• Sonuç bulunamadı

Yazıtlar üzerinde yapılabilecek bir inceleme kısmen geleneksel, kısmen de Hellenistik ya da Klasik Çağ’dan köklenen kent idare sisteminin Đmparatorluk Çağı’nda da eskiden olduğu gibi devam ettiğine dair bilgiler verecektir. Her kent bağımsız olarak kendisini diğer toplumlardan ayıran kendine özgü bir yapıya sahipti213. Kentlerde genel olarak yerel yönetimi yürüten ve kararları alan kurumlar olarak danışma meclisi olan boule (βουλὴ) ve halk meclisi demos (δῆµος) öne çıkarlar214. Fakat bu kurumların Roma Đmparatorluk Çağı’ndaki politik güçleri ve yapılarına bakılacak olursa Hellenistik Çağ ile önemli farklılıklar bulunduğu görülür. Đmparatorluk Çağı, Küçük Asya kentlerinde demokratia ilkesi uyarınca demos’un

206

Đmparator Augustus tarafından yaptırılan Lagina Hekate tapınak alanına giriş kapısı için bkz. I.Stratonikeia, no. 511; Αὐτοκράτωρ Καῖσαρ θεοῦ υἱὸς θεὸς Σεβαστὸς πατὴρ πατρίδος καὶ εὐσεβείᾳ ἅπαντας διενένκας, τῆς θεᾶς Ἑκάτης ἀσεβηθείσης, προενόησεν ὥστε κεκοµίσθαι [πα]ρ’ αὐτοῦ καὶ αὐτὴν τὴν ἀπὸ τῆς ἀρχῆ[ς] ἐν τῷ βίῳ περὶ θεῶν ἐν ἀνθρώποις ἀληθιν[ὴν] [π]ρόληψιν.

207

Roma senatörleri ve atlı sınıf mensuplarının eyalet kentlerinin imarına katılımları hakkında bkz. Quass, Honoratiorenschicht, s. 221 – 224.

208

Roma eyalet memurlarının eyalet kentlerinin imarına katkıları hakkında bkz. Quass, Honoratiorenschicht, s. 212-220. Karia kentlerinden örnekler için bkz. OGIS no. 525 (Halikarnassos); I.Tralleis, no. 148 ve 415.

209

Kentlerin imarına yönelik imparatorluk yardımları hakkında bkz. Broughton, Roman Asia Minor, s. 711-715; Quass, Honoratiorenschicht, s. 224-228; Winter, Baupolitik, s. 67-131; M. Horster, Literarische Zeugnisse Kaiserlicher Bautätigkeit: Eine Studie Zu Baumassnahmen in Städten Des Römischen Reiches Während Des Prinzipats. Stuttgart 1997; M. Horster, Bauinschriften Römischer Kaiser: Untersuchungen Zu Inschriftenpraxis Und Bautätigkeit in Städten Des Westlichen Imperium Romanum in Der Zeit Des Prinzipats. Stuttgart 2001. Konu hakkındaki son çalışma için bkz. M. Oktan, Roma’nın Anadolu’daki Yapı Politikası, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Antalya 2011.

210

Augustus Dönemi’nde (MÖ 27-25) Tralleis’te gerçekleşmiş deprem sonrasında Khairemon isimli kişinin elçiliği sonrasında gelen yardım için bkz. Agath. II, 17, 2-8. MS 138-141 yılında geçekleşmiş bir deprem sonrasında bir elçilik aracılığı ile Đmparator Antoninus Pius’un Stratonikeia kentine yaptığı 250.000 denarii bağış için bkz. I.Stratonikeia no. 1029, (sat. 5-11), ayrıca bkz. Varinlioğlu, EA 12 (1988) s. 83 no. 4. Antoninus Pius Dönemi’nde kentleri etkileyen deprem için ayrıca bkz. Paus., VIII, 43, 4.

211

Augustus’un Tralleis kentine yaptığı yardım için bkz. Strab., XII, 8, 18 (C 579); Agath. II, 17, 2. Olasılıkla Claudius ve Nero’nun Aphrodisias kentine yaptıkları yardım için bkz. T.36 (sat. 3-4) ἐκ τῆς ἐπιτραπείσης ὑπὸ τῶν Σεβαστῶν χάριτος καὶ κτλ. Atoninus Pius’un Lykia ve Karia kentleri ile birlikte Kos ve Rhodos’a yaptığı yardım için bkz. Paus., VIII, 43, 4. Mimari faaliyetlerin politik önemi için bkz. Winter, Baupolitik, s. 24-53.

212

Termessos (Pisidia) kentinde imparator (olasılıkla Antoninus Pius) tarafından bağışlanan para ve kentin kendi gelirleri ile yaptırılan yapıya dair yazıt için bkz. Đplikcioglu, et. al. Termessos I, s. 10-11, no. 2; SEG XLI (1991) no. 1255.

213

Stephan, Honoratioren, s. 59.

214

Nörr, Imperium und Polis, s. 34vd; Quass, Honoratiorenschicht, s. 373-394; Millar, Greek City, s. 241; A.H.M. Jones, Greek City, s. 174-179.

egemenliğine dayalı olması gereken yönetim, kelimenin tam anlamıyla bir demokrasi değildi. Diğer taraftan da bu yönetim biçimi tam bir oligarşi olarak da nitelendirilemez, daha çok her iki sistemin bir ara formu olan ve yerel aristokratların özel yetki ve ayrıcalıklara sahip olduğu bir sistemin varlığı söz konusudur215; bu sistem elitist (seçkinci) demokrasi216 veya Platon’un ifadesi ile timokrasi (τιµοκρατία) ve timarşi (τιµαρχία) olarak217 isimlendirilebilir. Bu şekilde MS I. ve II. yüzyıllarda Küçük Asya kentlerinde zenginliğin ve politik gücün az sayıdaki yerel elit ailenin elinde toplanmasıyla elitler ve demos’un geri alanı arasındaki eşitsizlik önemli ölçüde artmıştı. Yazıtlar kentlerde boule üyeliklerinin, leitourgiai’ın ve memuriyetlerin birkaç ailenin fertleri tarafından nesiller boyunca yürütüldüğünü ve bu ailelerin fertlerinin boule, demos ve kimi zaman da gerousia ve neoi tarafından büyük övgülerle yüceltildiklerini göstermektedir. Bu önemli değişim aslında Hellenistik Çağ’dan beri devam eden bir sürecin sonucuydu. Hellenistik Çağ’da demokratia ilkesine karşın hiçbir zaman Atina gibi radikal bir demokrasi anlayışına sahip olmayan218 Küçük Asya kentleri oldukça önemli sosyolojik değişimler geçirmeye başladılar219; Krallar ile yakın ilişki içindeki yurttaşlar kentlerde prestij elde ederek elit bir tabaka oluşturdular, zira bunlar kraliyet yönetiminde de görev alabilen kişilerdi ve kralın dostları (φίλοι) idiler. Kraliyet ailesi ile iyi ilişkileri ve bunu kentleri yararına kullanmaları kısa sürede onları diğer yurttaşlardan ayırmıştı220. Zenginlikleri esasen toprak ve taşınmaz mülklere dayanan bu üst tabaka mensupları kent içinde artan sosyal ve politik nüfuslarının yanında ticaretin artması ve gelişen ulaşım imkanları sayesinde daha büyük bir zenginliğe ulaştılar. Bu zenginliğin bir kısmını da kent içindeki memuriyetler için harcayarak elde ettikleri konumu sağlamlaştırmaya çalışıyorlardı. Geç Hellenistik Çağ’da elitler, kent tarafından da desteklenen rekabet ile savunma giderlerine katkıda bulunma, kıtlık zamanında besin maddesi tedarik etme, gymnasion’ların ihtiyaçlarını karşılama, kentin dini bayramlarını düzenleme gibi doğrudan memuriyetlerle ilişkili olmayan alanlarda da cömertliklerini sergilemeye başladılar221. Bu şekilde euergesia diğer bir ifade ile “sivil (kente ve yurttaşlara yönelik) cömertlik” toplumun sınıflaşmasının ve elit sınıf içindeki katmanlaşmanın önemli bir aracı haline geldi. Elit sınıf

215

Quass, Honoratiorenschicht, s. 394-421; Pleket, Political Culture, s. 205-212; Stephan, Honoratioren, s. 59vdd.

216

Stephan’ın “elitäre Demokratie” ifadesinin tercümesidir, bkz. Stephan, Honoratioren, s. 60.

217

Plat., polit., VIII, 545b-c; καὶ νῦν οὕτω πρῶτον µὲν τὴν φιλότιµον σκεπτέον πολιτείαν, ὄνοµα γὰρ οὐκ ἔχω λεγόµενον ἄλλο· ἢ τιµοκρατίαν ἢ τιµαρχίαν αὐτὴν κλητέον, “öyleyse şimdi ilk olarak onurseverlik üzerine kurulu devleti incelemeliyiz, zira (bu devlet sisteminin) başka bir ismini bilmiyorum, timokrasi veya timarşi denmelidir.”

218

Zuiderhoek, Politics of Munificence, s. 14

219

Gehrke, Hellenismus, s. 181. Süreç için bkz. P. Hamon, Elites dirigeants et processus d’aristocratisation à l’époque hellénistique, şurada: H.L.Fernoux - Ch. Stein (Ed.). Aristocratie antique: modèles et exemplarité sociale. Dijon 2007, s. 79-100.

220

Gehrke, Hellenismus, s. 53.

221

mensupları aslında kralların ayak izlerini takip ediyorlardı; kralların, lütufları karşılığında esasen Yunan politik anlayışına ters düşen erkleri için tebaalarının rızasını kazanmaları gibi222 elitler de cömertlik ve hizmetleri karşılığında kent içindeki sosyal ve politik üstünlüklerinin devamını sağlıyorlardı. Isonomia ilkesi uyarınca yasal ayrıcalıklara sahip olmayan elitler223, elde ettikleri ayrıcalıklı konumun devamı için çaba sarf etmeli ve bunu hak ettiklerini tekrar tekrar kanıtlamalıydılar.

Yapısal olarak yurttaşlar topluluğunun önemli alt birimleri olan phyle’lere224 ayrılmış225 olan kent toplumları içinde geç Hellenistik Çağ’da başlayan bu sınıflaşma Roma egemenliği altında çok daha açık şekilde gözlenir oldu. Bu sınıflaşma genel olarak, memuriyet üstlenebilenler ve üstlenemeyenler arasındaydı226. MS II. yüzyılda kentlerdeki leitourgiai ve yönetimsel memuriyetlerin (arkhai) büyük kısmı birkaç ailenin fertleri tarafından nesillerce üstlenilir olmuştu. Bununla birlikte memuriyetlerin getirdiği sosyal itibar memuriyetin kent yönetimindeki önemi ile orantılı değildi227. Örneğin stephanephoria ve yerel kült rahiplikleri yüksek onur taşımalarına karşın yönetimsel anlamda etkin memuriyetler değildi.

Kentlerde boule üyeleri varlıklı elit ailelerin fertlerinden oluşuyordu. Rostovtzeff tarafından burjuva olarak nitelendirilen bu küçük zümrenin egemenliği altındaki danışma meclisleri, Roma senatosu’nun yapısal prensiplerine uygun olarak değişim içine girdiler; boule üyeleri ve onların aileleri giderek ordo decurionum özellikleri göstermeye başladılar. Bu şekilde boule üyeliği bir görev ya da memuriyetten öte bir onur228 ve sosyal davranış biçimi halini aldı229. Bu şekilde kişiler üst üste boule üyeliği üstlendiler ve sonuç olarak bu

222

Gehrke, Hellenismus, s. 63.

223

Dmitriev, City Government, s. 323.

224

Bkz. T. 40 sat. 21-22. Phylai için bkz. D. Roussel, Tribu et cité, études sur les groupes sociaux dans les cités grecques aux époques archaïque et classique. Paris, Les Belles lettres, 1976; P. Funke, Stamm und Polis: Überlegungen zur Entstehung der griechischen Staatenwelt in den "dunklen Jahrhunderten", şurada: A. Heuss, - J. Bleicken (ed.), Colloquium Aus Anlass Des 80. Geburtstages Von Alfred Heuss. Kalmünz 1993, s. 29-48; H.J. Gehrke, “Community aspects of the polis: Ethnos, phyle, polis: Gemässigt unorthodoxe vermutungen” şurada: Flensted-Jensen, Pernille, Thomas H. Nielsen, Lene Rubinstein, Mogens H. Hansen (ed.). Polis & Politics: Studies in Ancient Greek History. Copenhagen: Museum Tusculanum Press, 2000, s. 157-176; Smarczyk, phyle, s. 982-985; Dmitriev, City Government, s. 30-33.

225

Mitchell, Anatolia, s. 200; Stephan, Honoratioren, s. 62vd. Stratonikeia’nın phyle’leri için bkz. Bremen, The Demes and Phylai of Stratonikeia in Caria, Chiron 30 (2000) s. 389-401. Iasos’un phyle’leri için bkz. R. Fabiani, “Magistrates and Phylai in Iasos” şurada: R. van Bremen – J.-M. Carbon (ed.) Hellenistic Caria, Proceedings of the First International Conference on Hellenistic Caria, Oxford, 29 June – 2 July 2006, Bordeaux 2010, s. 477- 482.

226

Sarte, Asie Mineure, 252vd; Kleijwegt, Ancient Youth, s. 223; Dmitriev, City Government, s. 317, krş. Veyne, Bread and Circuses, s. 216.

227

Dmitriev, City Government, s. 317. Dmitriev birincil aileler olarak isimlendirdiği en üst sınıfın kentlerin leitourgia’larını tekeline almış olmalarına karşın MS II. yüzyılda henüz kentin yönetimini tümüyle ele geçirmiş olmadıklarını ifade etmektedir.

228

Birden çok kentte boule üyesi olan kişiler için bkz. Dmitriev, City Government, s. 154 dn. 85.

229

mevki ömür boyu süren bir nitelik kazandı230. Bouleutes’lerin oğulları da bu masraflı görev için ilk adaylar olarak görülüyorlardı231. Bu değişim boule üyelerinin ve onların ailelerinin, Roma modelindeki gibi “ordo” niteliğinde toplumun en üst sınıfı halini almalarına katkıda bulunuyordu232, böylece boule üyeliğinin de kapalı bir zümre içinde babadan oğula geçişi de facto bir ayrıcalık halini almıştı233. Boule üyeleri ve onların ailelerini kentin diğer nüfusundan ayıran yasal bir düzenleme Roma yasalarında bulunmasına karşın Küçük Asya kentlerinin kendi yasalarında bulunmamaktadır234. Eğer bu elit aileler ile demos’un geri kalanı arasında yasal bir ayrım varsa bu Roma yasalarının bir etkisidir. Roma, yerel elit ailelerin gelişimini destekleyerek ve onlara Roma yurttaşlık hakkı vererek aşamalı olarak kentin geri kalanından ayrılmalarına katkıda bulunmuştur235. Küçük Asya’nın bazı eyaletlerinde yapılan yasal düzenlemeler Roma’nın bu yöndeki bir değişimi desteklediğini göstermektedir; Plinius’un mektupları236 Lex Pompeia ile Bithynia ve Pontus kentlerinde danışma meclislerinin senato benzeri bir yapıya kavuşmasının yasal olarak desteklendiğini göstermektedir. Benzer şekilde, olasılıkla Vespasianus Dönemi’nde Lykia kentleri de Roma modelinde danışma meclislerine sahip oldular237. Karia’nın da içinde bulunduğu Provincia Asia’da ise bu yönde bir yasal düzenlemenin varlığına ilişkin kanıt bulunmamaktadır. Hellenistik Çağ’da olduğu gibi Roma Đmparatorluk Çağı’nda da elitlerin kent içindeki bu üstün konumları yasal bir düzenlemeye tabi değildi, de facto olarak yürütülüyordu ve demos tarafından kabul görüyordu. Bu şekilde yurttaşların yasa önündeki eşitliği (isonomia) ilkesine de aykırı düşülmüyordu238.

Sınıflaşma birden çok aşama halinde gerçekleşmişti; memuriyet üstlenebilenler ve üstlenemeyenler arasındaki politik sınıflaşma, yönetimi artarak küçük bir zengin elitler zümresinin imtiyazı haline getirdi. Bu elitler önemli memuriyetleri üstlerine aldılar ve üyesi oldukları boule’yi, demos’un karşısında daha da güçlendirerek yönetimin en önemli organı

230

Referanslar için bkz. Quass, Honoratiorenschicht, s. 385 - 389

231

Dig. L.1.2pr., ayrıca bkz. yukarıda s. 26 dn. 151.

232

Boule’nin değişimi ve yeni bir sınıf teşkili için genel olarak bkz. A.H.M. Jones, Greek City, 167-191; Magie, Roman Rule, s. 640vd ve 1504vd not. 30; Pleket, Sociale stratificatie, 235vd; Pleket, Political Culture, s. 205vd; Quass, Honoratiorenschicht, s. 382-394; Zuiderhoek, Politics of Munificence, s. 60-70. Ayrıca bkz. Dio, or. XLVIII, 9-10.

233

Quass, Honoratiorenschicht, s. 387-293; A.H.M. Jones, Greek City, 179vd ve dn. 46; Pleket, Political Culture, s. 205vd.; Zuiderhoek, Politics of Munificence, s. 62vd.

234

Dmitriev, City Government, s. 331.

235

Dmitriev, City Government, s. 323.

236

Plin., epist., X, 79; … quod alioqui factitatum adhuc et esse necessarium dicitur, quia sit aliquanto melius honestorum hominum liberos quam e plebe in curiam admitti. “… elitlerin oğullarının kent meclisine kabul edilmesi plebs’in kabul edilmesinden daha iyi olduğu için, şimdiye kadar uygulanmakta olan bu kuralın gerekli olduğu söylenmektedir.”

237

Wörrle, Stadt und Fest, s. 96-100.

238

haline getirdiler239. Bu şekilde demos yönetimdeki etkin gücünü bir ölçüde kaybetmişti, fakat bu tamamıyla kent yönetimin dışına atıldığı anlamına da gelmiyordu240. Ardından boule üyesi elitler de kendi aralarında “iç katmanlaşma” yaşadılar. Bu şekilde birkaç aile diğer elitler arasında öne çıkarak yurttaşlarının de facto liderleri oldular241. Yerel elitlerin iç katmanlaşmasının yansımalarına ait dolaylı bilgiler tiyatroların oturma düzenlerinde242 ve imar faaliyetlerine ilişkin yazıtlarda görülebilir. Yerel elitlerin büyük çoğunluğunun kısmi katılımda bulunmalarına karşın sadece az sayıda elitin bir yapının tümüyle inşa ettirmiş olması elitler arasında da ekonomik anlamda farklılıklar olduğunu göstermektedir243. Đmar faaliyetleri genellikle masraflı işlerdi, bir kamu binasının tümünü yaptırabilmek ise elitlerin içinde bile yalnızca en zenginlerin harcıydı244. Vakıflar da aynı şekilde bu katmanlaşmayı gösterir. Zira yüksek miktarda anapara gerektiren ve genelde dini amaçlar, memuriyet giderleri veya hamam ve gymnasion’ların işlerliğinin sağlanması gibi amaçlara yönelik vakıflar yine sadece en zengin elitler tarafından kurulabiliyordu. Roma’nın kentler içindeki bu sınıflaşmaya doğrudan katkısı vatandaşlık verme ile gerçekleşiyordu; Roma yurttaşı olmuş yerel elitlerin taşıdığı trianomina onları toplumun geri kalanından ve hatta bu hakkı elde edememiş elitlerden ayırıyordu. Çünkü Roma yurttaşlığı elde etmek elitin gücü ve kapasitesinin mutlak egemen olan imparator tarafından da tanındığının bir işaretiydi245. Bu şekilde MS I. ve II. yüzyıllarda yerel elitlerin büyük kısmı vatandaşlık hakkı elde ederek Romalılaşma sürecine dahil oldular. Bu şekilde yerel elitler üstün Romalılar ile bağ kurarak bir yandan kendilerinin ve ailelerinin kent içerisindeki sosyal ve politik konumlarını güçlendirerek en üst sınıfın daimi bir üyesi oluyorlardı246, diğer yandan da Roma cursus honorum’u içerisinde kariyer yapma hakkı elde ediyorlar ve hatta Roma senatosuna bile dahil olabiliyorlardı247. Cursus honorum’da elde edilen mevkiler nedeniyle kişi yurdundan uzaktayken kentteki akrabaları kent yönetiminde aktif rol alarak ailenin konumunu

239

Roma Çağı’nda Yunan kentlerinin toplumsal yapısı ve politik alanda güç dağılımı hakkında bkz. Zuiderhoek, GRBS 48 (2008) s. 417–445; Aphrodisias’ın Roma Çağı’nda tolumsal yapısı ve demos’un politik konumu hakkında bkz. A. Chaniotis, “Macht und Volk in den kaiserzeitlichen Inschriften von Aphrodisias” şurada: G. Urso (ed.), Popolo e potere nel mondo antico: atti del convegno internazionale, Cividale del Friuli, 23-25 settembre 2004, Pisa 2005, s. 47-61.

240

Quass, Honoratiorenschicht, 382-394; Stephan, Honoratioren, s. 59vd; Zuiderhoek, GRBS 48 (2008) s. 418.

241

Zuiderhoek, Politics of Munificence, s. 60vd, krş. Pleket, Political Culture, s. 208-210.

242

Zuiderhoek, GRBS 48 (2008) s. 425; D. B. Small, “Social Correlations to the Greek Cavea in the Roman Period” şurada: S. Macready - F. H. Thompson (ed.), Roman Architecture in the Greek World, London 1987, s. 85–93; Nijf, Civic World, s. 216–240.

243

Bir yapının tümüyle inşası ve tercih edilen yapı formları hakkında bkz. aşağıda s. 68-73.

244

Zuiderhoek, Politics of Munificence, s. 63vd.

245

Ferrary, évergétisme, s. 204.

246

Roma vatandaşlığı ve vatandaşlığın getirdiği itibar için genel olarak bkz. A. N. Sherwin-White, The Roman Citizenship., Oxford, 1939.

247

Quass, Honoratiorenschicht, s. 188-191. ayrıca bkz. T.51 (sat. 6-12) ve T.59 (sat. 5-6). Senatör sınıfına girmiş eyalet elitleri için genel olarak bkz. H. Halfmann, Die Senatoren aus dem östlichen Teil des Imperium Romanum bis zum Ende des 2. Jahrhunderts n. Chr. Göttingen, 1979,

güçlendirmek için çalışırlardı. Đmparatorluk kariyerini tamamlayan elitler ise, vatanlarında daha büyük bir itibar elde etmek için geri dönerlerdi248. Yerel elitlerin bu şekilde Roma’ya yaklaşmaları ve vatandaşlık elde ederek imparatorluğun bir parçası haline gelmeleri yerel yönetimlerin yeni sosyal ve politik oluşum altında daha sorunsuz çalışması anlamına geliyordu249. Roma vatandaşlık hakkını yeni elde eden bir yerel elit, Roma tribus’larından birisine kaydedilmekte ve trianomina almaktaydı. Genelde bu hakkı aldıkları dönemdeki eyalet valisinin nomen gentilicum’unu alırlardı, bununla birlikte eğer imparator tarafından izin verilirse imparator’un nomen gentilicum’unu da taşıyabiliyorlardı250. MS I. ve II. yüzyıllarda birçok kişi Roma vatandaşlık hakkı alarak, Latince praenomen ve nomen gentilicum’un yanında Yunanca cognomen taşımışlardır. Bununla birlikte Roma vatandaşlığının getirdiği bu önemli faklılık MS 212 yılındaki Constitutio Antoniniana sonrasında yok oldu.

Roma yurttaşlığı elde eden yerel elitler üstlendikleri eyalet görevleri sayesinde bir üst sınıf oluşturarak eyalet elitlerini teşkil etmiştir; Bu şekilde eyalet ve kent aristokrasisini temsil eden Roma yurttaşı yerel elitler, yerel yönetimler ile imparatorluk yönetimi arasında bir köprü olarak hizmet ettiler. Bu işlevleri sayesinde de soter251 veya ktistes252 gibi unvanlar elde ettiler. Bu sınıfın oluşumu iç evliliklerle, evlat edinmelerle ve eyaletin farklı bölümlerinde edinilen taşınmaz mülklerle kolaylaşmıştır253. Ayrıca, Provincia Asia’nın kuruluşunu takiben Küçük Asya kentlerinde görülen Romalıların babadan oğula geçen patronluğu kapsamında Roma vatandaşı yerel elitler de ailevi euergesia’nın bir formu olarak patron254 olarak görülmeye başladılar255.

Ephesos’ta yaşayan ve Hadrianus Dönemi’nde Roma vatandaşlık hakkı elde eden hatip Aelius Aristides’in “Vatandaşlık kavramınızın ihtişamı, en çok kayda değer ve en muhteşem şeydir. Yeryüzünde ona benzeyen başka bir şey yoktur. Đmparatorluğun halkını -ki bunu söylerken tüm dünyayı kastediyorum – iki sınıfa ayırdınız: Birisi, daha kültürlü, daha soylu, daha güçlü hale getirdiğiniz Roma yurttaşları, diğeri ise geri kalan vasal ve de teba. e deniz ne de devasa karalar bir kişiyi vatandaşlıktan dışlayamaz. Bu bakımdan Asya ve Avrupa arasında hiç fark yoktur. - - - En iyi princeps ve yönetici olan tek kişi yönetiminde evrensel bir

248

Quass, Honoratiorenschicht, s. 150; Stephan, Honoratioren, s. 66vd.

249

A.N. Sherwin- White, Citizenship, s. 182.

250

A.N. Sherwin- White, Citizenship, s. 168.

251

Bkz. T.1 (sat.8-9); T.59 (sat. 9-11).

252

Karia kentlerinde ktistai için bkz. aşağıda s. 99-101

253

Quass, Honoratiorenschicht, s. 40-56; Dmitriev, City Government, s. 323 ve 333-335.

254

Patronluk için bkz. J. Touloumakos, “Zum römischen Gemeindepatronat im griechischen Osten.” Hermes 116/3 (1988) s. 304-324; Cl. Eilers, Roman Patrons of Greek Cities. Oxford 2002.

255

demokrasi vardır... ” 256 sözleri Roma vatandaşlığının eyaletlerde yaşayan halk için önemini gözler önüne sermektedir.

Demos’un içinde yükselen varlıklı elitlerin iç katmanlaşmasına paralel olarak sosyal gruplar da kent içinde etkinlikleri ile görünür oldular. Elitlerin kendi içlerinde oluşturdukları en yaygın ve en etkin gruplar olarak karşımıza neoi ve gerousia çıkmaktadır; her ikisi de onurlandırma yazıtlarında onurlandırmayı yapan insiyatif sahipleri olarak karşımıza çıkabilmektedir257. Bunun dışında özellikle gerousia ve kimi zaman neoi birçok kentte boule ve demos ile birlikte dekret ve onurlandırma yazıtlarında da karar veren mercilerden birisi olarak görünür258. Her iki gurup da tiyatrolarda kendileri için ayrılmış özel oturaklara sahipti259. Özellikle gerousia’nın, elitlerin kentte yaptığı para dağıtımlarından dikkate değer ölçüde faydalanması kent içindeki sosyal itibarını ve etkinliğini ortaya koymaktadır260. Esasen hem neoi hem de gerousia kent yönetimi çerçevesinde resmi kurumlar değillerdir, buna karşın onlar sadece toplumsal değil aynı zamanda da de facto nitelikte politik bir öneme sahiptirler. Her iki sosyal grubun da kendi gelirine261 ve grammateus’a262 sahip olduğu görünmektedir. Bir Aphrodisias yazıtı υἱὸς νέων (neoi’un oğlu) şeklindeki bir unvanın varlığını göstermektedir263. Olasılıkla bu unvan kişinin neoi için büyük hizmetlerde bulunduğunu ifade etmekteydi. Yaşları 20 – 30 arasındaki yurttaşlardan oluşan neoi264 gymnasion’lar için de önemli bir sosyal gruptur zira gymnasion’lar içinde kendilerine ait bir bölüme (γυµνάσιον τῶν νέων)265 ve gymnasiarkhos’a266 sahiptirler. Yazıtlar, γυµνάσιον τῶν

256

Aristeid., XIV, 213; Lewis – Reinhold, Civilization, s.58.

257

eoi tarafından yapılan onurlandırmalar için bkz. T. 25 (Aphrodisias), French, EA 4 (1984) s. 82, no. 3 (Halikarnassos), Haussoullier, BCH 4 (1880) s. 402vd no. 14 (Halikarnassos), I.Mylasa, no. 475 (Mylasa). eoi ve epheboi tarafından yapılan onurlandırma için bkz. Bérard, BCH 15 (1891) s. 540 no. 5 (Alabanda). Gerousia tarafından yapılan onurlandırmalar için bkz. I.Iasos, no. 124, I.Stratonikeia, no. 1323, I.Tralleis, no. 35.

258

Onurlandıran olarak “boule, demos, gerousia ve neoi” için bkz. T. 42. Ayrıca bkz. I.Aph.2007, no. 12.312. “Boule, demos, kutsal gerousia birliği, Augustus dostu neoi ve Tralleis’teki Romalılar” için bkz. T.156 krş. I.Iasos, no. 90; “demos, boule, gerousia ve tapınakta yaşayanlar” için bkz. I.Stratonikeia no. 359. “gerousia, boule ve demos” için bkz. I.Aph.2007, no. 11.6. “Boule, demos ve gerousia” için bkz. T. 51 ve T. 73; “demos, boulai ve gerousia” için bkz. T.137; Ayrıca bkz. Macro, Cities, s. 681; Wörrle, Stadt und Fest, 113vd; Stephan, Honoratioren, s. 63vd. 259 Rouché, Performers, s. 123vd. 260 Laum, Stiftungen I, s. 98-101. 261

eoi: I.Iasos, no. 248 (sat. 43; MS 117-138) ἐκ τῆς λοιπῆς προσόδου τῶν νέων; Gerousia: I.Tralleis, no. 41, (sat. 6; MS 98-102) ἡ γερούσια ἐκ τῶν ἰδίων καθιέρωσεν. Ayrıca bkz. I.Iasos, no. 245-246

262 Bkz. T.153 (sat. 10-12) γραµµατεύσαντα καὶ τῆς φιλοσεβάστου γερουσίας καὶ τῶν φιλοσεβάστων νέων καὶ