• Sonuç bulunamadı

TÜRK HUKUKUNDA ERTELEME KURUMU

Belgede Cezaların ertelenmesi (sayfa 59-67)

D- Cezaların Ertelenmesi

IX. TÜRK HUKUKUNDA ERTELEME KURUMU

Türk hukukunda cezanın ertelenmesi kurumu kabul edilmiştir. 765 Sayılı TCK. m. 89-95, CİK. m. 6, ÇMK. m. 38, cezanın ertelenmesi kurumunun şartlarını düzenlemektedir. Yine 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.nun 51. maddesinde “Hapis Cezasının Ertelenmesi” başlığı altında cezanın ertelenmesi kurumu düzenlenmiştir. Ertelemenin diğer çeşidi olan duruşmanın ertelenmesi hukukumuzda kabul edilmemiştir144. Ancak, daha önce belirtildiği gibi 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 19 ve 23. maddeleri ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve hükmün ertelenmesi kurumu hukukumuzda uygulanmaya başlamıştır.

765 sayılı Türk Ceza Kanunun 89-95. ve 03.05.1973 tarih ve 1712 sayılı Kanunla değişik Cezaların İnfazı Hakkında 647 Sayılı Kanunun 6 ve geçici 1. maddesi ve yine 1712 sayılı kanunla eklenen geçici 9. maddesi de ceza hukuku mevzuatımız bakımından cezanın ertelenmesine ilişkin hükümleri düzenlemektedir. Askeri Ceza Kanununun 47. maddesinde de askeri suçlar yönünde ertelemeye ait hükümlere yer verilmiştir145. Yine bu genel esasları tamamlayan veya bunlara istisnalar getiren hükümlere özel kanunlarda rastlanmaktadır.

07.11.1979 tarih ve 2253 sayılı kanun “Çocuk Mahkemelerinin kuruluşu, Görev ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun” 38. maddesi, 15 yaşını doldurmayan küçükler bakımından 647 sayılı Kanunun 6. maddesini

142 Özbek, s.295. 143 İçel, s.340.

144 Oehler, Dietrich, Çeviren, Önder, Ayhan, “Alman C.H.Reformunun Suç Politikası

Problemi”, İÜHFM., C.:XXVI, S.:1-4, 1961, s.313.

145 Erman, Sahir, Askeri Ceza Hukuku, 7. Baskı, 1983, s. 264 vd., Çelen, Orhan, Askeri

50

değiştirerek 15 yaşını doldurmayan küçükler hakkında şartlı erteleme adı altında ayrı bir erteleme rejimi kabul etmiştir.

Türk Ceza Kanununu, bir kişiye suçtan dolayı hükümlülük kararı verildikten sonra bu hükmün gerektirdiği cezanın infazının ertelenmesine karar vermesini kabul etmiştir. Ancak, erteleme kararının verilmesini, kanunumuz, hakim için tamamıyla takdiri olarak kabul etmiş ve buna bağlı olarak ertelemeye hükmolunabilmesini de belirli şartların gerçekleşmiş olmasına bağlı tutmuştur146.

01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı kanunun 51. maddesinde hapis cezasının ertelenmesine ilişkin hükümler şu şekilde düzenlenmiştir.

“ MADDE 51. - (1) İşlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle

hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin;

a) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması,

b) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması,

Gerekir.

(2) Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir.

51

(3) Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz.

(4) Denetim süresi içinde;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,

Mahkemece karar verilebilir.

(5) Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Bu kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

(6) Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

(7) Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir.

(8) Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır”.

52

Yeni yasaya göre erteleme sadece hapis cezaları için öngörülmüş olup, adli para cezalarının ertelenmesi mümkün değildir. Kişi doğrudan veya hapis cezasından çevrilen para cezasına mahkum edildiğinde bu cezayı ödemek zorunda kalacaktır. Bu nedenle ertelemeye ilişkin hükümler sadece hapis cezalarına özgü olarak düzenlenmiştir.

Yeni düzenleme ile erteleme konusunda getirilen en önemli değişiklik ertelemenin bir infaz şekli olarak kabul edilmiş olmasıdır. Yani bir kişinin cezası ertelendiğinde, hükümlü olan kişinin erteleme süresinin sonunda cezasını infaz etmiş olduğu kabul edilmektedir. Eski düzenlemede yer alan “esasen vaki olmamış sayılma” hali yeni TCK.’da söz konusu değildir. Eskiden ceza verilip ertelendiğinde bir nevi ceza askıya alınıyor ve erteleme koşulları ihlal edilmediğinde kişi hiç ceza almamış hale geliyordu. Böylece eski düzenlemede erteleme kurumu bir bakıma hakimin affı olarak değerlendirilebiliyordu. Yeni sistemde bu durum terk edilmiştir. Artık hükümlü, erteleme süresi içinde cezasını infaz eden kişi konumundadır ve erteleme sonunda da hürriyeti bağlayıcı cezasını infaz etmiş duruma gelecektir.

5237 sayılı Kanunun 51. maddesinin birinci fıkrasında erteleme şartları düzenlenmiştir. Buna göre;

a. Kişi hakkında mahkemece hükmedilen hapis cezasının iki yıl veya daha az süreli olması gerekir. Eğer fail, fiili işlediği sırada 18 yaşından küçük veya 65 yaşından büyük ise üç yıla kadar aldığı hapis cezasının ertelenmesi mümkündür.

b. Mahkemece, hükmedilen cezanın ertelenmesine karar verilebilmesi için kişinin daha önceden kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla süreli hapis cezasına mahkum edilmemiş olması gerekir. 5237 sayılı yasada bu cezanın infaz edilmiş olması şartı yoktur. Kişinin daha önceden böyle bir cezaya mahkum olması yeterlidir. Yeni düzenlemede erteleme bir infaz rejimi olarak kabul edildiğinden kişinin aldığı önceki ceza ertelenmiş olsa bile üç aydan fazla süreli ise ikinci cezanın ertelenmesine engel teşkil edecektir.

c. Sanığın, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması gerekir.

53

Mahkemenin ertelemeye karar verebilmesi için bu şartların tümünün birlikte gerçekleşmesi gerekir.

Mahkeme, erteleme kararını mağdurun veya kamunun uğradığı zararı tazmin aynen iade veya önceki haline getirme suretiyle giderilmesi şartına bağlayabilir. Bu durumda hükümlü, söz konusu zararı giderdikten sonra erteleme hükümlerinden yararlanabilir. Hükümlü bu sırada cezaevinde ise zararı giderdikten sonra, cezaevinden erteli cezası olan hükümlü olarak çıkar.

Eski düzenlemeden farklı olarak, erteleme kararı ile birlikte mahkeme, hükümlü hakkında bir yıl ila üç yıl arasında bir denetim süresi belirler. Bu sürenin alt sınırı mahkum olunan cezadan az olamaz. Eğer kişi 6 ay hapis cezasına mahkum olmuş ise erteleme süresi 1 yıl ila 3 yıl arasında olacaktır. Bu süre belirlenip koşullara uygun olarak geçirildiğinde hükümlü cezasını infaz etmiş sayılacaktır (5237 sayılı TCK. m.51/8). Mahkemenin bu durumda hükümlü hakkında tespit ettiği deneme süresini açıkça kararında göstermesi gereklidir. Bu sürenin sonunda hükümlü cezasını infaz etmiş hale gelir. Yani önceden olduğu gibi deneme süresi dolduğunda hükümlülüğün esasen vaki olmamış sayılması hali yoktur.

Yine 5237 sayılı kanunun 51/4 maddesi uyarınca 4) Denetim süresi içinde;

a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,

b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,

c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine,

Mahkemece karar verilebilir. Mahkeme denetim süresi içinde hükümlüye yasada belirtilen yükümlülüklerden birisini yükleyebilir.

54

5237 sayılı yasanın 51/5 maddesine göre mahkeme denetim süresi içinde kişiye rehberlik edecek uzman bir kişi belirleyebilir.

Ancak, gerek uzman rehber belirleme ve gerekse de 4. fıkrada yer alan yükümlülüğe tabi tutma mahkemenin takdirine bırakılmıştır.

Yasanın 51/6. maddesine göre; mahkeme hükümlünün kişiliği ve sosyal durumunu gözeterek erteleme süresi için herhangi bir yükümlülük belirlemeyebileceği gibi rehber de atamayabilir.

19.07.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5402 sayılı Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile Koruma Kurulları Kanunu ile 5237 sayılı yasanın ertelemeye ilişkin düzenlemelerine uygun olarak denetimli serbestlik ve yardım merkezleri ile koruma kurullarının kuruluş, görev ve çalışma esasları ve usulleri düzenlenmiştir. Yasanın 14/1-b maddesine göre denetimli serbestlik şube müdürlüklerinin kovuşturma evresinden sonraki görevleri, 5237 sayılı yasanın hapis cezasının ertelenmesine ilişkin 51/4 maddesine bağlı olarak haklarında bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün bu amaçla bir eğitim programına devam etmesi, bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığı çalışması ve çocuk hükümlülerin, bir meslek ve sanat edinmelerini sağlamak amacıyla gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesi kararı verilenlerin, denetim sürelerini, kanunda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak geçirmelerini, güvenlik tedbirlerinin yerine getirilmesini gerektiğinde kolluk ve diğer makamlarla işbirliği içinde sağlamaktır.

Yine 5237 sayılı yasanın 51/5. maddesi gereği rehberlikle ilgili görevleri yerine getirmek, mahkemece öngörülen tedbirlerin uygulanması süresince hükümlüleri izlemek, denetlemek ve yönlendirmek, hükümlülerin psiko-sosyal sorunlarını çözmek ve bunlara yardımda bulunmak, izleme ve denetleme sonucunu ve yükümlülüğe uymayanları ya da suç işleyenleri mahkeme, hakim veya cumhuriyet savcısına bildirmekle görevlendirilmişlerdir (5402 sayılı kanun m.14/1-d-e).

Hükümlü denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlediğinde veya belirlenen yükümlülüklere hakimin uyarısına uymamakta ısrar ederse

55

ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Burada infaz edilecek kısmın ne kadar olacağını hakim takdir edecektir. Hakim hükümlünün aldığı cezanın tümünün aynen infazına karar verebileceği gibi duruma göre belirleyeceği miktarı çekmesine de karar verebilir. Bu konudaki kararı hükmü veren mahkeme verecektir. Bu nedenle hükümlü hakkında kasıtlı bir suçtan dolayı ceza verilir ise cezayı veren mahkeme kararın kesinleşmesinden sonra kararın bir örneğini erteli cezayı veren mahkemeye gönderecektir. Bu kararı alan mahkemede yukarıda belirtildiği gibi hükümlünün cezasını bir kısmının veya tümünün infaz kurumunda çektirilmesine karar verebilir. Eskiden olduğu gibi ikinci hükmü veren mahkemece aynen infaza karar verilmesi hali yoktur.

Yeni Ceza Kanununda erteleme, sadece hapis cezası açısından kabul edilmiş ve Kanunun 51 inci maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemede, erteleme, şartlı bir af olmaktan çıkarılmış ve bir ceza infaz kurumu haline getirilmiştir.

647 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinden temel farklılıklardan birisi, 647 Kanun uygulanmasında hakkında aynı Kanunun 4 üncü maddesi uygulanan hükümler hakkında da erteleme söz konusu olmasına rağmen, Yeni Türk Ceza Kanununun 6. maddesinin bu uygulamaya imkan vermemesidir.

Ertelemede, denetim süresi içerisinde hükümlü bakımından söz konusu olabilecek yükümlülükler açısından da bazı yenilikler getirilmiştir. Örneğin denetimli serbesti süresi içinde bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine; bir meslek veya sanatı icra sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına; ya da, onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, özellikle bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine karar verilebilir.

Düzenlemeye göre, erteleme sadece mağdurun değil, kamunun uğradığı zararın da tamamen tazmini koşuluna bağlanabilir hâle getirilmiştir.

56

Getirilen diğer bir yenilik de, denetim süresi içinde hükümlüyle ilgili olarak uzman bir kişinin görevlendirilmesidir. Hükümlüye rehberlik edecek bu uzman kişi, kötü alışkanlıklardan kurtulmasını ve sorumluluk bilinciyle iyi bir hayat sürmesini temin hususunda hükümlüye öğütte bulunur; eğitim gördüğü kurum yetkilileri veya nezdinde çalıştığı kişilerle görüşerek, istişarelerde bulunur; hükümlünün davranışları, sosyal uyumu ve sorumluluk bilincindeki gelişme hakkında üçer aylık sürelerle rapor düzenleyerek hâkime verir.

5237 Sayılı TCK.nun 53/3 maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlünün kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından 53/1-c maddesinde öngörülen hak yoksunlukları uygulanmaz. Mahkum olduğu hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında 53/1-e maddesindeki “bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten yoksun kılmak” hükmünün uygulanmamasına da karar verilebilir.

Kısa süreli hapis cezası ertelenen hükümlü hakkında 5237 sayılı TCK.nun 53/1 maddesinde sayılan şu hak yoksunlukları uygulanmaz. “a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,

b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan, c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,

d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,

e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten”, yoksun bırakılmak (TCK. m.53/4).

57

İKİNCİ BÖLÜM

CEZALARIN ERTELENMESİ I. GENEL OLARAK

Cezaların ertelenebilmesi için hükümlülüğe ve suçluluğa ilişkin şartların bir arada gerçekleşmesi gerekir. Mahkum olunan suçun cezasının türü ve miktarı erteleme için dikkate alınır işlenen suçun niteliği önemli değildir. Yine ertelemede suçlunun daha önceden para yada hapis cezasına mahkum olmamış olması konusunda belli şartlar aranmaktadır. 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 6. maddesinde diğer şartlarla birlikte “adliye mahkemelerince para cezasından başka bir ceza ile mahkum olmamış olmak” gerekmektedir. Bu durumda kişinin işlediği suçtan dolayı cezası ertelenebilirken 5237 Sayılı TCK. ile kanun koyucu, mahkum olunan cezanın ertelenmesinde, mahkum olunan suçtan dolayı verilen ceza bakımından bir kısım koşullar aradığı gibi, kişinin bu suçu işlemeden önceki durumunun da göz önünde bulundurulmasını aramıştır. Buna göre; erteleme kararının verilebilmesi için; daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak gerekmektedir.

Belgede Cezaların ertelenmesi (sayfa 59-67)