• Sonuç bulunamadı

Yabancı dil öğrenme sürecini ve başarıyı etkileyen faktörlerden biri olan dil yeteneği hakkında bilim insanlarınca birbirinden farklı görüşler ileri sürülmüş, pek çok araştırma yapılmış, hatta dil yeteneğini ölçen testler geliştirilmiş ve uygulanmıştır.

Buna göre; dil yeteneği ya da dil yetisi olarak tanımlanan olgunun, insan türüne özgü olduğunu, doğuştan geldiğini ve fakat bireyden bireye birtakım farklılıklar gösterdiğini söylemek mümkündür. Söz konusu yeteneğin ana dil öğrenmede daha belirgin bir şekilde ortaya çıkarken ikinci dil ediniminde aynı ölçüde baskın bir etkisi olduğu noktasında kesin bir yargıya varılması olası gözükmemektedir.

Dil yeteneğinin dil öğrenme başarısı üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla uygulanan

ölçeklerin ulaştığı sonuçlar, dil yeteneği ile dil başarısı arasında belirgin bir bağ olduğunu göstermektedir. Bahsi geçen testlere kimi araştırmacılar tarafından bazı eleştiriler yöneltilmiş olmakla birlikte bu ölçekler, yine de etkili tahmin ediciler olarak görülmüş ve bu yöndeki araştırmalar için iyi bir başlangıç olarak değerlendirilmiştir.

Dil öğretiminde öğrencinin özel yeteneklerinin ortaya çıkarılması ve geliştirilmesi son derece önemlidir. Bu nedenle öğrencinin genel dil yetenek düzeyi, içinde yaşadığı sosyo-kültürel ortam gibi bireysel farklılıklardan kaynaklı özellikleri belirlenmeli ve hedeflenen dil öğretimi için gerekli şartlar öğrenciye uygun hâle getirilmelidir.

Arapça öğreniminde de doğuştan gelen dil yeteneğinin aktif hâle getirilmesi, yeni ses ve kelimelerin öğrenilmesiyle mümkün olacaktır. Bu nedenle her bireyde zaten var olan dil

de kolaylaşacaktır.

Arapça öğrenen bireylerin dil yatkınlığının, öğrenme üzerindeki etkileri göz ardı edilmediği takdirde, özelde Arapça olmak üzere yabancı dil öğretiminde daha verimli bir dil öğretim düzeyine ulaşılması mümkün olabilecektir.

KAYNAKÇA

Aksan, D. (2000). Her yönüyle dil: ana çizgileriyle anlambilim. Ankara: Türk Dil Kurumu Yayınları.

Ay, S. (2014). “Yabancı dil öğretiminde bireysel farklılıklar kavramına genel bir bakış”. Dil Dergisi 163. 5-18. Başkan, Ö. (2003). Bildirişim: insan- dili ve ötesi. İstanbul: Multiligual Yayınları.

Başkan, Ö. (2006).Yabancı dil öğretimi: ilkeler ve çözümler. İstanbul: Multiligual Yayınları. Bickerton, D. (2016). Âdemin dili. (Çev. M. Doğan). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.

Carroll, J. B. (1990).“Cognitive abilities in foreign language aptitude: then and now”. T. S. Parry & C. W. Stansfield (Ed.), Language aptitude reconsidered. Englewood Cliffs, New Jersey: Prentice-Hall. 11-29.

Chomsky, N. (2002). Dil ve zihin. (Çev. A. Kocaman). Ankara: Ayraç Yayınları.

Chomsky, N. (2014). Dilin mimarisi. (Hazırlayanlar: N. Mukherji, B. N. Patnaik, R. K. Agnihotri). (Çev. İ. K. Bayırlı). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi.

Doğan, C. (2011). Arapça öğrenim ve öğretim klavuzu. İstanbul: Ensar Neşriyat.

Doğan, C. (2012). Sistematik yabancı dil öğretim yaklaşımı ve yöntemleri. İstanbul: Ensar Neşriyat.

Ellis, R. (2004). “Individual differences in second language learning”. A. Davies & C. Elder (Ed.), The handbook of

applied linguistics. Oxford: Blackwell Publishing. 525-551.

el-Hûlî, M. A. (2000). Arapça öğretim metotları. (Çev. C. Akçay). Ankara: Bizim Büro Basımevi. Janson, T. (2016). Dillerin tarihi. (Çev. M. Doğan). İstanbul: Boğaziçi Üniversitesi Yayınevi. Perrot, J. (2006). Dilbilim. (Çev. I. Ergüden). Ankara: Dost Kitabevi Yayınları.

Ranta, L. (2002). “The role of learners’ language analytic ability in the communicative classroom”. P. Robinson (Ed.),

Individual differences and instructed language learning. Amsterdam: John Benjamins. 159-180.

Saussure, F. de (1931). Cours de linguistique générale. (Yayımlayanlar: Ch. Bally- A. Sechehaye). Paris.

Saussure, F. de (2014). Genel dilbilim yazıları. (Yayımlayanlar: S. Bouquet, R. Engler ve A. Weil). (Çev. S. Kılıç). İstanbul: İthaki Yayınları.

Senemoğlu, N. (2005). Gelişim, öğrenme ve öğretim. Ankara: Gazi Kitabevi Yayınları.

Skehan, P. (1986).“Where does language aptitude come from?” P. M. Meara (Ed.). Spoken Language. Centre for Information and Language Teaching: British Association of Applied Linguistics. 95-113.

Skehan, P. (1991). “Individual differences in second language learning”. Studies in second language acquisition, 13. 275-298.

Turgut, Ü, Salar, R, Aksakallı, A ve Gürbüz, F. (2016). “Bireysel farklıkların öğretim sürecine yansımasına dair öğretmen görüşlerinin incelenmesi: nitel bir araştırma”, Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi, 11/ 2. 431-444.

Yalçın Arslan, F. ve Kılıç, M. (2016). “İkinci dil öğreniminde bireysel farklılıklar”. E. Yücel, H. Yılmaz, M. S. Öztürk (Ed.) Yabancı dil öğretimine genel bir bakış. Konya: Çizgi Kitabevi Yayınları. 88-96.

19. YÜZYIL SONRASI ALMAN YAZININDA SEÇİLİ YAPITLARDA EĞİTİM

SORUNSALI

Prof. Dr. Birkan KARGI, Ondokuz Mayıs Üniversitiesi, Eğitim Fakültesi, Alman Dili Eğitimi ABD,

birkankargi@gmail.com

ÖZ

Eğitim sorunsalı öğretmen-öğrenci ilişkileri bağlamında antik dönemlerden itibaren günümüze değin yazın evreninde yer almıştır. Almanca konuşulan ülkelerde de birçok yazar toplumsal sorunların ifadesinde eğitim sorunsalına da sıklıkla başvurmuşlardır. Bu yapıtların hedefi okurun dikkatini sadece dönemin sosyal ve siyasal iklimine yöneltmek değil aynı zamanda eğitimin ve onun temel figürü öğretmenin toplumdaki rolünü ve işlevini göstermektir. A. Frische’nin ‘Eğitim Kaderdir, bireyin kaderidir dolayısıyla halkın kaderidir’ alıntısında vurgulandığı gibi bireyin eğitimi toplumun geleceğiyle doğrudan ilintilidir. Bu çalışmada Alman yazınında seçili Heinrich Mann’ın Professör Unrat, Frank Wedekin’in Bahara Uyanış, Thomas Mann’ın ‘Buddenbroks’ ve hatta 20.y.y. ait B.Brecht’in Galileo Galilei’gibi kimi yapıtların ışığında öğretmen figürleri yardımıyla eğitim sorunsalı irdelenmiştir. Seçili yazarlar eleştirel bakış açısı ile eğitimde iyileşmenin toplumsal gelişimede yol açacağını imlemişlerdir.

Anahtar Sözcükler: Öğretmen, Eğitim, Bilgi, H.Mann, F. Wedekind

ABSTRACT

In gthe context of teacher-student relations, thge education problem has taken place in the field of literature from antiquity till now. In German speaking countries, several writers have referred to education problem in explaining social problems. The target of these Works was not to draw the attention of the readers to the social and political atmosphere of the time, but to show the role and functionof education and its essential figure, the teacher, in the community. As emphasşzed in A.Frische’s ‘’Education is Fate, Individual’s Fate, an individual’s fate, that is, the folks’ fate, an individual’s education. İs directly related with the future of community. In this study, in the light of the Works of some selected writers of German Literatutre, such as, Heinrich Mann’s ‘’Professor Unrat’’, Frank Wedekind’s ‘’The Awakening of Spring’’ , Thomas Mann’s ‘’Buddenbroks’’ and also B.Brecht’s ‘’Galileo Galilei’’ of 20th century work, education problem has been examined through teacher figures. The selected writers, with their critical views, have emphasized that the improvement in education will lead to social development as well.

Key words : Teacher, Education, Knowledge, H.Mann, F.Wedekind

GİRİŞ

19. yüzyılın ikinci yarsında 1870 sonrası Almanya'da Fransızlara karşı girişilen mücadele sonrası elde edilen savaş galibiyeti dolayısıyla bir dayanışma, bir birlik oluşmuş ve Bismark bu iklimi siyasal birliğe dönüştürerek Alman imparatorluğunu kurmuştur. Goethe ve Schiller’in savunduğu, önerdiği "dünya vatandaşı" görüşünün yerini Almanlaşma etkisi almış ve kendilerini Avrupa’nın kökenine olarak görmeye başlamışlardır. Topluma sistemin istediği sosyolojik, psikolojik ve ilkesel davranışları benimsetebilmek için bireyin eğitimi sıklıkla müdahale edilmiştir. Uygun eğitim koşutlarında eğitimden geçenler yetişkin olduklarında

toplumsal değişimlere sanat ve özellikle edebiyat ilgisiz kalmamıştır.

Bu bağlamda Almanca konuşan ülkelerde yazın evreninde birçok yazar eğitim problemini toplumun sorunlarını ifade etmek için kullanmışlardır. Bu yapıtlar okurun dikkatini sadece sosyal ve politik iklime yöneltmeyi değil aynı zamanda eğitimin ve onun temel figürü olan öğretmenin ve toplumdaki rolünü yansıtırlar. ‘Eğitim kaderdir, bireyin kaderidir ve halkın kaderidir’ A Fischerden yapılan bu alıntıda eğitimin bir toplum için ne kadar önemli olduğu ortaya konur. Alman yazınında Christoph Martin Wieland, Geschichte des Agathon (1766) yapıtı en eski eğitim yapıtları arasında önemli yer tutar. Bundan 30 yıl sonra bu romanın etkisi, W.Goethe’nin Wilhelm Meisters Lehrjahre (1795)romanın oluşumunda görülür. Realizim dönemi yazarlarından W.Raabenin Horacker,(1876) Conrad Ferdinand Meyer’in ‘Das Leiden eines Knaben’(1883) yapıtlarında da eğitim izleği bulunur. Ancak 1800’lü yılların sonu 1900’lü yılların başındaki ciddi toplumsal dönüşümler yazınsal yapıtlarada yansımış ve eğitim sorunsalı irdelenmiştir. Benzer şekilde Emil Strauss, (1869) Hermann Hesse (1877) ,R.M. Rilken (1875) veya Robert Musil (1880) gibi yazarlar yapıtlarında eğitim sorunsalını ele alıp irdelemişlerdir.

Bu çalışmada 19.yüzyıl sonu 20.yy başlarındaki dönemde egemen olan toplumsal belirsizliğin yarattığı otoriter yapının özellikle eğitim alanında baskı ve şiddetle şekillenen bir neslin yaşadıklarının Alman yazınından seçili yapıtlara yansımaları irdelenmiştir. Bu doğrultuda Expresyonist dömem yazarlarından Heinrich Man’ın ‘Professör Unrat (1905),Frank Wedekind’in ‘Bahara Uyanış’(1890) (Frühlings Erwachen), Thomas Mann’ın Buddenbroks,(1901) ve Bertholt Brecht’in ‘Galilenin Hayatı’ (1983) adlı yapıtlar örnek olarak seçilmiş ve eğitim-eğitimci-öğrenci bağlamında eğitim sorunsalı araştırılmıştır.