• Sonuç bulunamadı

3.4. Uygulamaya Yönelik Bileşenleri Bakımından Akademik Girişimcilik

3.4.3. Akademik Girişimcilikte Birey

Bireyi birey yapan, onun kişiliğidir. Davranış, kişilik faktöründen doğarak şekillenir (Şimşek vd., 2015: 81). Akademik girişimcilikte birey, kişisel özellikleri, becerileri, kapasitesi, algıları, karakteristiği ve birçok özelliği bakımından son derece önemlidir. Çünkü girişimcilik faaliyetlerinin başlatılmasında, şekillenebilmesinde veya başarısında, bireysel özelliklerin etkisi birçok çalışmada işlenmiştir (Chell, 2008: 111; Doğan, 2013: 221; Humbert ve Drew, 2010; Eren, 2010; Doğaner, 2014: 29-34). Birey, bir girişimi başlatma özelliği ile her türlü girişimcilik faaliyetinin odak noktasında yer aldığı gibi, bazı kültürel, çevresel ve eğitimsel desteklerle, bu faaliyetlerin tetikleyici aktörü de olabilmektedir.

Son zamanlarda yapılan çalışmalar, akademik girişimcilik olgusunun genişliyor olduğunu göstermektedir. Ancak, akademik bilim insanlarının sahip olduğu girişimcilik becerilerinin geliştirilmesine katkıda bulunan faktörler hakkında, çok az şey bilinmektedir. D’este vd. (2009: 23) çalışmalarında, girişimci fırsatları belirleme ve kullanma kapasitesini etkileyen akademik araştırmacı özellikleri ve akademisyenlerin, ticari fırsatları belirleme ve kullanma kapasitelerini etkilediği düşünülen bazı faktörler araştırılmıştır. Sonuçlar, girişimci fırsatların belirlenmesinin ve kullanılmasının, farklı faktörler tarafından şekillendirildiğini göstermektedir. Bulgulara göre, girişimci becerilerin geliştirilmesi için potansiyel kullanıcılar ile iş birliği kurmak, özellikle önemlidir. Ayrıca, icat ile uğraşan akademisyenlerin, girişimci imkânları tanıması ve kullanması daha olasıdır. Son olarak, araştırmaların çoklu saha araştırması olması, girişimci fırsatların kullanılması üzerinde pozitif ve olumlu bir etkiye sahipken, girişimci fırsatların tanımlanması üzerinde önemsiz bir etkiye sahiptir. Akademik mükemmellik noktasında, tersine bir durum söz konudur. Araştırmalarında yüksek etki hedefleyen akademisyenlerin, girişimci fırsatları belirleme olasılığı daha yüksek iken, bilimsel açıdan mükemmelliğin girişimci fırsatları kullanma üzerinde önemli bir etkisi bulunamamıştır.

Akademik girişimciliğin kaynakları ve belirleyicileri, politika yapıcıların ve araştırmacıların ilgisini çekmeye başlamış olsa da, akademisyenlerin girişimci faaliyetlerde bulunma kararlarını bireysel ve toplumsal faktörlerin şekillendirdiği

konusunda birçok cevapsız soru bulunmaktadır. Clarysse vd. (2011: 1091-1092) çalışması, 2001-2009 yılları arasında, İngiltere’nin çeşitli üniversitelerinde görev yapan akademisyenlere ilişkin geniş ölçekli veri panelini kullanarak, bir akademisyenin, yeni bir girişim başlatmak için fırsat tanıma kapasitesi bakımından girişimci kapasitesinin seviyesini ve daha önceki girişimci deneyimin, katılım oranlarını nasıl etkilediğini incelemektedir. Ek olarak, üniversitedeki TTO’nun, girişim yaratımını teşvik etmede nasıl bir role sahip olduğuna da bakılmıştır. Sonuçlar, bireysel seviyedeki niteliklerin ve deneyimin, akademik girişimciliğin en önemli öngörücüleri olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, akademisyenlerin içinde bulunduğu sosyal çevrenin de etkisi, bireysel düzeydeki etkenler kadar olmasa da, yine de fark edilmektedir. Son olarak çalışmada, akademisyenleri yeni girişimlere yönlendirmede TTO’ların yalnızca marjinal yani dolaylı bir etkilerinin olduğu görülmektedir. 2194 anket verisi kullanılarak test edilen çalışma, örgütsel tasarım ve politikalar bakımından oldukça faydalı sonuçlara sahiptir.

Akademik girişimcilik konusu, son yıllarda üzerinde durulan bir konu olsa da, şu ana kadar yapılmış çalışmalar yeterli görülmemektedir. Akademik girişimcilik konusunda, genellikle kurumsal faktörlere yönelik detaylandırılmış çalışmalar göze çarparken, girişimcinin bireysel özelliklerine yer veren çalışmaların azlığı söz konusudur. Buradan hareketle Demirtaş (2014: 202-204), akademisyenlerin fırsatları tanıma ve hayata geçirmeye yönelik girişimcilik kapasiteleri ve tecrübelerinin, akademik girişimcilik faaliyetlerinde bir etkiye sahip olup olmadığını araştırmak istemiştir. Araştırma, Kayseri ilinde yapılan 20 pilot anket uygulaması sonucunda netleştirilen ifadelerle, il bünyesindeki üniversitelerde çalışan toplamda 442 akademisyene uygulanmıştır. Sonuçlar göstermektedir ki, erkek akademisyenler bayan akademisyenlere oranla daha çok girişimci faaliyetlerde bulunmaktadırlar. Yüksek girişimcilik kapasitesine sahip akademisyenlerin, bir girişimi başlatmak veya başkaları tarafından başlatılmış bir girişimde yer alma olasılıkları, yüksek çıkmıştır. Yine, sosyal çevre ve teknopark değişkenlerinin de, girişimcilik kapasitesi ve girişimcilik tecrübesi kadar olmasa da, akademik girişimcilik faaliyetleri üzerine pozitif ve anlamlı etkileri mevcuttur.

Cinsiyete yönelik çalışmaların geçmişi, çok eskiye dayanmamaktadır. Özellikle de girişimcilik alanında literatürde yapılan çalışmalarla ortaya çıkarılmış bir konu olan cinsiyet ayrımı da Karabüber Kunday’ın (2008: 128-129) çalışmasının, ilgi alanlarından birini oluşturmaktadır. Çalışmanın temel amaçlarından ilki, Türkiye’deki kadın girişimcilerin, girişimcilik faaliyetlerini etkileyen etkenleri saptamaktır. İkinci amaç ise, kişilik özelliklerinin, girişimcilik ve yenilikçilik üzerine etkisini açıklayan bir model geliştirmektir. Araştırma bulguları, kadın ve erkek arasında medeni durum, yaş, yaşanan finansal sorunlar ve girişimcilik seçimini oluşturan unsurlar açısından, cinsiyetten kaynaklanan farklılıklar olduğunu desteklemektedir. Ancak, kişilik özelliklerinden risk alma eğilimi, benlik saygısı ve kontrol odağında kadın ve erkek arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır.

Fernandez-Perez vd. (2015: 39-45) çalışması, akademisyenlerin girişimcilik eğilimlerini ve kişisel, profesyonel sosyal ağlarından aldıkları destek algılarından nasıl etkilendiklerini bilişsel bir çerçeveden incelemeye çalışmıştır. İspanya’daki 630 akademisyen üzerinde yapılan çalışmada, bağımsız değişkenler danışmanlar, iş ağları, profesyonel forumlar ve kişisel ağlar olarak dört gruba ayrılmış, akademisyenlerin girişimci davranışları ve öz yeterliklerinin de aracılık etkileri ele alınmıştır. Akademisyenlerin bilgiyi ticarileşmiş bir forma dönüştürmedeki rollerinin öneminden yola çıkan araştırmacılar, akademisyenlerin sosyal ilişkilerinin yeni bir firmanın açılmasında önemli rol oynadığını gösteren çalışmalara da vurgu yapmışlardır. Yazarlar, akademisyenlerin yenilikçiler olarak kendi araştırma alanlarında oldukça rekabetçi fakat, bu yenilikleri ticari fırsatlara dönüştürme konusunda daha az rekabetçi olduklarını vurgulamaktadırlar. Araştırmanın sonuçlarına göre, hem girişimci davranışlar hem de öz yeterlilikler, eşsiz hayat deneyimleri ile birlikte ayırt edilebilir kişilik özelliklerini ortaya çıkaran iki etken olarak ortaya çıkmaktadır. Bu değişkenler, akademik girişimcilik eğilimine çok güçlü bir şekilde etki etmektedir ve bu da belirleyici olarak, bazı kişileri yeni girişimcilik konusunda ön plana çıkarmaktadır. Bu kişilerin, iş ağlarından ve sosyal ağlardan aldıkları desteğin algısı, girişimci davranış ve öz yeterlilik aracılık etkisi ile akademik girişimcilik eğilimini belirgin şekilde etkilemektedir. Danışmanlık ve

profesyonel forumların etkisi ise, direkt olarak görülse bile, aracılık etkisi üzerinde aynı güçteki etkiye sahip görünmemektedir.