• Sonuç bulunamadı

2.7. Ġlgili AraĢtırmalar

2.7.2. Sosyal Yeterlilik (Yetkinlik) Ġle Ġlgili AraĢtırmalar

Kılıç, KumandaĢ ve Var (2016) çalıĢmalarında okul öncesi dönemde anne-baba disiplin uygulamalarının okul öncesi dönemdeki çocukların sosyal yetkinlik düzeyine etkisini incelemeyi amaçlamıĢlardır. AraĢtırmaya Ankara il merkezinden 4-5 yaĢ arası çocukları olan 78 anne ve 68 baba katılmıĢtır. Veri toplama aracı olarak sosyal yetkinlik-davranıĢ değerlendirme ölçeği ve anne-baba disiplin ölçeği kullanılmıĢtır. Korelasyonel araĢtırma

deseni kullanılan bu araĢtırmada, anne ve babaların disiplin uygulamalarının umursamama ve etkisiz sözel tepki boyutlarının çocukların sosyal yetkinlik düzeyinin yordayıcıları olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca sosyal yetkinliği umursamama disiplin uygulamasının olumsuz, etkisiz sözel tepki disiplin uygulamasının ise olumlu Ģekilde etkilediği bulgusuna eriĢilmiĢtir.

Gür vd. (2015) yaptıkları çalıĢmada, 48-60 aylık okul öncesi çocukların sosyal yeterlilik ve davranıĢ değerlendirme koĢullarını incelemeyi amaçlamıĢlardır. Bu çalıĢmada cinsiyet farklılıkları, sosyal yetkinlik, öfke-saldırganlık, anksiyete-içe dönüklük arasındaki iliĢkileri incelemiĢlerdir. Ankara'nın merkezinde yaĢayan 48-60 aylık 847 okul öncesi çocukla (417 kız ve 430 erkek) ile çalıĢılmıĢtır. KiĢisel bilgi formu ile sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme Ölçeği (SCBE-30) çalıĢma kapsamında veri toplamak için kullanılmıĢtır. Sonuç olarak, sosyal yetkinlik yönüyle öfke-saldırganlık açısından erkeklerin ortalama puanı kızlara oranla daha yüksektir. Ancak anksiyete-içe dönüklük ile ilgili istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulamamıĢlardır.

Koçyiğit, Sezer ve Yılmaz (2015) çalıĢmalarında çocukların sosyal yetkinlik ve duygu düzenleme becerileri ile oyun becerileri arasındaki iliĢkinin incelenmesini amaçlamıĢlardır. AraĢtırma iliĢkisel tarama modeline uygun olarak tasarlanmıĢtır. ÇalıĢma grubu 2014-2015 eğitim öğretim yılında, Erzurum il merkezindeki okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 60-72 aylık 228 çocuktan oluĢturulmuĢtur. AraĢtırmanın verileri “Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 Ölçeği”, “Duygu Düzenleme Ölçeği” ve “Oyun Becerileri Değerlendirme Ölçeği” kullanılarak elde edilmiĢtir. AraĢtırma sonucunda; çocukların oyun becerileri ile sosyal yetkinlikleri arasında pozitif, “Kızgınlık-Saldırganlık” ve “Anksiyete- Ġçe dönüklük” alt boyutu arasında negatif iliĢki olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca çocukların oyun becerileri ile Duygu Düzenleme Becerileri Ölçeği‟nin “DeğiĢkenlik-Olumsuzluk” alt boyutu arasında negatif yönlü anlamlı iliĢki olduğu saptanmıĢtır

Ural, Güven, Sezer, Azkeskin ve Yılmaz (2015), okul öncesi dönemdeki çocukların annelerine bağlanma biçimleri ile sosyal yetkinlik ve duygu düzenleme becerileri arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla çalıĢma yapmıĢlardır. ĠliĢkisel tarama modelinde tasarlanana araĢtırmanın çalıĢma grubu Ġstanbul Anadolu yakasında 2014-2015 eğitim öğretim yılında okul öncesi eğitim kurumlarına devam eden 60-72 aylık 224 çocuktan oluĢturulmuĢtur. Verilerin elde edilmesinde LaFreniere ve Dumas (1996) tarafından geliĢtirilen ve Türkçe uyarlaması Çorapçı ve diğerleri (2010) tarafından yapılan Sosyal

Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 Ölçeği (SYDD-30); Shields ve Cicchetti (1997) tarafından geliĢtirilen ve Türkçe uyarlaması Batum ve Yağmurlu (2007) tarafından yapılan Duygu Düzenleme Ölçeği ve çocukların bağlanma biçimlerini belirlemek amacıyla Bretherton, Ridegeway ve Cassidy (1990) tarafından geliĢtirilen ve Türkçe uyarlaması Uluç (2009) tarafından yapılan Oyuncak Öykü Tamamlama Testi kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda annelerine güvensiz bağlanan çocukların güvenli bağlanan çocuklara göre anksiyete-içe dönüklük düzeylerinin daha yüksek olduğu, ayrıca duygu düzenleme becerilerinin anneye bağlanma biçimine göre farklılık gösterdiği saptanmıĢtır. Bunun yanı sıra güvensiz bağlanma biçiminin erkek çocuklarda daha fazla görüldüğü ve yine erkek çocukların kız çocuklara göre daha fazla kızgın-saldırgan davranıĢ sergiledikleri bulunmuĢtur. Anneye bağlanma biçimi ile okul öncesi dönemdeki çocukların sosyal yetkinlik ve duygu düzenleme becerileri arasında anlamlı iliĢki olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. AraĢtırmada cinsiyet değiĢkeni üzerine yapılan incelemeler sonucunda ise güvensiz bağlanma biçiminin erkek çocuklarda daha fazla görüldüğü ve yine erkek çocukların kız çocuklara göre daha fazla kızgın-saldırgan davranıĢ sergiledikleri saptanmıĢtır.

Altay ve Güre (2012) yaptıkları çalıĢmada devlet veya özel okul öncesi kuruma devam eden kız ve erkek çocukların sosyal yeterlikleri ve olumlu sosyal davranıĢları ile annelerinin ebeveynlik stilleri arasındaki iliĢkileri incelemiĢlerdir. AraĢtırmanın örneklemini, Ankara‟da devlet veya özel bir okul öncesi kuruma devam eden yaĢları 35 ile 75 aylar arasında değiĢen toplam 344 çocuğun anneleri ve öğretmenleri oluĢturmuĢtur. AraĢtırmada Ebeveyn Stilleri ve Boyutları Ölçeği annelere, Sosyal Yeterlik için Eğitmen Değerlendirme Ölçeği öğretmenlere; Olumlu Sosyal DavranıĢ Ölçeği ise hem annelere hem de öğretmenlere uygulanmıĢtır. Bulgular, kızların akranlarla ve eğitmenle olan pozitif iliĢkilerinin, erkeklerden daha yüksek; erkeklerin de akranlarla olan negatif iliĢkilerinin kızlardan daha yüksek olduğunu göstermiĢtir. Annesi demokratik ebeveyn stiline sahip çocukların akranlarla olan negatif iliĢkilerinin, izin verici ebeveyn stiline sahip ço- cuklardan daha yüksek olduğu görülmüĢtür. Ayrıca, özel bir okul öncesi kuruma devam eden çocukların akranlarla olan negatif iliĢkiler ve katılımın olmaması alt boyutlarından aldıkları puanların, devlete bağlı okul öncesi kuruma devam eden çocuklara göre daha yüksek olduğu ortaya çıkmıĢtır. ÇalıĢmada ayrıca, anneler ve öğretmenler tarafından değerlendirilen kızların olumlu sosyal davranıĢlarının erkeklerden daha yüksek olduğu bulunmuĢtur

Ogelman ve Topaloğlu (2012), 4-5 yaĢ çocuklarının sosyal yetkinlik, saldırganlık, kaygı puanları ile anne-babalarının ebeveyn özyeterliği algısı arasındaki iliĢkilerini incelemek amacıyla 227 çocuk ve anne-babası ile çalıĢma yapmıĢlardır. AraĢtırmada, KiĢisel Bilgi Formu, Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 Ölçeği ve Ebeveynliğe Yönelik Tutum Ölçeği kullanılmıĢtır. AraĢtırmanın Sonuçları: Çocukların sosyal yetkinlik puanları cinsiyetlerine, anne-baba mesleğine ve anne-baba eğitim durumuna göre; saldırganlık puanları, anne eğitim durumuna göre anlamlı bir farklılık göstermiĢtir. Anne-babaların ebeveyn özyeterliği algıları, çocuklarının cinsiyetine ve kendi eğitim durumlarına göre istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık göstermemiĢtir. Mesleklerine göre annelerin ebeveyn özyeterliği algıları anlamlı bir fark gösterirken, babaların ebeveyn özyeterliği algılarında anlamlı bir farklılık söz konusu değildir. Annelerin ebeveynlik görevine iliĢkin yeterlik algıları, ebeveynlik görevine yönelik ilgileri ve ebeveynlik görevinden sağladıkları doyum, çocukların saldırganlık ve kaygı puanlarını yordamamaktadır. Annelerin ebeveynlik görevinden sağladıkları doyum, çocukların sosyal yetkinlik puanlarını yordamaktadır. Babaların yeterlik algıları, ilgileri ve ebeveynlik görevinden sağladıkları doyum çocukların sosyal yetkinlik, saldırganlık, kaygı puanlarını yordamamaktadır.

Saltalı ve Arslan (2012) yaptıkları çalıĢmada ebeveyn tutumlarının ana sınıfına devam eden çocukların sosyal yetkinlik ve içe dönüklük davranıĢını yordama düzeyini incelemiĢlerdir. AraĢtırmaya 60-72 aylar arasında, ana sınıfına devam eden 309 çocuğun anne ve öğretmenleri katılmıĢtır. ÇalıĢmada çocukların sosyal yetkinlik ve içe dönüklük davranıĢlarının belirlenmesinde LaFreniere ve Dumas (1996) tarafından geliĢtirilip, Çorapçı, Aksan, Arslan-Yalçın ve Yağmurlu (2010) tarafından Türkçe‟ye uyarlama geçerlik güvenirlik çalıĢmaları yapılan Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 Ölçeği, ebeveynlerin tutumlarının belirlenmesinde Karabulut Demir (2007) tarafından geliĢtirilen Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) kullanılmıĢtır. Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 Ölçeği, öğretmenler tarafından, Ebeveyn Tutum Ölçeği (ETÖ) anneler tarafından doldurulmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarına göre; ebeveyn tutumları çocukların sosyal yetkinlik ve içe dönüklük davranıĢlarının anlamlı yordayıcısıdır. AraĢtırmadan elde edilen bir diğer sonuç ise ebeveynlerin demokratik ve otoriter tutumlarının çocukların içe dönüklüklerini anlamlı düzeyde yordadığıdır.

Çorapçı vd. (2010) yaptıkları çalıĢmada, Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme-30 (SYDD-30) ölçeğinin psikometrik özelliklerinin incelenmesini amaçlamıĢlardır. YaĢları 31 ve 73 (58 + 8.5) ay arasında olan 417 çocuk (221 erkek, 196 kız), anneleri ve ana okulu

öğretmenleri çalıĢmaya katılmıĢtır. Öğretmenler, SYDD-30 ve duygu düzenleme ölçeklerini, anneler ise davranıĢ sorunları ve duygu düzenleme ölçeklerini doldurmuĢlardır. Doğrudan gözlem yöntemiyle 130 çocuktan kendini denetleme becerisi verisi toplanmıĢtır. Sonuç olarak, iç tutarlılık ve test-tekrar test katsayıları, ölçeğin güvenirliğini desteklemiĢtir. Özgün ölçeğin üç faktörlü yapısı, Kızgınlık-Saldırganlık, Sosyal Yetkinlik ve Anksiyete-Ġçe dönüklük temel boyutları olarak Türk örneklemi üzerinde de ortaya konmuĢtur. Toplam 204 erkek ve 183 kız çocuğu, erken çocukluk (42-59 ay) ve okul öncesi (60-73 ay) dönem gruplarına ayrılmıĢtır. Alt ölçeklerin ortalama değerleri ve yüzdelikleri her yaĢ ve cinsiyet grubu için hesaplanarak SYDD-30 normlarının belirlenmesi için bir ön çalıĢma yapılmıĢtır. Çocuğun yaĢı, cinsiyeti, davranıĢ sorun belirtileri, duygu düzenleme ve kendini denetleme becerileri ile SYDD-30 alt ölçekleri arasında bulunan anlamlı iliĢkiler ölçeğin geçerliğini desteklemiĢtir.

ġendil (2010), 5-6 yaĢ çocuklarının akranları tarafından tercih edilip edilmeme durumlarının, cinsiyetlerinin ve mizaç özelliklerinin sosyal yetkinlik ve davranıĢ sorunlarını (kızgınlık-saldırganlık ve anksiyete-içe dönüklük) farklılaĢtırıp farklılaĢtırmadığını ortaya koymak amacıyla çalıĢma yapmıĢtır. ÇalıĢma için Ankara‟daki özel bir okul öncesi eğitimi kurumundan 5- 6 yaĢlarındaki 42 çocuk ile çalıĢmıĢtır. Çocuğun akranları tarafından tercih edilip edilmediğini tespit etmek için çocuklara “Resimli Sosyometri Ölçeği” uygulanmıĢtır. Öğretmenlerden “Sosyal Yetkinlik ve DavranıĢ Değerlendirme” ölçeğini araĢtırmaya katılan her bir çocuk için doldurmaları, ailelerden ise “Çocuklar için Kısa Mizaç Ölçeği” ile çocuklarını değerlendirmeleri istenmiĢtir. Bu çalıĢmanın sonucunda akranları tarafından daha çok tercih edilen, daha sebatkar ve sıcakkanlı olan çocukların daha yüksek sosyal yetkinlik becerisine sahip oldukları, tepkiselliği daha yüksek olan çocukların ise daha yüksek kızgınlık- saldırganlık içeren davranıĢ sorunları gösterdikleri belirlenmiĢtir. Cinsiyetin ise sosyal yetkinlik kızgınlık-saldırganlık veya anksiyete-içe dönüklük davranıĢ sorunlarından herhangi birini farklılaĢtırmadığı ortaya çıkmıĢtır.

Yerlioğlu (2010) çalıĢmasında çocuğun bağlanma davranıĢı, anne duyarlılığı, çocuğun kendini denetleme becerisi ve sosyal yetkinliği arasındaki iliĢkiyi incelemeyi; Bağlanma DavranıĢı Sınıflandırma Seti‟nin (BDSS) laboratuvar ortamında uygulanabilirliği ve geçerliliğini araĢtırmayı amaçlamıĢtır. Bu çalıĢmada 76 okul öncesi çağdaki Türk çocuğu, anneleri ve anaokulu öğretmenleri ile çalıĢmıĢtır. Beklentilerin ve teorinin varsayımlarının

aksine, çocuğun bağlanma davranıĢı ve annenin (CBCL) ya da öğretmenin (ERC, SCBE- 30) sosyo-duygusal uyum değerlendirmeleri arasında anlamlı bir iliĢki bulunmamıĢtır. Cohen ve Mendez (2009) tarafından yapılan araĢtırmada, bir yıl boyunca okul öncesi dönemdeki çocukların oyun davranıĢları ile duyguları düzenleme, alıcı dil ve sosyal yetkinliğe iliĢkin problemleri arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. 331 Amerikalı ve Afrikalı okul öncesi çocukla çalıĢılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda çocukların yıl içerisinde değiĢen duygu düzenleme, sosyal yetkinlik ve alıcı dil düzeyleri ile akranlarıyla kurdukları oyunlar arasında iliĢki olduğu görülmüĢtür. Buna göre özellikle çocukların duygu düzenleme becerilerinde ve sosyal yetkinliklerindeki problemlerin akranlarıyla oyunlarını zorlaĢtırdığı tespit edilmiĢtir.

Uren ve Stagnitti (2009) tarafından yapılan araĢtırmada, okul öncesi dönemdeki çocukların oyun davranıĢları, sosyal yetkinlik ve okul temelli etkinliklere katılımları arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. Bu aratırmada 5-7 yaĢ arası 41 çocuk ile çalıĢılmıĢtır. ÇalıĢmada sosyal yeterlilik Ölçeği ve Çocuklar için Leuven Katılım Ölçeği kullanılmıĢtır. AraĢtırma sonucunda çocukların oyun davranıĢları ile sosyal yetkinlik ve okul temelli etkinliklere katılımları arasında pozitif yönlü anlamlı iliĢki olduğu görülmüĢtür. Buna ek olarak çocukların oyun davranıĢlarının öğretmen tarafından değerlendirilmesinin çocukların sosyal yetkinlik ve okul temelli etkinliklere katılımları hakkında sonuç çıkarmayı sağlayacak derecede bilgi verdiği belirtilmiĢtir.

Gülay (2008), okul öncesi dönem çocuklarına yönelik akran iliĢkileri ölçeklerinin dilsel eĢ değerlik, güvenirlik ve geçerlik çalıĢmalarını gerçekleĢtirmek ve okul öncesi dönem çocuklarının akran iliĢkilerini, çeĢitli değiĢkenler (cinsiyet, anne tutumları, anne ve baba eğitim düzeyleri) açısından incelemek amacıyla çalıĢma yapmıĢtır. Ladd ve Profilet Çocuk Davranıs Ölçegi ve Akranlarının Siddetine Maruz Kalma Ölçegi güvenirlik, geçerlik çalısma grubunda, Ġstanbul ilinde yasayan, anaokuluna devam eden, 5-6 yas grubundan 746 çocuk ve 35 anaokulu ögretmeni yer almıstır. AraĢtırmanın sonucunda, çocukların cinsiyetlerine bağlı olarak baĢkalarına yardımı amaçlayan sosyal davranıĢları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmıĢtır. Kız çocuklarının, erkek çocuklarına göre baĢkalarına yardımı amaçlayan sosyal davranıĢları daha sık gerçekleĢtirdikleri belirlenmiĢtir. AraĢtırmada kız çocuklarının, erkek çocuklarına göre sosyal davranıĢlar açısından daha yetkin olabileceğini düĢünülmektedir. ÇalıĢmanın sonucunda babaların eğitim düzeyine bağlı olarak çocukların saldırganlıkları arasında anlamlı bir farklılığa rastlamamıĢtır.

Cohn (1990) çalıĢmasında çocukların bağlanma biçimleri ile akran sosyal yeterliliği arasındaki iliĢkiyi incelemiĢtir. ÇalıĢmasında 6 yaĢında 47 kız 42 erkek toplam 89 çocuk ve onların anneleri ile çalıĢmıĢtır. ÇalıĢmada EAS temperament survey (Buss ve Plomin, 1984),

mizaç anketi ile Johnson Test of Cognitive Ability (WJTCA), Johnso Testi kullanmıĢ ve

çocuklar arasında yetkinlik alt ölçeği için test-tekrar test güvenirliğinin toplam 72-0,87 HRI puanları bulunmuĢtur. AraĢtırma sonucunda, güvensiz bağlanan erkek çocuklarının akranları ve öğretmenleri tarafından daha az sevildikleri, akranlarına karĢı daha saldırgan davrandıkları ve daha çok problem davranıĢlara sahip oldukları görülmüĢtür.

Eisenberg (1998) yaptığı çalıĢmada ebeveynlerin çocuklarının olumsuz davranıĢlarına karĢı tepkileri ile çocuklarının sosyal yeterliliği ve rahatlatma davranıĢları arasındaki iliĢkiye bir sezgisel model sunmuĢtur. Bu çalıĢmada, çocukların sosyal becerileri, popülariteleri, baĢ etme becerileri ve bir bebeği rahatlatma sırasındaki kalite ve miktar arasındaki iliĢki gözden geçirilmĢtir. ĠliĢkisel türden olan araĢtırma ile lgili literatür kesin değildir. AraĢtırma verilerinden, annenin probleme odaklı davranıĢlarının çocuğun sosyal davranıĢları ve baĢ etme becerisi ile pozitif olarak iliĢkili olduğu, ancak annenin önemsememe davranıĢlarının daha düĢük derecede sosyal yeterlilik ve daha yüksek derecede baĢ etmeyle iliĢkili olduğu sonucuna varılmıĢtır.