• Sonuç bulunamadı

3.2. Akademik Girişimcilik Kavramı ve Kapsamı

3.2.1. Tanım Olarak Akademik Girişimci

Günümüz iş dünyasının daha fazla bilim ve teknolojinin kullanımına ihtiyaç duyması ve daha fazla Ar-Ge ile daha fazla yenilik üretmenin daha fazla know-how anlamına gelmesi ile bugün akademik bilim insanlarının da bu serüvene katılmalarını sağlamıştır. Akademik bilgi birikiminin üniversite sıralarından, laboratuvarlardan ve yayınlanmış bilimsel makalelerden çıkarak yön değiştirmesi ve kendine değerli bir mecra daha bulması, hem akademisyen adına hem de o ülke adına büyük bir değer yaratmaktadır.

Wright vd. (2007: 115) Avrupa’da akademik girişimciliği ele aldıkları kitaplarının bir bölümünde, spin-off’ların gelişim safhalarının nasıl gerçekleştiğine değinmişlerdir. Bu aşamada yaptıkları görüşmelerden ortaya çıkan sonuca göre, akademik girişimcilerin ilk temel amacı, bilimsel araştırmalarının mükemmelliği için çaba sarf etmeleri olarak belirlenmiştir. Yani akademisyen, ticari bir fırsatı yakalamazdan evvel, aslında üzerinde çalıştığı ve belli bir bilimsel topluluğa yönelik olan çalışmasının, prestijli bir yayına dönüşmesi amacıyla araştırmalarını sürdürmektedir. Dolayısıyla araştırma aşamasında, potansiyel ticarileşme fırsatı olan değerli bir fikri mülkiyet üretilmiş olmaktadır. Diğer bir söyleyişle, akademisyenler araştırmayı ön planda tutarken, sahip oldukları değerli bilgi birikimi sayesinde, teknolojik bazı varlıkları üretmişlerdir.

Benzer bir şekilde Shane de (2004: 28), akademik girişimcilik üzerine yazdığı ve alan yazında yaygın bir şekilde kabul gören “Academic Entrepreneurship, University Spin-offs and Wealth Creation” kitabının bir bölümünde, akademisyenlerin daha fazla fon ihtiyacı için şirket kurmayı bir araç olarak

kullandıkları üzerinde durmaktadır. Shane, MIT’te yaptığı bazı görüşmelerde de bunu destekleyici sonuçlara erişmiştir. Akademik girişimciler, araştırmanın üniversitede kalmasının arzulanan bir durum olduğunu, ancak onu ilerletmenin mümkün olmadığı yani geliştirebilmek için daha fazla kaynak gerekliliği durumunda ise, bir seçenek olarak ticarileşmeye yöneldiklerini belirtmişlerdir. Acaba bu da akademik girişimciliğin gerekliliklerden doğan tarafını mı göstermektedir? Her nasıl doğarsa doğsun, bugün akademik bilim adamlarının birer girişimci olması durumu, yadsınamaz bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır. Bir önceki başlıkta detaylıca bahsedilen akademik girişimcilik faaliyetlerini gerçekleştiren, spin-off kurulumunda elini taşın altına koyan, yenilikçi ve katma değer yaratabilecek bir fikre sahip ve aynı zamanda bir üniversite bünyesinde klasik öğretim üyeliği görevine devam eden kişilere, kısaca akademik girişimci denmektedir.

Literatürden bazı tanımlar da verilecek olursa, akademik girişimciler veya girişimci bilim insanları, akademik araştırma faaliyetlerinin yanı sıra, farklı derecelerde iş, mülkiyet veya sanayiye yönelik araştırma faaliyetleriyle meşgul olan akademik araştırma kuruluşlarında çalışan bilim adamlarıdır (Axler, 2015: 9). Başka bir tanımda ise akademik bir girişimci, çoğunlukla patent almak ve/veya işletme kurmak suretiyle araştırmasının sonuçlarını ticarileştiren bir üniversite bilim insanı olarak geçmektedir (D’este vd., 2009: 3). Ancak ilgili yazın, basit anlamıyla araştırma sonuçlarını ticarileştiren bilim insanını akademik girişimci olarak kabul etse de, aslında rol kimliği bakımından kurallar ve süreçler boyutunda, farklılıklar söz konusudur. Jain vd. oluşturdukları karşılaştırmalı analiz, Tablo 19’da sunulmuştur.

Tablo- 19: Karşılaştırmalı Akademik ve Girişimci Rol Kimliği

Akademik Girişimci

Normlar Evrenselcilik, Komünizm İlgisizlik, Şüphecilik

Teklik, Kişiye ait mülk Tutku, İyimserlik

Süreçler Deneme, Uzun-vadeli oryantasyon Bireysel/küçük grup

Odaklanma, Kısa –vadeli oryantasyon Takım yönetimi

Çıktılar Bilimsel yayınlar, Tanınırlık Ürünler, Kar

Akademisyen ve girişimci kişinin ayrı ayrı rol kimliği incelendiğinde; genel normlar bakımından, sürecin işleyişi bakımından ve aynı zamanda çıktılar bakımından, rol kimlikleri boyutuyla farklılıklar açıkça izlenmektedir. Buna ilaveten, girişimci akademisyenin çalışma yükünün artması, girişimci yeteneklerinin olmaması, rol modelinin veya geçmiş deneyimlerinin olmaması gibi unsurlar da, akademisyen girişimci bileşiminin uygulanabilirliğini etkileyen faktörler arasında yer almaktadır. Bu açıdan, içinde bulundukları girişimcilik faaliyetinin türüne göre, akademisyenlerin üç boyutlu bir sınıflandırması mevcuttur (Nyeko ve Sing, 2015: 1051-1053 ). Bu sınıflandırma, Tablo 20’de verilmiştir.

Tablo- 20: Girişimcilik Faaliyetlerinin Türüne göre Akademisyen Sınıflandırması

Akademisyen İlgili Girişimcilik Faaliyetleri Akademik Girişimci Öğretimle ilgili faaliyetler

1. Dış öğretim

2. Yeni lisans programlarının geliştirilmesinin başlatılması

3. Akademik ve endüstri için seminerler ve eğitim seanslarının düzenlenmesi

Girişimci Akademisyen Öğretim ve Araştırma ile ilgili faaliyetler 1. Sanayi ile çalışma (araştırma temelli)

2. Sanayi için üniversitenin araştırma temelli danışmanlığı 3. Araştırmaya dayalı özel danışmanlık (bir şirket kurmadan) 4. Ticarileştirme potansiyeli olan ürün veya hizmetleri geliştirmek 5. Devletten, sivil toplum veya uluslararası kuruluşlardan (sanayi ile işbirliği yapmadan) araştırma fonları edinme (bağış vb.)

6. Ortak araştırma projeleri vasıtasıyla sanayi ile iş birliği 7. Küçük işletme sahiplerine araştırma ile ilgili yardım

Akademisyen-Girişimci Şirket ile ilgili faaliyetler

1. Üniversitenin ve sanayinin müşterek olabileceği ortak girişimlerin oluşumuna katkıda bulunmak

2. Sanayi ile iş birliği çerçevesinde özel ortak girişim (ler)in oluşturulması

3. Bir veya birden fazla yeni spin-off şirketinin kurulmasına katkıda bulunmak

4. Üniversite kuluçka merkezleri ve/veya bilim parklarının kurulmasına katkıda bulunmak

5. Ticarileştirme faaliyetlerini yürütmek üzere tasarlanan üniversite merkezlerinin oluşturulmasına katkıda bulunmak.

6. Kendi şirket veya şirketlerinizin kuruluşu

Kaynak: Nyeko ve Sing, 2015: 1051.

Nyeko ve Sing’in (2015: 1051) bu sınıflamasında, girişimcilik ve akademisyenlik olguları, farklı pencerelerden değerlendirilmektedir. Örneğin

“akademik girişimci”, üniversitelerde üretici bazı akademisyenlerin önderliğinde kurulan firmalar neticesinde önem kazanmış, fikri mülkiyetin ticarileştirilmesi olarak nitelendirilmektedir. “Girişimci akademisyen” ise, üniversitenin geleneksel çerçevesinin dışına taşan, özellikle harici finansman kaynaklarına ulaşan, araştırma ekipleri kuran, yöneten, araştırma hibeleri için yarışan, üniversitelerin değişim konusundaki parlak yüzleridir. Bu tip akademisyenler öğretme, araştırma, yönetim veya danışmanlık tarzı farklı girişimci davranış yollarını takip edebilmektedirler. Son olarak ise “akademisyen-girişimci”, üniversitenin katılımıyla veya üniversitenin katılımı olmaksızın, akademinin dışındaki ticari faaliyetlerle uğraşan kişi olarak nitelendirilmektedir. Bu kişiler, akademide kalarak veya kalmayarak girişimciliğe devam etmek gibi, iki seçenekli kariyer rotasına sahiptirler.

Görülmektedir ki, hem akademik girişimcilik, hem de akademik girişimci kavramları için alan yazında yapılan çalışmaların sayısı son yıllarda artmakla birlikte çalışmalar, kavramların etki alanlarının genişletilmesi yönünde yoğunlaşmaktadır. Yani artık sadece ticari bir faaliyette bulunmanın yanı sıra, sosyal veya ekonomik fayda yaratabilecek herhangi bir girişimin ufak bir parçası dahi, bugün bu kavramlar çerçevesinde değerlendirilmeye başlanmıştır. Bu durumda akademik girişimcilik kavramının evrimsel serüvenine değinmek, bu noktada gerekli görülmektedir.