• Sonuç bulunamadı

Hadis kaynaklarında tespit edebildiğimiz kadarıyla safkateyn yasağını doğrudan konu edinen on iki rivayet vardır. Bunların ifade ettiği anlamlar bazı noksanlıklar ve ziyadeler dışında birbirine yakındır. Biz burada bu yasağın mahiyeti ile ilgili doğru bir hükme varabilmek için öncelikle akitlerin birleştirilmesini yasaklayan hadislere yer vermek suretiyle İslam hukukçularının bu rivayetleri nasıl yorumladıklarını tespit etmeye gayret edeceğiz.

Burada şunu belirtmeliyiz ki hadislerin kaynak incelemesi (tahrîc) çalışmamızın sınırlarını çok zorlayacağı için, söz konusu hadisleri senet kritiği açısından bir incelemeye tâbi tutmayacağız. Bu nedenle rivayetlerin sıhhat derecesinin tespitini hadis literatürünün ilgili eserlerine ve bu alanda yapılan modern çalışmalara havale ediyoruz.481

Konuyla ilgili Hz. Peygamber’den (s.a.s) rivayet edilen hadislere bakıldığında üç farklı kategoriyle karşılaşılmaktadır. Bunlar iki farklı akdin birleştirilmesi, satım akdiyle başka bir akdin birleştirilmesi ve iki satım akdinin birleştirilmesi şeklindedir.

1. Bir Akit İçinde İki Akit Yapmayı Yasaklayan Hadisler

Tespitimize göre bir akit içinde iki akit (safkatân fî safka) yapmayı yasaklayan dört rivayet vardır.

a)“Rasûlüllah (s.a.s), bir akit içinde iki akit yapmayı yasakladı.” Bu rivayet fakîh sahâbî Abdullah b. Mes‘ûd’dan nakledilmektedir. Rivayete yer veren

480 Kiyâ el-Harrâsî, Ahkâmü’l-Kur’ân, III, 8; Nesefî, el-Menâr, s. 92.

481 Hadislerin sıhhat derecesi için bk. Karadâğî, “Ehâdisu’n-nehy ‘an safkateyn fî safka vâhide”, s. 350-

kaynaklarda aynı zamanda hadisin râvisi olan Simâk’ın safkateyni “bir akitte peşin ve

vadeli olmasına göre iki farklı fiyat seçeneği sunulması” şeklinde tefsir ettiği

aktarılmaktadır.482

b) “Bir akit içinde iki akit geçerli olmaz.”483 Bu haber İbn Mes‘ûd’dan mevkuf

olarak rivayet edilmiştir. Yine kendisinden “Bir akit içinde iki akit ribâdır (faizdir)”484 ve “Bir akit içinde iki akit helal olmaz”485 şeklinde iki rivayet daha nakledilir ve hepsini yukarıda geçen Simâk’ın tefsir ettiği şekilde açıkladığı nakledilir.486

2. Satım Akdiyle Birlikte Başka Bir Akit Yapmayı Yasaklayan Hadisler

Rivayetlerde selem/selef (karz) akdinin satım akdiyle birlikte yapılması yasaklanmıştır. Kaynaklarda bir kısmı bazı hususlarla birlikte satım ve selem/selefi yasaklayan dört farklı rivayet nakledilir.

a) “Satım akdiyle birlikte selef (karz), bir satım akdinde iki şart koşulması,

hasar sorumluluğu üstlenilmeyen şeyin kârı ve elde olmayan şeyin satışı helal değildir.”487

b) “Rasûlullah (s.a.s), satımla birlikte selemi, bir akitte iki satım yapmayı ve

elde olmayan şeyin satımını yasakladı.”488

c) “Bir satış içinde iki satış, sahip olunmayan şeyin satımı, satım akdi içinde

selef (karz) ve bir satım akdinde iki şart caiz değildir.”489

482 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, IV, 30; Bezzâr, el-Bahru’z-zehhâr, V, 384; Şâşî, el-Müsned, I, 324;

Zeylâî, Nasbu’r-râye, IV, 20; Heysemî, Mecma‘u’z-zevâid, IV, 85.

)ةدحاو ةقفص يف نيتقفص نع ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر ىهن(

483 İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, V, 12; Bezzâr, el-Bahru’z-zehhâr, V, 383. ( ٍةَقْفَص يِف ِناَتَقْفَص ُحُلْصَت َلَ) 484 Abdurrezzak, el-Musannef, VIII, 138; İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, IV, 307; İbn Huzeyme, es-Sahîh,

I, 190; Muhallis, el-Muhallasiyyât, IV, 38; Taberânî, el-Kebîr, IX, 321. (اَب ِر ِةَقْفَّصلا يِف ِناَتَقْفَّصلا)

485 Abdurrezzak, el-Musannef, VIII, 139; Taberânî, el-Evsat, II, 169; İbn Hibbân, es-Sahîh, XI, 399.

( ِةَقْفَّصلا يِف ِناَتَقْفَّصلا ُّل ِحَت َلَ)

486 İbn Ebî Şeybe, el-Musannef, V, 12; İbn Hibbân, es-Sahîh, III, 33; İbn Abdilber, el-İstizkâr, VI, 449;

Deylemî, el-Firdevs, V, 165; Zeylâî, Nasbu’r-râye, IV, 20-21.

487 Nesâî, “Büyû‘”, 71, 72. )كدنع سيل ام عيب لَو ،نمضي مل ام حبر لَو ،عيب يف ناطرش لَو ،عيب و فلس لحي لَ) 488 Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ, V, 561.

)كدنع سيل ام عيب نع و ،ةدحاو ةقفص يف نيتعيب نعو ،فلس و عيب نع ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر ىهن(

489 Buhârî, “Büyu‘”, 73; Tirmizî, “Büyû‘”, 19; Ebû Dâvud, “Büyû‘”, 70-71.

)عيب يف ناطرش لَو ،عيب يف فلس لَو ،كلمي مل ام عيب لَو ،عيب يف ناعيب زوجي لَ(

d) “Hz. Peygamber (s.a.s), satımla birlikte selefi (karzı) yasakladı.”490

Görüldüğü üzere bu rivayetlerde başka hususlarla birlikte satım akdiyle birlikte selem/selef yasaklanmıştır. Burada satım akdiyle birleştirilmesi yasaklanan selem ve

seleften kastın karz (borç/ödünç) olduğu hususunda İslam hukukçuları hemfikirdirler.

Bu nedenle doktrindeki tartışmaların önemli bir kısmını biri ivazlı diğeri teberru akitlerinden olan iki akdin bir sözleşme içinde yapılması oluşturmuştur.491

3. Bir Satış İçinde İki Satış Yapmayı Yasaklayan Hadisler

Muteber hadis kaynaklarında bir satış içinde iki satışı (bey‘ateyn) yasaklayan dört rivayet yer alır. Bu rivayetlerin bir kısmı diğer hususlarla birlikte bir satış içinde iki satışın yasaklanmasını konu edinir. Ayrıca bu anlama gelen rivayetler Abdullah b. Mes‘ûd, Ebû Hureyre, Abdullah b. Ömer, Amr b. Şuayb, Ebû Ümâme ve Abdullah b. Amr gibi birçok sahâbîden nakledilir. Bu nakiller arasında birtakım ifade farklılıkları olmakla birlikte hepsinin ifade ettiği ortak mana “bir satış içinde iki satış” yapmanın yasak oluşudur.

a)“Rasûlullah (s.a.s), bir satış içinde iki satış yapmayı yasakladı.”492

b) “Kim bir satış içinde iki satış yaparsa, ya bedellerin düşüğünü alsın ya da

ribâ olur.”493

Bu rivayette diğerlerinden farklı olarak faiz (ribâ) kelimesinin geçmesi İslam hukukçularının farklı yorumlar yapması sonucunu doğurmuştur. Ayrıntılarına

safkateyn yasağının mahiyetini tartışacağımız başlıkta yer vereceğimiz bu

yaklaşımların en önemlisi, akitlerin birleştirilmesine yönelik yasağın gerekçesi tespit edilirken ortaya çıkmaktadır. Bu yasağın illetini faiz olarak tespit edenlerin çoğu,

490 Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ, V, 349. )فلس و عيب نع ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر ىهن(

491 Müzenî, el-Muhtasar, s. 125; Serahsî, el-Mebsût, XIII, 16; Gazzâlî, el-Vasît, III, 72; İbn Rüşd el-

Ced, el-Beyân ve’t-tahsîl, VII, 106; İbn Kudâme, el-Muğnî, VI, 334; Kannevcî, er-Ravzatü’n-nediyye, II, 104.

492 Muvatta’, “Büyû‘”, 72; Tirmizî, “Büyu‘”, 18; Nesâî, “Büyu’”, 73; Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ, V,

560. )ةعيب يف نيتعيب نع ملس و هيلع الله ىلص الله لوسر ىهن(

493 Ebû Dâvud, “Büyu‘”, 55; Hâkim, el-Müstedrek, II, 52; Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ, V, 561.

görüşlerini bu rivayetle temellendirmektedir. Yasağın sınırlarını belirleme konusundaki fikir ayrılıkları da bu rivayete dayanmaktadır.494

Burada üzerinde durmak istediğimiz husus, ribâ kelimesinin terim anlamında kullanılıp kullanılmadığıdır. İslam hukukçularının büyük bir çoğunluğu ribâ sözcüğünün burada fasit anlamında kullanıldığını savunurlar. Fasit akitlerin hepsinin faizli işlem hükmünde olduğundan hareketle bu tezlerini şu şekilde temellendirirler:495

Akitlerin birleştirilmesi nas ile yasaklandığından fasittir. Fasit akitlerin ise taraflarca feshedilmesi gerekir. Ancak fesih imkânı ortadan kalkmışsa akit konusu malın, kıymeti veya misli üzerinden tazmin edilmesi gerekir. Kıymet ve misil genelde semenden daha düşüktür. İşte hadiste işaret edilen husus budur. Bedellerin düşük olanı yani kıymet veya misil ile tazmin edilmediği durumda ribâ meydana gelir yani akit fasit olur.496

c) “Zenginin ödemeyi geciktirmesi zulümdür. Bir kimse bir zengine havale

olunursa, bunu kabul etsin ve bir satış içinde iki satış yapmayın.” 497

d) “Rasûlullah (s.a.s), satım akdiyle birlikte selefi (karz), bir satış içinde iki

satış yapmayı ve riskine katlanılmayan şeyin kazancını yasakladı”498

Buraya kadar üç kategoride ele aldığımız on iki rivayet safkateyn yasağının hukuki durumu hakkında yeterli bilgi sağlamaktadır. Ne var ki bu yasağın genel bir prensip mi yoksa muayyen bir işleme mi yönelik olduğu açık değildir. Her iki durumda da yasağın gerekçesi bilinmemektedir. Bu nedenle safkateyn yasağının hukuki niteliği, gerekçesi ve çerçevesi hakkında fıkıh ekollerinin yaklaşımları farklıdır. Bir yaklaşıma göre söz konusu rivayetler akitlerin birleştirilmesinin yasak olması hususunda genel bir ilke niteliğindedir. Ancak bu ilke umumu üzere kalmayıp tahsise uğramıştır. Zira

494 Sehârenfûrî, Bezlü’l-mechûd, XV, 135; Davudoğlu, Selâmet Yolları, III, 31.

495 Hattâbî, Me‘âlimü’s-sünen, III, 123; Mevsılî, el-İhtiyâr, II, 282; İbn Nüceym, el-Bahrü’r-râik, VI,

112; Alî el-Kârî, Fethu bâbi’l-‘inâye, II, 356; Haskefî, ed-Dürrü’l-münteķâ, III, 119.

496 Takî el-Osmânî, Fıkhu’l-büyû‘, I, 545 (Kenkûhî’den nakille). 497 Tirmizî, “Büyu‘”, 68; Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ VI, 117.

)ٍةَعْيَب يِف ِنْيَتَعْيَب ْعِبَت َلَ َو ،ُهْعبَّتاف ٍءيلَم ىلع َتلحُأ اذإو ، ملظ ِهينَغلا ُلْطَم(

498 Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, VI, 190; Beyhakî, es-Sünenu’l-kübrâ, V, 570.

ْيَب يِف ِنْيَتَعْيَب ْنَع ىَهَن َو ٍفَلَس َو ٍعْيَب ْنَع ىَهَن َمَّلَس َو ِهْيَلَع ُالله ىَّلَص الله لوسر( ) ْنَمْضُي ْمَل اَم ِحْب ِر ْنَع ىَهَن َو , ٍةَع

birden fazla akdin birleştirilmesi ya da bir arada yapılması şeklinde ortaya çıkan ve geçerli olduğu hususunda İslam hukukçuları arasında görüş ayrılığı bulunmayan birçok işlem vardır. Rehin veya kefil şartıyla yapılan satım akdi, iki farklı malın tek bedelle satılması, iki farklı akdin tek bir bedel karşılığında bir sözleşme kapsamında yapılması vb. akitleri burada örnek olarak zikredilebilir. Buna göre safkateyn yasağını konu edinen rivayetler umum lafza sahip olup hiçbir şüpheye mahal bırakmayacak şekilde tahsis edilmiştir. Dolayısıyla bu yasak, yerleşik bir kural niteliğinde olup birtakım istisnalar getirilmek suretiyle çerçevesi daraltılmıştır. Bunun hukuki temelini İslam hukuk düşünce ve pratiğinde özellikle de Hanefî doktrinde benimsenen istihsan prensibi oluşturmaktadır.499

Bir diğer yaklaşıma göre safkateyn yasağı illeti bilinen muayyen bir işleme yöneliktir. Akitlerin hepsine teşmil edilmemelidir. Dolayısıyla yasak aynı illete sahip benzer işlemlerle sınırlıdır. Doktrinde oldukça az kişi tarafından ileri sürülen bu görüşe göre yasağın mahiyeti, sınırları ve çerçevesi bellidir.500

Şu halde verilen bilgilerden hareketle geriye bu yasağın mahiyetini ve sınırlarını tespit etmek kalıyor. Bunun için de başta fakîhler olmak üzere İslam alimlerinin bu rivayetleri nasıl değerlendirdiklerine bakmak gerekiyor. Bu sayede

safkateyn yasağı konusunda İslam hukukçuları arasındaki farklı yaklaşımları, bunların

dayanak ve gerekçelerini ortaya koymak ve gelişen süreç içerisinde bu yasağın tâbi olduğu sınırlamaları açıkça görmek mümkün hale gelecektir.

II. AKİTLERİN BİRLEŞTİRİLMESİ (SAFKATEYN)

Klasik fıkıh doktrininde akit genel teorisi geliştirilmediğinden, akitlerin birleştirilmesiyle (safkateyn) ilgili genel bir teoriden bahsetme imkânına sahip değiliz. Dolayısıyla konu bir bütünlük içerisinde ele alınmamış ve bu konuda genel prensiplerin bir araya getirilmesi yoluna gidilmemiştir. İslam hukukçuları konuyu

499 İbnü’l-Mehâmili, el-Lübâb fî fıkhî’ş-Şâfiî, s. 224; Gazzâlî, el-Vasît VII, 510; Semerkandî, Tuhfetü’l-

fukahâ, II, 50; Kâsânî, Bedâi‘u’s-sanâi‘, VII, 16; Râfiî, Fethu’l-‘azîz, IV, 106-107; İbn Kudâme, el- Muğnî, VI, 335; Zekeriya el-Ensârî, Esne’l-metâlib, II, 395; İbn Nüceym, el-Bahrü’r-râik, VII, 462; Şirbînî, Muğni’l-muhtâc, II, 43.

500 İbnü’l-Kayyim İ‘lâmu’l-muvakkıîn, III, 127; Azîmâbâdî, Avnu’l-Ma‘bûd, IX, 295-296; Bayındır,

daha çok tikel örnekler üzerinden gündeme getirmiş ve genelde bir işlemin hükümsüzlüğüne yol açan sebeplerden biri olarak işaret etmekle yetinmişlerdir. Bazen de safkateyn ile ilgili tasavvurlara yer vermişlerdir. Ancak teknik anlamda konuyla ilgili genel-geçer ilke ve kuralların tespit edilmesi ve böylece akitlerin birleştirilmesine dair bir nazariyye geliştirilmesi söz konusu olmamıştır.

Akit içerisinde bir akit daha yapmanın sünnetle sabit olan bir yasak olduğunu yukarıda görmüştük.501 İslam hukukçuları bu satışın yasak olduğu konusunda ittifak halindedirler.502 Hadislerde bu satışın mahiyeti açıklanmadığı için, bu işlemin anlamı ve biçimi konusunda görüşlerin farklı olduğuna bir önceki başlıkta yer vermiştik.503 Burada ise fıkıh ekollerinin bu yasağın mahiyetine dair yaklaşımlarını kategorize ederek konuyla ilgili doktrindeki yaklaşımlara yer vereceğiz.

Akitlerin birleştirilmesi, tarafların bir arada veya karşılıklı olmak suretiyle aynı ya da farklı türden iki veya daha çok akdi kapsayan bir sözleşme yapmalarıdır ki bu akitlerden doğan borçların, hakların ve neticelerin tamamı birbirinden ayrılamayacak şekilde tek bir akdin gereğiymiş gibi ortaya çıkmasıdır. Bu sözleşme kapsamında bulunan akitler aynı türden veya farklı türden akitler olabilirler.504 Buna göre akitlerin birleştirilmesi farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Nitekim klasik literatürde farklı birçok işlem safkateyn kapsamında ele alınmıştır. Modern hukuk sistemlerindeki tasnifi de dikkate alarak akitlerin birleştirilmesi beş başlık halinde ele alınabilir.