• Sonuç bulunamadı

Süfyân’a Yönelik Ta’dil Değerlendirmeleri

C. İLMİ DURUM

2. Abbâsîlerde İlmî Hayat

2.7. CERH VE TA’DİL AÇISINDAN SÜFYÂN ES-SEVRÎ

2.7.1. Süfyân’a Yönelik Ta’dil Değerlendirmeleri

Süfyân es-Sevrî hakkında kullanılan ta’dil lafızları oldulça fazladır. Süfyân, hadis ilminde “emîru’l-mü’minin” vasfına layık görülen, sika, sebt, me’mûn, hüccet, hadisleri çok, abid, hâfız, imam… vb vasıflarla anılan bir muhaddistir.861 Zehebî, Mizân’ında onun sebt ve hüccet sahibi olduğunda ittifak edildiğini haber vermiştir.862 Süfyân hakkında bazı âlimlerin kullandıkları ta’dil lafızlarından örnekler verecek olursak, Taberî’nin, Süfyân’ı şu şekilde tanıttığını görürüz: “fakîh, âlim, âbid, kesîru’l-hadîs, Rasûlullâh’dan (s.a.v) ve dinde güvenilir kişilerden rivayet ettiklerinde emin ve sika.”863 Yine Muhammed Ebû Zehv ise onu şöyle tanıtır: “Bilginler onun hadîste, fıkıhta, zühd ve takvada, sade yaşayış ve hakkı söyleme gibi güzel hasletlere sahip olma hususunda önde gelen imamlardan olduğu hususunda aynı görüştedirler.”864 Ayrıca Babanzâde Ahmet Naim bir râvide adalet vasfının sübutunun ya cerh ve ta’dil konusunda uzman olan iki veya bir kişinin şehadetiyle vuku bulduğunu ya da şöhret sahibi olmaları gerektiğini söyler. Aşağıda isimleri zikredilen imamların ayrıca kimsenin şehadetine gerek olmadığını belirtir: Mâlik, Ahmed b. Hanbel, Süfyân es-Sevrî, Süfyân b.

Uyeyne, Evzâî, Leys b. Sad ile Şu'be, Abdullâh b. el-Mübârek, Vekî b. el-Cerrâh, Yahyâ b. Maîn, Alî b. el-Medînî, Abdurrahmân b. Mehdi gibi -muaddil ve müzekkîye muhtâc olmayacak derecede ehl-i ilm beyninde adaletle müştehir- zevât-ı âliyenin tadîl ve tezkiye olunmağa ihtiyaçları yoktur. Böyleleri umûmun makbul ve müsellemi olduklarından rivâyetleriyle ihticâc edebilmek için haklarında acaba kimlerin hüsn-i şahadeti vardır diye araştırmak abesle iştigaldir.865

Daha önce üzere Abdurrahmân b. Mehdî: “İnsanların imamları kendi zamanlarında dört tanedir. Bunlar; Kûfe’de Süfyân es-Sevrî, Hicaz’da Mâlik, Şam’da Evzâî, Basra’da Hammâd b. Zeyd" 866 diyerek Süfyân’ın, yaşadığı dönemdeki konumuna işaret etmiştir. Yaşadığı dönemde Ashâbu’l hadiste ondan başkasının adı zikredilmez. İbn Uyeyne: “Ashâbu’l hadis üçtür; İbn Abbâs ve Şa'bî kendi

861 el-İcli, I, 407; Ebû Nuaym, VI, 392; İbn Sâd, VIII, 492; İbn Hacer, IV, 111; Nevevi, I, 222.

862 ez-Zehebî, Mizânu’l İ’tidal, II, 169.

863 Fatma Akdokur, “Tehzibu’l-Âsâr” Bağlamında et Taberî’nin Hadisçiliği, (Basılmamış Doktora Tezi) 2010, s.66.

864 Ebû Zehv, s.314.

865 Ahmet Naim, I, 366; Yücel, s.159.

866

dönemlerinde ne idiyse Sevrî de kendi zamanında oydu”867 diyerek sanki sahabe arasında İbn Abbas’ın hadisteki konumuna, Şa’bi’in tabiî içindeki durumuna ve Süfyân’ında tebe-i tabiîn arasındaki konumuna işaret eder.

Süfyân anlatılırken belki abartılmış olabilir ama Verkâ: “Süfyân kendi gibisini bile görmedi”868 diyerek onun eşsiz bir imam olduğunu belirtmek ister. Aynı konu ile ilgili İbnü’l Mübârek ve Ebû İshak el-Fezâiri arasında geçen diyalog şöyledir: “Fezâiri, İbnü’l Mübârek’e Süfyân’ın benzerini gördün mü diye sorar, oda hayır cevabı verir, aynı soruyu bu defa İbn Mübârek sorar, oda hayır cevabını alır. Bunun üzerine Süfyân, kendi bezerini görmedi, biz nasıl onun bir benzerini görürüz dediler.”869

Süfyân’a hiç kimsenin takdim edilmediği yani onun önüne kimsenin geçirilmediği pekçok yerde rivayet edilir. Bu rivayetlerden birinde Yahyâ b. Saîd el-Kattân’ın, Süfyân ve Şu’be’nin önüne hiç kimseyi takdim etmediği rivayet edilmiştir.870

Önceki konularda geçtiği üzere Evzâî: “Ümmette rıza ve sıhhat ilmini kendisinde toplayan Süfyân’dan başka kimse kalmadı”871 sözleriyle onun ilminin genişliğine işaret eder. Ayrıca gönül dünyasına hitap eden rıza ilmi ile sıhhat ilmi olan hadis ilmini kendisinde toplayıp bu iki ilmi birleştiren bir âlim olduğuna dikkat çekmiştir. Benzer bir rivayettede Evzaî, ölen bilginleri anmış ve şöyle demiştir: "Sevrî'den başka, halkın gönül rızasıyla ve güvenerek kendisine kulak verip dinleyeceği kimse kalmadı"872 demiş ve Süfyân’ın yeri doldurulmaz, eşsiz bir imam olduğu konusunda düşüncesini paylaşmıştır. Alî b. el-Medînî ise: “Süfyân ve Ebû Hanife bir konuda icmâ ettikleri zaman o kuvvetlidir, kavidir”873demiştir.

Süfyân’ın hâfızasının çok kuvvetli olduğu çeşitli rivayetlerde haber verilmiştir.

Bu konuda Yahyâ b. Saîd el-Kattân: “Süfyân’dan daha hâfız birini görmedim, eğer bütün insanlar ona muhalîf olsa Süfyân’ın dediği olurdu”874 diyerek Süfyân’ın hıfzının ne kadar kuvvetli olduğuna işaret etmiştir. Yahyâ b. Saîd el-Kattân başka bir rivayette de Süfyân’dan daha hâfızını görmediğini ve ona bir mesele veya bir hadis sorulduğunda

867 İbn Hibbân, Mecruhîn, I, 50; Nevevî, I, 222; Ebû Nuaym, VI, 356; Hâtip el-Bağdâdi, Tarih, X, 222; ez-Zehebî, Siyer, VII, 240; Mizzî, XI, 166.

868 Hâtib el-Bağdâdi, Tarih, X, 222; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

869 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 55; Hâtib el-Bağdâdi, Tarih, X, 222.

870 İbn Hibbân, Sikat, I, 49.

871 ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

872 Ebû Zehv, s.316.

873 ez-Zehebî, Siyer, VII, 246.

874 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 63; İbn Hibbân, Mecruhîn, I, 49; Nevevî, I, 222.

ondan daha güçlü, güvenilir birinin olmadığını söyler.875 Süfyân da kendi hâfızasının ne kadar kuvvetli olduğunu: “kalbim bana hiçbir şeyde ihanet etmedi”876 diyerek anlatmıştır. Ayrıca Şerik b. Abdullah ve Selim el-Efdas arasında geçen şu olay Süfyân’ın hâfızasının ne kadar kuvvekli olduğunu anlatması açısından önemlidir. Şerik şöyle anlatır: “Selim el-Efdas bizim yanımıza geldi. İçinde yüz tane hadis bulunan bir kâğıt verdi. Kâğıttaki hadisleri bana sordu, onları ona okudum. (Bu arada) Süfyân da hadisleri dinledi. (Hadisleri okumam) Bitince Süfyân, ‘o kâğıdı bana göster’ dedi. Ona kâğıdı verdim. Süfyân kâğıdı yaktı. Eve döndüğümde hadislerin 97 tanesini ezberlemiştim. Üçünü ezberleyemememiştim. Süfyân ise hepsini ezberlemişti.” 877 Hâfızasının kuvvetli olduğu ve yanılmadığı konusunda, Alî b. el-Medînî: “Süfyân’ın kelimeleri yanlış okuduğunu veya harekelediğini bilmiyorum. Sadece Ebû Ubeyde’nin karısının ismi konusunda Cufeyne yerine Hufeyne okudu”878 demiştir. Ayrıca Süfyân es-Sevrî, hadisleri bilme ve onları ezberleme konusunda benzersizdir. İbn Mehdi: “Hadisi Sevrî’den daha iyi bilen birini görmedim”879demiş, Abdurrazzak ise: "Sevrî'den daha iyi hadîs ezberleyen birini görmedim"880diyerek aynı zamanda Sevrî’nin hâfızasına vurgu yapmıştır. Huraybî ise: “Sevrî’den daha efdal bir muhaddis görmedim”

demiştir. 881 Eyyub es-Sahtiyânî ise: “Kûfe’de Süfyân’dan daha efdal birisiyle karşılaşmadım”882 demek suretiyle onun Kûfe’de de eşsiz biri olduğuna işaret eder. Ebû Usâme’de: “Kim sana Süfyân’ın benzerini gördüğünü söylerse ona inanma.”883 Şerik ise: “Süfyân’ın Allah’ın kulları üzerine, Allah’ın hücceti olduğunu gördük” demiştir.884 Şu’be ise; “Süfyân’dan bir hadis duyup ta o hadisi başka insanlara sorduğumda Süfyân’ın söylediğinden başka bir şey söylemedirler”885 demiştir.

Süfyân, bazen de başka bir muhaddisle karşılaştırılmış onun, hadis ilminde daha üstün olduğu kanaati vurgulanmıştır. Bu konuyla ilgili olarak Süfyân, Malik b. Enes’le

875 ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

876 İbn Hibbân, Sikat, I, 50; Nevevî, I, 222; Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 237; Mizzî, XI, 165; İbn Hallikân, II, 387; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

877 el-İcli, I, 409.

878 ez-Zehebî, Siyer, VII, 240; Mizzî, XI, 166; İbn Hacer, IV, 114.

879 ez-Zehebî, Siyer, VII, 241,248.

880 ez-Zehebî, Siyer, VII, 246.

881 ez-Zehebî, Siyer, VII, 255.

882 Hâtib el-Bağdâdi, Tarih, X, 223.

883 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I,57; ez-Zehebî, Siyer, VII, 255; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

884 ez-Zehebî, Siyer, VII, 255.

885

karşılaştırılmış ve Yahya b. Said el-Kattân: “Süfyân herşeyde Mâlik’ten üstündü”886 demiştir. Ayrıca İbn Mehdi: “Vehb, hıfz konusunda Süfyân’ı, Mâlik’e takdim ederdi”887 demektedir. Zehebî’nin Tezkiretü’l Huffaz’ında Süfyân ile İmam Mâlik karşılaştırılarak şu tespit yapılır: “Süfyân daha hâfız (hıfzı kuvvetli) ve hadisleri daha çoktur. Mâlik ise ricalî seçerken daha dikkatlidir.”888

Süfyân Şu’be b. Haccac’la da karşılaştırılmıştır. Süfyân’ın hıfzı konusunda Şu’be:

“Süfyân benden daha hâfızdır” demiştir.889 Şu’be başka bir sözünde ise: “Süfyân hadiste bana muhalefet ederse onun hadisi geçerlidir”890 açıklamasında bulunur.

Ayrıca Süfyân es-Sevrî’nin hadisteki otoritesi tartışılmazdı ve ona kim muhalefet ederse hepsinde Süfyân haklı çıkardı. Ebû Ubeyde el-Ûcarrî: “Süfyân ve Şu’be herhangi bir konuda ihtilafa düşse Süfyân haklı çıkardı. Elliden fazla hadiste ihtilaf olmuş ve Süfyân’ın haklı olduğu ortaya çıkmıştır”891 demiştir. Aynı konuda Yahyâ b. Ma'în:

"Sevrî'ye her kim itiraz etmişse, mutlaka Sevrî haklı çıkmıştır."892 Süfyân ile Şu’be karşılaştırılarak Süfyân’ın daha az yanıldığı anlatılır. Ez-Zeğferânî’nin anlattığına göre, Ahmed b. Hanbel’in Affân’a: “Süfyân mı yoksa Şu’be mi daha çok yanılır? Diye sorduğunda, cevap olarak Affân, ‘Şu’be daha çok yanılır’ demiştir. Ayrıca ricalîn isimlerinde Şu’be’nin daha çok yanıldığı söylenmiştir.”893 el-Fellâs, Süfyân b. Ziyâd’ın bir sözünde, Yahyâ b. Saîd el-Kattân’a: “Ey Ebû Saîd, sana dört kişi muhalefet etti.

Dedim ki onlar kim? ‘Onların Zâide, Şerik, Ebû’l Ahvâs ve İsrâil olduğunu söyledi.’

Bunun üzerine Yahyâ; ‘Eğer bunlar dört bin kişi olsa bile Süfyân onlardan daha esbet (güvenilir)’tir894 dedi. Ebû Zur’a: “Süfyân, isnad ve metinde Şu’be’den daha çok hâfızdı”895 diyerek Süfyân’ın isnaddaki konumuna işaret eder. İbn Ebî Hâtim, Ebû Zür’a ve İbn Main: “Süfyân Şu’be’den daha çok hâfızdır” demişlerdir.896 Süfyân ve Şu’be’nin hangisinin ilmi daha fazladır? Diye sorulduğunda; Şu’be’nin ilminin

886 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 57; İbn Hacer, IV, 114; ez-Zehebî, Siyer, VII, 246; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204.

887Mizzî, XI, 165; İbn Hacer, IV, 113.

888 ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 206.

889 Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 234; Mizzî, XI, 165; ez-Zehebî, Siyer, VII, 237.

890 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 63.

891 ez-Zehebî, Siyer, VII, 240; İbn Hacer, IV, 113; Mizzî, XI, 166.

892 ez-Zehebî, Siyer, VII, 240; Mizzî, XI, 166.

893 ez-Zehebî, VII, 247.

894 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 79; İbn Hibbân, Mecruhîn, I, 51; ez-Zehebî, Siyer, VII, 248-249.

895 ez-Zehebî, Siyer, VII, 270.

896 İbn Hacer, IV, 114; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 206.

Süfyân’ın ilmi yanında denizde bir damla gibi olduğu söylenmiştir.897 Yine Süfyân’ın hadisinin Mâlik ve Şu’be’den çok olduğu ifade edilmiştir.898

İbnü’l-Mübârek, Süfyân hakkında şunları söyler: "Bin yüz şeyhten hadîs yazdım, bunlar içerisinde Sevrî'den daha üstünü yoktu. Bunu duyan biri Abdullah b. Mubârek’e:

‘Sen Sa’id b. Cübeyr gibilerini görmüş bir adamsın; nasıl böyle söylersin, ey Ebû Abdullah? Diye sorduğu zaman İbnü’l Mübârek ona şu cevabı verdi: ‘Söyledim, yine söylüyorum; ondan daha üstün birini görmedim.”899 Benzer bir nakil de ise Bera b.

Ratim, Yunus b. Ubeyde’den rivayetle: “Süfyân’dan daha üstününü görmedim dediği.

‘Ona sen Sâid b. Cübeyr, İbrâhim en-Nehâî, Atâ ve Mücahidi gördüğün halde yine böyle mi diyorsun denildiğinde,’ yine: ‘Süfyân’dan daha üstünü yoktur diyorum” diye cavap vermiştir.900 Başka bir rivayette de Abbâs ed-Dûrî: "İbn Ma'în'in, kendi döneminde hiçbir kimseyi; fıkıhta, hadiste, zühd ve başka hiçbir konuda Sevrî'den daha üstün tuttuğunu görmedim" demiştir.901 Ayrıca İbn Mehdi: “Dört kişiden daha üstün veya benzerini gözlerim görmedi: ‘hadis hâfızlığında Sevri, zahitlikte Şu’be, zekilikte Mâlik ve nasihat etmede Abdullah ibnü’l Mübârek”902 demiştir.

Bazen imamlar otorite oldukları ilimlere göre sınıflandırılırlar. Süfyân bu sınıflandırmalarda hadiste insanların imamı olarak anılır. Fadl b. Muhammed eş-Şağranî, Yahyâ b. Eksem’in: “İnsanların liderleri (imamları) şunlardır; hadiste Süfyân es-Sevrî, kıyasta Ebû Hanife, kurrada el-Kisâi, fen ilimlerinde ise bugün lider kalmadı”

dediğini duydum, demiştir.903

Konuştuğu zaman boş yere konuşmaması hakkında “O boş yere ağzını ıslatmazdı” denilmiştir.904 Süfyân’ın Yemen’e geldiğinde, Ma’mer’e haber verilince, Ma’mer: “Şüphesiz ki arabın muhaddisi size geldi”905 diyerek onun konumuna işaret olarak onu ta’dil etmiştir.

Süfyân es-Sevrî, tebe-i tâbiînden olmasına rağmen, onun tâbiîn âlimlerinden

897 Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 234.

898 İbn Hacer, IV, 114; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 206.

899 Mizzî, XI, 164; Hâtib el-Bağdâdi, Tarih, X, s.224; İbn Hacer, IV, 113; Zehebî, Siyer, VII, 237; ez-Zehebî, Tezkiretü’l Huffâz, I, 204; Nevevi, I, 222.

900 ez-Zehebî, Siyer, VII, 237.

901 İbn Hacer, IV, 113; ez-Zehebî, Siyer, VII, 237; Mizzî, XI, 166.

902 Mizzî, XI, 165; ez-Zehebî, Siyer, VII, 237; İbn Hallikân, II, 387.

903 ez-Zehebî, Siyer, VII, 249.

904 el-İcli, I, 409.

905

olması durumunda onların arasında önemli bir konumda olacağı zikredilmiştir. Ebû Yahyâ el-Himmenî, Ebû Hanife’den şöyle duyduğunu söyler: “Süfyân tâbiînden olsaydı, onların arasında önemli bir konuma sahip olurdu. Eğer o mecliste, Alkame ve Esved’de bulunsaydı Süfyân’a ihtiyaç duyardı.”906 Başka bir rivayette ise İbu’I Hâkim:

“Tabiî’nden sonra Süfyân’ın benzerini görmedim”907 demiştir. Ayrıca Ebû Hanife:

“Süfyân, İbrâhim en-Nehâî zamanında yaşasaydı, insanlar yine Süfyân’a ihtiyaç duyardı”908 demiştir. Yine İbn Ebî Zib: “Tâbiîne Süfyân’dan daha çok benzeyen birini görmedim”909 demiştir. Bişri el-Hâfî de: “Sevrî katımızda insanların imamı idi. Kendi zamanlarında Ebû Bekir ve Ömer ne ise, Süfyân’da kendi zamanında onlar gibidir.”910 Değerlendirmesini yapar.

Süfyân özü sözü bir olan, içi dışı aynı olan bir muhaddistir. Abdullah ibnü’l Mübârek şölye anlatır: “Bana kim özellikleriyle tanıtıldıysa ben onu aksi özellikleriyle tanıdım. Ancak Süfyân’ı anlatılan özellikleriyle tanıdım”911 diyerek Sevrî’nin onu yanıltmadığını ifade eder.

Süfyân, bazı muhaddislerin hadislerini bilme konusunda uzman mertebesindedir.

Mesela A‘meş’in hadislerini Süfyân’dan daha iyi bilen biri yoktur. Ebû Muaviye:

“A‘meş’in, hadislerini Süfyân’dan daha iyi ezberleyen birini görmedim” diyerek onun bu özelliğini belirtmiştir.912 İbn Mehdi: “A‘meş, Mansur ve Ebû İshak’ın hadislerini Sevrî’den daha iyi bilen biri yoktur” 913 demiştir. A‘meş’in hadisleri ile ilgili olarak, Muhmmed İbn Gaylan, Ebû Dâvûd ve Zaide’den: “A‘meş’e gidip ondan hadis yazıyorduk. ‘Sonra Süfyân’a gidip onları arz ediyorduk.’ ‘Süfyân, hadislerden bazıları için bu A‘meş’in hadisi değil diyordu.’ ‘Süfyân, gidin ve ona söyleyin (düzeltsin) diyordu.’ Bizde ona gittiğimizde, Süfyân doğru söylemiş diyordu.”914 Yine A’meş’in ashabında ondan (Süfyân’dan) daha hâfızı yoktu.915

906 Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 239; ez-Zehebî, Siyer, VII, 238.

907 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 57.

908 Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 239.

909 el-İcli, I, 410; ez-Zehebî, Siyer, VII, 238.

910 ez-Zehebî, Siyer, VII, 239.

911 ez-Zehebî, Siyer, VII, 238.

912 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 63; Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 236; ez-Zehebî, Siyer, VII, 239.

913 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 64; ez-Zehebî, Siyer VII, 239.

914 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 70-71; Hâtib el-Bağdâdî, Tarih, X, 237.

915 İbn Ebî Hâtim er-Razî, I, 64.