E. MADEN VE DEMĠRCĠLĠK
1. Türklerde Demircilik, Madencilik ve Önemi
Madenlerin keĢfi ve alet imalinde kullanılması insanlığın kaderini değiĢtirmiĢtir. Öyle ki tarih öncesi devirler, insanoğlunun iĢleyebildiği madenlerin niteliklerine göre sınıflandırılmıĢtır. Yeryüzünün kadim kavimlerinden olan Türkler, mitolojik dönemlerinden itibaren madencilik özellikle de demir iĢçiliği konusundaki ustalıklarıyla anılmıĢlardır.127
Zengin maden yataklarına sahip Orta Asya sahası, erken dönemlerde demiri keĢfetmiĢ ve kullanıma sokmuĢtur. Demiri erken dönemlerde keĢfeden Türkler, üretimde ve demiri kullanım biçiminde ustalaĢmıĢlar; bunun sonucu olarak demir iĢlemeciliği bir sanat kolu haline gelmiĢtir.128 Bunda
125 Wolfram Eberhard, “Çin Kaynaklarına Göre Orta ve Garbi Asya Halklarının Medeniyeti”,
Türkiyat Mecmuası, Ġstanbul 1942 C.7, s. 128,129.
126 Gülçin Çandarlıoğlu, Sarı Uygurlar ve Kansu Bölgesi Kabileleri (9-11 Asırlar), Ġstanbul, 2004, s.
89.
127 Serkan ġen, “Eski Türklerde Maden ĠĢçiliğine Bir BakıĢ”, Modern Türklük Araştırmaları Dergisi,
C.5, S.3, Ankara, Eylül 2008, s.163.
128 Mehmet ÇeribaĢ, “Türklerde Demirciler ve ġamanlar”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli
akıncı karakterinin payı büyüktür. SavaĢların kazanılmasında askerin elindeki araç gereç son derece önemli bir rol oynamaktadır. Bu durum Türkler arasında baĢta değiĢik türdeki silahlar olmak üzere çeĢitli madeni eĢyaların üretiminin zeminini hazırlamıĢtır. Toplumunda yaygınlaĢan madencilik bir yandan Türklerin bölgelerindeki siyasi hâkimiyetlerini güçlendirirken diğer yandan ekonomik hayatlarının ayrılmaz bir parçası olmuĢtur. Eski Türklerin geçim kaynakları arasında besiciliğin ardından maden iĢletmeciliği de öne çıkmıĢtır.
Maden iĢçiliğinin ilk safhasını iĢlenecek madenlerin topraktan çıkarılması oluĢturur. Eski Türk yurtları yüksek kalitede demir cevherini barındıran bir arazi yapısına sahiptir. Çin kaynakları Kırgızlarda altın, demir ve kalay bulunduğunu, her yağmurdan sonra demire ulaĢıldığını haber vermektedir. Altay Dağlarının “Altun YıĢ” olarak ifade ediliĢi Türk kültüründe maden unsurunun bir yansıması olarak değerlendirilmiĢtir. 129
Ġslam öncesi Türk toplulukları dünyanın en geniĢ imparatorluklarını kurmuĢlardı. Bunun için devrin en ileri savaĢ sanayine ihtiyaç vardı. Türkler demir sayesinde bu üstünlüğü kurmuĢlardı. Demirci ve madenci Türk topluluklarında kılıç, kalkan, mızrak ve ok uçlarının en iyisi yapılırdı.
Altaylılar çok eskiden beri usta demirciler olarak tanınmıĢlardı. Ġnsanlık tarihinde bir çağın açılmasına baĢlangıç olabilecek bol miktarda demirin Türklerin ana yurdunda bulunması onların diğer milletlere üstünlük kurmasını sağlamıĢtır.130
Altaylar‟da, Yenisey Nehri‟nin kaynak bölgelerindeki demir madenleri oldukça zengin ve Altaylılar da çok eskiden beri mahir demirciler olarak tanınmıĢlarıdır. Tarihi devirlerde de aynı bölgede yüksek kalitede demir cevherine tesadüf edilmiĢ, Kuzey Altaylar‟da demir eritme ocakları, Ulan-ede yakınında demir ocak ve döküm yerleri ortaya çıkarılmıĢtır. Çin kaynaklarına göre de Yenisey‟in yukarı yatağı olan dolaylarında eskiden beri demir filizi toplanır. Yani insanlık tarihinde bir çağın açılmasına ve baĢlangıç teĢkil edebilecek miktarda demir madeninin varlığı eski Türk yurdunda fark edilmiĢ ve iĢlenmiĢtir.131
129 Serkan ġen, a.g.m., s.163.
130 Gülçin Çandarlıoğlu, Uygur Devletleri…, s.44. 131
Arkeolojik araĢtırmalarda V.-IX. yüzyıllara ait Türk metalürji örnekleri bulunmuĢtur. Altaylar ‟da bulunan demir metalleri, derin olmayan maden ocağı giriĢleri ve delikler de bu döneme aittir. Demiri, cevheri eriterek elde ediyorlardı. Demirin, oksit ve karbon oksidi birleĢtirerek, kimyevi operasyondan geçirip yeniden iĢlenmesiyle ham demir denilen nervürlü metal kütle elde ediyorlardı ki, bunun kalitesi bugün bile yüksek derecelerde ısıtılarak elde edilen metalin kalitesiyle aynı idi. Bu yüksek kaliteli demirden Altaylı demirciler üzengiler, gemler, keskin kılıçlar, baltalar, bıçaklar, kamalar, kınlar, mızrak ve ok uçları yaptılar. Yine aynı dönemde Tuva‟da yapılan kazılarda ortaya çıkarılan metal aletler, onların sadece demir değil, altın gümüĢ, bakır ve kalayı da erittiklerini ortaya koymuĢtur.132
Eski Türk yurtlarındaki kurganlarda M.Ö. iki bin baĢlarına ait olduğu tahmin edilen demirden yapılmıĢ eĢyalara rastlanmıĢtır. Arkeologlar Baykal ötesinde Selenga civarında buldukları bir Hun kasabasında demir iĢleme atölyeleri ve bronz dökümhaneleri ortaya çıkmıĢtır. Daha M.Ö. yedinci yüzyılda kaĢ sikkelerinin kesilmesinde kullanılan demir döküm aletlerinin Türk iĢi olduğunu Çinliler belirtmiĢtir. Bu dökümhanelerde üretilen “ser demiri” denilen malzeme hafif ve dayanıklı zırhların üretiminde kullanılmıĢtır.133
Türklerin geliĢmiĢ demir iĢçiliği komĢu ulusları da etkilemiĢtir. Türk, Çin ve Arap kaynaklarının hepsinde Türklerin atalarının demirci olduğundan bahsedilmektedir. Ġranlıların çok eski dönmelere dayanan milli destanları olan ġahname‟de Türk orduları demirden ve çelikten kurulu olarak tasvir edilmiĢtir. 134
Çinli tarihçilerin Fu-li, yani bozkurttan efsaneci türeyiĢlerini hatırlatmak amacıyla bozkurt dedikleri Türk hanları, metal iĢlemedeki maharetleri sayesinde kendi ordularını silahlandırma ve zırhlı süvarilerden müteĢekkil vurucu bir güç teĢkil etme imkanına kavuĢmuĢlardı. Türk silahları boynuz yay, zırh, mızrak, enli ve sivri kılıçlardı.135
132 L. N. Gumilev, Eski Türkler, s. 91. 133 Serkan ġen, a.g.m., s.165-166.
134 Abdülkadir Ġnan, “Türklerde Demircilik Sanatı”, Türk Kültürü, S.42, Nisan 1966, Ankara, s.38. 135
Demir, Türk ile özdeĢ sayılabilecek bir madendir. Türklerin tarihi devirlerde yaĢadıkları saha, büyük ölçüde demir cevheri saklıyordu. Ergenekon Destanı‟nda, çıkıĢı engelleyen Demir-dağ‟ın büyük körüklerle eritilmesi Türklerin demiri çok iyi bildiğini açıkça gösterir.136
Madenler doğada ya da doğrudan metalik halde veya cevher olarak bulunmaktadırlar. Metalik halde bulunan madenlere “doğal madenler”; içinde kimyasal bileĢikler halinde madenlerin bulunduğu kayalara ise; “cevher” denir. Örneğin altın doğal bir madendir. GümüĢ, bakır ve demir gen doğal maden, hem de cevher olarak bulunmaktadır. KurĢun, kalay, çinko ve civa ise ancak cevherden tasfiye yoluyla elde edilebilen madenlerdir.137
Eski Türklerde topraktan çıkarılan madenler, “uz” denilen ustalar eliyle iĢlenmiĢtir. Bu ustaların baĢında demirciler gelir. Tarihin bilindiği devirden beri Türk yaĢam tarzında besiciliğin yanında madenciliğin özellikle de demirciliğin önemli bir yeri olmuĢtur.138
Eski Türklerde madencilik, özellikle demircilik kutsal sayılan bir meslekti. Türk hükümdarları bahar bayramında örs üzerinde demir döverek bir tören icra ediyorlardı. ġamanist dönemdeki bazı Türk topluluklarında demirci ile Ģamanın aynı yuvadan olduğuna, demirin kötü ruhları kaçırdığına inanılıyordu.139
Eski Türkler demire saygı olduğu gibi onu üretene de büyük saygı duyarlardı. Eski Türkçede
tömirçi biçiminde adlandırılan demircilerin eski Türk toplumunda özel bir yeri vardır.
Onlar hanedan kurucularına ya da kamlara denk büyüleyici insanlar olarak kabul edilmiĢtir.140
Nitekim Türkler arasında sanat dalı haline gelen demircilik, aynı zamanda en “kutsal sanat” olarak da tarihe geçmiĢtir. Bu kutsallığa uygun olarak Proto-
136 Tuncer Baykara, a.g.e., s.141. 137
Abdulhalik Bakır, “Ortaçağ Ġslam Dünyasında Madenler ve Maden Sanayi”, Belleten, C. LXI, S. 232, Ankara, 1998, s. 519.
138 Serkan ġen, a.g.m., s.165. 139 YaĢar Çoruhlu, a.g.e., s. 140. 140
Türklerden sayılan Hunlarda demir, dinî törenlerde, kurbanda da hayvanı takdim etmek için kullanılmıĢ; bundan dolayı Hunlar demire büyük saygı göstermiĢlerdir.141
Kırgız hakanlığı nüvesinin atıldığı Hakas‟ta birçok yerde demir dökülmüĢtür. Hemen bütün çam ormanlarında dökümhane kalıntılarına rastlanmıĢtır. Altaylar „da olduğu gibi burada da kılıçlar, hançerler ve at koĢumları yapılmıĢtır. Aynı dönemde yaĢayan Türk-Kurıkanlar‟ın elde ettikleri ham demirdeki saf metal oranı %99,45‟e kadar çıkıyordu; bu yüzden de oldukça katıydı ve dövmeye elveriĢliydi. Onlar bu metallerden bıçaklar, mızrak ve ok uçları yaptılar.142
BaĢlıca meslekleri demircilik ve madencilik olan Bozkır Türk topluluğunda mükemmel kılıç, kalkan, kargı, mızrak, temren imal edilirdi. Türk kılıçlarının hayvan figürlü kabzaları altın levhalarla kaplanır ve kıymetli taĢlarla süslenirdi. Kemer tokaları, kayıĢ uçları, kav mahfazası, ok kutu(sadak)‟ları, zırhlar, tulgalar çok kere iĢlemeli altın ve gümüĢ ile bezenirdi.143