• Sonuç bulunamadı

2.2. Duygu ve Duyguları Anlama

2.2.1. Duyguları Ġfade Etme

Erken dönem düzenleme formlarından biri duyguyu ifade etme becerisidir. Bir duyguyu ifade etmede birkaç tane düzenleyici etki rol oynar. Duygu ifadesi, duygusal farkındalık, duyguların anlaĢılması ve duygu sosyalleĢmesinin de dahil olduğu süreçlere zemin hazırlar. Bir duyguyu ifade etme, o duygunun ne olduğunu bilme ve o duygu hakkında ne yapılması gerektiğine karar verme farkındalığı erken yaĢlarda baĢlar (Southam-Gerow, 2014, s. 23).

Çocuğun duyguları ve onları anlatım biçimleri yaĢla birlikte değiĢir (Aytar Güngör, 2011, s. 165). Çocukların kendi duygusal deneyimlerini tarif edebilmeleri için psikolojik ve biliĢsel sinyalleri yorumlayabilmeleri gerekir. Çocukların duygularını tanımlama becerisi, dıĢ durumların yanında iç deneyimleri hakkındaki bilgileri ayrıca bedensel uyarıcıları yorumlayabilmeyi gerektirir (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 154).

AraĢtırmacılar tam olarak hangi duyguların birincil olduğunu, tüm duygu karıĢımlarını meydana getiren asal duyguların hangileri olduğu, hatta birincil duyguların var olup olmadığı hakkında tartıĢmıĢlardır (Goleman, 2014, s. 373). Genel duygu türleri aĢağıda özetlenmiĢtir.

Mutluluk: Gülümseme ve neĢeli gülmelerle kendini gösterir. GeliĢimin birçok aĢamasına

önemli katkıda bulunmaktadır. Doyum davranıĢlarını üreten bir rahatlık duygusudur (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 155).

Sevgi: Kabul görme, dostluk, güven, iyilik, yakın ilgi, sadakat, hayranlık, muhabbeti içerir

(Goleman, 2014, s. 374). Derin bir kiĢisel bağlanmayı ifade eder. Güçlü ve karmaĢık bir duygudur. Çocukların yeterli düzeyde duygusal geliĢim göstermeleri için sevilmeye ihtiyaçları olduğu konusunda çocuk psikologları görüĢ birliğine varmıĢlardır (Aytar Güngör, 2011, s. 165).

Sevinç: Bir memnunluk ve zevk duygusudur. Mutluluğa benzer bir duygudur (Aytar

Güngör, 2011, s.165). Bir arkadaĢ arama, birini kucaklamak isteme ve bu gibi davranıĢlarla ortaya çıkan mutluluk belirtileridir (Adler, 2014, s. 242).

Acı ve üzüntü: Acı, keder, neĢesizlik, kendine acıma, yalnızlık ve umutsuzluğu içerir

(Goleman, 2014, s. 373). Sevilen bir kimseyi, hayvanı veya nesneyi yitirmenin sonucunda kiĢiye yansıyan güçlü duygulardır. Acı ve üzüntü içerisinde bulunan kiĢiler büyük bir boĢluk ve umutsuzluk içerisinde olurlar (Aytar Güngör, 2011, s. 165).

Öfke: Hiddet, hakaret, içerleme, gazap, tükenme, kızma, sinirlenme, hınç, kin, düĢmanlık

ve patolojik olarak, nefret ile Ģiddeti içerir (Goleman, 2014, s. 373). Bir amaca ulaĢmak istendiğinde, istenmeyen bir durumla karĢılaĢınca, engeli kaldırma durumunda yaĢanılan duygusal bir tepki, aynı zamanda uyarıcı bir iĢarettir (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 156). Güçlü olma ve baĢkalarına söz geçirme çabasının tipik bir örneğidir (Adler, 2014, s. 234). Yoğun bir kızgınlık duygusunun dıĢa vurumudur. Çocukların çok erken öğrendikleri bir duygudur (Aytar Güngör, 2011, s. 166). Ġlk yılın ortasında öfke çocuğun çevresine uyum sürecini kolaylaĢtırır (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 156).

ġaĢırma: Ani olarak beklenmedik görsel, iĢitsel olaylarda ortaya çıkan bir ifadedir.

ġaĢırma duygusu, mutluluk veya üzüntü gibi duygu durumlardan önce, kısa bir süre için ortaya çıkmaktadır (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 157).

Korku: Kaygı, kuruntu, sinirlilik, tasa, hayret, Ģüphe, huzursuzluk, çekinme, ürkme ve

patolojik olduğunda ise fobi ile paniği içerir (Goleman, 2014, s. 373). Tehlike, dehĢet, kaygı, ürkme, Ģiddet ve panik gibi duygularla ortaya çıkar. Öfke gibi korkuda ilk yılın ikinci yarısında ortaya çıkmaktadır. Korku, biliĢsel becerilere ve çevredeki tehlikeli durumun farkına varmaya bağlı olarak geliĢir. Korkuyu oluĢturan uyarımların ortak noktası, ani ve birdenbire oluĢ aynı zamanda bu duruma çocuğun uyum gösterememesidir (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 157-158).

Keder: Sevdiği bir kimseyi ya da bir Ģeyi yitirme sonucu kiĢinin bir türlü kendini

avutamaması halinde ortaya çıkan bir duygudur (Adler, 2014, s. 237).

Kaygı: Bireyin yapmak istedikleriyle koĢulları arasındaki çatıĢmadan, dıĢa vurmak

istedikleriyle bunu yapmamak arasındaki çatıĢmasından, bir değer grubu arasındaki çatıĢmasından doğan, kaynağı belirsiz sıkıntılı durumdur. Çocuklar kaygılarını kontrol etmekte zorlanırlar. Çocukların kaygı durumuna fiziksel yakınmalarda eĢlik edebilir. Bu durum çocukların yaĢam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilir (Ergin ve Yıldız, 2014, s. 158-159).

Ġğrenme: Hor görme, aĢağılama, küçümseme, tiksinme, nefret etme, hoĢlanmama ve itici

Utanç: Suçluluk, mahcubiyet, hayal kırıklığı, piĢmanlık, küçük düĢme ve üzülme gibi

duygu durumlarını içerir (Goleman, 2014, s. 374).

Erken çocuklukta özellikle okulöncesi dönemde çocukların duygulara iliĢkin anlayıĢları hızla geliĢir ve geniĢler (Berk, 2013a, s. 488). Berk (2013a, s. 486),”Çocukların duygusal ifade edicilikleri baĢkalarının duygusal ipuçlarını yorumlama yetenekleriyle çok iliĢkilidir”. Ġfadesiyle duygusal ifade ile duygusal anlayıĢ arasındaki iliĢkiye dikkat çekmiĢtir. Berk‟e göre çocukların duygusal ifade ile duygusal anlayıĢ geliĢimi aĢağıdaki tabloda verilmiĢtir (Berk, 2013a, s. 491).

Tablo 1

Duygusal Gelişim

YaĢ Duygusal ifade Duygusal anlayıĢ

Doğum-6 Ay

*Toplumsal gülümseme görülür.

*Gülme ortaya çıkar. *Tanıdık insanlarla etkileĢirken

mutluluk ifadeleri artar.

*Duygusal ifadeler giderek çevresel olaylarla anlamlı bir biçimde iliĢkili iyi örgütlenmiĢ örüntüler haline gelir.

*Duyguları, yüz yüze

iletiĢimde bakıcının hissetme tonunu eĢleĢtirerek belirler.

7-12 Ay *Kızgınlık ve korkunun yoğunluğu ve sıklığı artar. *Bakıcıyı güvenli bir üs olarak kullanır. *Duyguları uyarılmaya yaklaĢarak ya da uyarılmadan uzaklaĢarak düzenler.

*BaĢkalarının duygusal ipuçlarının anlamını çıkarır. *Toplumsal göndermeler yapar.

1-2 Yıl

*Özbilinci olan duygular ortaya çıkar fakat yetiĢkin yönlendirme ve

cesaretlendirmesine bağlıdır. *Duygusal düzenlemeye yardımcı olmak üzere dili kullanmaya baĢlar.

*BaĢkalarının duygusal tepkilerinin kendisininkinden farklı olabileceğini kavramaya baĢlar.

*Duygusal deyimlerden oluĢan bir sözcük dağarcığı edinir.

*Empati gösterir.

3-6 Yıl

*Öz bilinci olan duygular açık bir biçimde benlik değerlendirmesiyle bağlantılıdır.

*Temsil edicilik ve dil geliĢtikçe duyguları düzenlemek için etkin stratejiler kullanılır.

*Duygusal sergileme kurallarına

uymaya baĢlar; yaĢamadığı bir duyguyu yaĢıyormuĢ gibi yapabilir.

*Duyguların nedenleri, sonuçları ve davranıĢsal belirtilerinin doğruluk ve karmaĢıklığı artar.

*Dil geliĢtikçe empati daha düĢünceli bir hale gelir.

Küçük çocuklar korku, utanç, mahcubiyet ve suçluluk gibi öz bilinç duyguları (self- conscious) için kendilerinden bahsederken, kendilerinin diğer kiĢilerden ayrı olduklarının farkında olma durumundadırlar. Çocuklarda bulunan öz bilinç duyguları (self-conscious) bebeklikte yaklaĢık 18 aylıkken öz farkındalık duygusu ortaya çıkıncaya kadar geliĢmemektedir (Santrock, 2014, s. 243).