NEHİY KAVRAMI VE HZ PEYGAMBER’İN NEHİY YETKİSİNİ KULLANMADA TERCİH ETTİĞİ İFADELER
5. Hz Peygamber’in Nehiy Eyleminde Kullandığı İfade Kalıpları
5.3. Fiilî Sünnet Kapsamındaki Nehiy İfadeler
5.3.1. Nehâ Fiili ve Bu Fiille Oluşturulan Kalıplar
يهن fiili ve bu fiille oluşturulan ifadelerle Peygamber’in herhangi bir davranışı ya da fiili nehyettiğine dair rivâyetler hadis metinlerinde en çok bulunan nehiy ifade şeklidir. Bu fiil veya türevlerinin yer aldığı rivâyetler daha çok Allah Rasûlü’nün yasaklama fiilini haber veren rivâyetlerdir. Bu rivâyetlerdeki “yasakladı” (nehyetti) şeklinde nakledilen ifadelerin Hz. Peygamber’in bir ifadesinin naklinden çok, O’nun (s.a) “verdiği hükmün muhtevasının fıkıh diliyle aktarılması” dır şeklinde değerlendirilmektedir.452
Bu fiille hadis metinlerinde bulunan nehiy ifade şekilleri şu kalıplarda gelmiştir:
نع يهن
... kalıbı
للها لوسر يهن
... şeklinde başlayan nehiyler
اناهن ... kalıbı نأ يهن ... kalıbı نع انيهن ... kalıbı 5.3.1.1. نع يهن kalıbı
452 Yavuz Ünal, “Hadisin Tarihsel Serüveni ve Epistemik Değeri Üzerine”, İslâmî İlimler Dergisi, III, 2 (2008): 222. Ünal’a göre “emretti”, “yasakladı” gibi ifadeler normatif bir hüviyet kazanmış ve tercih nedeni olmuşlardır. Ünal’a göre bu tür ifadelerin Hz. Peygamber’e atfedilememesine rağmen, Peygamber’den kaynaklanma ihtimalinin yüksekliğine binâen hadis kavramı kapsamında kabul edilmeleri hadis sayısında ciddi bir artışa neden olmuştur.
Örnek hadisler:
ررغلا عيب نع ىهن “Allah Rasûlü garar453
satışını yasaklamıştır.”454
اهنع كسمأف تويبلا نانج لتق نع ىهن “Allah Rasûlü beyaz ev yılanlarını öldürmeyi yasaklamış ve buna engel
olmuştur.”455
راغشلا نع ىهن “Hz. Peygamber şigar nikâhını456
yasaklamıştır.”457
عابسلا نم بان يذ لك لكأ نع ىهن “Hz. Peygamber köpek dişi olan bütün yırtıcı hayvanların etini yemeyi
yasaklamıştır.”458
و بلكلا نمثو مدلا نمث نع ىهن أ
ةمشوتسملاو ةمشاولاو هلكومو ابرلا لك
“Hz. Peygamber kan ve köpekten ücret elde etmeyi, faiz yemeyi ve yedirmeyi,
dövme yapmayı ve yaptırmayı yasaklamıştır.”459
ءاملا عيب نع ىهن “Hz. Peygamber su satışını yasaklamıştır.”460
5.3.1.2. للها لوسر يهن kalıbı
Örnek hadisler:
453 Garar (ررغلا), müşterinin açıkça aldatıldığı, batıl ve meçhûl bir satış türüdür, bk. İbnü’l-Esîr, Nihâye, III, 355.
454
Mâlik b. Enes, Buyu’, 34. 455
Buhârî, Megâzî, 12.
456 Şigâr, Câhiliye dönemine ait bir nikâh çeşididir. Bu nikâhta iki kişi karşılıklı birbirlerinin kızkardeşleri ile nikâhlanırlar ve aralarında mehir konuşulmaz ve verilmezdi. Kız kardeşler mehir kabul edilirdi, bk. İbnü’l-Esîr, Nihâye, II, 482; Zemahşerî, Fâik, I, 17.
457
Buhârî, Nikâh, 28.
458 Buhârî, Zebâih ve Sayd, 29. 459 Buhârî, Libâs, 86.
ودعلا ضرأ ىلإ نآرقلاب رفاسي نأ ملسو هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن “Allah Rasûlü, düşman yurduna Kur’ân ile yolculuk yapmayı
nehyetmiştir.”461
هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن اهتلاخ وأ اهتمع ىلع ةأرملا حكنت نأ ملس و
“Allah Rasûlü, kadının halası ya da teyzesi ile aynı kişinin nikâhı altında
bulunmasını yasaklamıştır.”462
ةيقسلأا ثانتخا نع ملس و هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن “Allah Rasûlü, su kaplarının ağızlarının kırılarak onlardan su içilmesini
yasaklamıştır.”463
هذه نم لكأ نم لاقف اهنم انلكأف ةجاحلا انتبلغف ثاركلاو لصبلا لكأ نع ملس و هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن سنلإا هنم ىذأتي امم ىذأت ةكئلاملا نإف اندجسم نبرقي لاف ةنتنملا ةرجشلا “Allah Rasûlü soğan ve sarımsak yemeyi yasaklamıştı. Biz ise bunları yemek
zorunda kaldık. Soğan ve sarımsak yememiz üzerine Hz. Peygamber şöyle dedi: Bu kötü kokan bitkiden yiyen mescidimize yaklaşmasın. Çünkü insanların rahatsızlık duyduğu şeyden melekler de rahatsızlık duyar.”464
ىحضلأا مويو رطفلا موي نيموص نع ملس و هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن “Allah Rasûlü iki gün yani Kurban ve Ramazan bayramı günleri oruç tutmayı
yasaklamıştır.”465
اهسأر ةأرملا قلحت نأ ملسو هيلع للها ىلص للها لوسر ىهن “Allah Rasûlü kadının başını traş etmesini (kazımasını) yasaklamıştır.”466
461 Mâlik b. Enes, Cihad, 2. 462 Buhârî, Nikâh, 28. 463 Buhârî, Eşribe, 23. 464 Müslim, Mesâcid, 72. 465 Müslim, Sıyâm, 143. 466 Tirmizî, Hacc, 75.
5.3.1.3.اناهن kalıbı
Örnek hadisler:
ةضفلاو بهذلا ةينآ يف برشلاو جابيدلاو ريرحلا نع اناهن “Hz. Peygamber ipek, kabartma kumaş giymeyi, altın ve gümüş kaplardan
içmeyi bize yasaklamıştır.”467
قربتسلإاو ريرحلا نعو بهذلا ةقلح لاق وأ بهذلا متاخ نع ىهن عبس نع ملس و هيلع للها ىلص يبنلا اناهن ةضفلا ةينآو يسقلاو ءارمحلا ةرثيملاو جابيدلاو “Hz. Peygamber bize yedi şeyi yasakladı. Altın yüzüğü veya altın halkayı,
ipeği, kalın ipekli kumaşı, çözgü ve atkısı ipek olan kumaşı, eşek eğerlerinin üzerine konulan ipek örtüyü, ipekle nakışlanmış kumaşı ve gümüş kap kullanmayı.”468
للها ىلص للها لوسر اناهن عفانو راسيو حابرو حلفأ ءامسأ ةعبرأب انقيقر يمسن نأ ملس و هيلع
“Allah Rasûlü kölelerimizi dört isimle isimlendirmemizi bize yasakladı: Eflah,
Rabâh, Yesâr ve Nâfi’.”469
ةحاينلا نع اناهن ملسو هيلع للها ىلص للها لوسر نإ “Allah Rasûlü ölü için feryad u figan etmeyi bize yasakladı.”470
5.3.1.4. نأ يهن kalıbı
Örnek hadisler:
لوب وأ طئاغل ةلبقلا لبقتست نأ ىهن “Hz. Peygamber büyük abdest bozarken ve bevlederken kıbleye dönmeyi
yasakladı.”471
467 Buhârî, Eşribe, 27. 468
Buhârî, Libâs, 45.
469 Müslim, Âdâb,10; Ebû Dâvûd, Edeb, 62; İbn Mâce, Edeb, 31. 470 Ebû Dâvûd, Cenâiz, 24.
ارصتخم لجرلا يلصي نأ يهن “Hz. Peygamber, kişinin çabucak (hızlıca) namaz kılmasını yasakladı.”472
هنيميب بيطتسي نأو هنيميب هركذ سمي نأو ءانلإا يف سفنتي نأ ىهن “Hz. Peygamber kabın içine üflemeyi, sağ eliyle cinsel organına dokunmayı
ve sağ eli ile zevklenmeyi yasakladı.”473
رحجلا يف لابي نأ ىهن “Hz. Peygamber in, ovuk gibi yerlere bevletmeyi yasakladı.”474
نيعبصأ نيب ريسلا دقي نأ ىهن “Hz. Peygamber derinin iki parmak arasında dilinmesini yasakladı.”475
نيتأرملا نيب لجرلا ينعي يشمي نأ ىهن “Hz. Peygamber bir adamın iki kadın arasında yürümesini yasaklamıştır.”476
5.3.1.5. ...نع انيهن kalıbı477
Örnek hadisler:
انيلع مزعي ملو ،ةزانجلا عابتا نع انيهن “Cenaze ittibâsı bize yasaklandı, ancak bu konuda bizimle ilgili kesin bir
karar verilmedi.”478
ةيلهلأا رمحلا موحل نع انيهن “Ehlî eşek eti yemekten nehyolunduk.”479
472 Müslim, Mesâcid, 46. 473
Müslim, Tahâret, 6; Nesâî, Tahâret, 42; Ahmed b. Hanbel, XXXVII, 201. 474
Ebû Dâvûd, Tahâret, 16. 475 Ebû Dâvûd, Cihad, 67. 476 Ebû Dâvûd, Edeb, 168.
477 Bu tür ifadelerin, mevkûf mu merfû mu olduğu konusunda ihtilâf vardır. Çoğunluğun kabulüne göre merfûdur, bk. Aliyyu’l-Kârî, Şerhu şerhu Nuhbeti’l-fiker fî mustalahâti ehli’l-eser, (Beyrut: Dâru’l-erkâm, t.y.), s.569.
478 Buhârî, İ’tisâm, 27; Müslim, Cenâiz, 35. 479 Müslim, Sayd ve Zebâih, 30.
Bazı usûlcüler tarafından Sahabenin Hz. Peygamber’den “nehâ” fiili ve türevleri ile naklettiği nehiylerin hüccet olamayacağı şeklinde bir değerlendirme yapılmıştır. Buna göre, Sahabenin, “Hz. Peygamber’in bir şeyi emrettiğini ve nehyettiğini duyduk” sözü, emir ve nehiy sîgalarındaki ihtilâftan dolayı söz konusu emrin veya nehyin Hz. Peygamber’den geldiğini kanıtlamaz. Sahabe Hz. Peygamber’in bir sözünü işittiğinde onu emir ya da nehiy zannedebilir, ancak o böyle yapmakla belki de kendi dışında kimsenin emir ve nehiy olarak algılamadığı bir durumu emir ya da nehiy gibi aktarabilir.480
Usûlcüler arasındaki bu görüşleri nakleden Âmidî, çoğunluğa göre ise, bu tür rivâyetlerin delil olduğunu söylemektedir. O, sahabenin adaletine ve dile olan vukûfiyetine değinmiş, onların kesin bir şekilde emir ve nehiy olduğunu düşündüklerini rivâyet ettiklerini belirtmiştir.481
Pezdevî, bizim yukarıda verdiğimiz nehâ fiilinden türeyen kalıplarla sahabenin Hz. Peygamber’in bir şeyi nehyettiği veya bir konuda hükmettiği hakkındaki sözlerinin umûm ifade etmeyeceğini düşünmektedir. Pezdevî’ye göre sahabe tarafından söz konusu kalıplarla hikaye edilen şey özel bir durum olabilir ve Hz. Peygamber’in hükmü ise çeşitli anlamlar içerebilir.482
İbn Hazm da, sahabe’nin “şöyle yapmak bize emredildi”, “şunu yapmak bize yasaklandı” gibi Hz. Peygamber’e sözlü olarak aidiyeti bulunmayan ifadelerine bakılarak o emir veya yasağın Hz. Peygambere aidiyetinin tespit edilemeyeceğini düşünmektedir.483
Bize göre, usûlcülerin dediği gibi Hz. Peygamber’den sahabe tarafından belli kalıplarla nakledilen rivâyetlerin hüccet olmayacağını söylemek, rivâyet ilimleri açısından mümkün değildir. Rivâyetin sıhhati için senedin sıhhati yeterlidir. Ancak Pezdevî’nin üzerinde durduğu ve metin merkezli öğelerin gözden kaçırılmaması gereklidir. Hz. Peygamber’in nehyettiği fiil veya davranışın özel bir niteliğe sahip olup olmadığı, kapsamı gibi unsurlar rivâyet kalıplarının anlam ve yorumunda dikkate alınması gereken kriterlerdir. Nehâ fiili ve türevleriyle rivâyet edilen nehiyler için râvînin nehiy kasdedilmeyen bir durumu nehiymiş gibi algılama ihtimali metin
480
Âmidî, İhkâm, II, 96. 481 Âmidî, İhkâm, II, 96.
482 Zeylaî, Nasbu’r-râye li-ehâdîsi’l-Hidâye, (Beyrut: Müessesetü’r-reyyân, 1418/1997), IV, 98. 483 İbn Hazm, İhkâm, II, 72.
içi etken bir unsur olarak söz konusu kalıplarla rivâyet edilen hadislerin anlam ve yorumunda göz önünde bulundurulması gereken konulardandır. Âmidî’nin sahabenin dil konusundaki vukûfiyeti hakkındaki fikirlerine katılmakla birlikte, insânî bazı unsurların sözün veya eylemin anlam ve yorumunda etkili olmasının muhtemel olduğunu düşünmekteyiz. Kısacası sahabe tarafından, Hz. Peygamber’in nehiy kastetmediği bazı durumlar nehiy olarak algılanmış ve nehiy formunda rivâyet edilmiş olabilir. Burada rivâyet ilimleri açısından yapılması gereken, rivâyetin farklı tarîklerine ulaşmaya çalışmak ve ilgili nehyin farklı râvîler tarafından nasıl algılandığını ortaya koymaktır.
5.3.2. نع رجز kalıbı
“Nehâ an” kalıbı ile aynı anlamda kullanılan bu ifadeyle, Sahabe Hz. Peygamber’in bir şeyi men ettiğini, dolayısıyla yasakladığını haber vermektedir. Bu ifade kalıbını, İbn Hibbân, eserindeki nev’ başlıklarında kullanmaktadır. Nevâhî bölümünün neredeyse bütün nev’ başlıkları نع رجزلا... şeklinde başlamaktadır.
Örnek hadisler:
امئاق برشلا نع رجز ملسو هيلع للها ىلص يبنلا نأ “Hz. Peygamber, ayakta su içmeyi men etmiştir.”484
ةلبقلا لبقتسن نأ رجزو كاذ نع رجز ملسو هيلع للها ىلص يبنلا نأ لوبل
“Hz. Peygamber, bunu, yani kıbleye dönerek bevletmeyi men etmiştir.”485