• Sonuç bulunamadı

1. ALGILANAN ÖRGÜTSEL DESTEK VE ÖRGÜTSEL DESTEĞİ ETKİLEYEN

1.3. Algılanan Örgütsel Destek Kuramları

1.3.1. Sosyal Değişim Kuramı

İnsan sosyal bir canlı olup, hayatta kalmak için toplumun diğer bireylerine bağımlıdır. Hiç kimse toplumdan izole ve bağımsız olarak hayatını devam ettiremez. Dayanışma olarak tanımlanan bu bağ sosyal değişim teorisinin temelini oluşturmaktadır (Ishfaq, A. vd., 2012:30).

Algılanan örgütsel destek kuramları içerisinde bulunan sosyal değişim kuramı, tarafların, ödüllendirilme beklentisi (saygı görme, onur, arkadaşlık, dikkate alınma vb.) içinde sosyal ilişkilere girdiği ve bu ilişkileri sürdürdüğü temeline dayanır. Bu ilişkilerde, sahip olunulan konum önemlidir. Bir kişinin, diğer bir kişi ile olan ilişkisindeki konumu, değişim açısından bağımsızlık durumu, bağımlılık durumu ve karşılıklı bağımlılık durumu olarak üç şekilde oluşur. Bağımsızlık ve bağımlılık durumlarında sosyal değişimden söz edilemez; sosyal değişimden söz edebilmek için karşılıklı bağımlılık olmalıdır. Bu yönüyle sosyal değişim, başkalarıyla karşılıklı dayanışmayı ve bağlılığı gerektirir Sosyal değişimde taraflar; işverenler, yöneticiler, işgörenler, sendikalar, tedarikçiler ve müşteriler olabilir (Cihangiroğlu ve Şahin, 2010:5).

Sosyal değişim kuramı, çalışanların işyerindeki davranışlarını anlamlandırmak adına kullanılan en etkili kavramsal paradigmalardan biridir. Sosyal değişim ve istikrar gibi kavramları en az iki taraf arasında yapılan müzakere sürecinin bir parçası olarak ele alan sosyal değişim kuramı antropoloji, sosyal psikoloji ve sosyoloji gibi farklı disiplinler arasında uzun zamandır bir köprü görevi görmektedir. Sosyal değişim kuramının nasıl açıklandığına dair farklı görüşler ortaya çıkmış olsa da, sosyal değişim kuramının birtakım yükümlülükler yaratan bazı etkileşimleri kapsadığını belirtilmiştir. Ayrıca sosyal değişim kuramının kendisi tek bir kuramdan ziyade, pek çok kuramın birbiriyle tartışarak ya da birbirini destekleyerek ilişkilendiği bir referans verme çerçevesine işaret etmektedir (Emerson, 1976:336).

Sosyal değişim kuramının sunduğu düşünsel çerçeve toplumsal iktidar, ağlar, yönetim kurulunun bağımsızlığı, örgütsel adalet, psikolojik sözleşmeler ve liderlik gibi pek çok farklı kavramın önem kazandığı alanlarda kullanılmış ve değerli bulunmuştur. Sosyal değişim kuramı içinde ele alınan etkileşimlerin genellikle birbirine bağlı olduğu ve başka bir kişinin eylemlerine bağlı olarak ortaya çıktıkları kabul edilmektedir; ayrıca bu birbirine bağlı etkileşim ve işlemlerin nitelikli ilişkiler üretme potansiyeline sahip olduğu ortaya konulmaktadır. Pek çok alanla ilişkili olarak kullanıldığını belirttiğimiz sosyal değişim kuramının West ve Turner’ın belirttiği gibi hem insan doğasına hem de insanlar ve örgütler arasında kurulan ilişkilerin doğasına dair öne sürdüğü birtakım varsayımlar bulunmaktadır. Bu kuramın insan doğasına dair öne sürdüğü varsayımlar arasında insanların ödül peşinde olduğu ve cezalardan kaçınmayı hedefledikleri, insanların mantıklı varlıklar olduğu ve maliyet ve ödül değerlendirmesi yaparken kullandıkları standartların zaman içinde ve kişiden kişiye değiştiği gibi temel ilkeler vardır. Sosyal değişim kuramının ilişkilerin doğasına dair öne sürdüğü varsayımlar ise çok temel iki ilkeden oluşmaktadır: İlişkiler birbirine bağımlıdır ve ilişkilerin her birisi bir sürece işaret eder. İnsan doğasına ve ilişkilerin nasıl yürüdüğüne dair öne sürülen bu temel varsayımlar sosyal değişim kuramının farklı teorileri birbirine konuşturmak konusunda nasıl bir referans çerçevesi sunabileceğini göstermektedir (West ve Turner, 2009:188).

Sosyal değişim kuramının temel ilkelerinden biri ilişkilerin zaman içinde güvenilir, sadık ve karşılıklı bağlılıklara evrileceğini söylemektedir. Bunun gerçekleşmesi için tarafların bazı değişim kurallarına uyması gerekmektedir. Değişim kuralları bir değişim ilişkisi içindeki katılımcıların arasında oluşan ya da onlar tarafından kabul edilen bir durumun normatif bir biçimde tanımlanmasıdır. Dolayısıyla tarafların değişim ilişkisi esnasında uyması gereken kural ve normlar kurulacak ilişkilerin ana hatlarını belirlemektedir. Cropanzano vd.’e göre sosyal değişim kuramının örgütsel davranış modellerinde kullanılması araştırmacının öncelik verdiği değişim kuralı ya da ilkesine bağlı olarak şekillenir. Örgütsel davranış modellerinin betimlenmesinde ve araştırılmasında oldukça verimli ve etkili bir düşünme çerçevesi sağlayan sosyal değişim kuramının işletme literatüründe

kendine en çok yer bulan ve en çok araştırılan tarafı da değişim kurallarından biri olan karşılıklılık ilkesine dayalı beklentilerdir. Karşılıklılık ilkesini karşılıklı ilişki norm kuramı içinde ele alarak karşılıklılığın ilkelerinin neler olduğuna dair daha ayrıntılı bilgi vermek hem sosyal değişim kuramının daha iyi anlaşılmasını sağlayacak hem de algılanan örgütsel destek kuramı gibi sosyal değişim kuramından etkilenerek geliştirilen kuramların nasıl bir düşünme çerçevesi sunduğunu anlamamıza yardımcı olacaktır (Cropanzano ve Mitchell, 2005:874-875).

Sosyal değişim kuramının iş yeri davranışlarıyla ilgili çalışma ve araştırmalarda kullanılmaya başlanması oldukça yeni sayılabilir. Çalışanlarının örgüte bağlanması, istenen iş performansı seviyesinin yakalanması örgütsel vatandaşlık dahilindeki arzu edilen iş davranışlarının geliştirilmesi örgüt ve örgüt yöneticileri için oldukça önemlidir. Çalışanların örgüt lehine davranışlar geliştirmelerini sağlayan en önemli değişim kurallarından birisi Gouldner’ın ortaya koyduğu karşılıklılık ilkesidir. Sosyal değişim kuramının örgütler ve örgüt içi davranışlar bağlamında da kullanılmaya başlanmasıyla beraber araştırmacıların sosyal değişim kuramına ilgisi artmış ve özellikle karşılıklılık ilkesi algılanan örgütsel destek kuramının oluşturulmasında önemli bir yere sahip olmuştur. Sosyal değişim kuramını örgütler bağlamında kullanan birbiriyle ilişkili ama kavramsal olarak birbirinden ayrı iki temel araştırma alanı ortaya çıkmıştır. Bu araştırma alanlarından bir tanesi lider-üye değişimi olarak adlandırılan kuramın sağladığı düşünsel çerçeveyi kullanarak yapılan çalışmalardan oluşurken diğer araştırma alanı da sosyal değişim kuramının sunduğu düşünsel çerçeveyi örgüt bağlamında karşılıklılık ilkesini ön planda tutarak geliştiren algılanan örgütsel destek kuramı altında yapılan çalışmalardan oluşmaktadır (Wayne, Shore, Bommer ve Tetrick, 2002:590).

Sosyal değişim kuramını kullanan başlıca iki kurama daha ayrıntılı bakmadan önce hem sosyal değişim kuramındaki en önemli değişim ilkesi olan hem de bu kurama dayanarak ortaya çıkmış iki farklı kuramın da geliştirilmesinde önemli bir rol oynayan karşılıklılık ilkesine (karşılıklı ilişki norm kuramına) bakmak anlamlı olacaktır. Böylece örgüt bağlamında yapılan ve algılanan örgütsel destek ya da lider-

üye değişim kuramı literatürü altında yapılan çalışmaların hangi prensiplerden hareketle geliştirildiği ve nasıl bir düşünsel çerçeve sundukları da açıklık kazanacaktır.