• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 4: ASKERİ ALANDAKİ FAALİYETLERİ

4.1. Rumeli Umumî Müfettişliğinin Askerî Alandaki Düzenlemeleri Öncesi Genel

4.1.2. Askerî Alanda Karşılaşılan Güçlükler ve Alınan Önlemler

4.1.2.4. Selanik Olayları

1903 yılının bahar ayından itibaren birçok rapor bölgenin kaynamaya başladığını ve genel bir isyanın ortaya çıkacağını haber veriyordu.520 Bulgar Komitacılar reformların yarattığı

517 “The Balkan Trouble”, Bunbury Herald, 6 May 1903, p3.

518 Adanır, Makedonya Sorunu, s.182.

519 Adanır, Makedonya Sorunu, s.181.

520 Almanya ve Rusya ve Avusturya sefirleri tarafından Bulgarların ilkbaharda bir isyan hareketi içinde olacağı Saraydan Rumeli Müfettişliğine bildirilmiştir. ( İSAM/HHPE/ 2/110).

yeni düzenle beraber gidişatın kendi aleyhlerine döneceğini anladıklarından Avrupa’nın dikkatini bölgeye tekrar çekebilecek ciddi bir eylemlere girişmeye karar verdiler. Bölgede gürültünün artması Batı kamuoyunun daha fazla dikkatini çekebilirdi. Özellikle bölgedeki yabancı konsolosların raporlarında bu gerçek gün yüzüne çıkıyordu.521 Berlin’deki Rumen elçiliği Şubat başında Bulgarların ıslahatları felce uğratacak genel bir ayaklanmaya hazırladıklarını rapor ediyordu.522 İsyan hazırlıkları dünya basınında da yer almaya başlamıştı. Daha 1903 Şubat’ının başlarında Amerikan gazetelerinde “Macedonian Revolt Plan” (Makedonya’da İsyan Planı) başlığıyla haber yer alıyordu.523

Ancak Bulgar örgütleri arasında genel bir ayaklanma çıkarmak konusunda tam bir fikir birliği yoktu. İç Makedonya Devrimci Örgütü, 1903 baharında genel bir isyanın başlatılması konusunda kendi içinde bile tam bir fikir birliğine varmış değildi. Örneğin örgütün önemli isimlerinden Gotse Delçev ve Gjorce Petrov gibi bazı liderler isyan fikrinin ertelenmesi gerektiğini bunun yerine başka yöntemler denenmesi gerektiğini düşünüyorlardı. Buna rağmen örgütün Merkez Komitesi Selanik’te düzenlenen kongrede yeterli katılım olmasa da bahar ayında genel bir isyan kararı almıştır.524 İsyan kararı alan grubun savunması, ortamın yeterince uygun olduğu ve Avrupa diplomasisinin örgütlere sempati ile yaklaştıkları düşüncesiydi.525 Bulgar ordusundan birçok subay önceden silahlı kıtlar oluşturup isyana katılmak için güneyden sınırı geçmeye başlamıştı.526

Örgüt liderlerinin hesap etmediği bazı gelişmeler isyanın ertelenmesine sebep olmuştur. Bunlardan ilki Selanik’te bulunan “Gemicii” adı verilen anarşist örgütün imza attığı olaylardı. Grup şehir merkezinde yabancıları hedef alan ses getirecek eylemlere girişme

521 Manastır’daki İngiliz Konsolos Vekili James Mac Gregor, 4 Nisan 1903’te Selanik’deki Başkonsolosu Sir A. Biliotti’ye; Makedonya Komitesinin eylemde bulunmaya hazırlandığını bildiriyordu. İtalya Selanik Konsolosu Sir A. Biliotti’ye şu bilgileri gönderdi: “Üsküp’te her şey görünüşte sessiz fakat bazı Bulgar saldırı yapmaya kararlı”. Ve ertesi ay, 9 Haziran 1903, Başkonsolosu Sir A. Biliotti, Sir N. O’Connor’a şunları yazdı: "Makedon Komitesi 2 Haziran’da düzenlenen 20 Mayıs toplantısında genel bir ayaklanma için karar verdi”. Chrıst Anastasoff, The Tragic Peninsula A Hıstory Of The Macedonıan Movement For Independence Sınce 1878 Wıth 10 Maps, 36 Illustratıons, And A Research Bıblıography On The Balkans, Blackwell Wıelandy Co. St. Locis, Mo., U. S. A., 1938, s.111-112.

522 Adanır, Makedonya Sorunu, s.176.

523 “Macedonian Revolt Plan”, The Sun, 4 February 1903 (4 Şubat 1903) s.2 ; “Bulgarian Bands Nearly Ready to Operate”, The Minneapolis Journal, 23 February 1903 (23 Şubat 1903) s.1.

524 Adanır, Makedonya Sorunu, s.177-178.

525 Mercia Mac Dermott, For Freedom And Perfection, The Life Of Yané Sandansky, London, 1988, s.119.

kararı almıştı. Terörü artık kırsal kesimden şehir merkezlerine indirip doğrudan yabancıları hedef alan eylemler vasıtasıyla seslerini dünyaya duyurma amacı taşıyorlardı. Bu sebeple terörü dağlardan şehre yani Selanik merkezine indirerek bu kez doğrudan Avrupalıları hedef seçmişlerdi. Çeteciler ve komite üyeleri bu çerçeve de eylemlerini gerçekleştirmek için düğmeye basmıştır. Diğer örgüt üyeleri bu eylemleri gerçekleştirmelerine karşı çıksalar da söz konusu örgüt harekete geçmeye karar verdi. Birkaç ay önce Osmanlı Bankası’nın önünden geçen yolun karşısında bir dükkân kiralayan örgüt üyeleri bankanın altına doğru bir tünel kazdılar. Amaçları bankayı havaya uçurmaktır. 28 Nisan 1903’te hazırladıkları planı uygulamaya karar verdiler.527 Artık şehirde terör havası estirme vakti gelmiştir. Banka saldırısından önce bir dizi terör eylemi gerçekleştirildi. Fransız Guadalquivir gemisi, birinci sınıf yolcu kabinine yerleştirilen bomba ile öğlene doğru geminin limandan ayrıldığı sırada 11.20 civarında patlatıldı. Önce kazanı patladığı düşünülen geminin kısa süre sonra bomba ile kundaklandığı anlaşıldı. Gemiye bombayı koyan Pavel Satev (Miniev lakaplı) şehirden kaçmıştı. Ancak bir kaç saat içinde Üsküp tren istasyonunda yakalandı. Aynı günün gecesinde limandan istasyona giden rayların altında bomba patlatıldı. Bomba kötü yerleştirildiği için verdiği zarar sınırlı oldu. Başka bir bombacı Müslümanları kışkırtmak için kalabalık bir camiye dinamit atmayı planladı ancak bu eylemi gerçekleştiremeden tutuklandı.528 Sırada başka eylemler vardı. Selanik’e elektrik sağlayan hava gazı deposunun bombalanarak şehir ışıksız bırakıldı. Osmanlı Bankasının hava uçurulması için işaret bekleyen Yordan Popyordanov bunu işaret olarak gördü ve manav dükkânından bankaya doğru kazdıkları tünele yerleştirdikleri fünyeyi tutuşturdu. Büyük bir patlama gerçekleşti ve patlama sonrası bankanın yalnızca dış iki duvarı ayakta kalabildi. Bankanın yılan duvarı Kolombo Kavşağının altına yerleştirilen dinamitlere giden elektrik kablosunun kopmasına yol açınca daha büyük bir felaket önlenmiş oldu.529 Alman Okulu, Alman Bowling Kulübü o günkü patlamalar sebebiyle zarar gördü. Gecenin ilerleyen saatlerinde açık hava tiyatrosu Alhambra, Otel Egypt ve Eden Tiyatrosu da bombalandı. Yüze yakın insan hayatını kaybetti.530 Selanik’te tam bir terör havası estiren çetecilerin amacı Avrupalı güçlerin

527 Adanır, Makedonya Sorunu, s.183-184.

528 Michael Palairet, Balkan Ekonomileri 1800-1914, Çev. Ayşe Edirne, Sabancı Üniversitesi Yayınevi, İstanbul, 2000, s.144.

529 Uzer, Makedonya Sorunu, s.155.

ilgisini çekmekti.531 Ancak bu kez doğrudan Avrupalıları hedef almış olmaları ilgisini çekmeyi bekledikleri kamuoyunu aksine kızdırmıştı. Nitekim Times Gazetesi’nde “The Balkan Crisis” başlıklı makalede olaylarla ilgili; Selanik’te yaşanan olaylar yalnızca insanlığa karşı işlenen suç değil aynı zamanda siyasi bir gaf olarak konunun taraflarınca kınanmıştır. Bu olaylar Makedonya’da Bulgar davasına ciddi bir darbe vurmuştur. Bölgede yabancıların yaşamlarına ve mülküne karşı girişimler yalnızca Avrupa’da öfke uyandırıcı olabilir yorumuna yer veriliyordu.532 Avrupa kamuoyu şiddet kendilerini hedef aldığında hemen tepkisini ortaya koymuştur. Aynı şiddet Bulgarlar tarafından defalarca kez hem bölge halkına hem de devlete karşı uygulanıyordu. Nitekim Selanik olayları, diplomatik çevrelerce de Avrupalıların Makedonyalılara duyduğu sempatiye indirilmiş öldürücü bir darbe olarak değerlendirilmişti.533 Bu düşünceler çetecilerin amaçladıkları hedeften uzaklaştığını açıkça göstermekteydi. Çetecilerin kamuoyu kendi lehlerine kamuoyu oluşturma düşünceleri bu kez ters tepmişti. Bu gelişmeler yaşanırken Selanik Valisi Hasan Fehmi Paşa hemen önlem olarak kentte sıkıyönetim ilan etti ve sıkı bir takibat başlatıldı. Bulgar semtleri aranarak 800’yakın kişi bu olaylar sebebiyle tutukladı. Baş sorumlular idam edildi. Bazı mahkûmlar ise Rumeli dışında hapishanelere gönderildi.534 Avrupa’nın çelişkili tepkileri bazı batılı yazarlar tarafından eleştirilmiştir. Eleştirilerini; “Batı medeniyetinin temsilcisi olarak görülen Bulgar komitacılar, Selanik limanında Fransız gemisi Gualdaquvir’e gizlice bomba koyarken, Batılı olmayan kültürlü ve nazik adam Hüseyin Hilmi Paşa, Selanik’teki konağında reformları uygulamaya çalışıyordu diyerek” ortaya koymuştur.535 Bu eleştirel düşünce bir batılı yazarın kaleminden dökülüyordu ve ön yargılı bakışı net bir şekilde gözler önüne seriyordu. Bu olayda ortaya çıkan gerçek Batı kamuoyunun her şeyden önce kendisini koruma

531 Bu konuda ilginç bir iddia ortaya atılmıştır. Sofya’da bulunan Osmanlı Komiseri Ferruh Bey vasıtasıyla yaklaşık iki hafta önce bu konuda devlet uyarılmıştır. Ancak Ferruh Bey, bu olayın gerçekleşmesiyle Avrupa’nın Bulgar davasına olan sempatisinin azalacağı gerekçesiyle komitacıların faaliyetlerinin görmezden gelinmesine dair öneride bulunduğu ileri sürülmektedir. Frederick Moore, The Macedonian Commitees and The İnsurrection, The Balkan Question, Ed: Luigi Villari, E.D.Dutton and Company, Newyork 1905, s.204-205.

532 The Times, 4 May 1903. s.8.

533 Adanır, Makedonya Sorunu, s.186.

534 Mercia MacDermott, Freedom or Death, The Life of Gotsé Delchev, The Journeyman Press London & West Nyack 1978, s.357.

hassasiyetinin ön planda olmasıydı. Dolayısıyla hedef kendileri olduğunda Bulgar davasına olan Batı kamuoyu sempatinin bir anda ortadan kalktığı görülmektedir.