• Sonuç bulunamadı

72*Arş Gör Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu, Çocuk

Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği AD

**Yrd. Doç. Dr. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Semra ve Vefa Küçük Sağlık Yüksekokulu, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği AD

GİRİŞ: Çocukların biyo-psikososyal gelişimi için gerekli olan oyunların; günümüzde sanal ortama

taşındığı ve dijital ortamdaki birçok oyunun da şiddet içerdiği bilinmektedir. Şiddet içerikli oyunlar, çocukların gelişimlerini olumsuz yönde etkilemekte ve birçok davranış bozukluğuna yol açabilmektedir. Şiddet davranışlarını azaltmak multidisipliner bir yaklaşımı gerektirmektedir. Bu nedenle çocukların şiddet davranışlarının neler olduğu ve ne tür bilgisayar oyunları oynadıklarının bilinmesi gerekmektedir. Bu araştırma, ortaokul öğrencilerinin şiddet davranışları ve oynadıkları bilgisayar oyunlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

YÖNTEM: Kesitsel tanımlayıcı tipte olan çalışma 239 ortaokul öğrencisi ile yapılmıştır. Çalışma için

kurum, ebeveyn ve öğrenci onamı alınmış, veriler anket formu ve Saldırganlık Ölçeği (SÖ) ile yüz-yüze toplanmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatistikler ve ki-kare testi kullanılmıştır.

BULGULAR: Araştırmaya katılan öğrencilerin % 50.6’sının kız, % 28.9’unun 8. Sınıfta, yaş

ortalamalarının 12.5± 1.19 olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin % 43.9’u son bir yıl içinde şiddete maruz kaldığını, %42.3’ü de şiddet uyguladığını ifade etmişlerdir. Öğrenciler en çok itilme, tekmelenme, tokatlanma (%79.5), bir alet ile saldırma (%79.1), tehdit edilmeyi (%75.7), en az ise lakap takılmasını (%40.2) şiddet olarak değerlendirmişlerdir. Ayrıca öğrencilerin % 88.7’ sinin evinde bilgisayar olduğu, %85.8’ inin bilgisayar oyunu oynadığı ve %10.7’ sinin 2 saatten daha uzun süre bilgisayarda oyun oynadığı belirlenmiştir. Kız öğrencilerin %39.8’ i bilgisayarda zeka ve mantık oyunları oynarken, erkek öğrencilerin %61.7’ sinin savaş ve strateji oyunları oynadıkları bulunmuştur. Öğrencilerin saldırganlık ölçeğinden aldıkları toplam puanların ortalamasının 80.1±2.53 olduğu, %13.4’ ünün saldırganlık düzeyinin yüksek olduğu bulunmuştur. Saldırganlık düzeyi yüksek olan öğrencilerin %50.0’ı 8. sınıfa gitmektedir, sınıf düzeyi arttıkça saldırganlık düzeyinde artış görülmektedir (p< 0.05). Saldırganlık düzeyi yüksek olan öğrencilerin daha çok (% 73.3) savaş ve strateji oyunları oynadıkları tespit edilmiştir ( p<0.05).

SONUÇ: Bu çalışmada erkek öğrencilerin çoğunluğunun bilgisayarda savaş ve strateji oyunlarını

oynadıkları ve öğrencilerin yaşları arttıkça saldırganlık düzeylerinin arttığı belirlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda ailelere; şiddet, şiddet davranışları ve bilgisayar oyunlarının çocuğa yönelik etkileriyle ilgili disiplinlerarası işbirliği yapılarak eğitimler verilmesi önerilmektedir.

Anahtar Kelimeler: Bilgisayar oyunu, çocuk, hemşirelik, saldırganlık davranışı, şiddet

OP027 - "DUYGUSAL ŞİDDET; DAMGALAMA" EPİLEPSİ HASTALIĞI OLAN ÇOCUKLARIN VE EBEVEYNLERİNİN DAMGALANMA ALGILARI

Semra KÖSE* ,Ayda ÇELEBİOĞLU*

*Atatürk Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, ERZURUM

Amaç: Araştırma, epilepsi hastalığına sahip çocuk ve ebeveynlerinin damgalanma algılarının

belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Materyal ve Metot: Metodolojik ve tanımlayıcı olarak yapılan araştırma Nisan 2015-Ocak 2016

tarihleri arasında Erzurum il merkezinde bulunan bir üniversite hastanesinde yürütülmüştür. Araştırmanın evrenini, belirtilen hastanenin Çocuk Nöroloji Kliniği ve Polikliniği'ne kayıtlı olan ve düzenli kontrole gelen epilepsi tanısı alan çocuklar ve ebeveynleri oluşturmuştur. Araştırmada örneklem yöntemine gidilmeden belirtilen tarihlerde kontrole gelen, araştırma kriterlerine uyan toplam 85 çocuk ve ebeveyni çalışmaya dahil edilmiştir. Verilerin toplanmasında; "Çocuk Tanıtım Formu", "Çocuk Algıları Ölçeği" (ÇAÖ), "Ebeveyn Damgalanma Ölçeği" (EDÖ) kullanılmıştır. Verilerin analizinde yüzdelik, aritmetik ortalama, Mann Whitney U Testi, Kruskal Wallis Testi, ANOVA Testi, ki- kare testi, bağımsız gruplarda t testi ve Cronbach alpha katsayı hesaplaması kullanılmıştır.

Bulgular: Araştırma bulguları ÇAÖ ve EDÖ'nin orijinal ölçekle benzer yapıda olduğunu, geçerlik

73

verilerde; çalışma grubundaki çocukların %63.5'i 9-12 yaş, %36.5'i 13-16 yaş grubundadır. Çocukların;

okul başarı durumu, hastalığın ortaya çıkma yaşı, ilaç kullanma süresi, düzenli kontrollere gitme durumu, aile destek durumu, hastalığın günlük ihtiyaçlarını etkileme durumunun çocukların hastalığına ilişkin damgalanma algılarını etkilediği belirlenmiştir (p<0.05). Çocukların; okula gitme durumu, okul başarı durumu, nöbet sıklığı, en yakın nöbet geçirme zamanı, düzenli kontrollere gitme durumu, hastalık hakkında bilgi durumu, aile destek durumu, hastalığın günlük ihtiyaçlarını etkileme durumunun epilepsi hastalığına sahip çocuğu olan ebeveynlerin damgalanma algılarını etkilediği bulunmuştur (p<0.05).

Sonuç: Araştırmada, epilepsi hastalığına sahip olan çocukların ve ebeveynlerinin damgalanma

algılarının yüksek olduğu ve bazı değişkenlere göre damgalanma algılarının etkilendiği saptanmıştır.

Anahtar Kelimeler: Çocuk, damgalanma algısı, ebeveyn, epilepsi

OP028 - ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN KADINA İLİŞKİN “NAMUS” ANLAYIŞI İLE İLGİLİ TUTUMLARININ BELİRLENMESİ

Evşen NAZİK1, Sunay FIRAT 2 , Hicran KAPLAN3, Aylin AYCİL3, Seda KARAÇAY YIKAR4

1

Doç. Dr., Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği ABD

2

Yrd. Doç.Dr., Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Psikiyatri Hemşireliği ABD

3

Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hemşirelik ABD Yüksek Lisans Öğrencisi

4

Arş. Görv., Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü, Doğum ve Kadın Hastalıkları Hemşireliği ABD

Amaç: Namus, bir toplum içinde ahlak kurallarına ve toplumsal değerlere bağlılık, iffet, dürüstlük ve

doğruluk olarak tanımlanmaktadır. Namus kavramın algılanması ve yorumlanması kültürden kültüre ve aynı kültür içinde farklılıklar göstermektedir. Bu algılama farklılıkları birçok ülkede ortaya çıkmakla birlikte ataerkil toplumlarda daha da belirgin bir şekilde kendini göstermektedir. Namus kavramı çoğu

zaman kadınların yaşamlarını olumsuz etkilemekte ve zaman zaman hayatlarını kaybetmelerine

neden olmaktadır. Bu çalışma, üniversite öğrencilerinin kadına ilişkin namus anlayışı ile ilgili tutumlarını belirlemek amacıyla yapılmıştır.

Gereç ve Yöntem: Tanımlayıcı kesitsel nitelikteki çalışma, Mart-Nisan 2016 tarihleri arasında

yapılmıştır. Araştırmanın evrenini, Çukurova Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümünde öğrenim gören 1400 öğrenci, örneklemini ise çalışmaya katılmayı kabul eden 863öğrenci oluşturmuştur. Verilerin toplanmasında; “Kişisel Bilgi Formu”, ve “ Kadına İlişkin Namus Anlayışı

Tutum Ölçeği (KİNATÖ)” kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS 16.0 istatistik paket programı

kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde; yüzdelik dağılımlar, t testi, ANOVA kullanılmıştır.

Bulgular: Çalışmada öğrencilerin %66.3’ünün kadın, % 33.7’sinin erkek olduğu, yaş ortalamasının 20.86±2.46 olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin KİNATÖ’den aldıkları toplam puan ortalamasının 94.20±18.62, “Genel Namus Anlayışı” alt boyutu puan ortalamasının 34.08±8.60, “Cinsiyetler Arası Eşitlikçi Yaklaşım” alt boyutunun 46.22±7.80, “Evlilik Öncesi Cinsellik/Namus Anlayışı” alt boyutunun 13.88±5.70 olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin tutumlarını etkileyen faktörlerin cinsiyet, kardeş cinsiyeti, bulundukları sınıf, anne ve babalarının eğitim düzeyleri, annenin çalışma durumu olduğu saptanmıştır (p<0.005).

Sonuç: Bu sonuçlar, öğrencilerin “ölçeğin geneli” ile “geleneksel namus anlayışı” ve “cinsiyetler arası eşitlikçi yaklaşım” alt boyutlarına yönelik eşitlikçi bir tutuma sahip olduklarını, ölçeğin “evlilik öncesi cinsellik/namus anlayışı” alt boyutuna ilişkin geleneksel tutuma sahip olduklarını göstermektedir.

Anahtar kelimeler: Namus, kadın, hemşirelik.

OP029 - HEMŞİRELİK ÖĞRENCİLERİNİN NAMUS VE TÖRE CİNAYETLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİNİN İNCELENMESİ

Şenay Ünsal Atan*, Nimet Canöz**, Başak Akşit**, İlke Dönmez**, Lütfi Yürekli**, Rıdvan Barçın**

74

Benzer Belgeler