ilk anlaş-ma, 3 Aralık 1920 tarihinde Ermenistan’la yapılan Gümrü Antlaşması’dır. Bu antlaşma ile TBMM, Er-menistan tarafından resmen tanınmıştır. Ancak SSCB’nin 5 Aralık 1920’de Ermenistan’ı işgali ile Gümrü Antlaşması uygulanamamıştır.

(Cevap C)

18. İstiklal Savaşı başlangıçta Müdafaa-i Hukuk Cemi-yeti’nin halktan topladığı ayni ve nakdi yardımlarla fi-nanse edilmiştir. TBMM kurulduktan sonra da Os-manlının ve Duyûn-u Umumiye’nin topladığı vergile-re el konulmuştur. Tekalif-i Milliye emirleriyle topla-nan ayni yardımlar Türk ve İslam devletlerinden ge-len bağışlar ile SSCB’den alınan kısmi yardımlar da Milli Mücadele Dönemi’nin diğer mali kaynaklarıydı.

Ancak bu dönemde Almanya’dan herhangi bir mali yardım alınmamıştır.

(Cevap B)

19. Yunanlıların “taarruz keşfi” olarak nitelendirdikleri sa-vaş I. İnönü Sasa-vaşı’dır. Yunan güçlerinin Sevr Ant-laşması’nı TBMM’ye kabul ettirmek ve Anadolu’dan pay almak için 6 Ocak 1921’de başlattıkları taarruz, düzenli ordu tarafından geri püskürtülmüştür. Ancak yenilgiyi hazmedemeyen Yunanistan, bunun bir ye-nilgi değil taarruz keşfi olduğu yönünde haberler yay-mıştır.

(Cevap C)

K O Z M İ K O D A Y A Y I N C I L I K

www.kozmikoda.com.trwww.kozmikoda.com.tr

25. 1991’de Soğuk Savaş sonrası dönemde;

• SSCB’nin dağılmasıyla iki kutuplu dünya düzeni sona ermiştir.

• ABD süper güç haline gelmiştir.

• Blok siyaseti sona ermiştir.

• Rusya Batı ile daha yakın ilişkiler kurmaya baş-lamıştır.

Fakat Varşova Paktı dağılmasına karşın, NATO var-lığını hala sürdürmektedir.

(Cevap C)

23. Toplumsal ayrıcalıkları gidermeye ve eşitliği sağla-maya yönelik her türlü gelişme, ırk, dil, din, mezhep ayırmaksızın herkesin eşit kabul edilmesini hedef alan halkçılık ilkesiyle doğrudan ilgilidir.

(Cevap D)

24. Cumhuriyetçilik, en genel tanımıyla egemenliğin hal-ka ait olduğu hükümet biçimini ifade eder. Cumhuri-yette esas olan yöneticilerin halk tarafından seçilme-sidir. Bu sebeple halkın seçilen milletvekilleri aracı-lığıyla yönetilmesi Cumhuriyetçilik ilkesinin temel bir gereksinimidir.

(Cevap B)

26. Türkiye’de ilk kalp naklini gerçekleştiren Doktor Ke-mal Beyazıt’tır. Maviş Karkurt adlı hastaya 22 Kasım 1968’de Dr. Kemal Beyazıt ve ekibi ilk kalp naklini gerçekleştirmiştir. Bu ilk kalp nakli Ankara Yüksek İh-tisas Hastanesinde gerçekleştirilmiştir.

(Cevap C)

27. Gazap Üzümleri, John Steinbeck’in yazdığı roman-dır. Steinbeck 1939 yılında yayınladığı eseriyle Pu-litzer Ödülü kazanmıştır. Bu romanında yazar, Ame-rika’da 1930’lu yılların ekonomik kriz dönemlerini, in-sanlığın dramını etkileyici bir dille anlatmaktadır.

(Cevap A) 20. “Sınıf Arkadaşım Atatürk” adlı kitap Atatürk’ün Harp

okulundan sınıf arkadaşı olan Ali Fuat Cebesoy’a ait-tir. Osmanlı Devleti’nin son dönemindeki tüm savaş-larda yer almış olan Ali Fuat Paşa, milli mücadelenin de önemli isimlerindendir. Anılarını Milli Mücadele Hatıraları, Bilinmeyen Hatıralar, Siyasi Hatıralar gibi birçok anı kitabında kaleme almıştır.

(Cevap A)

21. Lozan Antlaşması’nda, İstanbul’daki Rumlarla Batı Trakya’daki Türkler mübadele dışı bırakılmıştır. Bu-nun dışındaki Türkiye’deki Rumlarla Yunanistan’da-ki Türklerin karşılıklı yer değiştirilmeleri kararlaştırıl-mıştır.

(Cevap A)

22. Bağımsızlığın, milletin yapacağı fedakarlığa ve ala-cağı kararlara bağlanması, birlik ve bütünlüğü temel alan milliyetçilik ilkesiyle doğrudan ilgilidir. Nitekim milliyetçilik de ulusal devlet yapısını, ekonomik, si-yasal her tür bağımsızlığın korunmasını öngören bir anlayışa dayanmaktadır.

(Cevap E)

Belgede TARİH DENEME SINAVI 1 (sayfa 73-77)