• Sonuç bulunamadı

Sendika hakkı açısından durum

Belgede Sporda sosyal güvenlik (sayfa 126-130)

1.29. Ülkemizdeki Mevzuat Açısından Sporda Sendikacılık

1.29.1. Sendika hakkı açısından durum

119 Ülkemiz mevzuatındaki sendika hakkı ile ilgili hükümlere geçmeden önce sendikanın ne olduğunun ortaya konulması gerekmektedir.

Sendika kavramı, İşçi veya işveren çıkarlarını, özellikle toplu iş sözleşmeleri ve gerektiğinde iş mücadelesine başvurarak korumak için kurdukları sürekli, bağımsız, serbest, demokratik temellere dayalı ve özel hukuka giren mesleki birlikleri anlatır (Tunçomağ ve Centel 2008).

Başka bir tanımda sendika, işçilerin veya işverenlerin çalışma ilişkilerinde ortak ekonomik ve sosyal hak ve yararlarını korumak ve geliştirmek için serbestçe kurulan ve demokratik ilkelere uygun olarak işleyen ve faaliyette bulunan bağımsız özel hukuk tüzel kişisidir, şeklinde tanımlanmıştır.

Tanımlardan da çıkarılabileceği gibi, sendikacılığın temelinde yatan düşünce, birleşerek güçlü olma, dayanışma yoluyla ortak çıkarları birlikte koruma ve geliştirmedir (Tuncay 1999).

Sendikalar, ortak amaçları gerçekleştirmek, serbestçe kurulabilmek, işçi ve işverenlerce kurulup bağımsız olabilmek, demokratik temellere dayanmak gibi unsurları taşırlar (Tuncay 1999, Tunçomağ ve Centel 2008).

Ülkemiz mevzuatında sendika ve sendika hakkı 1982 Anayasa’nın, ‘’Çalışma hakkı ile ilgili hükümler’’i arasında, 51. maddede; ‘’Çalışanlar ve işverenler, üyelerinin çalışma ilişkilerinde, ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerini korumak ve geliştirmek için önceden izin almaksızın sendikalar ve üst kuruluşlar kurma, bunlara serbestçe üye olma ve üyelikten serbestçe çekilme haklarına sahiptir. Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.’’ şeklinde ifade edilmiştir.

Anayasa’da bu genel ifadelerle ortaya konulan sendika kurma hak ve özgürlükleri ayrıntılı olarak 2821 sayılı Sendikalar Kanununda düzenlenmiştir (Petek 2006, Baştürk 2007). Bu kanunun amacı 1. maddesinde; ‘’Çalışma ilişkilerinde ekonomik ve sosyal hak ve menfaatlerin korunması ve geliştirilmesi için işçiler ve

120

işverenler tarafından meydana getirilen sendikalar ile konfederasyonların kuruluşu teşkilatı, faaliyeti ve denetlenmesi esaslarını düzenlemektir.’’ şeklinde belirtilmiştir.

Sendikalar Kanunu’nun 2. maddesine göre sendika kurabilmek için işçi ya da işveren olmanın gerekli olduğu görülmektedir. Kanunun aynı maddesine göre, hizmet akdine bağlı olarak çalışanlara işçi; bu kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere ya da tüzel kişiliği olmayan kamu kuruluşlarına işveren denilmiştir.

Bu noktadan hareketle, İş Kanunu hükümlerine göre çalışanlarla, Borçlar Kanunu’nun hizmet akdi hükümlerine göre çalışanlarda Sendikalar Kanunu’na göre işçi sayılmaktadır. Sendikalar Kanunu’ndan faydalanabilmek için İş Kanunu’nda belirtildiği anlamda işçi olmanın gerekli olmadığı ve Sendikalar Kanunu’nun 21. maddesinde belirtilen sendikalı olamayacaklar arasında sporcular sayılmadıkları için, kulüplerinden ücret alarak spor yapan ve dolayısıyla Sendikalar Kanunu’nun aradığı ‘’hizmet sözleşmesi ile çalışma’’ şartını yerine getiren profesyonel sporcuların sendika kurmalarına ve sendikaya üye olmalarına hukuki açıdan bir engel bulunmamaktadır. Ayrıca işçi sayılan profesyonel sporcuyu istihdam eden ve bu sebeple işveren kabul edilen kulüpler veya diğer kuruluşların ise işveren sendikası kurmaları veya işveren sendikasına üye olmaları mümkündür (Petek 2002, Petek 2006, Küçükgüngör 2007, Aydın 2007, Çağlayan 2007).

Bu belirtilen haklardan faydalanabileceklerin özellikle işçi olarak değerlendirilen profesyonel sporcular olmasından dolayı, bir hizmet sözleşmesine bağlı olmaksızın spor yapan-çalışan ve ücret almadan bu faaliyetlerini devam ettiren amatör sporcuların sendikal haklarından söz etmek mümkün değildir (Petek 2006).

Aynı kanunun 3. maddesinde sendikaların, işkolu esasına göre ve Türkiye çapında faaliyette bulunmak üzere, işkolundaki işçiler tarafından kurulabileceği belirtilmiş ve ülkede yapılan işler belirli sayıda gruplandırılmış, her bir gruba işkolu adı verilmiştir (Petek 2006, Küçükgüngör 2007). Meslek veya işyeri esasına göre sendika kurmak yasaklanmıştır. Bu duruma göre profesyonel sporcuların mesleki esasa dayalı sendika (Türkiye Futbolcular Sendikası) kurması yasak iken, işkolu esasına göre (örneğin; Türkiye Spor Sendikası) Türkiye genelinde faaliyette bulunmak üzere bir sendika kurulabilir (Petek 2006).

121 Sendikalar Kanunu’nun 60. maddesinde işkollarının isimleri tek tek belirtilmiş ve herhangi bir işkoluna girecek işlerin neler olacağının bir tüzükle (İşkolları Tüzüğü) düzenleneceği ifade edilmiştir. İşçiler ve işverenler bir sendika kurarlarken veya sendikaya üye olurlarken işkolları esas alınmaktadır. Fakat bu kanunun 60. maddesinde sayılan işkolları arasında profesyonel sporcular ve kulüplerine ilişkin bir işkolu bulunmamaktadır (Petek 2002, Petek 2006, Küçükgüngör 2007).

Profesyonel sporcular ile profesyonel spor alanındaki diğer çalışanlar ve kulüplerin hangi işkoluna dahil olacağı konusunda çeşitli görüşler bulunmaktadır. Bu görüşler özellikle Sendikalar Kanunu’nun 60. maddesinde sayılan işkollarından 25’incisi olan ‘’Konaklama ve eğlence yerleri’’ işkolu ile 28’incisi yani, tüzükte yer almayan işlerde çalışan ve Sendikalar kanununa göre işçi kapsamına giren kişilerce yapılan işleri içine alan ‘’Genel İşler’’ işkoludur.

Bir sendika tarafından, sportif faaliyetlerin yürütüldüğü kulüp, dernek ve şirketlerin icra ettiği faaliyetlerin hangi işkoluna girdiğine ilişkin olarak tespit talebinde bulunulmuş; bu talep doğrultusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2 Mayıs 2002 tarih ve 2002/7 sayılı kararı ile BJK Derneği, GS Derneği ve FB Derneği işyerlerinin 25 no’lu ‘’Konaklama ve eğlence yerleri’’ işkolunda yer aldığını tespit etmiştir.

Bu karara göre bu derneklerin amacının; çeşitli yaş gruplarında sporcu yetiştirmek, amatör ve profesyonel sportif faaliyetleri yürütmek ve yurtiçi ve yurtdışı müsabakalar yapmak, dernek üyelerinin sosyal, kültürel ve sportif ihtiyaçlarını karşılamak, Dernekler Kanunu ve diğer mevzuata uygun olarak mal edinmek, sportif faaliyetler için tesisler kurmak, kiralamak, derneğe gelir temin etmek amacı ile öngörülen ticari faaliyetlerde bulunmak veya katılmak olduğu, her üç işyerinin de spor kulübü olduğu, sportif faaliyetlerde bulunulduğu, bu nedenle işyerlerinde yapılan işlerin 25 sıra numaralı ‘’Konaklama ve eğlence yerleri’’ işkolunda olduğu tespit edilmiştir (Petek 2006).

122 İşkolu konusundaki bu değerlendirmelerde genellikle, profesyonel spor alanının çalışanlarının, 28 no’lu işkolu olan ‘’Genel işler’’ işkoluna dahil edilmesinin mümkün olacağı belirtilmiştir (Petek 2006, Küçükgüngör 2007, Çağlayan 2007).

Ancak günümüzde sporun geldiği nokta ve sporun bir meslek olarak giderek büyük kitlelerce yapılır hale gelmesi, işkolları tüzüğünde, spor alanında her türlü hizmeti sözleşmeyle yerine getiren kişileri kapsamına alan, spora özgü bir işkolunun düzenlenmesinin gerekliliğini ortaya çıkarmıştır (Petek 2002, Petek 2006, Küçükgüngör 2007, Çağlayan 2007).

Belgede Sporda sosyal güvenlik (sayfa 126-130)