• Sonuç bulunamadı

59SONUÇ: Çalışmaya katılan hemşirelerin malpraktise eğilim düzeylerinin düşük olduğu söylenebilir.

Şirket bünyesinde çalışan hemşirelerin hata eğilim düzeyleri kadrolulara göre daha düşüktür, işini kaybetme korkusu nedeniyle daha dikkatli ve özenli davrandıklarını söylemek olanaklıdır.

Anahtar Kelimeler: eğilim, hasta bakımı, hasta güvenliği, sağlık çalışanı, malpraktis

OP009 - SAĞLIK YÜKSEKOKULU SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ŞİDDETE BAKIŞ AÇILARININ BELİRLENMESİ

Gizem BORA ALKAN*, Ayten DİNÇ**, Şengül ÜZEN**, Özden ERDEM* *Çanakkale Asker Hastanesi

**Çanakkale On Sekiz Mart Üniversitesi Sağlık Yüksekokulu

Amaç: Sağlık personeline uygulanan şiddet olayları çalışanların moralini bozmakta, çalışma şevkini

kırmakta ve sağlık personelini yıpratmaktadır. Sağlık hizmetinin kaliteli ve huzurlu bir şekilde sunulması toplum sağlığının gelişmesi açısından olmazsa olmaz bir ilkedir. Bu çalışmada son sınıfta okuyan öğrencilerin sağlık çalışanlarına yönelik yapılan şiddet olaylarına bakış açılarını değerlendirmek, şiddeti önlemeye yönelik yapılması gerekenler hakkında farkındalık kazandırmak amacıyla tanımlayıcı olarak planlanmıştır.

Gereç ve Yöntem: Bu çalışma Şubat-Mart 2016 tarihleri arasında Çanakkale On Sekiz Mart

Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulunda yapılmıştır. Araştırmanın evrenini hemşirelik, ebelik ve acil yardım ve afet yönetimi bölümlerinde okuyan son sınıf öğrencileri ( N=230) oluşturmaktadır. Örneklemi araştırmayı kabul eden ve araştırmanın yapıldığı zaman içersinde okulda bulunan 178 öğrenci oluşturmuştur Araştırmada, araştırmacılar tarafından literatür doğrultusunda geliştirilen soru formu kullanılmıştır. Veriler SPSS 18 programında analiz edilmiştir.

Bulgular: Yaş ortalaması 22,40 ±1,57 olan öğrencilerin , %78,1’inin kadındır. “Eşe/çocuğa tokat

atma/dövme doğal bir davranış mıdır?” sorusuna %97,2’si hayır cevabını vermiştir. Öğrencilerin %47,2’si yaşamları boyunca en az bir kez şiddete maruz kaldığını, sağlık çalışanlarının ise şiddete en çok maruz kaldığı alan olarak %87,6’sı acil servis ve 112 personeli olduğunu belirtmiştir. Sağlık çalışanlara yönelik şiddetin cinsiyete göre değişip değişmediğine yönelik soruya %50,6’sı kadınların şiddete daha sık maruz kaldığını, %38,8’i ise şiddete maruz kalmanın cinsiyete göre değişmediğini, %88,2’sinin sağlık çalışanlarının en sık sözel şiddete maruz kaldığını belirtmiştir. Öğrencilerin %93,8’i beyaz kod uygulamasını bilmekte, %55,1’i beyaz kod uygulamasının şiddeti önlemediğini, %71,9’unun ise sağlık çalışanına yönelik şiddetin önlenebilir olduğunu ve bunun içinde gerekli yasal düzenlemelerin olması (%77) ve halka yönelik eğitimlerin verilmesinin (%66,9) gerektiği belirtmiştir.

Sonuç: Ülkemizde sağlık çalışanlarına şiddet gün geçtikçe artmaktadır ve en büyük nedenler arasında

sağlık çalışanlarını hakkını savunacak yeterli ve etkin yasal düzenlemelerin şimdiye kadar yapılmamış olmasıdır. Sağlık çalışanların güvenli koşullarda çalışması ve olabilecek şiddet riskinin azaltılması ve güvenli ortamın sağlanması ve çalışanların eğitilmesi gerekmektedir.

OP010 - KADIN ODAKLI HİZMET SUNAN SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ŞİDDET DENEYİMLERİ, KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE İLGİLİ TUTUM VE DAVRANIŞLARI

Yeliz Doğan Merih*, Ayşegül Samatlı*, Dilek Coşkuner Potur**

* Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi

** Marmara Üniversitesi SBF, Hemşirelik Bölümü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği AD, İstanbul.

Amaç: Bu araştırma, kadın odaklı hizmet sunan sağlık çalışanlarının şiddet deneyimlerini, kadına

60

Yöntem: Araştırmanın örneklemini, İstanbul Anadolu yakasında hizmet veren kadın hastalıkları

doğum ve çocuk hastanesinde, kadın hastalıkları ve doğum kliniklerinde çalışan toplam 80 hemşire/ebe ve doktor oluşturmuştur. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan (1) sosyo demografik özellikleri, (2) aile içi şiddet deneyimleri, (3) sağlık çalışanlarının kadına yönelik şiddete ilişkin görüşleri ve (4) sağlık çalışanlarının kadına yönelik şiddette mesleki role ilişkin görüşlerini sorgulayan 4 bölümden oluşan form ile toplanmıştır. Veriler SPSS programında analiz edilmiştir.

Bulgular: Araştırmaya katılanların yaş ortalaması 33.45±7.97, meslekte çalışma yılı ortalaması

10.84±8.84’dır. Katılımcıların, %71.5’inin lisans ve üzeri eğitim aldığı, %51.9’unun evli, %45.5’nin çocuğunun olduğu ve %36.4’ünün yaşamının çoğunu ilde geçirdiği saptanmıştır.

Katılımcıların %59.7'sinin hayatı boyunca şiddete maruz kaldığını belirttiği, bu şiddet durumunun % 29.9’unun 1-2 kez aile içi şiddet olduğu, aile içi şiddet durumunun %28.6’la en fazla anneleri tarafından uygulandığı, tüm bu maruziyet durumlarında şiddet şekline bakıldığında en fazla %35,1 oranında duygusal şiddet olduğu ve bunu %28.6 ile fiziksel şiddetin takip ettiği belirlenmiştir. Katılımcıların %18.2’sinin kendi çocuklarına şiddet uyguladığı, %63.6’sının mesleki yaşamda şiddete uğradığı, şiddete uğrayanların, şiddete hastaları (%33,8) ve hasta yakınlarından (%51,9) tarafından maruz kaldıkları belirlenmiştir. Sağlık çalışanlarının örgün eğitimlerinde %27.3’ü şiddet konusunda eğitim aldığı, çalışma süreçlerinde %83.1’inin şiddete uğramış kadın hastayla karşılaştıkları, bu konuda kendilerini %81.8’inin yetersiz hissettiği saptanmıştır.

Katılımcıların kadına şiddete yönelik görüş puan ortalamalarının 35.68±3.76, mesleki role ilişkin puan ortalamalarının ise 22.26±4.29 olduğu belirlenmiştir. Şiddet konusunda daha önce eğitim alanların şiddete yönelik görüş puan ortalamalarının daha yüksek olduğu ve mesleki alanda şiddete uğrayanların mesleki role ilişkin puan ortalamalarının daha yüksek olduğu belirlenmiştir (p<0.05).

Sonuç: Katılımcıların şiddet konusunda farkındalık eğitimlerine ihtiyaçlarının olduğu saptanmıştır.

Kadına yönelik şiddete yönelik görüş puan ortalamalarının iyi düzeyde olduğu, sağlık çalışanlarının kadına yönelik şiddet durumlarında önemli mesleki rollerinin olduğunu belirttikleri saptanmıştır.

Anahtar kelimeler: Kadın, Sağlık Çalışanı, Şiddet

OP011 - SAĞLIK ÇALIŞANLARININ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ TANIMALARINA İLİŞKİN BİLGİ VE TUTUMLARININ BELİRLENMESİ

Evşen NAZİK1, Öznur AKÇAYÜZLÜ2, Pınar KARA2

1

Doç. Dr., Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Doğum ve Kadın Hastalıkları ABD,

2

Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik ABD Yüksek Lisans Öğrencisi

Amaç: Şiddet zamana ve sosyal yapıya göre değişen, son yıllarda dikkat çeken konulardan birisidir.

Kadınla erkek arasında eşit olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olan kadına yönelik şiddet; ağır bir insan hakkı ihlali ve ciddi bir toplumsal sorun olarak tüm dünyada varlığını sürdürmektedir. Bu çalışma, aile sağlığı merkezlerinde çalışan sağlık çalışanlarının kadına yönelik şiddeti tanımalarına ilişkin bilgi ve tutumlarının belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikteki çalışma, Kasım 2015-Mart 2016 tarihleri arasında

Adana Çukurova Toplum Sağlığı Merkezine bağlı 20 Aile Sağlığı Merkezinde çalışan ve katılmayı kabul eden 135 kişi (13 hemşire, 56 ebe, 66 hekim) ile yapılmıştır. Verilerin toplanmasında; “Kişisel Bilgi

Formu”, “Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Tutum Formu” ve “Hemşire ve Ebelerin Kadına Yönelik Şiddet Belirtilerini Tanımalarına İlişkin Ölçek Formu (HEKYSBTÖ)” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS

16.0 istatistik paket programı kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, t testi, Man Whitney U testi ve Kruskal Wallish testi kullanılmıştır.

Bulgular:Sağlık çalışanlarının yaş ortalamasının 45,33 ± 7,69 ( min- maks 26-66) olduğu, % 62.2’sinin kadın ve %90.4’ünün evli olduğu belirlenmiştir. Katılımcıların % 48,9’unun hekim, % 41,5’ inin ebe, %

61

Benzer Belgeler