• Sonuç bulunamadı

Ülkemizin ekonomik ve sosyal yapısında çok önemli bir yere sahip olan KOBİ’lerin tanımlanmasında tüm kuruluşların ortaklaşa kabul ettiği bir tanım olmamakla birlikte genellikle çalışan personel sayısının temel alındığı görülmektedir.

Ülkemizde ilk KOBİ tanımlaması, 1923 İzmir İktisat Kongresi’nde özel sektörü desteklemek amacıyla çıkarılan ve 1942 ye kadar yürürlükte kalan “Teşviki Sanayi Kanunu”nda yapılmıştır. Söz konusu kanuna göre, 5 işçiden az ve en çok 9 beygirlik muharrik güç çalıştıran iş yerleri “küçük”, bunun üzerindeki işyerleri ise “büyük” işletme olarak kabul edilmiştir (Müftüoğlu ve Durukan, 2004:91). Bu tanımlama o günün şartlarına uygun bir tanımlama olup, günümüz Türkiye’sinde ekonomik gerçekleri yansıtan bir tanımlama yapmak zorunludur.

Yasalarda yapılan tanımlamalardan bir tanesi, 18 Ocak 2001 tarih ve 2429 sayılı KOBİ Teşvik Kararnamesinde yer alan tanımlama olup şu şekildedir:

İmalat ve tarımsal sanayi sektöründe faaliyette bulunan işletmelerden; kanuni defter kayıtlarında arsa ve bina hariç, makine ve teçhizat, tesis, taşıt araç ve gereçleri, döşeme ve demirbaşları toplamının net tutarı 400 milyar TL’yi geçmeyen işletmelerden; 1-9 arası iş gören çalıştıranlar mikro ölçekli, 10-49 arası işgören çalıştıranlar küçük ölçekli, 50-250 arası işgören çalıştıranlar ise orta ölçekli işletme sınıfına girmektedir(Akgemici, 2001:9).

Küçük Sanayi Geliştirme Teşkilatı (KÜSGET) şöyle bir tanımlama yapmıştır: 1-9 personel istihdam eden işletmeler küçük, 10-49 personel istihdam eden işletmeler orta ve 50’nin üzerinde personel istihdam eden işletmeler de büyük işletmeler olarak kabul edilmektedir(Tutar ve Küçük, 2003:193).

Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) tarafından yapılan KOBİ tanımında da temel ölçüt olarak işçi sayısı kullanılmaktadır. DİE’nin KOBİ tanımında, OECD tarafından yapılan tanıma benzer dörtlü bir sınıflandırma kullanılmaktadır. Bu tanım aynı zamanda Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından da kabul görmektedir. DİE; 1-9 arası işçi çalıştıran işletmeler çok küçük işletme, 10-49 arası işçi çalıştıran işletmeler küçük işletme, 50-99 arası işçi çalıştıran işletmeleri orta boy işletme, 100’den fazla işçi çalıştıran işletmeleri büyük işletme olarak kabul etmektedir (Çolakoğlu, 2002:8).

Dış Ticaret Müsteşarlığı yaptığı KOBİ tanımlamasında, işletmede çalışan sayısı ile sabit yatırım tutarını kriter olarak kullanmaktadır. Buna göre, 1-200 arası çalışanı bulunan ve sabit yatırım tutarı 2 Milyon Amerikan Dolar’ına kadar olan

işletmeler KOBİ olarak kabul edilmektedir. İstanbul Sanayi Odası(İSO); 1-19 arası işçi çalıştıran işletmeleri Çok Küçük, 20-99 arası işçi çalıştıran ve sermayesi 35 milyara kadar olan işletmeler Küçük, 101-150 arası işçi çalıştıran ve sermayesi 35-70 milyar arası olan işletmeler ise orta ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmıştır (Yakut, 2007:11-12).

Türkiye de KOBİ tanımlamasında sadece istihdam edilen personel sayısının esas alınması tanımlamayı eksik kılmaktadır. KOBİ tanımlaması yapılırken üzerinde önemle durulması gereken kriterlerden birisi de, ortaklık yapısındaki bağımsızlık düzeyidir. Bir işletmenin ortaklık yapısında büyük işletmelerin yüksek oranda (en az %25) hissesinin olması, o işletmenin KOBİ davranışları göstermesini engellemektedir. Çünkü bu işletmeler, ortaklık yapısında büyük kuruluşların önemli hisseye sahip olması sonucu, finansman sorununu çözmüş ve güçlü nakit akışına sahip firmalardır. Bu işletmelerin KOBİ boyutunda olmalarının önemli nedeni büyüme zorluğu olmayıp, o boyutta olmanın getirdiği avantajlar olabilmektedir (Müslümov, 2002:7).

2005 yılına gelinceye kadar, KOBİ’lere yönelik çalışan kurumların her biri kendilerine özgü bir takım tanımlar yapmışlardır. Tanımlardaki sınırlar genellikle ülke ekonomilerinin büyüklüklerine bağlı olarak değişmektedir. Dolayısıyla KOBİ deyimi hukuki olmaktan çok ekonomik bir anlama sahiptir. Diğer ülkelerde olduğu gibi tüm bu tanımlamalarda kullanılan ölçüt, bir iktisadi teşebbüs de istihdam edilen kişi sayısıdır. Bu genel ölçüte ilave olarak bazı kuruluşlarca farklı kriterlerde kullanılabilmektedir (Müslümov, 2002:6).

Türk hukukunda “Küçük ve Orta Büyüklük” deyimi değişik mevzuatlarda yer almaktadır. Ancak kavramın tanımı sadece 12 Nisan 1990 tarihinde 3624 sayılı yasa ile kurulan ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığının ilgili kuruluşu olarak çalışmalarını sürdüren Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığının (KOSGEB) kurulması hakkındaki kanunda yer almaktadır. Bu tanım

şu şekilde ifade edilmektedir: “İmalat sanayi sektöründe 1-50 arası işçi çalıştıran sanayi işletmeleri küçük sanayi işletmelerini, 51-150 arası işçi çalıştıran sanayi işletmeleri orta ölçekli sanayi işletmelerini ifade eder”.

12 Nisan 2005 tarihinde kabul edilen ve 16 Nisan 2005 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5331 sayılı “Sanayi ve Ticaret Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna Bir Ek Madde Eklenmesine İlişkin Kanun” ile kurum ve kuruluşların KOBİ’lere ilişkin uygulamalarında kullanılacak tek bir tanımın yapılması kararlaştırılmıştır. Bu kanun maddesinde KOBİ tanımının yapılmasında esas alınacak kriterler belirlenmiştir. Buna göre KOBİ’lerin net satış hasılatları, mali bilanço tutarları ve çalışan sayıları dikkate alınarak tanımlama yapılması kararlaştırılmıştır. Ayrıca kanun maddesinde, KOBİ tanımının, Sanayi ve Ticaret Bakanlığınca hazırlanan ve Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulan bir yönetmelikle belirleneceği ve Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin kısaca “KOBİ” olarak adlandırılacağı da ifade edilmektedir. Yine kanun maddesinde kurum ve kuruluşların KOBİ’lere ilişkin uygulamalarında bu yönetmelik hükümlerinin esas alınacağı hükmü yer almaktadır(Çatal, 2007:8).

Bu çerçevede Sanayi ve Ticaret Bakanlığı “Küçük ve Orta Büyüklükteki

İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik” hazırlamış ve hazırlanan bu yönetmelik 19 Ekim 2005 tarihli Bakanlar Kurulu toplantısında onaylanarak 18 Kasım 2005 tarihinde resmi gazetede yayımlanmıştır. Yönetmelik yayım tarihinden altı ay sonra da yürürlüğe girmiştir.

Yönetmeliğin tanımlarla ilgili 4. maddesinin (b) fıkrasında KOBİ şu şekilde tanımlanmaktadır; “ Küçük ve orta büyüklükte işletme (KOBİ): İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan ve bu Yönetmelikte mikro işletme, küçük işletme ve orta büyüklükteki işletme olarak sınıflandırılan ve kısaca "KOBİ" olarak adlandırılan ekonomik birimleridir”.

Yönetmelikte geçen, mali bilanço, bir işletmenin belirli bir tarihte sahip olduğu varlıklar ile bu varlıkların sağlandığı kaynakları gösteren mali tabloyu, net satış hasılatı; işletmenin brüt satışlarından satış iskontoları ve iadeleri ile diğer indirimlerin düşülmesi sonucu bulunan tutarı, yıllık işçi sayısı ise bir yıl boyunca tam zamanlı olarak işletmede veya işletme adına çalışan kişileri ifade etmektedir.

ilgi 5. maddesi şu şekildedir:

Mikro işletme: On kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu bir milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan çok küçük ölçekli işletmeler,

Küçük işletme: Elli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu beş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmeler,

Orta büyüklükteki işletme: İkiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı ya da mali bilançosu yirmibeş milyon Yeni Türk Lirasını aşmayan işletmelerdir.

Belirtilen bu tanımlamanın yürürlüğe girmesiyle Türkiye’de ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan tüm KOBİ tanımları uygulamadan kaldırılmış ve yönetmelik de belirtilen ortak tanımın kullanılması ile ülkemizdeki tanım kargaşası son bulmuştur.