• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM

1.2 Akdeniz’in Denizci Güçleri

1.2.1 Türkler

Selçuklu sultanı Alparslan’ın 1071’deki zaferi batı Anadolu kıyılarına kadar ulaşacak olan Türk akınlarının önünü açtı. Batı Anadolu’da görülen Türk beylerinden bir tanesi de Bizans İmparatoru III. Nikeforos Botaneiates tarafından protonobillissimus unvanı verilen Çaka Beydir.128 Bir süre Bizans İmparatorluğu’nda tutsak kalan ve kurtulduktan sonra İzmir’e gelerek burada hâkimiyet kuran129 Çaka Bey, Türk denizcilik tarihinin suya inen 40 parçalık ilk donanmasını oluşturdu. Bu ilk donanma yerli bir gemi inşa ustası tarafından inşa edildi.130 Rum ustaların Türk bahriyesini oluşturma noktasındaki katkıları bununla sınırlı kalmadı. İkinci beylikler dönemindeki denizci beyliklerin gemileri de çoğunlukla 1285 yılında masraflardan kısmak maksadı ile donanmasını lağvederek Ceneviz donanmasını kullanmaya başlayan Bizans devletinde131 boşa çıkan Rum gemi inşa ustaları tarafından yapıldı.132

Çaka Bey, 19 Mayıs 1090 tarihinde Bizans’a karşı Koyun adaları muharebesinde133 galip gelerek imparatorluk donanmasını mağlup edebilecek kudrette olduğunu ispatladı. Fakat Ege adalarında faaliyet gösteren Türk denizcilerinin denizle olan bu münasebeti çok uzun süreli olmadı. İlk Türk amirali, damadı Selçuklu sultanı I.

128 Akdes Nimet Kurat, Çaka Bey İzmir ve Civarındaki Adaların İlk Türk Beyi MS 1081-1096, s.39.

129 Yusuf Ayönü, “İzmir’de Türk hâkimiyetinin Başlaması”, Türk Dünyası İncelemeleri Dergisi, Cilt: IX, Sa. 1, İzmir 2009, s. 1-8.

130 Bknz. Akdes Nimet Kurat, a.g.e., s.45.

131 II. Andronikos’un masraflardan kısmak adına donanmayı lağvetmesi hakkında bknz. Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s. 446; The Oxford Dictionary of Byzantium, s.94

132 Türk Denizcilik Tarihi (Cilt I), ed. İdris Bostan, Salih Özbaran, Deniz Basımevi Müdürlüğü, İstanbul 2009, s.31-32.

133 Türk Denizcilik Tarihi (Cilt I), s.52.

Kılıçarslan tarafından bir Bizans oyunu sonucu zehirlenerek öldürüldü.134 Böylelikle Akdeniz’e olan vuslat yaklaşık 200 yıl daha ertelendi.

İlk önce haçlı seferleri daha sonra da siyasi birliğin bozulmasıyla Anadolu özelinde görülen güç boşluğu Doğu Roma İmparatorluğu’na zaman kazandırdı. 14.

yüzyılın başlarında ikinci beylikler dönemi ile birlikte Ege Denizi’ndeki Türk varlığı yeniden belirdi. Menteşe, Saruhan, Aydınoğulları ve Karesi beylikleri gemileriyle Ege denizinde yelken açtılar.

Menteşe beyliği 1300 yılında Rodos adasının büyük bir kısmını ele geçirdi. Girit ile ticari münasebetleri bu dönemde başladı. Rodos adasını kaybettiği (1311) Hospitalier şövalyelerine karşı Cenevizlilerle ittifak yaptı.135 Saruhanoğulları kurucusu Saruhan Bey, Manisa’yı aldıktan sonra hız kazandırdığı denizcilik faaliyetlerinde çoğunlukla Aydınoğulları ile birlikte hareket etti. Bu ittifaka zaman zaman Menteşe beyliği de katıldı.136

Aydınoğulları Beyliği bu ikinci beylikler döneminde Ege Denizi’nde iz bırakan faaliyetlerde bulundu. Beyliğin kurucusu Anadolu Selçukluları amirali Aydın beydir.137 Aydın beyin oğlu Mehmet Bey, babasının mirasını fetihlerle genişletmişti. Onun oğlu Umur Bey’de henüz babası hayattayken denizle ilgili faaliyetlerde bulunmaktaydı.

Babasının ölümüyle birlikte (1333) beyliğin başına geçen Umur Bey bu faaliyetlerini arttırarak devam ettirmişti. Umur Bey oluşturduğu donanma ile evvela Bozcaada’ya sefer yaptı. Daha sonra ağabeyi Hızır Bey’in de 22 gemiyle destek verdiği muharebede 50 gemilik bir donanma ile Sakız adasına saldırdı. 1331 yılında Gelibolu’ya

134 Çaka Bey’in damadı tarafından zehirlenerek öldürülmesi hakkında bknz. Akdes Nimet Kurat, a.g.e., s.72-74.

135 Paul Wittek, Menteşe Beyliği:13-15. Asırda Garbi Küçük Asya Tarihine Ait Tetkik, çev. O.Ş. Gökyay, TTK, Ankara, 1994, s.56-57; Erdoğan Merçil, “Menteşeoğulları” maddesi, DİA, Cilt 29, 2004, s.152-153.

136 Feridun Emecen, “Saruhanoğulları” maddesi, DİA, Cilt 36, 2009, s.170-173.

137 Mustafa Cezar, Mufassal Osmanlı Tarihi I.Cilt, TTK, Ankara 2010, s.21.

Saruhanoğulları ile birlikte sefere çıktı. Daha sonraları Eğriboz, Mora ve Rumeli kıyıları da Umur Bey’in akın gerçekleştirdiği bölgeler oldu. Umur Bey’in bu faaliyetleri Ege Denizi’nde etkin bir güç olarak ortaya çıkmasına vesile olmuştu. Öyle ki Bizans’ta Kantakuzenos ile ittifak kurma ve diğer mücadelelerde Umur Bey’in ağırlığı hissedilmişti.138

Ege Denizi’ndeki bu faaliyetler Latinler tarafında bir önlem alınması ihtiyacını ortaya çıkarmıştı. Nitekim Papa, Venedik, Rodos ve Kıbrıs gemilerinden oluşan bir donanma Umur Bey’in donanmasını yakmış ve Sahil İzmir’ini ele geçirmişti. Umur bey’de İzmir’i tekrar alma teşebbüsü sırasında şehit düşmüştü (1348).139 Umur Bey’den sonra Aydınoğullarının nitelikli olarak icra ettikleri denizcilik faaliyetleri durma noktasına geldi. Bundan sonra Ege Denizi’nde bir başka Türk beyliği, Umur Bey’in bıraktığı noktadan temsil bayrağını devraldı.

1.2.1.1 Osmanlılar

Bapheus savaşı (1302) ile varlığını tescil eden Osmanlılarda Orhan bey (1324-1362) döneminde donanma oluşturma gayretlerinin olduğu bilinmektedir. Orhan Bey zamanında Gemlik ve Karamürsel’de ilk Osmanlı tersaneleri kuruldu.140 Müteakip tersane 1337 yılında İzmit’in fethi sonrası burada kuruldu.141 Gelibolu’da tersane kurulması ise II. Mehmet döneminde oldu.142 Osmanlı beyliği donanmasının temelini

138 Erdoğan Merçil, “Aydınoğulları” maddesi, DİA, 4. Cilt 1991, s.239-241.

139 Aydınoğulları Beyliği hakkında en tafsilatlı bilgi Düstûrnâme-i Enverî’de verilmektedir. Ayrıca bknz.

Feridun Emecen, “Umur Bey” maddesi, DİA, 42,2012, s.156-159; Mustafa Cezar, Mufassal Osmanlı Tarihi I.Cilt, s.21-22; İsmail hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi (1.Cilt), TTK, Ankara, 1988, s.72-79;Feridun Emecen, İlk Osmanlılar ve Batı Anadolu Beylikler Dünyası, Timaş, İstanbul 2016, s.233-255.

140 Halil İnalcık, “Osmanlı Deniz Egemenliği”, Türk Denizcilik Tarihi, Ankara 2002, s.50.

141 Halil İnalcık, “Osmanlı Deniz Egemenliği”, s.53.

142 Halil İnalcık, Osmanlı Deniz Üssü Gelibolu, Ankara 2002, s.101-102.

oluşturacak Karesi Beyliği’nin ilhakı (1345) Gelibolu’ya geçisin hemen öncesinde gerçekleşti.143 Osmanlının Rumeli’ye geçişini sağlayan ve Onlara denizciliği öğreten Karesili Türk emirleriydi.144 İmparatorluğun ilk kurucusu Yıldırım Bayezid izlediği politika ile batı Anadolu’daki denizci beylikleri Osmanlı sancağı altında birleştirdi.

Artık Osmanlı donanmasının tam anlamıyla vücut bulduğunu söylemek mümkündür.

Türk denizcilerin ilk hedefi, bu suların şüphesiz mutlak hâkimi Venedik ve Ceneviz gemileridir. Fakat İtalyanlar denizlerde bu aşamada rakip kabul etmeyecek kadar tecrübeli ve güçlüydü. 1416 yılındaki Venedik-Osmanlı deniz muharebesi bu durumu teyit etti. Gelibolu önlerinde Venedik gemileri limandan çıkan Osmanlı donanmasını yaktı.145 II. Murat hükümdarlığı sırasında Selanik’in merkez olduğu savaşta (1423-1430) Venedik ve Osmanlı devleti bir kez daha karşı karşıya geldi.146 Selanik’in Osmanlı tarafından alınmasıyla sonuçlanan bu kuşatmadan yaklaşık yarım yüzyıl sonra Osmanlı ve Venedik arasında uzun süreli bir muharebe patlak verdi (1463-1479).147 Uzun süren savaş döneminin sona erdiği yıl sultan II. Mehmet de saltanatında son dönemlerini yaşamaktaydı.

Sultânü’l-berreyn ve Hâkānü’l-bahreyn unvanını benimsemiş olan Fatih, Venedik ile yapılan antlaşma sonrası148 duraksamaya meyil göstermedi. Osmanlı

143 Zerrin Günal, “Karasioğulları”, İslam Tarihi ve Medeniyeti, Anadolu Beylikleri, Siyer yay., 2017:125-140, s.131-133.

144 Zerrin Günal, “Karasi ve İlk Zamanları”, Uluslararası Batı Anadolu Beylikleri Sempozyumu- Bildiriler, 2004, s.42-45.

145 Halil İnalcık, Osmanlı Deniz Üssü Gelibolu, s.101.

146 Melek Delilbaşı, İki İmparatorluk Tek Coğrafya, İthaki, İstanbul 2013, s.107-120.

147 Feridun Emecen, Osmanlı İmparatorluğu’nun Kuruluş ve Yükseliş Tarihi (1300-1600), Türkiye iş Bankası Yayınları, İstanbul 2016, s.150; Mustafa Cezar, Mufassal Osmanlı Tarihi I.Cilt, s.148-153.

148 Konstantinopol kuşatması öncesi, sırası ve hemen sonrasında Venedik ile olan diplomatik ilişkilerde Venedik elçisi Bartolomeo Marcello ile 18 Nisan 1454 yılında yapılan antlaşma sonrası yeni bir sayfa açıldı. Devletlerarası barış sağlandı. bknz. Tommaso Bertele, Venedik ve Konstantiniye Tarihte

Osmanlı-gemileri Gedik Ahmet Paşa önderliğinde Otranto seferine çıktı.149 Öncesinde, körfezde ve kıyılarında birbirleriyle mücadele etmekten geri durmayan şehir devletleri, papalık önderliğinde denizden gelen bu yeni tehlikeye karşı birleşti. Bu noktada II. Mehmet’in ölümünden sonra tahta geçen halefi II. Bayezid’ın Cem Sultan meselesine harcadığı zaman ve enerji yeni topraklardaki Osmanlı mevcudiyetini nesh etme konusunda Hıristiyan krallıkların en mühim yardımcısı oldu.

Konstantinopol’ün alınmasından sonra boğazların kontrolü için önemli bir avantaj Osmanlı Devleti eline geçmiş oldu. Gelibolu ve İstanbul’daki iki kontrol noktası Karadeniz’de serbestçe dolaşımda bulunan Venedik ve Ceneviz gemileri için artık bir sorun haline geldi. 1461 yılında Trabzon’un alınması ve sonrasında müteakip yıllarda Gedik Ahmet Paşa’nın önderliğindeki donanmanın Karadeniz kıyılarındaki faaliyetleri Akdeniz hâkimiyeti için verilecek mücadelenin provası niteliğinde oldu.150

Osmanlıların denizlerdeki ilerleyişi bu aşamada henüz devletin karada gösterdiği terakki kadar muazzam değildi. Devlet, henüz orta ve doğu Akdeniz sularının en fazla gemi dolaştıran devleti Venedik karşısında açık deniz muharebesi yapmamıştı. Osmanlı denizciliğinin vitrin isimlerinden Kemal Reis bu noktada Osmanlı devletinin bir ilki yaşamasına vesile oldu. 1499-1503 yılları arasında Venedik-Osmanlı muharebelerinin galibi Osmanlı devleti oldu. Burak Adası (1499) ve Modon (1500) deniz muharebelerinde Osmanlılar, Venedik ile ilk defa açık denizde karşı karşıya gelirken kesin zafer Osmanlıların oldu.151

Venedik İlişkileri, s.47; Halil İnalcık, “Fatih, Boğazların Tahkimi Karadeniz bir Osmanlı Gölü”, Çanakkale Savaşları Tarihi Cilt I, ed. Mustafa Demir, Değişim Yayınları, İstanbul 2008, s.101.

149 İsmail hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi (2.Cilt), TTK, Ankara 1988, s.49.

150 İsmail hakkı Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi (2.Cilt), s.64-72.

151 Andrew C. Hess, “The Ottoman Conquest of Egypt (1517) and the Beginning of the Sixteenth-Century World War”, International Journal of Middle East Studies, Vol. 4, No. 1, 1973:55-76, s.66.

Ege’den Akdeniz’e açılan Osmanlı donanmasının hedefleri, seyir serbestisine karşı büyük tehdit oluşturan adalar olacaktı. Rodos, Kıbrıs, Girit ve Malta, önemlerine binaen onları elinde bulunduranın Akdeniz’deki nüfuzunu önemli derecede arttıracağı istasyonlardı. Fakat bu adaların (Malta hariç) alınması Osmanlı donanmasının altın devrini yaşayacağı bir sonraki zaman diliminde oldu.

15. yüzyılın ikinci yarısında Osmanlı denizciliğini taşıyan ve seviye atlatan denizcilerin dünyaya gelmesi Akdeniz’deki hâkimiyet mücadelesinin kaderini değiştiren mühim hadiselerdendir. Midillili bir sipahi olan Yakub Bey’in dört oğlu Oruç, Hızır, İlyas ve İshak Osmanlı denizciliğinin simge isimleri oldular. 152 Venedik karşısında ilk açık deniz muharebesinin kazanılmasında önemli rol oynayan Kemal Reis ve onun çağdaşları Piri Reis, Turgut Reis, Kurdoğlu Müslihiddin Reis, Selman Reis ve Salih Reis 15. yüzyılın son yarısından itibaren inkişaf eden Osmanlı bahriyesinde iz bırakan isimlerdendi. Osmanlı denizcileri Memluk diyarı dâhil Akdeniz’deki üstünlüğü ele almaya hazırdı.