• Sonuç bulunamadı

Yaplan çalmalar, Türkiye’nin AB için öneminin onun ekonomik ya da bilimsel ve teknolojik kapasitesinden çok jeopolitik konumu ve askeri kapasitesinden kaynaklandn ortaya koymaktadr. Çalmann bu bölümünde de Türkiye’nin AB güç kazanma stratejisindeki yeri Türkiye’nin Müslüman nüfusa sahip tek laik

demokratik devlet olma özellii, istikrarsz bölgelere ve enerji üreten ülkelere yakn olan corafi konumu ve onun askeri yetenekleri açsndan incelenmitir.

Turhan’a (2005:118) göre, AB’nin küresel güç olabilmesi için, yakn çevresindeki Balkanlar, Kafkaslar ve Ortadou’ya nüfuz etmesi gerekmektedir. Türkiye jeopolitik konumu itibariyle bu noktada kilit bir rol oynamaktadr. Kösebalaban (2005: 147) da Türkiye’nin Atlantik rekabetinin en youn haliyle yaanaca Ortadou ve Orta Asya’ya yaknlnn onu AB için vazgeçilmez kldnn üzerinde durmaktadr.

AB’nin küresel bir güç olarak uluslararas rolüne Türkiye’nin katksna ilikin pek çok çalma bulunmaktadr (Baç, 2008; Doaner, 2006; Andican, 2006; Eslen, 2006, Tansi, 2006; Özda, 2002; Klçbeyli; 2006 ve Tarakç; 2006, LeGro, 2004). Bu çalmalarn çou Türkiye’nin güçlü ordusu, Türkiye’nin Orta Dou, Kafkaslar ve Orta Asya’da istikrar gelitirmedeki rolü, enerji kaynaklarna sahip olan bölgelere yaknl ve etrafndaki Müslüman devletler için demokratik model olma potansiyeli üzerinde younlamaktadr. Bu bölüm, AB’nin güç kapasitelerine katk veren Türkiye’nin bu özelliklerinin analizini içermektedir.

Ekonomisinin rekabet edebilirliine katk verecek olan AB’nin ortak enerji politikas iklim deiikliiyle mücadele etme, AB’nin hidro karbon ithalatna bamlln snrlama ve tüketiciler için güvenli ve düük maliyetli enerji arzn salama hedeflerine sahiptir. AB yetkililerine göre, bu, iklim deiiklii ve zaman zaman siyasi açdan istikrarsz olan bölgelerden enerji ithalat bamll sorunlar üzerinde küresel olarak durmak gibi iç ve d politikalarn birletirilmesini gerektirmektedir. (EU Energy Policy and Turkey, 2007)

AB, kendi enerji kaynaklarna sahip olmasna ramen, tüketilen enerjisinin yarsn üçüncü ülkelerden ithalat etmektedir. En çok ithal edilen enerji kayna petroldür. Tüketilen petrolün %78’i dier ülkelerden ithal edilmektedir. En çok ithal edilen dier bir enerji kayna %38’lik oranla doal gazdr. AB’nin enerji tüketimi artkça, dier ülkelere bamllk artmaktadr. Güvenli enerji salamak için AB enerji kaynaklarn çeitlendirmek zorundadr. Eer enerji kaynaklarnn çeidi artarsa, AB’nin bamll daha az olacaktr. Bu yüzden, AB yeni enerji kaynaklar gelitirmekte, hidro elektrik, güne enerjisi ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarnn kullanmn tevik etmektedir. AB’nin arz güvenliini salamada

kulland dier bir yöntem üçüncü ülkelerle Avrupa Enerji art gibi anlamalar yaparak uluslararas enerji ibirliinin güçlendirilmesidir. Avrupa ötesi alarn oluturulmas dier bir yöntemdir. Bununla birlikte, enerji talebinin azaltlmas hala önemlidir. Bu yüzden, AB makul enerji kullanmn ve enerji koruma kültürünün gelitirilmesini tevik etmektedir. (Klçbeyli, 2006: 184)

Corafi olarak Avrasya’ya yakn olan AB endüstrisi ve yüksek kalitedeki yaam standartlar için enerji ihtiyac duyan gelimi bir birliktir. AB mevcut geliimini korumak ve sürdürmek için enerji ithal etmek için gereklilik yava yava artmaktadr. AB, kendi gereksinimlerini karlamak için kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarna sahip olmasna ramen, ekonomik ve çevresel faktörler yüzünden AB kendi rezervlerini kullanamamaktadr. Aslnda, AB ithalat yaparak ekolojik dengeyi korumay amaçlamaktadr. Rusya’nn tekelindeki doal gaz ve petrol arz AB’nin devam eden ihtiyaçlar için yeterli güvenlii salayamamaktadr. AB kendi doal kaynak gereksinimlerini Hazar Denizi ve Orta Asya bölgelerinden salamak zorundadr. Avrupa güvenli enerji arz için yeni Cumhuriyetler, Rusya ve Türkiye ile birlikte alternatif çoklu yollar oluturmak zorunda kalmaktadr. (Klçbeyli, 2006: 183).

Küresel gaz ve petrol rezervlerinin % 70’inden fazlasn elinde bulunduran ülkelere corafi olarak yakn olan Türkiye’nin corafi konumu Türkiye’yi özellikle Orta Asya ve AB’nin dier komu ülkelerinden alnan doal gaz ve petrol açsndan önemli bir geçit haline getirmektedir. (EU Energy Policy and Turkey, 2007)

Baç’n (2008, 70) da belirttii gibi, “Türkiye, Orta Asya’dan Kafkaslara ve Akdeniz limanlarna kadar çok yönlü enerji boru hatt için önemli bir geçi ülkesidir”.Bu durum, Türkiye’nin Katlmna Yönelik 2004 yl Düzenli lerleme Raporu’nda da ifade edilmitir. lerleme Raporu’na göre, “Türkiye projeler gelitirme yoluyla enerji geçii salayan ülke konumunu güçlendirmektedir”. (Commission of the European Communities, 2004:116) Enerji ihtiyacnn yaklak %60’n Türkiye’nin komularndan ithal eden AB, bu kaynaklara güvenli eriime önem vermektedir. Bu balamda, Türkiye, AB’nin enerji güvenlii için önemli bir rol oynamaktadr. (Baç, 2008: 70)

2006’da Bakü’den Ceyhan’a yönelen Bakü-Tiflis Ceyhan Boru Hattnn iletimi enerji arzn güvenli hale getirmede Türkiye’nin rolünü gelitiren

faktörlerden biridir. Enerji kaynaklarn Avrupa’ya tayacak olan projelerden biri de 2013’de faaliyete geçmesi planlanan Nabucco projesidir. Bu proje ile Orta Asya’daki doal gaz Romanya, Bulgaristan ve Macaristan’dan geçerek Avusturya’ya tanacaktr. Bir baka projeyle Bakü-Ceyhan Boru Hattn tamamlamak için Samsun ve Ceyhan arasnda bir boru hatt ina edilmesi öngörülmektedir. Tüm bu projeler Avrupa’nn Rusya’ya bamlln azaltacak ve Avrupa Komuluk Politikas ve onun sivil güç araçlarna paralel bir ekilde AB’nin d politika hedefleri için önemli olan bölgesel istikrar ve refaha katkda bulunacaktr. (Baç, 2008, 71) Dahas, Türkiye’nin komu ülkelerdeki 10 milyon Türk nüfusuyla yakn balar, Avrupa’nn Orta Asya’daki muazzam refah kaynaklarna güvenli eriimine yardm edecektir. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004: 19)

AB’nin, Avrasya bölgesinin Türkiye araclyla Akdeniz’e ulaan doal gaz ve petrol boru hatt üzerinde çkar elde etme niyeti bulunmaktadr. AB ayrca enerji projeleri ve dünyadaki bor madenlerinin %70’ine sahip olmasyla bölgesel güç olacak olan Türkiye’yi kendi jeo-politik bütünlük snrlar içinde görmek istemektedir. Bununla birlikte, Fransz Nicholas Sarkozy ve Alman Angela Merkel gibi politikaclar, uluslararas siyasi çkarlar için ABD-AB güç mücadelesinde Türkiye’nin gücünü göz ard etmektedir. (Tarakç, 2006: 264-265)

Aralk 2003’de Avrupa Konseyi AB’nin rolünü açk bir ekilde ifade eden “Daha yi Bir Dünyada Güvenli Bir Avrupa” adl belgeyi onaylamtr. Terörizm, kitle imha silahlar, bölgesel çatmalar, devlet hatalar ve organize suçlar içeren küresel zorluklar ve tehditlerin yer ald bu belgede, bu küresel tehditler irdelenmesi, komularda (Balkanlar, Akdeniz, Güney Kafkasya ve Arap Dünyas) güvenliin ina edilmesi ve çok taraflla dayanan etkili bir uluslararas düzen kurulmasndan oluan üç stratejik hedeften de bahsedilmektedir. (Mamadouh, 2004: 20) Bu balamda, Güney Kafkaslar ve Arap Dünyas’nda güvenliin ina edilmesi için Türkiye kilit bir aktör olarak dikkate alnmaktadr. “Avrupa’daki Türkiye: Bir Taahhütten Daha Fazla?” adl raporda belirtildii gibi, AB dünya politikasnda daha fazla sorumluluk üstlenecek ekilde yaplandnda, Türkiye’nin katlm Birliin d politika aktörü olarak yeteneini büyük oranda güçlendirecektir. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004: 17)

Bu amaç dorultusunda, Türkiye’nin 2004 ylndaki lerleme Raporu’nda, AB, Türkiye’nin kendi bölgesinde (Balkanlar, Kafkaslar, Akdeniz ve Orta Dou) istikrara ve güvenlii desteklemede önemli bir aktör olduu ve çok sayda ilgili giriimde bulunduu üzerinde durmaktadr. (Commission of the European Communities, 2004: 152)

Bilindii gibi, Türkiye, srail ve Arap Dünyas’nn her iki tarafyla iyi ilikiler içerisindedir ve her iki taraf için de ayn ekilde güvenilirdir. Türkiye’nin üyelii Birliin stratejik açdan önemli olan Orta Dou’daki arln artrc, bar ve istikrar salamada ortak çabalar için bir faktör olarak görülmektedir. Benzer bir ekilde, AB’nin geçmite dikkat çekmemeye çalt Karadeniz Havzas’nda, Güney Kafkaslar ve Orta Asya’da ortak corafya, kültür, din ve dili paylatndan Türkiye aktif bir oyuncu olmutur. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004: 17)

Avrupa güvenliinde Türkiye’nin katksnn dier bir boyutu onun askeri yetenekleriyle ilgilidir. Türkiye’nin önemli ölçüdeki askeri yetenekleri ve ülkenin ileri bir üs olma potansiyeli ODGP için daha çok ihtiyaç duyulan önemli bir özelliktir. AB’nin ordusu deneyimli deilken ve nitelik ve nicelik açsndan yetersizken, Türkiye teknolojik ve stratejik yeteneklere sahip, güçlü, deneyimli bir orduya sahiptir. Yllar boyunca Türkiye uluslararas bar operasyonlarna (Hrvatistan, Bosna Hersek ve Kosova’y içeren) önemli katklar vermi, Makedonya’daki AB öncülüündeki askeri ve polis birliklerine katlmtr. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004: 18) Bu yüzden, Türk ordusu AB için önemlidir. Türkiye iyi eitimli ve düük younluklu sava deneyimine sahip askeri güce sahiptir. Ayrca, Türkiye Avrupa’da gece operasyon yapma kapasitesine ve deneyimine sahip tek ülkedir. Dahas, Türk hava kuvvetleri F16 sava uçaklarnn, personel kalitesi, disiplin ve deneyim açsndan Avrupa’da tektir. (Yapc, 2006: 212) Küresel At Gücü kurumunun verilerine göre, 2011’de Türk ordusundaki asker says 612.900 iken, bu rakam AB içinde en büyük orduya sahip olan Almanya’da 451.425’dir. Ayrca, 2007’de Türk askeri harcamalarnn GSYH’ya oran % 5.3 iken, AB’de bu oran %1.67’de kalmtr. Bunlara ilaveten, Türkiye kendi bölgesi için güvenlik üreten bir ülkedir. Türkiye’nin bu durumu için pek çok örnek bulunmaktadr. Türkiye’nin terörle mücadelesi, Balkanlar’da çok uluslu bir gücün

oluturulmas ve yürütülmesi bu örnekler arasnda yer almaktadr. Bununla birlikte, AB, Ortadou, Kafkaslar gibi en istikrarsz bölgelere yaknlndan dolay Türkiye’yi bir faydadan çok bir yük olarak görmektedir. Bu yüzden, Türkiye, güvenlik üreten bir ülkeden çok güvenlik tüketen bir ülke olarak alglanmaktadr (Yapc, 2006: 212).

Dahas, Türkiye’nin jeo-stratejik konumu ve askeri yetenekleri onun uluslararas politikadaki gücü için anahtardr. Türkiye’nin AB’ye girii NATO-AB ibirliini daha güvenilir yapacak ve karmak güvenlik ortamnda onun ilerliini artracaktr. (Baç, 2008, 75)

Türkiye’nin üyeliini destekleyenlerin aksine, Türkiye’nin üyeliini kimlik, kültürel, ekonomik, siyasi ve jeo-stratejik açdan bir tehdit olarak gören bilim insanlar ve politikaclar bulunmaktadr. Türkiye’nin üyelii AB’nin farkl d politika sorunlaryla (Ortadou’daki gerginlikler, Irak’n durumu ve Kafkaslar’daki karklklar gibi) uramak zorunda kalmasna neden olmaktadr. Bunun sonucu olarak, Türkiye’nin AB’ye girii, AB’nin snrlarn Irak, Suriye ve Kafkaslar’a tayacaktr. Avrupa komuluk politikas yeniden ele alnmal ve dahas yeni komularyla ilgilenerek geniletilmelidir. (Baç, 2008, 64)

Orta Asya ve Kafkaslar’daki devletler demokratikletirmede isteksizlik, insan haklarnn zayfl, slamc dini muhafazakarlk, piyasa ekonomisi reformunun yokluu, çalma ve yatrm ortamnda yetersizlik, gelirin adaletsiz datm, dünya ekonomisiyle bütünlemede zorluk, kitle imha silahlarna kar zayf snr güvenlii, uyuturucu ticareti ve uluslararas suçlar gibi ortak kalknma ve deiim sorunlaryla karlamaktadr.

Bu sorunlarn üstesinden gelmek için AB bu devletlere kar uzun dönemli stratejik planlar hazrlamaktadr. 2002’de, 2004–2006 dönemi için hazrlanan bu planlardan birine göre, AB Bamsz Devletler Topluluu’naTeknik Yardm –TACIS Program çerçevesinde üç önemli hedefe sahip bulunmaktadr. Bu hedeflerden ilki, Orta Asya’nn nükleer güvenlik, insan ticareti, çevresel güvenlik ve terörizm için üs gibi çatma alanlarndan biri olmamas gerektii üzerinde durmaktadr. AB Kafkaslar’da güvenlik salamal, iyi komuluk çerçevesinde çatmalar önlemelidir. AB’nin planlanan ikinci hedefi, demokrasi ve insan haklarn destekleyerek ve yoksulluu önleyerek sosyo-politik anlamazlklarn ve kaynak çatmasnn ortadan kaldrlmasdr. Son hedef ekonomiyle ilgilidir. Orta Asya ve Kafkaslar’da ticareti

destekleyerek ve enerji kaynaklarna yatrm yaparak, AB ekonomik büyümeyi ve açk piyasa ekonomisi kurumlarn kurmay salayabilir. En büyük enerji tüketicisi ve kaynak salaycs olarak AB, idari, kurumsal ve yapsal reformlar tevik etmeli, Hazar enerji kaynaklarn ve ulam yollarnn güvenliini salamaldr. (Andican, 2006: 38) Türkiye bu hedeflerin gerçekletirilmesinde anahtar bir faktör olarak görülmelidir. Türkiye bu hedeflerin hepsine katk verecektir.

Pek çok siyasi çatmayla mücadele eden Suriye, Irak, ran ve Kafkas devletleri gibi sorunlu devletlerle komuluk olasl Avrupallar korkutmaktadr. Ayrca, Türkiye’nin dou snrlar çok geçirgen ve dalktr. Bu yüzden, snrlarn kontrolü çok zordur. Bu yapsal zorluk yasad göçü, uyuturucu ticaretini, silah kaçakçlnn ve organize suçlarn geliimi için bir temel olumasna neden olmaktadr. Sonuç olarak, Türkiye kart olan Avrupal elitler böylesi bir komuluun AB’nin d politika ve ortak güvenlik ve savunma kavramlarna zarar vereceine inanmaktadr. (Andican, 2006: 36). Ayrca, Avrupallar bölgesel bir karklk durumunda Akdeniz ülkelerinden göçmen ve snmac dalgasnn var olmasndan da korkmaktadr. (Avineri, 2002) Bu arada, uluslararas terörizm, organize suçlar, insan ticareti ve yasad göç gibi güvenlik ve istikrara yönelik yeni tehditlerle ilgili olarak, Türkiye’nin AB üyelii Adalet ve çileri Alan’ndaki daha yakn ve karlkl faydal ibirliiyle sonuçlanacaktr. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004, 18)

Eer AB, d politika, ekonomi ve güvenlik alanlarnda güç sahibi ulus-üstü birleik bir devlet olacaksa, Avrasya için bir model ve arabulucu olarak Türkiye’ye ihtiyaç duymaktadr. Bununla birlikte, AB düük düzeyde bir konfederasyon olmaya devam edecekse, bölgesel dengeleri etkileyebilen güçlü ve etkili bir Türkiye isteyecektir. Türkiye, Avrasya ülkeleri için gerçek bir model ve ekonomik ve siyasi çekim merkezi olacaktr (Andican, 2006: 43).

Türkiye, dou ve batnn ortasnda yer almaktadr. Corafi olarak, Türkiye hem Avrupa hem de Ortadou’nun bir parçasdr. Türkiye, Bat demokrasisi ve slami kültür ve geleneklerini benimsemi bir devlet, slam ve demokrasinin birbiriyle uyum içinde olduu bir modeldir. Türkiye’nin temel özelliklerinden biri Bat kültürü, tarihi ve ekonomik birikimleri Dou ekseniyle birletirebilen tek Müslüman ve laik ülke olmasdr. Türkiye’yi kucaklama yoluyla slam dünyas ve

AB arasnda bir köprü oluturarak AB’nin Ortadou’ya yönelik kendi politikalarn daha etkin klabilmektedir. (Akdemir, 2006, 291)

Baz elitler, Türkiye’nin AB’ye üyeliini AB’nin siyasi ve ekonomik gücünü artran unsurlardan biri olduuna inanmaktadr. Onlara göre, demokrasi ve laiklii yaam biçimi olarak benimsemi tek Müslüman ülke olan Türkiye dier slam devletleri için bir model olacaktr. Bu yüzden, Türkiye desteklenmelidir. Ayrca, Kafkaslar’daki Türkî Cumhuriyetler Türkiye’nin uluslararas arenadaki etkinliini gelitirmektedir. Ksaca, Müslüman nüfusa sahip, demokratik bir ülke olan Türkiye, AB’nin deer ve normlarn güney snrlarna tamada kilit bir oyuncu olarak görülmektedir.

Orta Dou’daki Avrupa yanls güçler hem NATO, Avrupa Konseyi hem de OIC üyesi olan Türkiye’nin AB üyeliini bölgeye istikrar getiren kilit bir gelime olarak alglamaktadr. Bir Müslüman ülke olarak Türkiye’nin AB’ye üyelii slam dünyasnn sorunlarn anlatmaya hizmet edecektir. (Baç, 2008, 69)

Ek olarak, Sovyetler Birlii’nin dal ve bamsz devletlerin ortaya çkndan sonra Kafkaslar ve Orta Asya’da etkili bir bölgesel güç olarak yeni bir rol kefetme frsat yakalamaktadr. Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Krgzistan ve Türkmenistan ile etnik ve dilsel balar bulunan Türkiye, onlarn ekonomik kalknmasn, siyasi yönelimlerini ve d ilikilerini ekillendirmede bir rol üstlenmektedir. Dahas, Türkiye’nin modern, laik ve piyasa yönelimli bir devlet olarak baar hikayesi Komünizm sonras dünyada bu devletler için bir alternatif bir model sunmaktadr. (Öni, 2001)

Türkiye’nin AB üyelii medeniyetler çatmasnn insanln kaçnlmaz kaderi olmad mesajnn dünyann geri kalanna duyurulmas anlamna da gelmektedir. Bu durum, Bat ve slam dünyas arasndaki gelecek ilikilerinde AB’ye bir rol vermektedir. Birlik dünyann pek çok bölgesinde yumuak gücünü gelitirerek daha çok sayg ve güvenilirlik kazanacaktr. Türkiye’nin üyelii slam ve demokrasinin uyumunu da kantlayacaktr. (Report of the Independent Commission on Turkey, 2004, 16–17)

Fazla nüfusu ve farkl din ve kültürüyle Türkiye bir tehdit olarak görülmektedir. Bununla birlikte, Türkiye’nin AB üyelii AB’nin demokrasi, insan haklar, hukukun üstünlüü gibi deerlerine dayanan bir Birlik olduunu ve

çeitliliklerden güç kazandn ve dier kültür ve dinlere hogörülü olduunu kantlayacaktr. Türkiye’nin farkl kültür ve dini AB’nin çeitliliine katk verecektir. (Akdemir, 2006, 290)

Bu çalmada belirtildii gibi, AB Türkiye’yi Hazar Bölgesi, Ortadou ve Avrupa arasnda bir enerji köprüsü, kolayca kontrol edilen bir üretim ve tüketim pazar, AB ihtiyaç duyduunda ABD ve Rusya’ya kar kullanabilecei jeo-politik bir aktör, modern ordusuyla AB’nin güvenliine ve snr ötesi operasyonlarna katk verebilecek potansiyel bir güç ve AB’nin Ortadou politikas için kilit bir aktör olarak görmektedir. (Tarakç, 2006, 261)

Türkiye’nin AB’ye katlm AB’nin d politikas için hem bir frsat hem de bir tehdit olarak deerlendirilmektedir. Birlik için Türkiye’nin Balkanlar, Ortadou, Güney Kafkasya ve Orta Asya ve ötesinde kesime noktasndaki jeo-politik konumu Avrupa’nn enerji arznn güvenlii için önemi, onun siyasi, ekonomik ve askeri arl önemli bir deer olacaktr. Ayrca, AB’nin sivil güç araçlar Türkiye’nin katlmyla iyileecektir. Bununla birlikte, Türkiye’nin Birlie katlma isteini reddedilmesi ve dier olumsuz sonuçlar da hesaba katlmaldr. Türk katlm sürecinin baarszl sadece her iki taraf için önemli olanaklarn kayb anlamna gelmemektedir. Bu durum, AB’nin kapsnn önündeki Türkiye’de siyasi çalkant ve istikrarszla neden olacak ciddi bir kimlik sorunu yaanmasyla da sonuçlanacaktr.

Türkiye’nin AB’ye katlmnn Birlik ve Türkiye için önemli frsatlar ve yararlar salamasnn ötesinde, ciddi meydan okumalarn ortaya çkmasna da neden olacana üphe yoktur. Bununla birlikte, Türkiye’nin üyeliinin güçlü ve zayf yanlar deerlendirildiinde, güçlü yanlarnn daha fazla olduu sonucuna ulalmaktadr. Türkiye’yi AB’den dlamann maliyeti Bat ve Dou arasndaki çatmalarn hzlanmas gibi ciddi meydan okumalara neden olacaktr.

3.3. BR GÜÇ UNSURU OLARAK TÜRK BLM VE TEKNOLOJ