• Sonuç bulunamadı

Küçük ve orta boy işletmelerin iletişim yönetimi faaliyetleri üzerine teorik ve uygulamalı bir çalışma

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Küçük ve orta boy işletmelerin iletişim yönetimi faaliyetleri üzerine teorik ve uygulamalı bir çalışma"

Copied!
306
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

HALKLA İLİŞKİLER VE TANITIM ANA BİLİM DALI

HALKLA İLİŞKİLER BİLİM DALI

KÜÇÜK VE ORTA BOY İŞLETMELERİN İLETİŞİM YÖNETİMİ FAALİYETLERİ ÜZERİNE TEORİK VE UYGULAMALI BİR ÇALIŞMA

M. Erhan SUMMAK

DOKTORA TEZİ

Danışman

Doç. Dr. Mehmet FİDAN

(2)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

BİLİMSEL ETİK SAYFASI

Bu tezin proje safhasından sonuçlanmasına kadarki bütün süreçlerde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, tez içindeki bütün bilgilerin etik davranış ve akademik kurallar çerçevesinde elde edilerek sunulduğunu, ayrıca tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalışmada başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda bilimsel kurallara uygun olarak atıf yapıldığını bildiririm.

(3)

TEZ KABUL FORMU

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

M.Erhan SUMMAK tarafından hazırlanan “Küçük ve Orta Boy

İşletmelerin İletişim Yönetimi Faaliyetleri Üzerine Teorik ve Uygulamalı Bir Çalışma” başlıklı bu çalışma tarihinde yapılan savunma sınavı sonucunda oybirliği ile başarılı bulunarak, jürimiz tarafından doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Adnan ÇELİK Başkan

Prof. Dr. Ahmet KALENDER Üye

Prof. Dr. Çağatay ÜNÜSAN Üye

Doç. Dr. Mehmet FİDAN Üye

(4)

ÖNSÖZ ve TEŞEKKÜR

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), ekonomik yapıları ne kadar farklı olursa olsun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önem taşımaktadır. Küçük ve esnek yapıları ile ekonomiye katkı sağlayan KOBİ'ler tüm dünyanın gündemindedir. Rekabetin ve değişikliğin çok yoğun yaşandığı günümüzde, istihdamın ve üretimin büyük bölümünü sağlayan KOBİ'ler değişimlere kolay uyum sağlayabilen yapılarıyla ekonomilerde önemli yer tutmaktadır.

KOBİ’lerde yaşanan iletişim yönetimi sorunlarına çok yönlü olarak yaklaşılması, bu sorunların sektör bazında değerlendirilmesi ve bu yönde çeşitli tespitler sunması açısından çalışma önem taşımaktadır. KOBİ özelliği taşıyan otomotiv yan sanayi, döküm sanayi, tarım makineleri sanayi ve deri ve ayakkabı sanayi sektörlerinde iletişim yönetimi unsurlarının hangi düzeyde algılandığı ve hangi sıklıkla kullanıldığının tespiti yapılarak bunun yanında yaşanan yapısal ve algısal sorunlar ortaya konulmuş bu sorunların aşılmasında güncel veriler sağlanmıştır.

Bu doktora tezinin hazırlanmasındaki her aşamada büyük katkıları olan başta sayın hocam Doç. Dr. Mehmet FİDAN’a, tez izleme komitesinde bulunan değerli hocalarım Prof. Dr. Ahmet KALENDER ve Doç. Dr. Başak SOLMAZ’a minnettarlığımı ifade ederim. Ayrıca bana çalışma azmi veren sevgili eşime ve gösterdikleri sabır için çocuklarıma sonsuz teşekkür ederim.

(5)

SÖZ

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

ÖZET

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), ekonomik yapıları ne kadar farklı olursa olsun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önem taşımaktadır. Küçük ve esnek yapıları ile ekonomiye katkı sağlayan KOBİ'ler tüm dünyanın gündemindedir. Rekabetin ve değişikliğin çok yoğun yaşandığı günümüzde, istihdamın ve üretimin büyük bölümünü sağlayan KOBİ'ler değişimlere kolay uyum sağlayabilen yapılarıyla ekonomilerde önemli yer tutmaktadır.

Bu çalışma, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin iletişim yönetimi sürecinde yaşamış oldukları yapısal ve algısal sorunların neler olduğu, bu sorunları aşmada hangi yöntem ve araçları ne sıklıkla kullandıkları, gerek kurum içine gerekse kurum dışına yönelik iletişim etkinliklerinin nasıl algılandığı ve neler yapıldığı aynı zamanda iletişim yönetimi sürecinde bilgi teknolojilerinin kullanım amaç ve sıklığının hangi düzeyde gerçekleştiği sorularına cevap aramaktadır.

KOBİ’lerde yaşanan iletişim yönetimi sorunlarına çok yönlü olarak yaklaşılması, bu sorunların sektör bazında değerlendirilmesi ve bu yönde çeşitli tespitler sunması açısından çalışma önem taşımaktadır.

KOBİ özelliği taşıyan otomotiv yan sanayi, döküm sanayi, tarım makineleri sanayi ve deri ve ayakkabı sanayi sektörlerinde iletişim yönetimi unsurlarının hangi düzeyde algılandığı ve hangi sıklıkla kullanıldığının tespiti yapılarak bunun yanında yaşanan yapısal ve algısal sorunlar ortaya konulmuş bu sorunların aşılmasında güncel veriler sağlanmıştır.

Ö ğ re n ci n

in Adı Soyadı M.Erhan SUMMAK Numarası: 044121012001

Ana Bilim- Bilim Dalı

Halkla İlişkiler ve Tanıtım/Halkla İlişkiler

Danışmanı Doç. Dr. Mehmet FİDAN

Tezin Adı Küçük ve Orta Boy İşletmelerin İletişim Yönetimi Faaliyetleri Üzerine Teorik ve Uygulamalı Bir Çalışma

(6)

Çalışmanın birinci bölümde, küçük ve orta büyüklükteki işletme kavramı farklı boyutlarda ele alınarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte KOBİ kavramının Dünya, Avrupa Birliği ve Türkiye boyutunda incelemesi yapılarak aralarındaki farklar ve benzerlikler ortaya konulmaya çalışılmış, zaman içerisinde geçirdikleri yapısal ve fonksiyonel değişimler tarihsel bir perspektifle ifade edilmiştir. KOBİ’lerin taşıdığı önemin, dünya, Avrupa Birliği ve Türkiye ekonomileri açısından değerlendirmeleri yapılarak bunların sosyal alana yansımalarına da vurgu yapılmıştır. Aynı zamanda ekonomilerin lokomotifi konumunda olan KOBİ’lerin gelişme yolundaki ekonomiler için ifade ettikleri anlam çok yönlü olarak değerlendirilmiştir. Bu anlam ve öneme sahip olan KOBİ’lerin birçok alanda yaşamış olduğu yapısal ve fonksiyonel sorunlar ortaya konulup iletişim yönetimiyle ilgi sorunlara da vurgu yapılarak birinci bölüm tamamlanmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümünde, stratejik olarak iletişim yönetiminin taşıdığı önem üzerinde durularak işlev ve nitelik açısından bir değerlendirme yapılmıştır. Aynı zamanda iletişim yönetimi stratejisi oluşturmak noktasında sürecin işleyişi ve aşamalarına değinilerek bütüncül bir yaklaşım ortaya konulmuştur. Farklı bakış açılarında değerlendirilebilecek olan iletişim yönetiminin işlevsel boyutu dikkate alınarak bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Bu sınıflandırma içerisinde, yönetim iletişimi kapsamında yöneticilerin algı ve uygulamalarının önemi vurgulanmış, kurumsal iletişim kapsamında ise işletmelerin çok yönlü olan iletişim alanları ifade edilerek işleyiş yönleri tanımlanmıştır.

Çalışmanın üçüncü bölümünde, KOBİ’lerde iletişim yönetimi olarak halkla ilişkiler kavramı üzerinde durulmuş amacı ve fonksiyonları ifade edilmiştir. Bununla birlikte KOBİ’lerde halkla ilişkilerin pazarlama amaçlı olarak kullanılmasına vurgu yapılarak, çeşitleri, kullanım alanları ve taşıdığı önem açıklanmıştır. İletişim yönetimi sürecinde yeni iletişim teknolojilerinin kullanılması farklı bakış açılarıyla değerlendirilerek küreselleşme noktasında taşıdığı anlam ortaya konulmuştur. Ayrıca KOBİ’ler açısından kurumsal kimlik oluşturma nedenleri içe ve dışa dönük hedefler olarak sınıflandırılarak iletişim yönetimi tekniklerinin sağlayacağı katkılar değerlendirilmiş ve böylece teorik kısım tamamlanarak uygulama bölümüne geçilmiştir.

(7)

Çalışmanın uygulama bölümünde ise, iletişim yönetimin KOBİ yöneticileri tarafından nasıl algılandığı ve bu algının uygulamaya ne şekilde yansıdığı, tanıtım araç ve yöntemlerinden yararlanma düzeylerinin ne şekilde gerçekleştiğinin sektör bazındaki tespitleri yer almaktadır. Bunun belirlenmesi için Konya merkezde bulunan organize sanayi bölgelerinde 279 KOBİ üzerinde bir alan araştırması yapılmış ve bu araştırma bulguları istatistik tekniğe uygun analiz yöntemleriyle değerlendirilerek, sonuç ve önerilerle birlikte bu bölümde sunulmuştur.

Anahtar kelimeler: Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ),

(8)

T.C.

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

SUMMARY

How different the economic structures are, small and medium sized enterprises are critically important both in developing and developed countries. SMEs which are contributing to the economies with their flexible structures are on the agenda of the world. SMEs which constitute the majority of production and employment are key enterprises of the economies with their features of harmonizing to the changes under the fierce competition and changes of today.

This study is managed in order to find out: the structural and perceptual problems faced by SMEs during the communication management process, the methods that are used to resolve these problems and their usage frequency, how the communication activities within the organization or towards other parties are perceived and what is done, the level of information technology usage intent and frequency in the process of communication management.

This study is important regarding to examining the communication management problems of small and medium sized enterprises with a multidisciplinary perspective, evaluating these problems on an industrial basis and revealing different findings.

The level of communication components perception and their usage frequency is determined and structural and perceptual problems are pointed out and up to date information is gathered in the industries which are characterized by small

Ö ğ re n ci n

in Adı Soyadı M.Erhan SUMMAK Numarası: 044121012001

Ana Bilim / Bilim Dalı

Halkla İlişkiler ve Tanıtım/Halkla İlişkiler

Danışmanı Doç. Dr. Mehmet FİDAN

Tezin Adı

A Theoretical And Applied Research On The Communication Management Activities Of Small And Medium Sized Enterpeises

(9)

and medium sized enterprises such as spare parts industry, foundry industry, leather and footwear industry and agricultural machinery industry.

In the first section of this study the small and medium sized enterprise concept is evaluated with all aspects. Moreover the SME concept is probed in accordance with the European, Turkish and world literature and the similarities and differences are demonstrated and the structural and functional changes of SMEs are detailed chronologically. SMEs are evaluated with respect to the Turkish, European and world economies and the effects of these evaluations on the social area are mentioned. Moreover the significance of SMEs which might be assessed as the leading drivers of developing economies is emphasized. This section is completed by mentioning the structural and functional problems that are faced by SMEs and by mentioning the problems relating to communication management.

In the second section of the study strategic importance of communication management is mentioned and an evaluation relating to the functioning and quality is managed. Also the functioning and levels of the process are examined and an integrated approach is modeled with respect to the constitution of a communication management strategy. The functional aspect of communication management which might be evaluated from different perspectives is considered while making the classification. Within this classification the importance of perceptions and applications of managers are mentioned under the concept of managerial communication and multilateral communication areas of enterprises are expressed and the directions of functioning relating to these areas are defined.

In the third section of the study public relations concept as a communication management of SMEs are emphasized and the goals and functions are dealt. Also, the use of public relations with the aim of marketing is emphasized and the types, usage areas and importance of public relations applications are explained. The use of new communication technologies within the communication management process is evaluated with different perspectives and its importance is displayed with respect to the globalization. Additionally, organizational identity creation reasons are classified as introvert and extrovert goals in order to evaluate the contributions of

(10)

communication management techniques and by this means theoretical part is completed.

Application part of the study includes the findings relating to the perceptions of SME managers regarding to the communication management, the reflections of these perceptions to the applications and the realization levels of utilization from promotion tools and methods on the industrial basis. For this purpose 279 SME were subjected to a field research and the research findings were analyzed in accordance with the statistical techniques and disseminated with the conclusions and recommendations in this section.

Keywords: Small and Medium Sized Enterprises (SMEs), Communication Management, Organizational Communication, Integrated Marketing Communication, Public Relations.

(11)

KISALTMALAR KOBİ : Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme.

SBA : Small Business Administration.

OECD : Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı.

ECU : Europeon Cuurrency Unit.

KÜSGET : Küçük Sanayi Geliştirme Teşkilatı.

DİE : Devlet İstatistik Enstitüsü.

DPT : Devlet Planlama Teşkilatı.

İSO : İstanbul Sanayi Odası.

KOSGEB : Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme ve Destekleme

İdaresi Başkanlığı.

AB : Avrupa Birliği.

TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu.

GSİS : Genel Sanayi ve İşyeri Sayımı.

İMKB : İstanbul Menkul Kıymetler Borsası.

TOSYÖV : Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Serbest Meslek

Mensupları ve Yöneticiler Vakfı.

CPR : Corporate Public. Relations.

MPR : Marketing Public Relations.

YBS : Yönetim Bilişim Sistemleri.

SMART : Spesific, Measurable, Actionable, Realistic, Time Spesific.

(12)

İÇİNDEKİLER

BİLİMSEL ETİK SAYFASI ... i

TEZ KABUL FORMU ... ii

ÖN SÖZ ve TEŞEKKÜR... iii

ÖZET ... iv

SUMMARY ... vii

KISALTMALAR ... x

İÇİNDEKİLER ... xi

TABLOLAR LİSTESİ ... xvi

GİRİŞ ... 1

BİRİNCİ BÖLÜM ... 9

KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERE GENEL BİR BAKIŞ 9 1.1. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) Kavramı ... 9

1.1.1. Dünyada KOBİ Kavramı ... 13

1.1.2. Avrupa Birliğine Üye Ülkelerde KOBİ Kavramı ... 14

1.1.3.Türkiye’de KOBİ Kavramı ... 17

1.2. KOBİ’lerin Tarihsel Gelişimi ... 21

1.3. KOBİ’lerin Ekonomideki Yeri ve Önemi ... 23

1.3.1. KOBİ’lerin Dünya Ekonomisindeki Yeri ve Önemi ... 24

1.3.2. KOBİ’lerin AB Ekonomisindeki Yeri ve Önemi ... 27

1.3.3. KOBİ’lerin Türkiye Ekonomisindeki Yeri ve Önemi ... 28

1.4. KOBİ’lerin Sorunları ... 32

1.4.1. Finansman Sorunları ... 32

1.4.2. Örgütlenme ve Yönetim Sorunları ... 37

1.4.3. Üretim Yönetimi ile İlgili Sorunlar ... 39

1.4.4. Pazarlama Yönetimi İle İlgili Sorunlar ... 41

1.4.5. İnsan Kaynakları Yönetimi İle İlgili Sorunlar ... 43

1.4.6. Halkla İlişkiler ile İlgili Sorunlar ... 46

1.4.7. İletişim Yönetimi İle İlgili Sorunlar ... 47

İKİNCİ BÖLÜM ... 51

STRATEJİK ALGIDA İLETİŞİM YÖNETİMİ ... 51

2.1. Kavramsal Olarak İletişim Yönetimi ... 51

2.2. İletişim Yönetiminin Taşıdığı Stratejik Önem ... 52

2.3. İletişim Yönetiminin İşlevsel Boyutu ve Nitelikleri ... 55

2.4. Etkili Bir İletişim Yönetimi Stratejisi Oluşturmak ... 56

2.4.1. Stratejik Amaçların Belirlenmesi ... 60

2.4.2. Kurum İmajının Güvenilirliğinin Analizi ... 62

2.4.3. Hedef Kitlenin Tanımlanması ve Analizi ... 66

2.4.3.1. Tanımlanabilecek Hedef Kitle Çeşitleri ... 67

2.5. İletişim Yönetiminin Sınıflandırılması ... 71

2.5.1. Yönetim İletişimi ... 71

2.5.2. Kurumsal İletişim ... 75

2.5.2.1. Kurumsal İletişim Çeşitleri ... 79

2.5.2.1.1. Kurum İçi İletişim ... 80

2.5.2.1.2. Kurum Dışı İletişim ... 81

(13)

2.5.2.2.1. Biçimsel (Resmi) İletişim Kanalları ... 82

2.5.2.2.1.1. Kurum İçi Biçimsel İletişim Kanallarında İletişim Akışı ... 83

2.5.2.2.1.1.1. Yukarıdan Aşağıya İletişim ... 83

2.5.2.2.1.1.2. Aşağıdan Yukarıya İletişim ... 85

2.5.2.2.1.1.3. Yatay İletişim ... 87

2.5.2.2.1.1.4. Çapraz İletişim ... 88

2.5.2.2.1.2. Kurum Dışı Biçimsel İletişim Kanallarında İletişim Akışı . 88 2.5.2.2.2. Biçimsel (Resmi) Olmayan İletişim Kanalları ... 89

2.5.3. Pazarlama İletişimi ve Bütünleşik Pazarlama İletişimi Yönetimi ... 90

2.5.3.1. Pazarlama İletişimi Karması ... 92

2.5.3.2. Bütünleşik Pazarlama İletişimi ... 93

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM ... 96

KOBİ’LERDE İLETİŞİM YÖNETİMİ ... 96

3.1.KOBİ’lerde İletişim Yönetimi Olarak Halkla İlişkiler ... 96

3.1.1. Halkla İlişkilerin Anlamı ... 96

3.1.2. KOBİ’lerde Halkla İlişkilerin Amacı ve Fonksiyonları ... 99

3.2. KOBİ’lerde Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkiler ... 102

3.2.1. KOBİ’lerde Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkilerin Amaçları ... 106

3.2.2. KOBİ’lerde Pazarlama Amaçlı Halkla İlişkilerin Kullanım Alanları ... 107

3.2.2.1.Yeni Ürün Tanıtımına Yardımcı Olmak ... 108

3.2.2.2.Var Olan Ürünün Tanıtımının Geliştirilmesi ... 109

3.2.2.3. Kamuyu Yakından İlgilendiren Ürünlerin Desteklenmesi ... 110

3.2.2.4. Ürüne Destek Veren Güçlü Kurum İmajının Yansıtılması ... 110

3.2.2.5.Ürüne Olan İlginin Pekiştirilmesi ... 111

3.3. İletişim Yönetimi Sürecinde Yeni İletişim Teknolojileri ... 112

3.3.1. İnternet Teknolojisinin KOBİ’lerde İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanımı ... 116

3.3.2. Web Teknolojisinin KOBİ’lerde İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanımı ... 120

3.4. KOBİ’lerin İletişim Yönetimi Sürecinde Bütünleşik Pazarlama İletişimi ... 124

3.4.1.KOBİ’lerde Bütünleşik Pazarlama İletişiminin Özellikleri ... 125

3.4.2. KOBİ’lerde Bütünleşik Pazarlama İletişiminde İletişimin Amaçları .... 128

3.4.3. KOBİ’lerde Bütünleşik Pazarlama İletişiminin Faydaları ... 131

3.4.4. KOBİ’lerde Bütünleşik Pazarlama İletişiminin Engelleri ... 133

3.4.5. KOBİ’lerde Bütünleşik Pazarlama İletişiminin Eşgüdümü ve Uygulama Süreçleri ... 138

3.5. KOBİ’lerde Kurumsal Kimlik Oluşturmada İletişim Yönetimi ... 140

3.5.1. Kurumsal Kimliğin Taşıdığı Önem ve İletişime Katkısı ... 145

3.5.2.KOBİ’lerin Kurumsal Kimlik Oluşturma Nedenleri ... 147

3.5.3. Kurumsal Kimliğin Oluşturulmasında İletişim Yönetimi Olarak Halkla İlişkiler ... 150

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM ... 154

İŞLETMELERDE İLETİŞİM YÖNETİMİ FAALİYETLERİ: KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERDE GERÇEKLEŞTİRİLEN ALAN ARAŞTIRMASI BULGULARI ... 154

4.1. METODOLOJİ ... 154

(14)

4.1.2. Katılımcıların Seçimi ve Temsil Gücü ... 156

4.1.3. Ölçüm Aracı ... 156

4.1.4. Verilerin Toplanması Ve Kullanılan İstatistiksel Analizler ... 157

4.1.4.1. Faktör Analizi ... 157

4.2. Korelasyon Analizi ... 158

4.3. Tek Yönlü Varyans Analizi (ANOVA) ... 158

4.4. BULGULAR VE YORUM ... 159

4.4.1. Katılımcı Şirketlerin Ve Yöneticilerin Özellikleri ... 159

4.4.1.1. Katılımcı Şirketlerin Özellikleri ... 159

4.4.1.1.1. İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Sektör ... 159

4.4.1.1.2. İşletmede Çalışan Sayısı ... 160

4.4.1.1.3. İşletmenin Kaç Yıldır Faaliyet Gösterdiği ... 160

4.4.1.1.4. Personel Devir Hızı ... 161

4.4.1.1.5. Müşteri Devir Hızı ... 161

4.4.1.2. Katılımcı Yöneticilerin Özellikleri ... 162

4.4.1.2.1. Yöneticilerin Eğitim Düzeyi ... 162

4.4.1.2.2. Yöneticilerin İşletmedeki Pozisyonları ... 162

4.5. İşletmelerin Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Tutumlarına İlişkin Faktör Analizi Bulguları ... 163

4.6. İşletmelerin Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetimi İle İlgili Tutumları, İletişim Yönetim Faaliyetleri Ve Faaliyetlerde Kullanılan Araçlara İlişkin Betimleyici Bulgular ... 165

4.6.1. İletişim Yönetimi Tutumları ve Faaliyetleri İle Faktörlerine Yönelik Frekans Analizi Bulguları ... 166

4.6.1.1. Genel İletişim Yönetimi Tutumları ve Faaliyetlerine İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 166

4.6.1.2. Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 171

4.6.1.3. Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 172

4.6.1.4. Kurum İçi Halkla İlişkiler Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 174

4.6.1.5. Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 176

4.6.2. İletişim Yönetimi Tutumları ve Faaliyetleri İle Alt Boyutlarına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 178

4.6.2.1. Genel İletişim Yönetimi Tutumu ve Faaliyetlerinin Merkezi Eğilim İstatistikleri ... 178

4.6.2.2. Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 183

4.6.2.3. Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 185

4.6.2.4. Kurum İçi Halkla İlişkiler (Tutum) Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 186

4.6.2.5. Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 188

(15)

4.6.3. İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanılan Araçlara Yönelik

Betimleyici Analizler ... 189

4.6.3.1. İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanılan Araçlara Yönelik Frekans Analizi Bulguları ... 190

4.6.3.2. İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanılan Araçlara Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 192

4.7. İşletmelerin Kurum İçi Ve Dışı İletişim Yönetim Tutumları İle İletişim Yönetim Faaliyetleri Ve Kullanılan Araç İlişkisi ... 193

4.7.1. İletişim Yönetim Tutumları ve İletişim Yönetim Faaliyetleri ... 194

4.7.1.1. Genel İletişim Yönetim Tutumları ve İletişim Yönetim Faaliyetleri ... 194

4.7.1.2. Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Tutumu ve Faaliyetleri ... 195

4.7.1.3. Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktör Tutumu ve Faaliyetleri ... 196

4.7.1.4. Kurum İçi Halkla İlişkiler Tutum Faktörü ve Faaliyetleri ... 197

4.7.1.5. Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Tutum Faktörü ve Faaliyetleri ... 198

4.7.2. İletişim Yönetim Tutumları ve Kullanılan Tanıtım Araçları İlişkisi ... 199

4.7.3. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletme Nitelikleri İlişkisi ... 200

4.7.3.1. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Sektör ... 200

4.7.3.2. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Çalışan Sayısı ... 202

4.7.3.3. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Yıl 203 4.7.3.4. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Personel Devir Hızı ... 203

4.7.3.5. İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Müşteri Devir Hızı ... 204

4.7.4. Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Tutumları ve Yönetici Nitelikleri İlişkisi ... 205

4.7.4. 1. İletişim Yönetim Tutumları ve Yöneticinin Eğitim Durumu ... 205

4.7.4.2. İletişim Yönetim Tutumları ve Yöneticinin İşletmedeki Pozisyonu ... 206

4.8. İşletmelerin Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Faaliyetleri İle Kullanılan Araç ve İşletme/Yönetici Nitelikleri İlişkisi ... 206

4.8.1. Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Kullanılan Tanıtım Araçları İlişkisi ... 207

4.8.2. Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletme Nitelikleri İlişkisi ... 207

4.8.2.1. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Sektör ... 208

4.8.2.2. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Çalışan Sayısı ... 208

4.8.2.3. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Yıl ... 210

4.8.2.4. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Personel Devir Hızı ... 211

4.8.2.5. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Müşteri Devir Hızı .... 212

4.9. Kurum İçi ve Dışı İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Yönetici Nitelikleri İlişkisi ... 213

4.9.1. İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Yöneticinin Eğitim Durumu ... 213

(16)

SONUÇ VE ÖNERİLER ... 216 KAYNAKÇA ... 228 EKLER ... 250 EK 1: İSTATİSTİKSEL ANALİZLER SONUCU ELDE EDİLEN TABLOLAR ... 250 EK 2: ANKET FORMU ... 284

(17)

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: Alt Ölçekler ve Genel Ölçeğe Ait Güvenilirlik Değerleri ... 157

Tablo 2: İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Sektör ... 160

Tablo 3: İşletmede Çalışan Sayısı ... 160

Tablo 4: İşletmenin Kaç Yıldır Faaliyet Gösterdiği ... 161

Tablo 5: Personel Devir Hızı ... 161

Tablo 6: Müşteri Devir Hızı ... 161

Tablo 7: Yöneticilerin Eğitim Düzeyi ... 162

Tablo 8: Yöneticilerin İşletmedeki Pozisyonları ... 162

Tablo 9: Küçük ve Orta Büyüklükte İşletme Yöneticilerinin İletişim Yönetim Tutumlarının (Itemların) Faktör Yüklemeleri (N=279) ... 164

Tablo 10: İletişim Yönetimi İle İlgili Tutumlara Yönelik Frekans Analizi Bulguları ... 166

Tablo 11: İletişim Yönetimi Faaliyetlerine Yönelik Frekans Analizi Bulguları ... 169

Tablo 12: İletişim Yönetim Tutumları ve Faaliyetlerinin Sıralama Karşılaştırması 170 Tablo 13: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 171

Tablo 14: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörünün Uygulanmasına İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 172

Tablo 15: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 172

Tablo 16: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları . 173 Tablo 17: Kurumu Tanıma/Tanıtma Uygulama Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 174

Tablo 18: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 174

Tablo 19: Kurum İçi Halkla İlişkiler Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları 175 Tablo 20: Kurum İçi Halkla İlişkiler Uygulama Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 176

Tablo 21: Kurum İçi Halkla İlişkiler Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 176

Tablo 22: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörüne İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 177

Tablo 23: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Uygulamalarına İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 177

Tablo 24: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 178

Tablo 25: İletişim Yönetimi İle İlgili Tutumlara Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 179

Tablo 26: İletişim Yönetimi Faaliyet Sıklıklarına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 181

Tablo 27: Genel İletişim Yönetim Tutumları İlk Beş Madde-Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 183

Tablo 28: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi (Tutum) Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 183

(18)

Tablo 29: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faaliyetlerine Yönelik Merkezi Eğilim

İstatistik Bulguları ... 184 Tablo 30: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 184 Tablo 31: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 185 Tablo 32: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faaliyetlerinin Uygulanma Sıklığına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 186 Tablo 33: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı

Karşılaştırması ... 186 Tablo 34: Kurum İçi Halkla İlişkiler Tutum Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim

İstatistik Bulguları ... 187 Tablo 35: Kurum İçi Halkla İlişkiler Uygulama Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim

İstatistik Bulguları ... 187 Tablo 36: Kurum İçi Halkla İlişkiler Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı

Karşılaştırması ... 188 Tablo 37: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörüne Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 188 Tablo 38: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Uygulamalarına Yönelik Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 189 Tablo 39: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktörünün Tutum ve Faaliyet Sıklığı Karşılaştırması ... 189 Tablo 40: İşletmenizde İnternet Kullanılıyor mu? ... 190 Tablo 41: İşletmenize Ait Bir Web Sitesi Var mı? ... 190 Tablo 42: İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanılan Araçların Kullanım Sıklığına

İlişkin Frekans Analizi Bulguları ... 191 Tablo 43: İletişim Yönetimi Faaliyetlerinde Kullanılan Araçların Kullanım Sıklığına

İlişkin Merkezi Eğilim İstatistik Bulguları ... 192 Tablo 44: Genel İletişim Yönetimi ve Faaliyetleri Ortalamaları ... 194 Tablo 45: İletişim Yönetim Tutum ve Faaliyetleri Arasındaki Farkın Belirlenmesine Yönelik Tek Örneklem t Testi Sonuçları ... 195 Tablo 46: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Tutumu ve Faaliyetleri Ortalamaları ... 195 Tablo 47: Ast-Üst İletişimi/İletişim İklimi Tutumu ve Faaliyetleri Arasındaki Farkın Belirlenmesine Yönelik Tek Örneklem t Testi Sonuçları ... 196 Tablo 48: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktör Tutumu ve Faaliyetleri Ortalamaları .. 196 Tablo 49: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktör Tutumu ve Faaliyetleri Arasındaki Farkın Belirlenmesine Yönelik Tek Örneklem t Testi Sonuçları ... 197 Tablo 50: Kurum İçi Halkla İlişkiler Tutum Faktörü ve Faaliyetleri Ortalamaları . 197 Tablo 51: Kurumu Tanıma/Tanıtma Faktör Tutumu ve Faaliyetleri Arasındaki Farkın Belirlenmesine Yönelik Tek Örneklem t Testi Sonuçları ... 198 Tablo 52: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Tutum Faktörü ve Faaliyetleri Ortalamaları ... 198 Tablo 53: Sosyal Sorumluluk/Kamuoyu Oluşturma Faktör Tutumu ve Faaliyetleri Arasındaki Farkın Belirlenmesine Yönelik Tek Örneklem t Testi Sonuçları ... 199 Tablo 54: İletişim Yönetim Tutumları ve Alt Boyutları İle Tanıtımda İnternet/Web Kullanım İlişkisine Yönelik Korelasyon Analizi Sonuçları ... 199

(19)

Tablo 55: İletişim Yönetim Tutumları ve Faaliyet Gösterilen Sektör ANOVA

Sonuçları ... 201 Tablo 56: İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Çalışan Sayısı ANOVA

Sonuçları ... 202 Tablo 57: İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Yıl ANOVA Sonuçları ... 203 Tablo 58: İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Personel Devir Hızı ANOVA Sonuçları ... 204 Tablo 59: İletişim Yönetim Tutumları ve İşletmenin Müşteri Devir Hızı ANOVA Sonuçları ... 204 Tablo 60: İletişim Yönetim Tutumları ve Yöneticinin Eğitim Durumu ANOVA Sonuçları ... 205 Tablo 61: İletişim Yönetim Tutumları ve Yönetici Pozisyonu ANOVA Sonuçları 206 Tablo 62: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Tanıtımda İnternet/Web Kullanım

İlişkisine Yönelik Korelasyon Analizi Sonuçları ... 207 Tablo 63: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Faaliyet Gösterilen Sektör ANOVA Sonuçları ... 208 Tablo 64: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Çalışan Sayısı ANOVA

Sonuçları ... 209 Tablo 65: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Yıl

ANOVA Sonuçları ... 211 Tablo 66: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Personel Devir Hızı ANOVA Sonuçları ... 212 Tablo 67: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve İşletmenin Müşteri Devir Hızı ANOVA Sonuçları ... 213 Tablo 68: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Yöneticinin Eğitim Durumu ANOVA Sonuçları ... 214 Tablo 69: İletişim Yönetim Faaliyetleri ve Yönetici Pozisyonu ANOVA Sonuçları ... 215

(20)

GİRİŞ

Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), ekonomik yapıları ne kadar farklı olursa olsun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde önem taşımaktadır. Küçük ve esnek yapıları ile ekonomiye katkı sağlayan KOBİ'ler tüm dünyanın gündemindedir. Rekabetin ve değişikliğin çok yoğun yaşandığı günümüzde, istihdamın ve üretimin büyük bölümünü sağlayan KOBİ'ler değişimlere kolay uyum sağlayabilen yapılarıyla ekonomilerde önemli yer tutmaktadır.

Ekonomik gelişme ile bu tür işletmelerin gelişmeleri arasında dikkat çekici bir paralellik olduğu söylenebilir. Gelişmekte olan bir ülke olarak nitelendirilen Türkiye’de, küçük ve orta büyüklükteki sanayi işletmeleri, sanayi sektörünün bir tamamlayıcısı olarak faaliyette bulunmakta ve ülkenin sosyal yapısının sağlam bir harcını oluşturmaktadır. KOBİ’lerin sanayi sektöründeki yeri, yarattığı istihdam oranı, büyük sanayi isletmelerine sağladıkları destek hizmetleri ve milli gelire sağladıkları katkı göz önüne alındığında önemleri bir kat daha anlaşılmaktadır. Ekonomik anlamda hızlı bir büyüme gösteren ülkemizde KOBİ’ler özellikle ekonomik büyüme ve gelişme sürecinde önemli rol üstlenmektedirler. TÜİK 2002 Genel Sanayi İş Yerleri Sayımı (GSİS) sonuçlarına göre, KOBİ’ler Türkiye’deki toplam işletmelerin %99.89’unu, istihdamın %76,7’sini, sermaye yatırımının %38’ini, yaratılan katma değerin %27’sini ve ihracatın ise yaklaşık olarak %11’ini oluşturmaktadırlar(http://www.tuik.gov.tr, 27.03.2007).

Gerek ekonomideki ağırlıkları, gerek emek-yoğun nitelikte üretim yapılması ve ülke çapında yaratılan istihdam, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin ekonomik ve sosyal açıdan önem taşımasının nedenini oluşturmaktadır. KOBİ’ler de çalışan işçi sayısı yanında, bu işletmelerin genellikle sahibi ve yöneticisi durumundaki girişimciler ve aileleri dikkate alındığında, geçimini bu işletmelerde sağlayan nüfusun yoğunluğu ortaya çıkmaktadır. Bu haliyle KOBİ’ler gelir dağılımında denge unsuruna ve kuvvetli bir orta sınıfın oluşturulmasına katkıda bulunurlar. KOBİ’ler sosyal ve ekonomik işlevleri nedeniyle bütün ekonomiler için son derece önemli vazgeçilmez kuruluşlardır. KOBİ’ler bir ülkenin sosyo-ekonomik yapısı çerçevesinde sanayileşmenin, sağlıklı kentleşmenin en başta gelen sürükleyici

(21)

faktörü olma özelliği taşımaktadır. Küçük ya da orta büyüklükte bir işletme büyüklerle rekabetinde başarıyı; faaliyetlerini, yeni ürünler ve hizmetler geliştirme, etkin bir iletişim yönetimi stratejisi oluşturma ve pazarlama-tutundurma faaliyetleri üzerinde yoğunlaştırmak suretiyle elde etmektedir. Yani, büyük işletmelerin ürettikleri ürünlerin aynısını üreterek değil, esneklik üstünlüklerini iyi kullanarak büyüklerin giremediği pazar alanlarına girmek, talep değişimlerine uymak, hatta gerektiğinde üretim alanlarını değiştirmek biçiminde stratejiler izleme imkanına sahiptirler. Böylece, bu işletmeler yeniliklere giderek kendilerine daha geniş bir hareket alanı geliştirmiş olmaktadırlar.

Dünya ekonomisinde yaşanan yenilikler ve hızlı gelişmelerle coğrafi sınırların önemi azalırken, rekabet şartları da değişmiştir. Türkiye’deki KOBİ’lerin de küresel değişime uyum sağlaması zorunluluk haline gelmiştir. Bu değişen ve gelişen rekabet ortamında iletişimi sistemli ve etkin bir şekilde kullanarak müşteri isteklerini değerlendirebilen, müşteri tatmini sağlayan işletmeler başarılı olabilmektedirler. KOBİ’lerin, temelde, esnek yapıları ve tüketici tercihleri doğrultusunda üretim yapabilme imkanlarına sahip olabilmeleri, gelişen ve yenilenen piyasa ortamında faaliyette bulunma şansları artmaktadır. Bir işletmenin varlığını sürdürebilmesi için ürettiği mal ve hizmetlerin satılması ve bu satışları devamlılığının sağlanması gerekir. Bunların gerçekleşmesinde etkin bir iletişim yönetiminin gerekliliği yadsınamaz.

KOBİ’lerde pazarlama fonksiyonu, en önemli fonksiyonlarından biridir. Pazarlamaya büyük işletmeler gibi KOBİ’lerde ihtiyaç duymaktadırlar. Çeşitli dış çevre şartları altında faaliyette bulunan KOBİ’ler bu çevre koşullarına uyum sağlayabilmeleri için etkin bir pazarlama karmasına ihtiyaç duyarlar. Pazarlama karması elamanlarından biri olan tutundurma faaliyetleri, tüketicilerle iletişim kurmaya yönelik bir faaliyettir. Tutundurma faaliyetleri iki yönlü bir iletişim aracıdır. Bu faaliyetler KOBİ’lere, tüketicilerin istek ve ihtiyaçlarını öğrenmede yardımcı olabilecekleri gibi, tüketicilere KOBİ’lerin ürün ve hizmetlerini tanıtmada, satın almasını sağlamada ve şirkete iyi bir imaj yaratmada yardımcı olmaktadır.

İşletme, tüketicinin ihtiyaç ve isteklerinde uygun malı, uygun bir fiyatla, uygun dağıtım olanaklarıyla hazırlasa bile, hedef pazardaki tüketicilere işletmeyi ve

(22)

mallarını tanıtamıyorsa, sunduğu yararlardan haberdar edemiyorsa, onları satın almaya ikna edemiyorsa, pazarlama programının başarı şansı da olmayacaktır. İşte bu eksiklik tutundurma kararları ile giderilebilir. KOBİ’lerde tutundurma kararları önemli bir yere sahiptir. KOBİ’ler finansal olanakları kısıtlı işletmelerdir. Önemli olan mal veya hizmetlerinin dönüşümünü sağlamaktır. Bunun için de çok yoğun bir

şekilde bu ürünleri için tutundurma faaliyetlerini kullanmak zorundadırlar. Ama ancak doğru yerde, doğru zamanda, doğru tutundurma aracını seçmek şartıyla başarıya ulaşabilirler. Bu işletmelerin sahip oldukları kaynaklarının planlı, doğru ve firma amacını gerçekleştirecek doğrultuda kullanımı büyük önem arz etmektedir. Bu çok yönlü anlayış ve etkinliğin sağlanabilmesi stratejik olarak belirlenen bir iletişim yönetimi konseptiyle mümkün olabilir.

KOBİ’ler bağımsız ekonomik birimler olarak sadece mal ve hizmet üreten işletmeler olmayıp, aynı zamanda büyük işletmelerin kullandıkları mamul ya da yarı mamul girdileri de üreterek büyük işletmelerin gelişimine de ortak olmaktadırlar. Böylece büyük işletmeler için ekonomide bir “yan sanayi” oluşturarak büyük işletmelerle ilişki içinde olurlar. Ayrıca büyük işletmelerle rekabet ederek ortak müşteri gruplarına ürünlerini pazarlama çabasındadırlar. Rakiplerine karşı güçlü olmak için müşterilerin istediği nitelikte üretim yapmanın yanında onlara ulaşıp ürünlerini sunmayı da başarmalılardır. Bunun içinde iletişim ve pazarlama faaliyetlerinin güçlü olması gerekmektedir. Doğru pazara, doğru pazarlama ve doğru iletişim stratejisi ile girmeli ve orada yer edinmelidirler.

Bugünlerde müşterinin dikkatini çekme rekabetinde olan ürünlerin sayısı öyle fazladır ki, tüketicilerin aklında yer tutabilmek önemli bir problemdir. Firma, ürünün, markasının bilinirliğini sağlamak için iletişime yatırım yapmalı, ürününün özelliklerini iletmeli, müşteriyi ürününün diğer firmaların ürünlerinden daha üstün özellikte olduğuna halkla ilişkiler tekniklerini de kullanarak ikna etmelidir. Yeni bir ürün tanıtımında ya da yeni bir pazara girişte iletişime yatırım yapılmadığı sürece, ürünün o pazarda kabul edilmesi, yer bulması yavaş olur. Böylece o pazarda yaşam sürdürebilmek için gereken satış miktarı gerçekleşemez.

(23)

Uzun süredir bulunulan bir pazarda iletişimin tercih edilmemesi ya da yetersiz oluşu o ürünün ya da markanın takdir edilmemesi riskini getirir ve rakiplerin liderlik ve yenilik konusunda firma imajına zarar vermesine neden olur.

Bunun yanında hızla değişen ekonomik, sosyal, kültürel ve gelişen teknoloji gibi çevre koşulları nedeni ile KOBİ’lerin yalnızca ulusal pazarlara hitap etmesi düşünülemez. Gümrük Birliği ile ortaya çıkan uluslararası pazarlara açılma zorunluluğu, günümüzde KOBİ’lerin de bu anlayışla hareket etmeleri gereğini ortaya koymakta ve iletişime de küresel bir boyut kazandırmaktadır. Bu gelişme aynı zamanda, bugün hızla yaygınlaşan küreselleşme sürecinin zorunlu bir sonucu olarak da kabul edilmelidir. Başarı ve uzun dönemdeki büyüme potansiyelinin sağlanması açısından bunun gerekli olduğu görülmektedir. KOBİ’lerin hedeflediği yabancı pazarlara girişinde mesafenin koyduğu sınırlar, yabancı pazarlar için kullanılabilecek iletişim yöntemleri sayılarını azaltmaktadır. Bunun başka bir nedeni de yabancı pazarda bahsedilen iletişim yöntemlerinin kullanılmasının maliyetinin fazla olmasıdır. Bu nedenle dış pazarlara açılmada kullanılabilecek iletişimi yöntemi öncelikle internettir. Daha sonra ise aynı sektörlerin ya da birbiriyle ilişkili olan sektörlerin yılın belli zamanlarında bir araya geldikleri uluslararası ticari fuarlar ve sergiler gelmektedir.

İletişim, bir bilgi alma sürecidir ve bu süreci kısaca bilgi değişimi süreci alarak da tanımlayabiliriz. Bilgi, KOBİ’lerin etkin yönetiminde temel rol oynamakta ve onların itici gücü olmaktadır. İşletme yönetiminin başarılı olması, işletme içi ve işletme dışı gereksinimlerini ne ölçüde karşılayabildiğine bağlıdır. Gereksinim duyduğu nitelik ve nicelikte bilgiye istediği zamanda sahip olmayan yönetici, işletme kaynaklarının kullanımına ilişkin olarak vereceği kararlarda başarılı olamaz. Yöneticilerin zamanlarının büyük bir kısmını karar almak için harcadıkları ve bu kararların da işletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri, gelişebilmeleri için yaşamsal önem taşıdığı düşünüldüğünde, bilginin yönetim için ne kadar değerli olduğu ortaya çıkacaktır. Öte yandan eksik, yetersiz bilginin çalışanlar açısından da tatminsizlik ve stres yaratacağı unutulmamalıdır. Bu yüzden gerekli olan tüm bilgilerin çalışanların her kesimine aktarılması gerekir. İnsanların bulunduğu işletme hakkında olan biten

(24)

ve değişen durumlarından haberdar edilmesi etkin bir iletişim yönetimi stratejisi sayesinde sağlanacak ve çalışanlar motive olacaklardır.

KOBİ’lerde etkin bir iletişim sisteminin kurulması, çok yönlü bilgi akışının sağlanabilmesi ile mümkündür. İletişim yönetim sistemini kuran ve etkin bir şekilde işlemesini sağlayan yönetim, sürekli geri besleme değerlendirmesi yaparak, elde edilen bilgilerin işletmeye dağıtımını da üstlenmelidir. İşletmede etkin bir iç iletişimin kurulması başta üst yönetici olmak üzere tüm yönetici ve çalışanların katılımıyla sağlanabilir. Bilgi ve feed-back (geri besleme) akışının kesildiği durumlarda işletmelerde, çatışma, uyuşmazlık ve kararlarda isabetsizlik, sorun çözmede isteksizlik kendini gösterecektir. Aynı zamanda çalışanlar arası beşeri ilişkilerin düzenlenmesinde ve faaliyetlerin etkin biçimlerde yönlendirilmesinde, iletişim önemli bir süreç olarak karşımıza çıkmaktadır. İşletme strateji ve politikaları doğrultusunda belirlenmiş biçimsel iletişimin yanı sıra, işletme içinde önceden düzenlenmemiş, öngörülmemiş biçimsel olmayan iletişimin de varlığı unutulmamalı ve bu süreçte etkin bir şekilde yönetilmelidir.

Çok yoğun bir rekabetin yaşandığı, iş mükemmeliyeti, kalite, verimlilik gibi kavramlarının sıkça duyulduğu, hızla değişen ve karmaşıklaşan günümüz iş dünyasında, sorumluluk ve önemli bir görev olarak kendine özgü bir işletmecilik fonksiyonu olarak değerlendirilen yönetim, iletişim yönetimi kavramına her zamankinden daha fazla önem vermek durumunda kalmıştır. Çünkü yönetim fonksiyonlarının doğru bir şekilde sürdürülebilmesi ve istenilen sonuca ulaşılması, düzenli bir şekilde işleyen sağlıklı bir iletişim sistemi ile mümkün olmaktadır. Ayrıca işletme yaşamını sürdürebilmesi için kendi içinde ve çevreyle sürekli iletişim içinde bulunması gerekir.

İşletmeler öncelikle kendi çıkarlarını, elde edecekleri karı ve daha sonra ise sosyal fayda ve istihdamı göz önüne alarak faaliyetlerine devam ederler. KOBİ’lerin etkin ve verimli çalışması ülke kalkınmasının ve sosyal refahın artmasına olanak sağlar. Etkin ve verimli çalışan bir işletmede, fikir, bilgi ve düşüncelerin karşılıklı aktarılması koordinasyonun işlerliği açısından önemli bir gerekliliktir. Bilgi akışının aksaması demek koordinasyonun da aksaması demektir. Bu durum da etkinlik ve verimliliği olumsuz bir şekilde etkileyecektir. İletişim yönetimi, çalışanları birbirine

(25)

bağlar böylece kişiler ve birimler uyumlu ve eşgüdümlü çalışabilir, faaliyetlerin sürdürülmesi, sorun çözme ve yaratıcı gücün oluşturulmasına imkan verir, günümüzde hızla değişen çevre şartları karşısında sağlıklı bir bilgi akışını sağlayarak yeni şartlara uyumu sağlar.

İletişim sisteminin statik durumdan dinamik duruma gelişini, iletişim araçları sağlar. İşletme içinde etkili iletişimin meydana gelmesinde kullanılan yöntem ve araçların önemi büyüktür. İşletme olgusunu yaratan ve işletmenin bir sistem olarak işleyişinde, işletmedeki tüm öğeleri birbirine bağlayarak bütünlüğünü sağlayan iletişim sürecidir. Bu süreç, işletme içinde çeşitli nedenlerle bağlı olarak tam anlamıyla işletilemediğinde bireyi ve dolayısıyla işletmeyi olumsuz yönde etkileyebilecektir.

Bu durumdan hareketle, çalışmanın problemi, küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin iletişim yönetimi sürecinde yaşamış oldukları yapısal ve algısal sorunların neler olduğu, bu sorunları aşmada hangi yöntem ve araçları ne sıklıkla kullandıkları, gerek kurum içine gerekse kurum dışına yönelik iletişim etkinliklerinin nasıl algılandığı ve neler yapıldığı aynı zamanda iletişim yönetimi sürecinde bilgi teknolojilerinin kullanım amaç ve sıklığının hangi düzeyde gerçekleştiği sorularına cevap aramaktadır.

KOBİ’lerde yaşanan iletişim yönetimi sorunlarına çok yönlü olarak yaklaşılması, bu sorunların sektör bazında değerlendirilmesi ve bu yönde çeşitli tespitler sunması açısından çalışma önem taşımaktadır.

Çalışmanın amacı, KOBİ özelliği taşıyan otomotiv yan sanayi, döküm sanayi, tarım makineleri sanayi ve deri ve ayakkabı sanayi sektörlerinde iletişim yönetimi unsurların hangi düzeyde algılandığı ve hangi sıklıkla kullanıldığının tespit edilmesi bunun yanında yaşanan yapısal ve algısal sorunların ortaya konularak bunların aşılmasında güncel verilerin sağlanmasıdır.

Bu amaçlar çerçevesinde birinci bölümde, küçük ve orta büyüklükte işletme kavramı farklı boyutlarda ele alınarak değerlendirilmiştir. Bununla birlikte KOBİ kavramının dünya, Avrupa Birliği ve Türkiye boyutunda incelemesi yapılarak aralarındaki farklar ve benzerlikler ortaya konulmaya çalışılmış, zaman içerisinde

(26)

geçirdikleri yapısal ve fonksiyonel değişimler tarihsel bir perspektifle ifade edilmiştir. KOBİ’lerin taşıdığı önemin, Dünya, Avrupa Birliği ve Türkiye ekonomileri açısından değerlendirmeleri yapılarak bunların sosyal alana yansımalarına da vurgu yapılmıştır. Aynı zamanda ekonomilerin lokomotifi konumunda olan KOBİ’lerin gelişme yolundaki ekonomiler için ifade ettikleri anlam çok yönlü olarak değerlendirilmiştir. Bu anlam ve öneme sahip olan KOBİ’lerin birçok alanda yaşamış olduğu yapısal ve fonksiyonel sorunlar ortaya konulup iletişim yönetimiyle ilgi sorunlara da vurgu yapılarak birinci bölüm tamamlanmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümünde, stratejik olarak iletişim yönetiminin taşıdığı önem üzerinde durularak işlev ve nitelik açısından bir değerlendirme yapılmıştır. Aynı zamanda iletişim yönetimi stratejisi oluşturmak noktasında sürecin işleyişi ve aşamalarına değinilerek bütüncül bir yaklaşım ortaya konulmuştur. Farklı bakış açılarında değerlendirilebilecek olan iletişim yönetiminin işlevsel boyutu dikkate alınarak bir sınıflandırmaya gidilmiştir. Bu sınıflandırma içerisinde, yönetim iletişimi kapsamında yöneticilerin algı ve uygulamalarının önemi vurgulanmış, kurumsal iletişim kapsamında ise işletmelerin çok yönlü olan iletişim alanları ifade edilerek işleyiş yönleri tanımlanmıştır.

Çalışmanın üçüncü bölümünde, KOBİ’lerde iletişim yönetimi olarak halkla ilişkiler kavramı üzerinde durulmuş amacı ve fonksiyonları ifade edilmiştir. Bununla birlikte KOBİ’lerde halkla ilişkilerin pazarlama amaçlı olarak kullanılmasına vurgu yapılarak, çeşitleri, kullanım alanları ve taşıdığı önem açıklanmıştır. İletişim yönetimi sürecinde yeni iletişim teknolojilerinin KOBİ’lerde kullanılması farklı bakış açılarıyla değerlendirilerek küreselleşme noktasında taşıdığı anlam ortaya konulmuştur. Ayrıca KOBİ’ler açısından kurumsal kimlik oluşturma nedenleri içe ve dışa dönük hedefler olarak sınıflandırılarak iletişim yönetimi tekniklerinin sağlayacağı katkılar değerlendirilmiş ve böylece teorik kısım tamamlanarak uygulama bölümüne geçilmiştir.

Çalışmanın uygulama bölümünde ise, iletişim yönetimin KOBİ yöneticileri tarafından nasıl algılandığı ve bu algının uygulamaya ne şekilde yansıdığı, tanıtım araç ve yöntemlerinden yararlanma düzeylerinin ne şekilde gerçekleştiğinin sektör bazındaki tespitleri yer almaktadır. Bunun belirlenmesi için Konya merkezde

(27)

bulunan organize sanayi bölgelerinde 279 KOBİ üzerinde bir alan araştırması yapılmış ve bu araştırma bulguları istatistik tekniğe uygun analiz yöntemleriyle değerlendirilerek bu bölümde sunulmuştur.

(28)

BİRİNCİ BÖLÜM

KÜÇÜK VE ORTA BÜYÜKLÜKTEKİ İŞLETMELERE GENEL BİR BAKIŞ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ), sahip oldukları istihdam, üretim, katma değer büyüklükleri ve ülkenin toplam rekabet gücüne etkileri ile ülke ekonomisi ve sosyal görünüm açısından son derece önemlidir. Ekonomik yapıları ne kadar farklı olursa olsun hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde büyük bir öneme sahiptirler. Küçük ve esnek yapıları ile ekonomiye katkı sağlayan KOBİ'ler tüm dünya ekonomilerinin gündemindedir. KOBİ’lerin aynı önem ve hassasiyeti Türk ekonomisi içinde geçerlidir

Türkiye’de KOBİ’ler ülkenin imalat sanayinde faaliyet gösteren işletmelerin %99.5’ini oluşturan, toplam istihdamın %61.1’ini ve toplam katma değerin %27.3’ünü sağlayan işletmeler olup, Türkiye ekonomisinin sahip olduğu rekabet gücünde önemli bir etkiye sahiptir. Toplam istihdam açısından istikrar unsuru olma, değişen pazar şartlarına hızlı uyum sağlama kabiliyetine ve büyük işletmeleri tamamlama özelliklerine sahip KOBİ’lerin bölgeler arası dengeli büyümeye ve çevre korunmasına da büyük katkıları vardır (Müslümov, 2002:1). KOBİ’ler tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye ekonomisinin de dinamik ve sürükleyici unsurlarından biri olup, ülkemizin sosyal ve ekonomik gelişmesi açısından büyük bir öneme sahiptirler.

1.1. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletme (KOBİ) Kavramı

Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin meydana getirdiği değişme, fabrika üretimini köklü biçimde değiştirmiştir. Üretim ve istihdam arasındaki ilişkinin değişmesinden dolayı, artık üretimin ölçeği büyüdüğü halde, aynı ölçekte istihdamın geliştirilmediği görülmektedir. Teknolojik gelişmeler, işbirlikleri ve yeni modeller ortaya çıkarmış, üretimle para arasındaki ilişki değişmiş ve para, üretimin miktarından bağımsız hareket etmeye başlamıştır. Yalın üretim yapan bir fabrikada istediğiniz bireysel, özel üretim, spesifik üretim, tercih edilmiş üretim yapabilecek bir esnekliğe fırsat veren modeller geliştirilmiştir. Buluş sayısı artmış, buluşların ticari hayata geçiş zamanı kısalmış, bu nedenle, pazarda kalabilmek yenilik kat sayısına bağımlı hale gelmiştir. Bunun sonucunda ürün ömürleri kısalmış buna bağlı olarak pazarda kalış süresi de azalmıştır. Bu gün, küçük, esnek, hızlı ve çevik hareket

(29)

edebilenlerin zenginlik üretmesi mümkün hale gelirken, yavaş kalanın, tutucu olanın kalıcı olması güçleşmiştir. İşte bütün bu gelişmeler, klasik sanayileşme döneminden farklı olarak küçük girişimciliği ön plana çıkarmıştır (Oralat, 2006:60).

Dünya üzerindeki ekonomilerin temel dinamiğini oluşturmalarına rağmen, bu gün Dünya literatüründe üzerinde tam bir görüş birliği sağlanmış KOBİ tanımı bulunmamaktadır (Sarıaslan, 1994:12). KOBİ kavramının hukuki olmaktan çok ekonomik bir anlam taşıyor olması nedeni ile, işletmelerin faaliyette bulundukları iş kolları ve kullandıkları üretim tekniklerine bağlı olarak kültürden kültüre, ülkeden ülkeye ve hatta bölgeden bölgeye farklı şekilde tanımlandığı görülmektedir. Bunun yanında, ülkelerin ekonomik yapıları değiştikçe küçük ve orta büyüklükte işletmeyi belirleyen ölçütlerde değişebilmekte ve ülkenin o günkü durumuna bağlı olarak farklı ölçütler kullanılabilmektedir(Şimşek, 2002:1). KOBİ tanımlamalarında gerek ülkeler gerekse bazı uluslar arası örgütler de, kullanılan nitel ve nicel ölçütleri amaca ve uygulamaya yönelik olarak değişik şekillerde kullanabilmektedirler.

Tedarik, üretim, pazarlama, finansman, personel ve yönetim gibi temel işletmecilik fonksiyonlarına ek olarak KOBİ’ler istihdam ettikleri personel sayısı, satış hacmi, sabit sermaye ve makine parkı değeri, kullandıkları enerji miktarı, kurulu kapasite düzeyi, katma değerleri, kar büyüklüğü ve piyasa payı gibi ölçülebilinen özellikler açısından büyük farklılıklar göstermektedirler. Bu nitel ve nicel ölçütleri kapsayan ve genel geçerliliği olabilecek bir tanım yapmak mümkün olmamakla beraber bir ülke içerisindeki tüm sektörler için bile bir tanım geliştirmek mümkün olmamaktadır (Sarıaslan, 1996:45).

Genel olarak KOBİ’leri niteliksel ölçütlerle ifade edecek olursak; KOBİ’ler, az sermaye kullanımı yanında daha çok el emeği ile çalışan, çabuk karar verme yeteneğine sahip, düşük düzeyde yönetim giderleri ile çalışan ve ucuz bir üretim gerçekleştiren iktisadi teşebbüslerdir(Uludağ ve Serin, 1990:14). Başka bir tanımlamaya göre; İşletmenin aynı anda hem sahibi, hem de yöneticisi durumunda olan çevresinin dışına çıkmamış lokal faaliyetlerde bulunan, yalnızca öz kaynakları ile finanse edilmiş işletmeler olarak ifade edilmektedir(Baykal, 2000:7).

(30)

Tanımlamayı kolaylaştırması ve kavramsal bir çerçeve oluşturması açısından, KOBİ’lerin karakteristik özelliklerinin belirlenmesi gerekmektedir. Bu noktadan hareketle, KOBİ’leri tanımlarken dikkate almak üzere şu karakteristik özelliklerden söz etmek mümkündür( (Şimşek, 2002:3):

• KOBİ’ler genel olarak, basit bir organizasyon yapısına sahiptirler ve profesyonel yöneticiler tarafından değil, bizzat işletme sahipleri veya ortakları tarafından yönetilirler.

• KOBİ sahipleri veya yöneticileri, işletmeleri ile ilgili kararların alınmasında bağımsız hareket etmektedirler ve herhangi bir denetime tabi değillerdir.

• KOBİ’ler faaliyet gösterdikleri pazarlarda, nispeten küçük bir pazar payına sahiptirler.

KOBİ kavramının çok geniş bir alanı kapsıyor olması ortak tanımı zorlaştıran bir husus olarak karşımıza çıkar. Çok küçük bir atölye KOBİ olarak değerlendirilirken, son derece gelişmiş bir teknolojiye sahip olan bir fabrika da aynı kapsam içerisinde yer alabilmektedir. Konunun bu derece geniş olması, KOBİ tanımı yapılırken çok sayıda faktöründe ele alınmasını gerektirmektedir. KOBİ tanımlarını etkileyen bu faktörler şu şekilde sıralanabilir(Şimşek, 2002:2):

• Zaman,

• Ekonomik gelişmişlik düzeyi,

• Sanayileşme düzeyi,

• Kullanılan teknoloji,

• Pazarın büyüklüğü,

• Faaliyet gösterilen iş kolu,

• Kullanılan üretim tekniği,

(31)

Bu kadar çok sayıda faktörün KOBİ tanımını etkilemesi ortak bir tanımın yapılamamasını ifade edebilmektedir. Bu faktörlerin etkinlik dereceleri ve taşıdıkları önem ülke ve sektörlere göre farklılık göstermektedir. Ayrıca tanımlamayı yapan kişi ve kurumlarda, tanımlama konusunda etkili olan faktörleri kendi görüş açılarına göre değerlendirmektedir. Bu ortamda KOBİ’ler ile ilgili olarak çok sayıda ve birbirinden farklı tanımların yapılması son derece doğal kabul edilmektedir(Şimşek, 2002:2-3).

Çeşitli ülkelerde ve birçok ulusal ve uluslar arası kuruluşlar tarafından yapılan KOBİ tanımlarında ön plana çıkan başlıca özellikler şunlardır(Müftüoğlu ve Durukan, 2004:90):

• Yapılan tanımların büyük bir çoğunluğunda işletmede istihdam edilen personel sayısı dikkate alınmaktadır.

• Tanımlarda dikkate alınan diğer nicel ölçütler, yatırılan sabit sermaye, toplam sermaye(bilanço aktif toplamı) ve yıllık satış tutarıdır. Bunlardan yatırılan sabit sermaye sanayi işletmelerinde en sık kullanılan ikinci nicel ölçüt özelliğine sahiptir. Ticaret sektöründe ise ikinci nicel ölçüt olarak yıllık satış tutarının tercih edildiği görülmektedir.

• Nitel ölçüt olarak en çok üzerinde durulan özellikler, işletme ile işletme sahibi arasında kader birliği veya özdeşleşme ile tüm teknik, ekonomik ve sosyal sorumlulukların işletme sahibinde toplanması hususlarıdır.

• Tanımlarda dikkat çeken başka bir nokta, genellikle küçük ve orta büyüklükteki işletmelere ilişkin resmi bir tanımın olmamasıdır. Genellikle bir şemsiye tanımla veya tavsiye edilen bir tanımla yetinilmekte, farklı amaçlara yönelik tanımlara imkan sağlanamamaktadır. Bunun nedeni ise, küçük ve orta büyüklükteki işletme tanımının bilimsel değil pragmatik bir içeriğe sahip olmasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle genel geçerliliğe sahip, herkesin kabul edebileceği, her yerde geçerli bilimsel bir tanım yoktur.

Genel olarak küçük işletmeler, genellikle az sermaye kullanımının yanında daha çok el emeği ile faaliyette bulunan, ayrıca çabuk karar verme imkanına sahip ve

(32)

düşük düzeyde yönetim giderleri ile çalışan, ucuz bir üretim gerçekleştiren ekonomik teşebbüsler olarak tanımlanmaktadır(Şimşek, 2002:1-2).

1.1.1. Dünyada KOBİ Kavramı

Uluslar arası kurumlar tarafından farklı nicel ve nitel ölçütlere göre KOBİ tanımlamaları yapılmıştır. Bunun yanında ülkeler de sahip oldukları özelliklere bağlı olarak kendilerine özgü KOBİ tanımlamaları yapmışlardır.

ABD’de pek çok kurum ve kuruluş KOBİ’lere ilişkin farklı yaklaşımlar ortaya koyarak çeşitli tanımlamalara gitmişlerdir. Fakat genel olarak bu tanımlarda, işçi sayısı ve yıllık ciro esas alınmaktadır. Genel olarak 100 kişiye kadar işçi istihdam eden işletmeler küçük sanayi içerisinde yer almaktadır. Bazı durumlarda bu sınır 500 işçiye kadar genişletilmektedir. Orta ölçekli işletmeler için genel kabul gören sınır 1000 işçidir. Burada da istisnai durumlarda bu sınır 1500 işçiye kadar arttırılabilmektedir (Müftüoğlu, 2002:107). Fakat işçi sayısı tek başına kullanılmamakta diğer ölçütlerde dikkate alınmaktadır.

Küçük İşletmeler İdaresi (Small Business Administration-SBA) çalışan sayısı ve sektörü baz alarak yıllık satış tutarına bağlı olarak işletmenin finansal, yönetsel yardım yada resmi işlere hak kazanıp kazanmadığını belirlemek amacıyla bazı ölçütler getirmiştir. Buna göre, küçük işletmeleri bağımsız olarak faaliyette bulunan ve ait olduğu sektörde egemen olmayan işletmeler olarak tanımlamış ve bunların şu kriterleri sağlaması gerektiğini belirtmiştir(Özgül, 2005:8):

• Perakendeci ve hizmet işletmelerinin yıllık satış tutarının 3 milyon dolardan az olması(ancak bu bazı alt sektörlerde 13.5 milyon dolardır).

• Toptancı işletmelerin 500’den az çalışanı olması.

• Üretici işletmelerin 500’ den az çalışanı olması(bu sayı bazı alt sektörlerde 1500’e kadar çıkabilir).

• Taşımacılık ve depolama işletmelerinin yıllık cirolarının 3.5 milyon dolardan az olması(bu miktar bazı işletmelerde 12.5 milyon dolara çıkabilir).

(33)

• Tarım işletmelerinin yıllık cirolarının 100 bin dolardan az olması (bazı durumlarda bu miktar 3.5 milyon dolara kadar çıkabilmektedir).

Görüldüğü gibi ABD’de de KOBİ tanımlaması sektörden sektöre değişmekte, hatta yıllık cirolardaki sınırlamaların istisnaları dahi olabilmektedir.

Japonya’da KOBİ ve küçük işletme tanımları ayrı ayrı yapılmıştır. Küçük işletme tanımında sadece işçi sayısı dikkate alınırken, KOBİ tanımında işçi sayısı ile birlikte sermaye ölçütü de esas alınmaktadır. Buna göre sanayi sektöründe 20, tarım sektöründe ise 5’ten az işçi çalıştıran işyerleri “Küçük işletme” olarak tanımlanmaktadır. Sanayi ve madencilik sektöründe; işçi sayısı 300’den az ve sermayesi 100 milyon Yen’den az olanlar, toptan ticarette; işçi sayısı 100 den az ve sermayesi 30 milyon Yen’den az olanlar, perakende ticaret ve hizmet sektöründe; işçi sayısı 50’den az ve sermayesi 10 milyon Yen’den az olan işletmeler KOBİ olarak tanımlanmaktadır(İraz, 2005:224). Japonya’da da KOBİ tanımlarında kullanılan kişi sayısı ve sermaye ölçütleri sektör bazında farklılık göstermektedir.

1.1.2. Avrupa Birliğine Üye Ülkelerde KOBİ Kavramı

Avrupa Birliği, KOBİ tanımlamasında Avrupa Birliği Komisyonu, 7 Şubat 1996 yılında kabul ettiği bir tavsiye kararıyla, KOBİ’ler için ilk kez belirgin ve ikna edici bir tanım önermiştir. Komisyonun tanımında, personel sayısı, bilanço büyüklüğü, satış tutarı veya ciro bağımsızlık derecesi gibi ölçütlere dayanmaktadır (Müftüoğlu ve Durukan, 2004:91).

Bu tanıma göre 250’den az işçi çalıştıran işletmelerin KOBİ olduğu kabul edilmektedir. Orta büyüklükte bir işletme; 50 ile 250 arasında işçi çalıştıran ve yıllık cirosu 40 milyon Euro’nun altında olan veya yıllık bilançosu 27 milyon Euro’yu aşmayan bir işletme olarak tanımlanmaktadır. Küçük işletmeye ilişkin ölçütler ise; 50 kişiden az işçi, 7 milyon Euro’yu aşmayan yıllık ciro veya 5 milyon Euro’nun altında bir yıllık bilanço değeri olarak ifade edilmiştir. 10 kişiden az işçi çalıştıran işletmeler “çok küçük” kategorisine girmektedir. Küçük veya orta büyüklükteki işletmelerin bir başka ölçütü ise sahip oldukları bağımsızlığın ölçüsüdür. Büyük ölçekli bir işletmenin veya ortaklaşa hareket eden birkaç büyük işletmenin bir KOBİ’de sahip olduğu hissesinin %25’in altında olması şartı getirilmiştir(Diken, 2007:5) OECD

(34)

(Avrupa Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı)’nın KOBİ tanımına göre ; 20 kişiden az işçi çalıştıran işletmeler çok küçük, 20-99 arasında işçi çalıştıran işletmeler küçük, 100-199 arasında işçi çalıştıran işletmeler orta büyüklükte işletme olarak kabul edilmektedir (Müftüoğlu ve Durukan, 2004:91). AB’de bir süreç içerisinde tanımların daha da netleştiği görülmektedir.

Avrupa Birliği KOBİ tanımları konusunda gerek ulusal gerekse birlik bazında karışıklığa neden olmamak amacıyla 1998 yılından itibaren geçerli olan yeni bir tanımlama yapmış ve bu tanımı değişen şartlara uyum sağlayacak şekilde 2003 yılında değiştirmiştir. Ancak bu yeni tanım 2005 yılından itibaren geçerli olmuştur. Buradaki tanım işçi sayısı, bilanço büyüklüğü ve bağımsızlık ölçütlerinden oluşmaktadır. Bağımsızlık ölçütü ile ifade edilen; sermayenin yada hisse senetlerinin %25 yada daha fazlası bir işletme tarafından üstlenilmemiş olan yada sermayesi küçük ve orta büyüklükteki işletme tanımı dışındaki işletmelerden meydana gelmemiş olan işletmeler anlatılmaktadır. Bu açıklamalar doğrultusunda (Özgül, 2005:4):

• Mikro İşletme, 10 kişiden az çalışanı olan ve yıllık cirosu ve/veya bilanço değeri 2 milyon ECU’yu geçmeyen bağımsızlık kriterlerine sahip işletmeler.

• Küçük işletmeler 50 kişiden az çalışanı olan ve yıllık cirosu ve/veya bilanço değeri 10 milyon ECU’yu geçmeyen bağımsızlık kriterlerine sahip işletmeler.

• Orta ölçekli işletmeler, 250 kişiden az çalışanı olan ve yıllık cirosu ve/veya bilanço değeri 43 milyon ECU’yu geçmeyen bağımsızlık kriterine sahip işletmeler.

Şeklinde tanımlanmaktadır. Avrupa Birliğinin yapmış olduğu bu tanımlamanın yanında üye ülkeler kendi kullanım amaçlarına göre farklı tanımlar geliştirmiştir. Bazı ülkeler ve yaptıkları tanımlar aşağıda verilmiştir.

Belçika’da genel olarak işçi sayısını temel alan tanımlar kullanılmakta, ancak işletme sahibinin bütün yetkileri elinde toplayıp toplamadığı konusu nitel kriter olarak tanımlamaya eklenmiştir (Müftüoğlu, 1998:122).

(35)

Yunanistan’da kriter olarak çalışan sayısı alınmıştır. Buna göre 1-9 çalışanı olanlar çok küçük, 10-99 arası çalışanı olanlar küçük, 100 ve daha fazla çalışanı olan işletmeler ise orta ve büyük boy işletme olarak tanımlanmıştır. Burada dikkat çeken nokta orta ve büyük boy işletmelerin bir arada yer almasıdır ve bu durumun diğer Avrupa Birliği ülkelerinde mevcut olmamasıdır. Bu nedenle KOBİ’lerin açık bir tanımına rastlanmamaktadır (Savaşır, 1999:48).

İspanya’da satış şekli, elde edilen karlar ve sermaye gibi değişik kriterler kullanılmış olsa da en yaygın olan kriter çalışan kişi sayısıdır. Buna göre 1-49 kişi arası çalışanı olanlar küçük, 50-499 çalışan kişiye sahip olanlar orta boy işletme olarak tanımlanmaktadır. Bunun yanında İspanya Merkez Bankası’nın hazırladığı istatistiklere göre, 1-50 kişi arası çalışanı olanlar küçük, 50-250 kişi arası çalışanı olanlar ise orta boy işletme olarak tanımlanmaktadır(Müftüoğlu, 1998:111).

İtalya’da küçük işletmelerle ilgili yasada KOBİ’ler şu şekilde tanımlanmıştır(Özgül, 2005:5):

• Seri imalat yapılmıyorsa 18, yapılıyorsa 9 çalışanı olan(geleneksel el sanatları ve konfeksiyon atölyeleri için bu sayı 32, ulaşım sektöründe 8, inşaat sektöründe 10 kişidir).

• İşletme sahibi işletme faaliyetleriyle doğrudan ilgilidir.

• İşletmenin hukuki statüsü Anonim ya da Limited şirket olmayandır. Bunun dışında kullanılan diğer tanımlamalarda ise 1-9 arası çalışan kişi sayısı olan işletmeler mikro yada küçük, 10-99 kişi arası çalışanı olanlar küçük, 100-499 kişi arası çalışanı olanlar ise orta boy işletme olarak kabul edilmektedir.

Hollanda’da KOBİ’ler ile ilgili yapılan tanımlamalarda da en çok çalışan sayısı kullanılmıştır. Kullanılan diğer nitel kriterler arasında ise işletme örgütünün basitliği ile tüm işletmecilik işlevlerinin işletme sahibi tarafından üstlenilmesine yer verilmiştir. Çalışan işçi sayısı kriterine göre; 1-9 arası çalışanı olanlar küçük, 10-100 arası çalışanı olanlar ise orta boy işletme olarak kabul edilmiştir (Müftüoğlu, 1998:113).

Şekil

Tablo 1: Alt Ölçekler ve Genel Ölçeğe Ait Güvenilirlik Değerleri
Tablo 2: İşletmenin Faaliyet Gösterdiği Sektör
Tablo 4: İşletmenin Kaç Yıldır Faaliyet Gösterdiği
Tablo 7: Yöneticilerin Eğitim Düzeyi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Toplam kalite yönetimi, müşterinin istek ve beklentilerini karşılamak ve ya- pılan işte mükemmelliğe ulaşmak için işletmenin tüm süreçlerinde sürekli iyileştir-

İnceleme alanının kuzey ve batı kesiminde Yeniköy, Çimenli, Cemallı, Uzunkol, Yeşilyurt köyleri arasında, Ahmetli ve Ağılözü köyleri kuzeyinde çok geniş bir alanda

Çekme deneyleri sonucunda, sadece ıslah işlemi yapılmış olan 3 numaralı değişken referans alınarak yapılan hesaplama sonunda 4 ve 5 numaralı değişkenler için kopma

Alternatif medya konusunda son yıllarda en önemli sosyal ağlardan biri olarak görülen Twitter ve Twitter’ın Türkiye’de alternatif haber medyası olarak

S. Lattimore’un “The Marine Thiasos in Grek Sculpture” isimli çalışması da doğrudan olmasa bile dolaylı bir şekilde Nereid’lerle ilişkilidir 9. Kitapta özellikle

Çal›flmam›za konu olan Isparta ili Aksu ilçesi Yakaafflar kasabas›n›n sözlü anlat› türleri bak›m›ndan zengin olmas›n›n en önemli sebeplerinden biri nüfus

bir çok isim, zamir, fiil, bağlaç, edat, zarf ve ünlemin gramer kitabının diğer bö- lümlerinde zaten geçtiği, bu sebeple bunların lügata alınınadığını,

Within this framework, the three elongated unguentaria in Marmaris Museum must be regarded as modest (they do not bear any decoration, they were made of natural, uncloured