• Sonuç bulunamadı

Mahkemesinin 43. Kuruluş Yıldönümü Nedeniyle Düzenlenen Sempozyumda Sunulan Bildiriler, Cilt 22, Ankara 2005, s.5.,

2.6. AB Anayasası ve Sosyal Politika ve Sosyal Güvenlik Çerçeves

2.6.3. Sosyal Haklar ve AB Anayasası

AB Anayasası’nın birinci bölümünde, tam istihdam ve sosyal ilerlemeyi hedefleyen rekabetçi bir sosyal piyasa ekonomisinin gerçekleştirilmesi temel hedef olarak gösterilmektedir. Ayrıca, sosyal dışlanma ve ayrımcılığa karşı savaşma, sosyal adalet ve koruma, kadın-erkek eşitliği, nesiller arası dayanışma ve çocuk haklarının korunması Birliğin amaçları arasında sayılmaktadır.423

2000 yılında Nice Zirvesi’nde kabul edilen Temel Haklar Şartı Anayasanın ikinci bölümüne dâhil edilmiştir. Anayasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte, Şart anayasal bir statüye kavuşacak ve Adalet Divanı tarafından yapılacak yargılamalarda esas alınacaktır. Temel hak ve özgürlükleri düzenleyen Şart, sosyal haklara da yer vermektedir. Anayasanın Temel Haklar Bölümünde “özgürlükler”, “eşitlik”, “dayanışma” başlıkları altında yer alan sosyal haklarla ilgili hükümler şunlardır.

423 Franz Terwey, “Trends in the Development of a European Social Union”, International Social

“Özgürlükler” başlığı altında sosyal politikaya ilişkin toplantı düzenleme ve örgütlenme özgürlüğü (madde II-72) ve meslek seçme özgürlüğü ve bir işte çalışma hakkı (madde II-75) yer almaktadır. Buna göre, herkes toplantı yapma özgürlüğüne ve özellikle sendikalar oluşturma ve sendikaya katılma hakkı da dâhil olmak üzere örgütlenme özgürlüğüne sahiptir. Bunun yanı sıra, herkes, bir işte çalışma ve özgürce seçilmiş veya kabul edilmiş bir mesleği sürdürme hakkına sahiptir. Üye devletlerin her hangi birinde iş arama, çalışma, iş kurma hakkını kullanma ve hizmet sağlama özgürlüklerine sahiptir. Üye devletlerin topraklarında çalışma izni verilmiş üçüncü ülkelerin vatandaşları da Birlik vatandaşlarıyla eşit koşullar altında çalışma hakkına sahiptir. Yukarıdaki hükümlerle Anayasada bireysel çalışma ve meslek edinme hakkı ile örgütlenme hakkı Anayasal güvence altına alınmaktadır.

Temel Haklar Şartı’nın “eşitlik” başlığı altında sosyal politikaya ilişkin olarak kadın-erkek eşitliği ve özürlü kişilerin topluma kazandırılması haklarına yer verilmiştir. Buna göre, istihdam, çalışma ve ücret dâhil olmak üzere her alanda erkeklerle kadınlar arasında eşitlik sağlanacaktır. Ancak, eşitlik ilkesi, yeterli ölçüde temsil edilemeyen cinsiyetin lehine belirli bazı avantajlar sağlayan önlemlerin sürdürülmesini veya kabul edilmesini engellemeyecektir. Özürlü kişilerin topluma kazandırılması konusunda da Birlik, bu kişilerin toplumsal ve mesleki bütünleşmelerini ve toplumsal yaşama katılımlarını sağlayacak şekilde tasarlanmış önlemlerden yararlanma hakları olduğunu kabul eder ve bu haklara saygı gösterir.

Şart’ın “dayanışma” başlığı altında düzenlenen sekiz madde, sosyal haklarla ilgilidir. II-87. madde çalışanların işte bilgi alma ve danışma hakkını güvence altına almaktadır. Buna göre, çalışanlar uygun düzeyde ve zamanında Birlik yasaları ile ulusal yasalar tarafından sağlanan koşullar altında bilgi alma ve danışma hakkına sahiptir. Diğer önemli bir sosyal hak, toplu iş görüşmesi ve eylem hakkıdır (madde II- 8). Birlik yasaları ve ulusal yasalar gereğince, çalışanlar ve işverenler ya da bunları temsil eden örgütler, toplu anlaşmaları görüşme ve sonuca bağlama, çıkarların çatışması durumunda greve gitme de dâhil olmak üzere, toplu olarak harekete geçme haklarına sahiptir. Böylece Madde II-72’ de yer alan örgütlenme hakkı ile birlikte,

toplu iş sözleşmeleri ve grev hakkı gibi kollektif haklar da Birlik düzeyinde güvence altına alınmış olmaktadır.

İş bulma hizmetine erişim hakkı madde II-89’da, çalışanları Birlik yasaları ile ulusal yasalara uygun olarak, haksız işten çıkarmaya karşı korunma hakkı madde II- 90’da ele alınmaktadır. Böylece ilk kez Birlik düzeyinde iş güvencesi anayasal bir metinde yer almaktadır. Adil ve dürüst çalışma koşulları (madde II-91) her çalışanın sağlığına, güvenliğine ve onuruna saygı gösterilen çalışma koşullarında çalışma hakkına sahip olduğu ve her çalışanın azami çalışma saatlerini sınırlandırma, günlük ve haftalık dinlenme süreleri ve yıllık ücretli izin alma hakkına ilişkin düzenlemeleri içermektedir. Çocukların çalıştırılmasının yasaklanması ve gençlerin işyerinde korunması (madde II-92) “dayanışma” başlığı altında yer alan diğer bir sosyal haktır. Çocukların çalıştırılmasının yasaklandığı hükme bağlanmakta ve çalışan gençlerin korunmasına ilişkin düzenlemeler getirilmektedir. İşe alınan gençlerin yaşlarına uygun çalışma koşullarında çalıştırılması gerektiği, ekonomik sömürüye ve güvenliklerini, sağlıklarını veya fiziksel, zihinsel, ahlaki ya da toplumsal gelişimlerine zarar verebilecek veya eğitimlerine müdahale edecek tüm işlere karşı korunması bu madde ile güvence altına alınmaktadır.

Aile yaşamı ve mesleki yaşam ile ilgili madde II-93’de aile yaşamı ile mesleki yaşamın uzlaştırılması için, herkesin annelikle ilgili bir nedenden dolayı işten çıkarılmaya karşı korunma hakkı ve çocuğun doğmasını veya evlat edinilmesini müteakip ücretli doğum izni ve ebeveyn izni alma hakları ele alınmaktadır. Sosyal güvenlik ve sosyal yardımın düzenlendiği madde II-94’de, Birlik, doğum, hastalık, endüstriyel kazalar, bağımlılık veya yaşlılık durumları ile iş kaybı durumlarında korunma sağlayan sosyal güvenlik ödeneklerinden ve sosyal hizmetlerden yararlanma haklarını güvence altına almaktadır. Birlik içinde herkesin sosyal güvenlik haklarından ve sosyal avantajlardan yararlanma hakkı garanti altına alınmıştır. Toplumsal dışlanma ve yoksullukla savaş için yeterli kaynaklardan yoksun olan herkesin düzgün koşullara sahip bir yaşam sürebilmesini garantilemek amacıyla, sosyal yardım ve barınma yardımı hakkını da hükme bağlamıştır. Sağlık hizmeti, “dayanışma” başlığı altında belirtilen diğer bir konudur. Herkes, koruyucu

sağlık hizmetlerine erişim hakkı ve ulusal yasalar ve uygulamalar tarafından belirlenen koşullarda tıbbi tedaviden yararlanma hakkına sahiptir (madde III-95). Görüldüğü gibi, bu bölümde yer alan sosyal haklar sadece klasik işçi hakları değil, aynı zamanda sosyal güvenlik haklarıdır.424 Ancak, bu noktada literatürde bazı eleştiriler de yapılmaktadır. Örneğin, sağlık hizmetlerine erişim hakkı önemli bir sosyal hak olarak getirilmesine rağmen “ulusal yasalar ve uygulamalar tarafından belirlenen koşullar altında” ifadesi bu hakkı zayıflatabilir, çünkü, ilgili madde de hiçbir ulusal yasaya atıfta bulunulmamaktadır (madde II-35) ya da sağlık hizmetleriyle ilgili erişim hakkında ödeme konusu (madde II-33/2) açık değildir.425

Görüldüğü gibi, daha önce uluslararası belgelerde yer alan bağlayıcılığı zayıf bireysel ve kolektif düzeyde kullanılacak sosyal haklar, Birlik düzeyinde anayasal güvence altına alınmaktadır. Anayasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte sosyal hakların kazanılması konusunda büyük bir adım atılmış olacaktır. Ayrıca, şimdiye kadar açık bir şekilde antlaşmalarda yer almayan örgütlenme, toplu iş sözleşmeleri, grev hakkı ve iş güvencesi ilgili düzenlemeler de ilk kez anayasal bir metinde yer almaktadır.

Anayasanın “Birliğin Politikaları ve İşleyişi” adını taşıyan III. Bölümün III. Kısmında yer alan “Diğer Bazı Alanlardaki Politikalar” başlığı altında yer alan “Sosyal Politika” bölümünde de sosyal haklara ilişkin hükümler yer almaktadır. Madde III/209-III/219 maddeleri arasında 11 hüküm bu konuda düzenlemeler getirmektedir. Bu düzenlemeler içinde en önemli kısım, sosyal politikaya ilişkin yasama sürecine getirilen değişikliklerdir. Aşağıda, yasama sürecine ve diğer bazı maddelere ilişkin hükümlere kısaca yer verilmektedir.

Madde III-209’da 1961 tarihli “Avrupa Sosyal Haklar Antlaşması” ve 1989’da imzalanan “İşçilerin Temel Sosyal Haklarına ilişkin Topluluk Antlaşması”nda belirtilen temel sosyal hakları göz önünde bulundurduğunu ve bu doğrultuda insan kaynaklarının geliştirilmesini hedef aldığını belirtmektedir. Birlik

424y.a.g.e., s.116.

425 Andras Sajo, “Social Rights: A Wide Agenda”, European Constitutional Law Review, 1:38-43,

bu hedefleri gerçekleştirmek için aşağıdaki alanlarda üye devletlerin faaliyetlerini destekler ve tamamlar( madde III-210/1):

- Çalışanların sağlığının ve güvenliğinin korunması için özellikle çalışma ortamının iyileştirilmesi;

- Çalışma koşulları;

- Çalışanların sosyal güvenliği ve sosyal koruma;

- Çalışanların iş akitlerinin sona ermesi durumunda korunması - Çalışanlara bilgi ve danışma sağlanması;

- Çalışanların ve işverenlerin temsil edilmesi ve çıkarlarının topluca savunulması;

- Birlik topraklarında yasal olarak ikamet eden üçüncü ülkelerin vatandaşları için istihdam koşulları;

- İşgücü piyasası dışında bırakılmış kişilerin geri kazanılması; - İşgücü piyasası fırsatları ve işte karşılaştıkları muamele açısından

kadın-erkek eşitliği;

- Toplumsal dışlanmayla savaşma;

- (c) maddesini ihlal etmeyecek şekilde, sosyal koruma sistemlerinin çağdaşlaştırılması;

Küçük ve orta ölçekli girişimlerin oluşmasını ve gelişmesini durduracak bir şekilde idari, mali ve yasal sınırlamalar getirmekten kaçınarak, Avrupa yasaları ve çerçeve yasaları, üye devletler arasındaki işbirliğinin teşvik edilmesini amaçlayan tedbirleri alabilir. Her durumda, bu Avrupa yasaları veya çerçeve yasaları, Bölgeler komitesi’ne ve Ekonomik ve Sosyal Komite’ye danıştıktan sonra kabul edilir.(madde III-210/2).

Çalışanların sosyal güvenliği ve sosyal koruma, çalışanların iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda korunması, ortak karar alma da dahil olmak üzere, çalışanların ve işverenlerin temsil edilmesi ve çıkarlarının topluca savunulması ile Birlik topraklarında yasal olarak ikamet eden üçüncü ülke vatandaşları için istihdam koşulları dışındaki alanlarda Avrupa yasaları ve çerçeve yasaları nitelikli oy çokluğu

ile kabul edilecektir.426 Yukarıda belirtilen alanlar dışında, Avrupa yasaları ve çerçeve yasaları Komisyonun önerileri doğrultusunda Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından ortaklaşa kabul edilecektir. Ancak, çalışanların sosyal güvenliği ve sosyal koruma, çalışanların iş sözleşmesinin sona ermesi durumunda korunması, üçüncü ülke vatandaşlarının istihdam koşulları gibi alanlarda Konsey, Avrupa Parlamentosu, Bölgeler Komitesi ile Ekonomik ve Sosyal Komite’ye danışarak oybirliği ile karar verecektir(madde III-210/3). Böylece sosyal politika ile ilgili konularda nitelikli oy çokluğunun kullanım alanı artırılmak suretiyle yasama sürecinin kolaylaştırılması sağlanmış olmaktadır.

Bir üye ülke, yasama sürecinden geçerek kabul edilen Avrupa çerçeve yasalarının gerçekleştirilmesini, ortak talepleri üzerine sosyal ortaklara bırakabilecektir(madde III-210/4). Avrupa yasaları ve çerçeve yasaları üye devletlerin kendi sosyal güvenlik sistemlerinin mali dengesini ve hiçbir üye ülkenin Anayasa’ya uygun daha sıkı koruyucu tedbirler sürdürmesini veya uygulamasını engellememelidir(madde III-210/5).Ayrıca, ücret, örgütlenme hakkı, grev veya lokavt hakkına ilişkin konularda yasal düzenlemeye gidilemeyecektir(madde III- 210/6).

Madde III-211’de Komisyon’un sosyal politika konusunda bir teklif hazırlamasını takip eden aşamada taraflar arasında gelişecek süreçle ilgili hükümler yer almaktadır. Madde III-213’ de Komisyonun üye devletlerin faaliyetlerini kolaylaştırma ve koordine etme görevi, madde III-214’de kadın-erkek istihdamı konularında eşit fırsatlara sahip olmaları, eşit muamele görmeleri konusundaki düzenlemeler, madde III-215’de ücretli izinlerle ilgili düzenlemeler yer almaktadır.

Komisyon, Birliğin demografik durumu da dahil olmak üzere, madde III- 209’da belirtilen hedeflere ulaşılması konusundaki ilerlemeler hakkında her yıl bir rapor hazırlayacak ve Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Ekonomik ve Sosyal Komiteye iletecektir(madde III-216). Nice Antlaşması ile kurucu antlaşmalara

426

Banu Uçkan, “Avrupa Anayasası’nın Genel Çerçevesi ve Sosyal Politikalara İlişkin Temel Düzenlemeleri”, Erişim: 12.07.2006, http://www.sendikanet.org/tr/dosya/AB_banuuckan.doc

eklenen Sosyal Koruma Komitesi’ne ilişkin düzenlemeye de Anayasa’da yer verilmektedir (madde III-217). Son olarak kurucu antlaşmalarda yer alan Avrupa Sosyal Fonu ile ilgili düzenlemelere (madde III-219) de Anayasa’da ele alınmaktadır.

Görüldüğü gibi, sosyal politika ile ilgili başlık altında yer alan hükümlerde daha önceki antlaşmalardan farklı önemli bir değişikliğin getirilmediği görülmektedir. Ancak, sosyal politika ile ilgili alanların birçoğunda nitelikli oy çokluğunun kullanılması ve buna dayalı olarak yasama sürecinin kolaylaşması, sosyal politika başlığı altındaki bu kısımda Anayasa ile getirilen en önemli unsur olarak göze çarpmaktadır.