• Sonuç bulunamadı

Sahabe’nin Nehiyler Karşısındaki Tavrı

SAHABEDEN GÜNÜMÜZE HADİSLERDEKİ NEHİYLERE YAKLAŞIMLAR

1. Sahabe’nin Nehiyler Karşısındaki Tavrı

Ashâb-ı kirâm, Hz. Peygamber hayattayken hadislerin delâletleri konusunda O’na (s.a) müracaat ediyorlardı. Bilmediklerini, nasslardaki net olmayan yerleri soruyorlar, anlamadıklarını O’na (s.a) arz ediyorlardı. Hz. Peygamber bazen onların anladıklarını onaylıyor, bazen benimsedikleri görüşteki hatalarını açıklıyordu.503

Hadislerin yoruma tâbi tutulması Hz. Peygamber döneminde sahabe tarafından bu şekilde başlatılmıştı.504

Sahabe döneminde hadislerin anlaşılması ve

yorumlanmasındaki bahsedilen tarzın sebep olduğu bir ekolleşmeden bahsetmek mümkün olmasa da hadislerin anlaşılmasında zahiri/lafzî ve fıkhî/ictihâdî tarzların varlığından bahsedilebilir.505

Sahabe genel olarak Hz. Peygamber’in söz ve eylemlerini anlamlandırma ve uygulama konusunda zâhirî bir tutum sergilemiştir. Onlar, Hz. Peygamber’den sâdır olan söz veya eylemin sebep, illet ve hikmetini çoğu zaman sorgulamamışlar ve söz ve eylemin mûcebini yerine getirmeye çalışmışlardır. Kısacası onlar Hz. Peygamber’in söz ve eylemdeki maksadını araştırmaktan çok O’ndan (s.a) gördükleri veya duyduklarını uygulamayı tercih etmişlerdir.506

Bu zâhirî yaklaşımın yanında Hz. Peygamber’in söz ve eylemlerinini anlamaya ve yorumlamaya çalışan diğer bir tavır da mevcuttur. Bu tavrın başını Hz. Âişe, Hz. Ömer, Abdullah b. Mesûd, İbn Abbâs gibi sahabîler çekmiştir.

503

Seyyid Sâbık, Fıkhu’s-sünne, (Kahire: Dâru Mısır, t.y.), I, 6. Seyyid Sâbık sahabe arasında birkaç sınırlı ihtilâfın vuku bulduğundan bahsetmektedir. Onların bazen nassların anlamını kavrayamadığı, ancak nassın anlamını kavrayan birinin mutlaka bulunduğunu dile getirmiştir, bk. Sâbık, Fıkhu’s- sünne, I, 8.

504 Fazlurrahman, İslâm, s. 72. 505

Osman Güner, Sünnetten Topluma, (Ankara: Fecr yay., 2006), s. 53.

506 Bk. Aynur Uraler, Sahâbe Uygulaması Olarak Sünnet’e Bağlılık, (İstanbul: MÜSBE, basılmamış doktora tezi, 1998), s. 157; Ayrıca bk. Enbiya Yıldırım, “Hz. Muhammed’in Söz ve Davranışlarında Nedensellik”, Arayışlar- İnsan Bilimleri Araştırmaları, VIII, 15 (2006): 204.

Sahabe döneminde var olan bu iki yaklaşımın varlığından nehiyler konusunda da bahsetmek mümkündür. İbn Abbâs ve Tâvûs arasında geçtiği rivâyet olunan şu olay Hz. Peygamber’in yasakları karşısındaki zâhirî tavrı yansıtması açısından önemlidir:

“Tâvûs ikindi namazından sonra iki rekat nafile namaz kılardı. İbn Abbâs ona: “Onu bırak!” dedi. Ancak o: “Rasûlullah onu sadece sünnet edinilmesin diye yasaklamıştır” diye karşılık verdi. İbn Abbâs: “Şüphesiz ki Rasûlullah ikindi namazından sonra namaz kılınmasını yasaklamıştır. Bu durumda sen kılmakta olduğun bu namazdan dolayı azaba mı maruz kalacaksın, yoksa sevab mı alacaksın, bilemem. Çünkü Yüce Allah: “Allah ve Peygamberi bir şeye hükmettiği zaman,

inanan erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz”507 buyurmaktadır” dedi.508

İbn Abbas ve Tâvus arasında geçen bu diyaloğu yorumlayan Şâfiî, İbn Abbâs’ın, Rasûlullah’tan duyduğu bir haberi, Allah ve Rasûlü bir şeye hükmettikleri zaman bunun en hayırlısı olduğunu ayet okuyarak Tâvus’a gösterdiğini, Tâvus’un bunun sadece İbn Abbas’ın rivâyeti olduğunu bildiği halde İbn Abbas’a “bu sadece senin rivâyetin, ben bunun Allah Rasûl’ünden olduğunu düşünmüyorum” demediğini ve rivâyeti reddetmediğini söylemiştir.509

Diğer bi rivâyette Abdullah b. Mesûd’un nehiylere zâhirî yaklaşımı şöyle nakledilmektedir: “Esed kabilesinden bir kadın Abdullah b. Mesûd’a geldi ve dedi ki: “Senin şu şu hususları yasak olarak kabul edip etmediğini öğrenmeye geldim. Allah’ın Kitab’ını baştan aşağıya inceledim, fakat hakkında böyle bir yasak bulamadım.”

Bunun üzerine Abdullah b. Mesûd şöyle cevap verdi:

“Kitab’ı okusaydın onu bulurdun. Allah Teâlâ buyuruyor ki; “Rasul size neyi

emrederse onu alın, neyi de nehyederse onu terk edin.”510

507

Ahzâb, 33/36.

508 Şatıbi, Muvâfakât, IV, 23. 509 Şâfiî, Risâle, s. 443-444.

Rivâyetle ilgili değerlendirmesinde Muhammed Tâkî Osmânî şöyle demektedir:

“Bu cevapla Abdullah b. Mesud, bu ayetin Hz. Peygamber’in bütün emir ve yasaklarını içine alacak kadar kapsamlı olduğuna ve sorulan yasaklar Hz. Peygamber tarafından getirilmiş olduğundan, dolaylı da olsa bunların bu ayetin bir parçasını oluşturduğuna işaret etmiştir.”511

Sahabe içinde fıkhî yönlerinin ağırlığı ve hadisleri değerlendirmedeki ictihâdî tutumlarıyla temâyüz etmiş İbn Abbâs ve İbn Mes’ûd gibi iki sahabînin Hz. Peygamber’in yasakları karşısındaki tavırları sahabenin bu konudaki genel tavrını yansıtması açısından önemlidir. Fıkhî nosyonları bir hayli gelişmiş olan bu iki sahabînin bile yasaklar karşısında zâhirî bir tavır sergilemeleri bir hayli dikkat çekicidir.

Sahabe içinde Hz. Peygamber’in bütün nehiylerini yorumlayarak bağlayıcı olarak değerlendirmeyen sahabîler de vardı. Örneğin Zeyd, Hz. Peygamber

tarafından meyvelerin olgunlaşıncaya kadar satılmasının yasaklanmasını512

, olgunlaşmadan satılan ürünler sebebiyle insanlar arasında artan düşmanlıklar sebebiyle Hz. Peygamber’in istişâreye dayanan bir uygulaması olduğunu düşünmektedir.513

Zeyd’in nehyin istişâreye dayandığını vurgulaması, onun bu nehyin bağlayıcı olmadığını düşündüğü şeklinde yorumlanmıştır.514

Ancak bu yorumuna rağmen, Zeyd’in kendi bahçesindeki meyvelerin satımıyla ilgili uygulaması Hz. Peygamber’in nehyine uygun olmuştur.515 Tarlaların kiraya verilmesi yasağı516

hakkında da çeşitli yorumlar yapılmışsa bile, hadisin râvileri olan Ebû Hureyre, Câbir b. Abdillah, Ebû Saîd el-Hudrî, Abdullah b. Ömer gibi sahabîler tarafından nehiy bağlayıcı bir nehiy olarak değerlendirilmiştir.517

511 Osmânî, Sünnetin Değeri ve Bağlayıcılığı, s. 55. 512 Buhârî, Buyu’, 85; Müslim, Buyu’, 49.

513 Buhârî, Buyu’, 85. 514

Kamil Miras, Tecrid-i Sarîh Terceme ve Şerhi, (Ankara: DİB yay., 1987), VI, 499. 515 Buhârî, Buyu’, 85.

516 Ebû Dâvûd, Buyu’, 31.

Sonuç olarak farklı yorumlar yapsalar dahi, Sahabe’nin Hz. Peygamber’in nehiyleri karşısındaki tavırlarının genel olarak zâhirî olduğu ve onların nehye uygun hareket ederek, nehyedilenlerden uzak durdukları söylenebilir.