• Sonuç bulunamadı

2.4. YASA DIŞI GÖÇLERİN TÜRKİYE’NİN SINIR GÜVENLİĞİNE

2.4.1. Sınır Yönetiminin Sağlanması

Türkiye’nin etrafının denizlerle çevrilmiş olması ve kara sınırlarının da büyük çoğunluğunun yüksek, dağlık, engebeli ve kontrolü güç sınırlardan oluşması; göçmen kaçakçılığı ile uğraşan kişiler nezdinde avantaj, kolluk kuvvetleri nezdinde ise dezavantaj oluşturmaktadır. Türkiye coğrafi olarak komşu ülkeleri ile olan kara sınırlarını ve deniz sınırına göre dağılımı Grafik 2.1’de verilmiştir.

323 Mehmet Tekelioğlu, Abdulvehap Doğan ve Fatih Çelebi, a.g.e., s. 28. 324 Mehmet Tekelioğlu, Abdulvehap Doğan ve Fatih Çelebi, a.g.e., s. 28.

Grafik 2.1: Türkiye'nin Komşu Devletler İle Olan Sınır Uzunlukları (km)325

Grafik 2.1’de görüldüğü şekliyle, en uzun kara sınırımız Suriye ile olup, doğu ve güneydoğu sınırlarının uzun olması itibariyle (coğrafi özelliklerinin de etkisiyle) sınır kontrolünün sağlıklı ve düzenli sağlanmasının zor olduğu görülmektedir. Kara sınırlarının yaklaşık olarak %65’i dağlık ve engebelidir. Engebe nedeniyle, bu bölgelerde teknik manada sınır geçişlerini engellemek amacıyla fiziksel olarak yapı vb. çalışmalar yapmak zor ve masraflı olacaktır.326

Türkiye’nin bizatihi doğu ve güneydoğu sınırlarının fizikselliği açısından üzerlerinde kaçakçılar ve terör örgütleri tarafından kullanılabilecek pek çok geçiş noktası vardır. İhtiyaç durumunda saklanmayı ve gizlenmeyi kolay hale getiren mağaralar ve derin vadiler bulunmaktadır. Bu açıdan, Türkiye kara sınırlarının coğrafi şekli nedeni ile göçmen kaçakçılarının işlerini kolaylaştırdığını söylemek gerekir.

Bununla birlikte yasa dışı göç ile mücadelede 23 Mart 2010 tarihli İçişleri Bakanlığı genelgesinde, yasa dışı göç ile mücadele kapsamında izlenecek usuller

325 EGM Resmi İnternet Sayfası, “Yasadışı Göç ve Göçmen Kaçakçılığı”, http://www.egm.gov.tr/ Sayfalar/yasadisi-goc-ve-gocmek-kacakciligi.aspx (Erişim tarihi:15.08.2017).

326Yılmaz Kurt ve Mustafa Çöğgün, Mülki İdare Amirleri Sınır Görevi Rehberi, T.C. İçişleri Bakanlığı Araştırma ve Etütler Merkezi (AREM), Ankara, 2007, s. 15.

0 100 200 300 400 500 600 700 800 900 1000 911 560 384 328 276 269 203 18

belirtilmiş olup; kolluk kuvvetleri ve mülki idare amirlerinin yasa dışı göç konusundaki görev ve sorumluluklarını artırıcı düzenlemeler getirilmiştir. Bu düzenlemeler:327

 Güvenlik güçleri tarafından, sorumluluk bölgelerinde bulunan ve yasa dışı göçmenlerin sıklıkla kullanıldığı tespit edilen güzergâhların ve yasa dışı göçmenler ile organizatörlerin kullandıkları tekniklerin analiz edilmesi,

 Yasa dışı göç ile mücadele alanında çalışan personelin ortak hizmet içi eğitim almaları,

 Yasa dışı göçmen varlığına işaret edebilecek emarelerin (fırınlardan çok miktarda ekmek alınması, araçlarda gıda artıklarının bulunması, araçlardan yoğun koku gelmesi, köylerde tanınmayan misafirlerin artması vb.) değerlendirilmesi,

 Nakliye ve otobüs firmalarının ve konaklama tesislerinin yasa dışı göç ve göçmen kaçakçılığı konusunda sürekli olarak uyarılması,

 Göçmen kaçakçılığı konusunda istihbarat çalışmalarına ağırlık verilmesi ve yasa dışı göç ile ilgili birimler arasında veri ve istihbarat paylaşımı yapılması,

 Sınırlarda, hudut kapılarında, ülke içindeki geçiş güzergâhlarında ve ülkeden çıkış noktalarında elektronik gözetleme, sürekli devriye, denetim gibi her türlü tedbirin en üst düzeyde alınması,

 Yasa dışı göçmenlerin, ülkeye giriş, ülke içindeki hareketliliği ve ülkeden çıkışlarının mümkün olan en üst düzeyde engellenmesi yönünde mücadele teknikleri geliştirilmiştir.

Ayrıca, yasa dışı göç ile mücadele kapsamında göçmen kaçakçılığıyla yoğun olarak mücadele edilmesi gerektiği konusunda farkındalık oluşturulmuştur. Çünkü Türkiye’ye gelen veya Türkiye’yi geçiş maksatlı kullanan yasa dışı göçmenlerin %85’i göçmen kaçakçılarından yardım almaktadır. Bu nedenle yasa dışı göç kapsamında daha etkin sonuçlar elde etmek amacıyla:328

 Kaçakçıların demografik profilleri oluşturulmuş; yaş, cinsiyet, mesleki durumları ve uyrukları belirlenmiştir.

327T.C. İçişleri Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği, “Yasa Dışı Göçle Mücadele”, Basın Açıklaması, No:2010/22,Ankara, 23 Mart 2010. http://www.icisleri.gov.tr/default.icisleri_2.aspx?id=4536 328Ogün ÖZGÜR,(2013), Avrupa Birliği Ve Yasadışı Göçmen/Mülteci Sorunu: Sınır Güvenliği Ve Türkiye’ye Etkileri, İstanbul, s, 220.

 Kaçakçılar tarafından kullanılan yöntemler belirlenmiş; kullandıkları araç tipleri, saklandıkları/barındıkları yerler ortaya çıkarılmıştır.

 Yakalanan kaçakçıların ifadeleri doğrultusunda karşı tedbirler oluşturulmuştur. Yasa dışı göç ile mücadele kapsamında, sınır güvenliği yönünde de oldukça önemli gelişmeler olmuştur. Yasa dışı göçle mücadelede hem AB hem de Türkiye açısından büyük önem taşıyan husus entegre sınır yönetimidir. Avrupa Birliği'nin iç sınırlarda serbest dolaşımın hayata geçirilmesiyle, dış sınırların korunması ve sınır yönetimi bütün AB ülkeleri için önem arz eder hale gelmiştir. Bu nedenle Schengen mevzuatı ve diğer AB müktesebatıyla sınır kontrolleri konusunda ortak uygulamalar arayışı ile değişen ve gelişen bir sınır yönetimi anlayışı gelişmeye başlamış ve entegre sınır yönetimi yaklaşımı ortaya çıkmıştır. AB adayı Türkiye için de müktesebata uyum sağlayarak sınır yönetimi konusunda gerekli düzenlemelerde bulunmak kaçınılmaz hale gelmiştir. AB'ye uyum çalışmaları kapsamında; dış sınırların korunması konusunda kapsamlı bir uyum stratejisi belirlenmesi için 2002 yılında İçişleri Bakanlığı koordinatörlüğünde, sekretarya hizmetini Emniyet Genel Müdürlüğü Yabancılar Hudut İltica Dairesi Başkanlığının yaptığı "İltica, Göç ve Dış Sınırların Korunması Görev Gücü" kurulmuştur. Görev Gücü, Genel Kurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı temsilcilerinin katılımıyla çalışmalarını sürdürmüştür. Bu “Görev Gücü” tarafından hazırlanan ve Nisan 2003'te yayınlanan "Dış Sınırların Korunmasına Yönelik Strateji Belgesi"nde Türkiye'de tüm sınır hizmetlerinin askeri olmayan özel eğitimli profesyonel kolluk güçlerince yerine getirilmek üzere İçişleri Bakanlığı bünyesinde yeni bir teşkilatlanmaya gidilmesi önerilmiştir.329

Ayrıca dış sınırların korunmasına yönelik olarak Birlik tarafından sağlanacak mali katkılara temel oluşturacak ve yapılacak altyapı çalışmaları ile reformları belirleyecek bir eylem planı hazırlanmasına yönelik olarak "Türkiye'nin Entegre Sınır Yönetimi Stratejisinin Uygulanmasına Destek Sağlamak Amacıyla Eylem Planı Geliştirilmesi" isimli eşleştirme (twinning) projesine 2004 yılında başlanmıştır. Proje kapsamında, Türkiye'nin kara ve deniz sınırları ile hudut kapılarında; önleyici ve caydırıcı amaçlı olarak kaçakçılık ve yasa dışı geçişlerle mücadele faaliyetleri, hudut

kapılarının güvenliği, yolcu giriş-çıkış, pasaport kontrol ve sahteciliğin önlenmesi işlemleri, geri gönderme ve sınır dışı işlemleri, sınır güvenliği ve fiziki tedbirlerin alınması gibi görevlerin tek elden yürütülmesi ve böyle bir sistemin maliyetinin ortaya çıkarılması amacıyla AB müktesebatı esas alınarak bir eylem planı hazırlanmıştır. "Türkiye'nin Entegre Sınır Yönetimi Stratejisinin Uygulanmasına Yönelik Ulusal Eylem Planı" isimli bu belge 2006 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Öte yandan sınır yönetimi sistemini geliştirebilmek için AB ile ortak projeler de yürütülmektedir. Bu kapsamda, Entegre Sınır Yönetimi Projesi-Aşama 1, Entegre Sınır Yönetimi Projesi- Aşama 2, Batı Balkanlar ve Türkiye'de Entegre Sınır Yönetimi'nin güçlendirilmesi projeleri ile Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından finanse edilen ESY Taslak Yol Haritası Geliştirilmesine Destek Projeleri devam etmektedir.330

AB ülkelerinde sınır yönetimi konusunda, ayrı bir Sınır Yönetim Teşkilatı, Polis Teşkilatı içinde bir şube, polis niteliği taşımayan tamamen sivil bir yapı veya askeri polis/jandarma şeklinde farklı teşkilatlanmalar söz konusudur. Örneğin, İngiltere'de tamamen sivil yapıdaki "Göç ve Vatandaşlık İşleri Direktörlüğü", İçişleri Bakanlığına bağlı olarak görev yapmaktadır, ayrıca bir sınır polisi/sınır muhafız teşkilatı veya Sahil Güvenlik Teşkilatı yoktur. Fransa'da Emniyet Genel Müdürlüğüne bağlı "Sınır Polisi Genel Direktörlüğü" tüm sınırlardan sorumludur. Kıyıya yakın sular ve limanlar Deniz Jandarmasının yetkisindedir, ayrıca bir Sahil Güvenlik Teşkilatı yoktur. Almanya'da İçişleri Bakanlığına bağlı Federal Polis Gücü "Bundespolizei" ülke sınırları boyunca pasaport kontrolü dâhil sınır güvenliğinden sorumlu kurumdur. İtalya'da "Göç ve Sınır Polisi Genel Müdürlüğü" İçişleri Bakanlığına bağlı olarak görev yapmaktadır. Ayrıca bir Sahil Güvenlik Teşkilatı da bulunmaktadır. Türkiye'de ise sınırların denetimi hudut kapılarından giriş-çıkışlar ve pasaport kontrolleri Emniyet Genel Müdürlüğü, sınır kapılarında malların dolaşımı Gümrük Müsteşarlığı, Irak sınırının tamamında ve İran sınırının Hakkâri ili bölgesinde Jandarma Genel Komutanlığı, diğer kara sınırları Kara Kuvvetleri Komutanlığı, deniz sınırları da Sahil Güvenlik tarafından denetlenmektedir.331

330 Gül, a.g.e., s. 80. 331 Gül, a.g.e., s. 90.

AB müktesebatına uyum amacıyla sınır kontrolünde sivil nitelikli yeni bir teşkilatlanmaya gidilmesi "Dış Sınırların Korunmasına Yönelik Strateji Belgesi"nde öngörülmektedir. Ancak önceki paragraflarda belirtildiği üzere AB ülkeleri coğrafi konum ve özelliklerine göre farklı sınır yönetimi yapılanmalarına gitmişlerdir. İngiltere bir ada devleti olmanın verdiği güven ile tamamen sivil nitelikli bir teşkilatlanmaya giderken, Akdeniz'e sınırı bulunan Fransa ve İtalya daha farklı yapılanmalara yönelmiştir. Türkiye'nin coğrafi ve stratejik konumu, özellikle doğu ve güneydoğu sınırlarının fiziksel yapısı ve zorluğu, ayrıca bölgede istikrarsız siyasi rejimlerin varlığı ve terör sorunu nedeniyle sınır geçişlerinin kontrolünün kısa vadede tamamen sivilleştirilmesinin uygun olmayacağı söylenebilir. Bu bağlamda, Sahil Güvenlik Teşkilatı ile Jandarma Teşkilatının zaten İçişleri Bakanlığına bağlı olduğu göz önünde tutularak kısa vadede sorunların giderilmesi için, 1. ve 3. Ordu Komutanlığı içinde İçişleri Bakanlığına bağlı bir "danışma ve irtibat bürosu" kurulması sınır yönetimi alanında koordinasyon ihtiyacını karşılayabilir. Bu büro aracılığıyla karşılıklı bilgi ve istihbarat paylaşımı sağlanabilir. Sınır birlikleri profesyonel hale getirilerek etkinliği artırılabilir. Ayrıca uygulamadaki mevcut hataların (hiyerarşik raporlama sorunu, sorumluluk alanlarının belirsizliği) düzeltilmesinin, finansal ve hukuki açıdan gerekli düzenlemelerin yapılmasının, sınır güvenliğinde teknolojik tespit olanaklarından, termal kameralardan, insansız hava araçlarından ve uydu imkânlarından daha fazla yararlanılmasının faydalı olacağı değerlendirilmektedir.332

Önceki kısımlarda da bahsedildiği üzere sınır kapılarında güvenliğin oluşturulabilmesi, pasaport evrak kontrolü ve gümrük işlem takibi ile sınırların gözetimi ve korunmasından birden çok kurum mesuldür. Bunlar değişik bakanlıklara bağlı şekilde, farklı kanunlarda kendilerine verilmiş olan sınır güvenliği görevlerini yerine getirmektedirler. Şöyle ki; Emniyet Genel Müdürlüğü, Gümrük Müsteşarlığı, Mülki İdare Amirlikleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı sınır yönetiminden sorumlu asli kurumlar olarak söylenebilir.

Tablo 2.5: Türkiye’nin Sınır Yönetim Yapısı333

Görev Alanı Kurum

Kara, hava, deniz ve demiryolu sınır kapılarında

insanların giriş-çıkış işlemleri Emniyet Genel Müdürlüğü Kara, hava, deniz ve demiryolu sınır kapılarında

ticari malların, eşyaların ve araçların giriş-çıkış

işlemleri Gümrük ve Ticaret Bakanlığı

Kara sınırlarının korunması ve kollanması Kara Kuvvetleri Komutanlığı Deniz sınırlarının korunması ve kollanması Sahil Güvenlik Komutanlığı

Kara sınırlarında insan sağlığı ile ilgili işlemler Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Deniz sınırlarında insan sağlığı ile ilgili işlemler Türkiye Hudutlar ve Sahiller Sağlık Genel

Müdürlüğü Sınır kapılarındaki bitki, hayvan, gıda ve yem

sağlığı işlemleri

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı

Sınır kapılarında birinci unsur olarak görev alan bu kurumların kendi içerisinde yönetim ve hiyerarşik yapıları vardır. Kurumlar kendi personel ve araç gereçleri, teknik donanımları ve kendilerine ait veri tabanları ile sınır yönetiminde görevlerini yerine getirmektedirler. Bu bağlamda, Emniyet Genel Müdürlüğü POL-NET; Gümrük Müsteşarlığı GÜMSİS, GİMOP ve GÜVAS; Ulaştırma Bakanlığı ULAŞ-NET vb. veri tabanlarını kendi görev ve sorumluluklarını uygulamak üzere kullanmaktadırlar. Emniyet Genel Müdürlüğü; aranan şahıs ve sahte-çalıntı seyahat belgesi gibi verileri POL-NET veri tabanına yüklemekte ve giriş-çıkış işlemleri esnasında araması olanlar ile sahte-çalıntı seyahat belgelerini tespit etmek için bu veritabanını güncel şekilde kullanmaktadır.

Bakıldığında İçişleri Bakanlığının Türkiye’nin sınır yönetiminden sorumlu kurum olduğu ve sınır ile hudutlarda görev alan birimlerin kendi aralarında uyumlu çalışma sisteminin oluşmasını ve koordinasyonu sağlayan makamın Mülki İdare Amirlikleri olduğu 3152 sayılı kanunda söylenmiş ise de, uygulama esnasında bu kurumlar arasında koordinasyonun tam olarak sağlandığını söylemek mümkün değildir. Hudut kapılarında görev alan kurumlar şekil itibariyle Mülki İdare Amiri’nin emri altındayken, fiilen ait oldukları kurumlar çerçevesinde, sıralı birim amirleri komuta zinciri altında sınır yönetimi görevlerini sürdürmektedirler.