• Sonuç bulunamadı

Hüseyin Hilmi Paşa’nın Yaptırdığı Nüfus Sayımı

BÖLÜM 3: İDARÎ ALANDAKİ FAALİYETLERİ

3.5. Hüseyin Hilmi Paşa’nın Yaptırdığı Nüfus Sayımı

Rumeli topraklarında Osmanlı hâkimiyetinin zayıflaması ve sorunun uluslararası bir mesele halini almasının temeli yalnızca bir nedene bağlı olmadığı kısa zamanda anlaşıldı. Bu arada en önemli sorunlardan birisi özellikle milliyetçilik düşüncesinin Balkan ulusları arasında hızla yayılması ve bu yayılmanın bağımsız milli bir devlete giden yolu açmasıdır. Kurulacak milli devletler yalnızca kendi uluslarının çoğunlukta olduğu bölgelerde değil “Büyük Devlet” kurma iddiasıyla diğer ulusların yaşadığı bölgeleri de tahakküm altına almayı amaçlayan yayılmacı bir politika izledi. Balkanlar sorununun büyüdüğü nokta milliyetçilik etkisinin Balkanlardaki bütün etnik unsurlar arasında

yayılmasıdır. Adeta yamalı bohçayı andıran yapısıyla farklı etnik unsur ve kültürel yapısından kaynaklanan sorunların bölgede işlerin hayli karmaşık bir hal almasına sebep olması şaşırtıcı değildi. Balkan milletleri Osmanlı Devleti’nin millet sistemine göre yerleşmiş olduğu ve yüzyıllarıdır içi içe yaşanan bir bölge olduğu da ayrı bir gerçekliktir. Bu yapılanmayla birlikte Büyük Bulgaristan, Büyük Yunanistan veya Büyük Sırbistan kurmak isteyen etnik toplulukların her biri diğeri gelmiş ve bölge üzerinde hak iddia etmeye başlamışlardır. Bu iddianın pratikte karşılığı bulunamadığında ise çetecilik faaliyetleriyle coğrafyada demografik değişiklikler yapmayı hedeflemişlerdir. Nüfus çoğunluğu ve çoğunluk siyasetine bağlı olarak Osmanlı Devleti’ni gerek Avrupalı devletlerin nezdinde zor durumda bırakmak için çokça dillendirilen iddialar ortaya atılmaya başlandı. Bu anlamda bölgede Yunanlılar, Sırplar, Bulgarların nüfus istatistikleriyle kendi bakış açılarını yansıttıkları açıkça görülmeye başlanmıştır.372

Osmanlı Devleti son dönemde artan baskılar sonucu yeni bir nüfus sayımı yapılması için vilayetlere bir tahrirat göndermiştir. Ancak bu yalnızca bir baskı değil zorunluluktur. Çünkü hem Viyana Islahatının hem de Mürzsteg tasarısının 3. Maddeleri nüfus oranlarına göre yeni jandarma ve zabit dağılımının belirlenmesi ve milliyetlere göre yeni vilayet sınırlarının çizilmesini öngörmektedir. Nitekim Hüseyin Hilmi Paşa, 1903 yılından itibaren bölgede bir nüfus sayımı yaptırmaya koyulacaktır. Nüfus sayımının birkaç açıdan zor yanı vardır. İlki nüfus sayımı yaparken insanların hangi milliyet ve dine mensup olduğunu belirlemenin o kadar da kolay olmamasıdır. Avrupalı ziyaretçiler bu bölge hakkında tam bir fikre sahip olmak için bölgeye geldiklerinde kentin (Selanik) barındırdığı farklı diller ve dinler çeşitliliği karşısında şaşırmıştır: İki İngiliz gezginin deyişiyle, kent “tarihsel olarak Rum, siyasal olarak Türk, coğrafi olarak Bulgar ve etnografik olarak Yahudi’dir. Bir başkası ise, “Nüfus karmakarışık bir şey” diye yazmıştır373. Bu tespitler, Osmanlı Devleti’nin din merkezli millet sistemi içinde insanların kendi kültürlerini koruyarak bir arada karmaşık halde yaşadıklarına bir örnekti. Bir başka sorun ise siyasal iktidar elde etme yolunun nüfus bakımından sayısal üstünlük

372 Daha 16 Şubat 1892 yılında Bulgaristan Sefareti’nden gönderilen bir tahriratta Sırplar tarafından hazırlatılan etnografya haritasına dikkat çekilerek bir örneği İstanbul’a gönderilmiştir. ( BOA. Y. A. HUS. 256/ 74-4) Ayrıca bu haritaların sayısının arttığı görülünce Osmanlı Devleti tarafında bir harita hazırlatılması durumunda propaganda amaçlı bu haritaların etkisinin azaltılacağıda da düşünülüyordu. (BOA. Y. A. HUS. 256/ 74-1, 4 Şubat 1307 / 16 Şubat 1892).

elde etmekten geçmesidir. Bölge milletleri kendileri lehine yüksek olacak nüfus oranlarıyla daha fazla menfaat elde edilebileceğinin farkındadır. Tam da bu noktada devletin bölgede Hüseyin Hilmi Paşa vasıtasıyla nüfus sayımını yaptırmasındaki amaç devletin elini istatistiklerle güçlendirmektir. Nitekim Hüseyin Hilmi Paşa, bir raporunda karışıklıklar engellense bile bölgede bir sayımın yapılmasının zorunlu olduğunu bildirir.374 Çünkü Rumeli topraklarında emelleri devletlerin ve milletlerin temel hukuki dayanağı daha önce yapılan nüfus sayımlarıdır ve bunlara dair birçok nüfus istatistiği yayımlanmıştır.375 Ancak bölgede yapılacak Müslüman nüfus sayımında en büyük sorun kadınların sayım sırasında gizlenmesidir. Tüm olumsuzluklara rağmen ilk sonuçlara göre Müslüman nüfus Hıristiyan nüfustan fazladır.376 Nüfus sayımının güvenilir ve adil yapılabilmesi için ilk iş bölgenin tüm unsurlarının bu sayıma görevli olarak dâhil edilmesidir. Kısaca sayım yapılırken şaibeyi azaltmak adına nüfus sayım heyetlerinin içine gayrimüslimleri de dâhil etmiştir.377 Rumeli vilayetlerinde yapılan nüfus sayımı sırasında, Bulgar nüfusun kasıtlı olarak fazla gösterilmesine neden olan bazı hileler yapıldığı anlaşılmış ve tespit edilen yanlışlıkların düzeltilmesi için, buralardaki nüfusla ilgili sağlıklı bir sonuç ortaya çıkarılması için nüfus sayımının yeniden yapılıp sonuçlarının bildirilmesi istenmiştir. Alınacak sonuçlara göre de Daire-i Askerîyece bir etnografya haritası hazırlanacağı belirtilmişti. Erkan-ı Harbiye-i Umumîye Dairesi’nce hazırlanacak haritaya işlenmek üzere kaza, nahiye ve kura isimlerinin de kaydedileceği belirtilmişti.378 Nüfus sayımı peyderpey yapılabilmiştir. O günün koşullarında çok geniş bir coğrafyada ve sıkıntılı siyasi iklimde bu işi yapmak çok kolay olmamıştır. Nüfus sayımı yapılan vilayet ve kazalardaki sayım bittikçe müfettişlik makamına bildirilmiştir. Vilayât-ı Selâse nüfusun inanç ve milliyetlere göre dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.

374 Macedonia Documents And Materials, Ed. Prof. Voin Bozhinov, Prof. L. Panayotov, Bulgarıan Academy Of Scıences Institute of History Bulgarian Language Institute, Sofia 1978,s.78.

375 D.M.Brancoff, La Macedonia Population Chretienne, Librairie Plon, Paris, 1905; Macedonia And The Macedonian Population, Salisbury Supply Co., Printers, London, 1918.

376 Macedonia Documents And Materials, s.78.

377 Turgut Işıksal, “ Makedonya Üzerinde Oynan Oyunlar ve Bilinmeyen bir Nüfus Sayımı”, Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, Sayı: 43, Nisan 1971, s.15.

Osmanlı Devleti’nin kişileri sayarken inanç esasına göre sayması bilindik bir uygulamadır. Bu dini mensubiyete göre nüfus sayıları aşağıda verilmiştir:

Tablo 7

Hüseyin Hilmi Paşa’nın yaptırdığı Nüfus Sayımı (1905)

Sancak isimleri Müslim Patrikhaneye

mensup

Eksarhhâney

e mensup Musevî Toplam

Selanik 233.098 211.389 92.752 48.889 586.128 Preveze 150.045 82.334 131.476 1.580 365.435 Drama 126.982 32.307 5.194 2.176 166.659 Selanik toplam 510.125 326.030 229.422 52.645 1.118.222 Üsküp 164.066 27.290 181.123 2.045 374.524 Priştine 278.870 111.328 390.198 İpek 121.264 30.210 151.474 Pesençe 55.270 28.668 83.938 Taşlıca 32.832 15.232 48.064 Prizrin 221.882 25.482 19320 266.624 Kosova toplam 874.184 238.210 200.443 2.045 1.314.882 Manastır 107.819 102.602 161.958 6.359 378.738 Gürice 95.574 94.880 13.176 1.291 204.921 Serfice 80.896 130.322 3.393 43 214.654 İlbasan 86.012 6.508 92.520 Debre 142.701 13.666 10.628 166.995 Manastır toplam 513.002 347.978 189.155 7.293 1.057.828 Üç vilâyet toplamı 1.897.311 912,218 619,020 62,383 3.490.932 Kaynak: İSAM/HHPE/12/1097

Nüfus sayımı yapılırken bölgede iddiası olan etnik toplulukların sayım sonuçlarına çokça itiraz ettiği ve sayımın sonuçlarını şaibeli hale getirmeye çalıştıkları görüldü. Nüfusu arttırmanın yöntemlerinden birisi aynı kişiyi farklı isimlerle iki kez yazarak sayıyı çok göstermekti. Bu hileye daha çok Bulgarlar ve Yunanlılar başvuruyordu.379 Bölgede Eksarhane Bulgar davası adına aktif bir rol üstlenmişti. Bu sebeple Hüseyin Hilmi Paşa patrikhaneye mensup olanların sayısının arttırılmasının devletin çıkarları açısından daha uygun olacağını İstanbul’a bildirdi. Ayrıca Bulgarların Eksarhane’ye daha fazla insan kazanmaya çalıştığına dikkat çekti.380 Bulgarlar sayımlara gölge düşürmek adına kasıtlı olarak usulsüzlük yapıldığı haberlerine kendi basınında yer verdi.381 Yanı sıra Sofya’da

379 Işıksal, “Makedonya Üzerinde Oynan Oyunlar”, s.17.

380 Macedonia Documents And Materials, s.78.

yayımlanan bir haritada bazı oynamalar yapılarak Rumeli vilayetlerindeki Bulgar nüfusu fazla gösterilmiş, Hıristiyan nüfus Müslüman nüfustan da fazla gösterilmişti.382

Rumeli’de nüfus sayımını yapan memurlar hakkında şikâyetler arttı. Sebep olarak Osmanlı tebaasından olan Hıristiyanların sayım sırasında defterdeki mezhep hanesine Ortodoks, Katolik vb. yazılması yerine Bulgar, Rum ve Ulah yazılmış olmasıydı.383

Bunun üzerine Rumeli vilayetlerindeki nüfus sayımı sırasında nüfus memurlarının dini inanışına göre değil de insanların milliyetine göre kayıtların yazılmasının doğru olmadığı ifade edilmiştir.384 Bir başka problem de çetecilik faaliyetleridir. Nüfus sayımının doğru yapılabilmesi için bölgede bir asayiş sorunun olmaması gerekmektedir. Ancak özellikle Bulgarlar, sağlıklı sayım yapılmasını engellemek için çetecilik faaliyetlerine hız vermiştir. Bu sebeple kimi bölgelerde nüfus sayımına ara verilmek zorunda kalınmıştır. Hüseyin Hilmi Paşa, güvenliğin sağlanması ve çetecilerin faaliyetlerinin sınırlandırılması için yeni önlemler de almayı ihmal etmemiştir. Bunlardan birisi mürur tezkiresi ve pasavanlarla hatt-ı imtiyazdaki kapılardan rahatça geçişlerin önüne geçmek için pasaport ve pasavanlara fotoğraf yapıştırılmasını teklif etmiştir.385 Yanı sıra güvenlik açısından yeni sınır kapıları kurulmuş daha sıkı denetimler getirilmesinin yine çetecilik faaliyetlerini engellenmesinde bir yol olabileceğini öne sürülmüştür.

Böyle bir ortamda bölgeye huzur ve barış getirme amacıyla çetecilik faaliyetlerini durdurmaya çalışmak birçok anlamda tehditleri de üstüne çekmek anlamına gelmektedir. Çetecilerin hedefine Hüseyin Hilmi Paşa da girmiştir. Paşa’nın çetecilere yönelik faaliyetleri kendisine suikast yapılarak ortadan kaldırılması fikrinin güçlenmesine sebep olmuştur. Nitekim bu konudaki bir ihbar üzerine padişah gerekli tedbirlerin alınması için bir emir göndermiştir. Hüseyin Hilmi Paşa da padişaha teşekkürlerini bildirmiştir.386 Suikast haberleri ecnebi basınında da görülmüştü. Haberlerde, suikastı planlayan ve

382 BOA.MV. 152/57.

383 BOA.HR.İD. 2108/71.

384 BOA.DH.MKT. 926/50.

385 BOA. DH. MKT. 1137/11

sorumlu tutulan 40 kişinin tutuklanarak Manastır’da hapse atıldığı yazılmıştır.387 Çeteci Garvanov idaresindeki Hristolefterov adı bir şahsın Hüseyin Hilmi Paşa’ya suikast düzenlemek üzere Bulgar komitası tarafından görevlendirildiği haberi alınınca gerekli tedbirin alınması İstanbul yönetimince istenmiştir.388 Ancak Hüseyin Hilmi Paşa yalnızca bu çetecilerin tehditleriyle değil yeni aktörlerin tehditleriyle de karşılaşır. Bu yeni aktörler özellikle Rumeli’yi mesken tutan İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin üyeleridir. Hüseyin Hilmi Paşa, tehtitler karşısında hayatının tehlikede olduğunu bu nedenle bir başka göreve tayinini istemiştir.389 Hüseyin Hilmi Paşa’nın durumu saraya bildirmesi üzerine cemiyet üyelerinden Talat Bey yeni bir göreve tayin edilmiştir. Ancak Talat Bey Hüseyin Hilmi Paşa’nın yanına gidip bu karara uymayacağını beyan edince Paşa bu işi kolaylıkla çözemeyeceğini anlamıştır.390

Hüseyin Hilmi Paşa’nın yaptığı görev oldukça risk barındırırken her geçen gün düşmanlarını da arttırmıştır. Ancak bütün engellemelere rağmen sayım işlemi devam etmiş ve Karpat’ın da belirttiği üzere bölgenin nüfusuna dair en güvenilir veriler elde edilmiştir.391 Çünkü sayım, mahalli otoritelerce bölgenin güvenilir kişilerinden oluşturulan komisyonlar vasıtasıyla yapılmıştır. Bir yandan heyette gayrimüslimlerin yer alması, diğer yandan bölgede en ufak şikâyeti bile ciddiye alan ajan sivillerin bulunması bu güvencenin temel unsurlarıydı. Öte yandan tüm nüfus istatistiklerinin yanında, devlet görevlilerinin bölgede resmî anlamda sayım yapan tek otorite olması da bir başka gerçektir. Yabancı kaynaklarda da Hüseyin Hilmi Paşa’nın sayımını güvenilir kabul etmişlerdir.392 Propagandanın Makedonya Meselesi’nin uluslararası bir boyut

kazanmasında en önemli araçlardan biri olarak kullanıldığı bir dönemde bu sayım sonuçlarının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bu sayımın yapılması, diğer

387 The Telegraph, 26 Aralık 1903, s.4; The Age, 28 Aralık 1903, s.5.

388 İSAM/HHPE/7/336.

389 İSAM/HHPE/20/1304. (2 Temmuz 1324 /15 Temmuz 1908)

390 Mustafa Ragıp, Meşrutiyetten önce Manastırda Patlayan Tabanca, Bengi Kitap Yayın, İstanbul 2007, s.53-54.

391 Karpat, Osmanlı Nüfusu 1830-1914, s.14.

392 Birçok kaynak onun yaptırdığı nüfus sayımına atıf yapmıştır. Rene Pinon, L’europe Et L’empire Ottoman, Librairie Académique, Paris, 1913, s.144. ; http://www.lithoksou.net/p/oi-apografes-toy-xilmi-pasa-1988 Erişim Tarihi: 20.05.2017.

kaynakların rakamlarının varsayım üzerinden hareket edilerek ortaya atıldığı ve bir resmiyeti olmadığını kanıtlaması bakımından önemlidir.

Sayımdan sonra Babıâli ile Hüseyin Hilmi Paşa arasında bir telgraf trafiği de yaşandı. Hüseyin Hilmi Paşa görev süresinin dolacak olması sebebiyle sadarete yazdığı telgrafta, görevini sürdürürken sadakatten ayrılmadığını, tüm benliğiyle işine sarıldığını ve devletin çıkarlarını ön planda tuttuğunu belirtmiştir. Ayrıca yaptığı işin önemine değinirken konsolosların yanı sıra sayıları altmışa yaklaşan ecnebi memurların da şikâyetlerine konu olacak meseleleri dikkatle ele aldığına değinmiştir. Bu kadar zor ve hassas bir işin “her biri şeytan kadar aldatıcı ecnebiler arasında” istenilen idareyi sağlamak konusunda ümitsiz olduğunu belirtmiştir.393 Saraydan bu tespitlere cevaben; müfettişliğin bilinen önemine göre yapılmış olan atamada Hüseyin Hilmi Paşa’nın yerine gerekli vasıflarda birini bulmanın kolay olmadığını dolayısıyla padişahın, Paşa’nın görevine devam etmesi gerektiğini ve gayretle çalışmaya devam etmesini istediği ifade edilmiştir.394 Bu telgrafa cevaben Hilmi Paşa, padişaha olan minnet ve şükranlarını bildirdikten sonra göreve önceden de olduğu gibi var gücüyle devam edeceğini belirtti.395 Hüseyin Hilmi Paşa’nın görev süresinin uzatılmasında görevinde başarılı görülmesi öncelikli nedendi. II. Abdülhamid devlette görev alan memurları hakkında detaylı bilgilere sahip merkeziyetçi bir yöneticidir. Hüseyin Hilmi Paşa’nın yeni bir göreve atanmak istemesine rağmen bu görevde tutulması sarayın ona güven duyması ve başarılı bulmasıyla ilgilidir. Bu atamadan sonra Hüseyin Hilmi Paşa, görevini müfettişlik makamı kaldırılana kadar sürdürecektir. Kısaca Hüseyin Hilmi Paşa Rumeli Umumî Müfettişliğiyle özdeşleştirilecek bir yönetici durumuna gelmiştir. Memuriyet hayatının en parlak dönemini bu görevi esnasında geçirmiştir.