• Sonuç bulunamadı

Renk Algısı, Tutum ve Davranış ilişkisi

Renk bir iletişim dilidir ve hepsinin bir anlamı vardır. Mesaj verir, insanları psikolojik olarak etkiler ve yaşama biçimlerini şekillendirir. Öyle ki rengin koku ve tat alma duyu-ları üzerinde dahi etkili olduğu tespit edilmiştir. Ancak rengin anlamı insandan insana, kültürden kültüre farklılık gösterebilmektedir. Renklerin psikolojik, toplumsal ve sanatsal algılanışları şöyle açıklanabilir:

• Beyaz: Beyaz, nötr bir renk olmasına karşılık bütün renklerin birleşmesi ile oluşmuştur. Huzur verici, sakin ve sessiz bir tona sahiptir. Saflığın ve dürüst-lüğün rengi olarak kabul edilir. Asaleti, zerafeti ve soğukkanlılığı ifade eder.

Aynı zamanda istikrar ve devamlılığı simgeler. Kendine temiz ve dürüst izleni-mi vermek isteyen politikacılar beyazı tercih eder. Genç kızların gelinlik rengi, savaşta ateşkesin sembolüdür. Genelde neşe ve sevincin rengidir. Bozulmamış, değerini kaybetmemiş bilgi, aydınlık gibi kutsal sayılan kavramlar beyazla tem-sil edilmektedir. Bazen yokluk ve hiçliği ifade ederken, bazen bütün renkleri bünyesinde barındırma niteliğinin de yardımıyla bir olumluluk belirtir. Beyaz ve siyah renkler birlikte kullanıldığında, Doğu Felsefesindeki “yin” ve “yang”

da olduğu gibi derin anlamlar içerir. “Yin” ve “yang” evrendeki zıtlık ve karşı çekimin uyum ve armonisi ile sonsuza kadar evrenin devamını sağlayacağı sem-bolize eder.

Beyaz, sağlıklı olmaya da işaret etmektedir. Özellikle hastane ve ilaç firmaları gibi sağlık ve temizliği vurgulamak isteyen mekânların ilk tercih ettiği renktir. Hemen hemen bütün deterjan reklâmları daha iyi beyazlattıklarını bazen de beyaz ötesi ne geçtikleri iddia ederler. Bir temizlik ölçüsü olarak kullanılabilir: “Bembeyaz bir sayfa”, “ak kaşık”, “ak alın”, “ak pak”, “aklanmak” gibi tanımlamalar beyazın bu özel-likleri ile ilişkisini doğrular. Ak sözcüğü bir nevi arılık ifadesi olarak algılanır.

• Kahverengi: Kahverengi, gerçekçiliğin, plan ve sistemin rengidir. İnsanlar üzerin-de canlılık ve hareketlilik etkisi bırakır. Kansas Üniversitesi Sanat Müzesi’nüzerin-de ya-pılan bir araştırma da bunu ortaya koymuştur. Duvar rengini beyaz ve kahverengi olarak yapan müze yönetimi, fonun beyaz kullanıldığında insanların müzede yavaş hareket ettiğini, daha uzun süre kalıp, daha fazla dolaştıklarını belirlemiştir. Fon kahverengiye döndüğünde ise, ziyaretçilerin müzede çok daha hızlı hareket ettik-lerini, daha az dolaşıp müzeyi çok daha kısa sürede terk ettikleri gözlemiştir.

Kahverengi, kullanıldığı mekânda mutsuz, kederli ve melankolik bir etki yarat-maktadır. Bu rengin kullanıldığı mekânlarda uzun süre bulunmak güçtür. Dünya-nın ünlü fast-food restaurant ve kafelerinin neredeyse hepsinin sandalye ve masa-ları kahverengi, duvar boyamasa-ları kahverengiye yakın renklerdir. Evlerde ise özellikle zemin rengi olarak kullanılmaktadır. Bunun sebebi güvenlik duygusu ve toprağın yarattığı rahatlık hissidir. Kahverengi toprak rengi olduğundan, kaybolmanın ve saklanmanın da rengidir. İş görüşmelerinde, profesyonel toplantılarda kahverengi giymek doğru bir tercih değildir. Kıyafet kullanımında pek fazla tercih edilmez, çünkü kahverengi giyen insanlar dikkat çekmezler. Kahverengi insanda düzen ve sebat duygularını harekete geçirir.

Kahverengi, rahat bir renk olarak kabul edilir. Bej gibi açık tonları ise ferahlığı, açık yürekliliği ve samimiyeti anlatır. Psikolojik olarak kişinin kendini rahat, resmiyet-ten uzak hissetmesini sağlar. Sarı, turuncu ve kırmızı ile birlikte zengin ve derin bir anlam verir. Açık maviyle birleştirilince, modernizmi ve sportifliği anlatır. Bejle birleştiğinde ise aktif, sofistike ve genç bir görünüm verir. Bu yüzden modada ve iç tasarım endüstrisinde kahverengi ve bej en çok kullanılan renkler arasındadır. Sö-nük ve kırmızımsı bir kahverengi, duygusallığı daha ön plana çıkarır. Bej anlayışlı olmanın ifadesiyken, koyu kahverengi huysuzluğu ve eleştirel bir tutumu temsil etmektedir.

• Kırmızı: Ana renklerin dalga boyu en yüksek olanı, en dominantı kırmızıdır. Ne kadar parlak olursa olsun, hiçbir renk kırmızı kadar dikkat çekmez. Harekete ge-çiren etkisiyle ilgiyi üzerine toplar. Sıcaklık ve enerji kaynağıdır. Canlılık ve di-namizmi vurgular. İnancı, mutluluğu temsil eder. Kırmızının yaratıcı düşünceyi kuvvetlendirmek gibi pozitif bir etkisi vardır. Bu renk dışa dönük ve hayal gücü yüksek insanlar tarafından tercih edilmektedir. Kırmızı iç dünyaya olan ilginin da-ğılmasına ve bu ilginin dışarı yönlenmesine yardımcı olmaktadır. Aynı zamanda tedavi edici bir renktir; Üretici etkinlikleri harekete geçirmek ve pozitif düşünce-leri yeniden canlandırmak için kullanılır. Güç, cesaret ve onaylama anlamına gelir.

Romalılar ve Spartalılar’ın motivasyon sağlamak için savaşlarda kırmızı bayrak kullandığı bilinir. Kırmızı bayrak başkaldırı ve devrimin de rengidir. Rus, Çin ve Fransız Devrimi sırasında hep ön saflarda kırmızı bayraklar taşınmıştır. Türkiye başta olmak üzere pek çok ülke, bayrak rengi olarak kırmızıyı tercih etmiştir.

Kırmızı iştah açmaktadır. Dünyadaki en ünlü gıda firmaları Coca Cola, Pizza Hut, Mc Donald’s, Burger King’in logosu kırmızıdır. Görünürlüğü sağlaması nedeniyle ambalajlarda kırmızı tercih edilir. Çocuklar üzerinde de etkisi büyüktür. Kırmı-zı, renk yelpazesinde yer alan bordo ve gül kırmızısı tonları, özellikle çocukları

eğlenceye çağırır ve sevgi duygusunu uyandırır. Pastel kırmızı rengin bulunduğu ortamlarda ise kendilerini özgür ve kısıtlandırılmamış hisseder. Beyazla karıştırıl-dığında cana yakın bir etki uyandırır. Çocuk eşyalarında bu renk tercih edilir. Aşı-rı kullanımı gereğinden fazla etki yapacağından, çocuklaAşı-rının hiperaktif olmasına yol açılabilir.

Kırmızı ateşin, kanın, sembolü, aşkın ve arzunun rengi olarak bilinir. Baştan çıka-rıcı, çekici ve tahrik edici, uyarıcı bir özelliği vardır. Bu renk kişinin kendisini daha enerjik, dışa dönük ve harekete hazır hissetmesini sağlayacaktır. Kültürlere göre farklı anlamlar taşır. Hindistan’da gelinler kırmızı giyer. Çin’de şans ve üretkenlik ifadesi taşır. Bunların yanında psikolojik olarak yorgunluğu da artırır, kan basın-cıyla birlikte tansiyonu yükseltir. Kırmızı rengi uzun zaman seyreden insanlarda gerginlik, nefes sıklaşması ve kalp çarpması tespit edilmiştir.

• Pembe: Pembe uyum, neşe, şirinlik ve sevginin simgesidir. Enerjisini kırmızıdan alır, fakat bu renge göre daha yumuşaktır. Pembe rahat hissettiren ve dinlendiren bir renktir. Bu yüzden müşteri kendisini rahat hissetsin diye, bazı büyük mağazalar tezgâhtarlarına pembe üniforma giydirir. Küçük alanlarda kullanıldığında zengin-liği ve önemi vurgular, geniş alanlarda ise rahatsız edici bir etki yaratır. Hayalleri sembolize eden pembe, tıpkı kırmızı gibi aşkı çağrıştırır. Ancak kırmızı aşkın tutku yönünü yüceltirken pembe, romantik tarafını simgeler. Daha çok kadınların rengi olduğu düşünülür. Pembe renk çocukların kolaylıkla uykuya dalmalarına yardımcı olur. Özellikle kız bebeklerde kullanılan pembe, neşeli ve mutlu bir büyüme döne-mine de etkili olmaktadır.

• Turuncu: Turuncu, kırmızı ve sarı ışınların birleşmesinden oluşmuştur. Sıcak renkler sınıfından olmakla beraber, kırmızı kadar dinamik değildir. Güneşi, ra-hatlığı ve parlaklığı hatırlatır. Bu yüzden ferahlık ve sıcaklık duygusu uyandırır.

Kırmızıdan daha az iddialı olmasına karşın onun özelliklerini taşır. Dışa dönük ve heyecan vericidir. Canlılığı, yaratıcılığı, güveni, cesareti ve iletişimi kuvvetlendir-diği için psikolojik olarak insanı hayata motive eder. İştahlandıran ve tat alma duy-gusunu tetikleyen turuncu, neşeyi ve gücü de çağrıştırdığı için enerji açığa çıka-rır. Nabzı hızlandıçıka-rır. Fiziksel zevk alma duygularını ve sosyalliği harekete geçirir.

Annenin doğum sırasında turuncu giymesi, sütü arttırıcı etki yapar. Açık tonları ise romantik duygulara hitap eder. Sosyalliği ve iyi huyluluğu arttırır. Hayatı daha mutlu olarak algılamayı sağlar. Rengin aşırı kullanımı ise sinir sistemini olumsuz etkiler. Ortak kullanım alanları (salon, tv odası, mutfak) turuncu renk için en uy-gun ortamlardır. Turuncu çocuklar arasındaki etkileşimi arttırır. Sinirli ve gergin insanlara turuncu kullanmaları önerilir. Çünkü bu rengin bütün tonları depres-yona karşı birebir ilaç olarak görülür. Turuncu, insanların algısını en çok ve en kolay etkileyen renklerden biri olarak, bulunduğu grubu sayıca çok gösterir. Güç ve dayanıklılığın rengidir. Sıcaklığı, ateşi ve telaşı simgeler. Aynı zamanda neşe ve bilgeliğin de sembolüdür. Saf halinin yanı sıra açık ve gölgeli tonlarıyla da sevilen bir renktir. Yeşil ve mavinin tonlarıyla uyumlu bir birliktelik sağlar.

• Mavi: Mavi, dünya’nın rengidir. Yaklaşık yüzde yetmişbeşi sularla kaplı olan dünya uzaydan mavi bir küre olarak görünür ve bu yüzden mavi gezegen (Blue Planet) olarak da nitelendirilmektedir. Mavi renk serinleticidir; gökyüzünü, suyu ve buzu hatırlatır. Geceyi anlatır, soğukluğun ve sonsuzluğun ve derinliğin sembolü olarak kabul edilir. Düş, beklenti, hayal ve özgürlüğü temsil etmektedir.

Mavi, kırmızının zıddıdır. Fiziksel etki olarak da kırmızı renge karşıt özelliğe sa-hiptir. Kırmızının aksine kan basıncını ve nabzı yavaşlatır. Dinlendirici bir özelliğe sahiptir. Bitkilerde büyümeyi, insanlarda ise hormonal aktiviteleri azalttığı

göz-lemlenmiştir. Bu nedenle Batı’da intiharları azaltmak için köprü ayaklarını maviye boyanmaktadır. Beyni rahatlatırken içe dönüklüğü kabuğundan çıkartır ve manik depresif durumları sakinleştirir. Duvarları mavi olan okullarda çocukların daha az yaramazlık yaptığı tespit edilmiştir. Kırmızının aksine mavi, yeme içgüdüsünü de engeller. Bu nedenle lokanta ve yemek odalarında pek tercih edilmez. Sükûneti ve fikir alışverişini sağlayan açık mavi, aile içi sohbetlerin yapıldığı ortamlar için ku-sursuz bir renk olarak görülür. Paylaşmayı ve ilişki kurmayı, duyguları anlayabilme yeteneğini geliştirir. Zihinde sakinlik yaratmak, duygusal dengeyi sağlayabilmek için, çocuklarla ilgili her alanda mavi kullanılmaktadır. Sakinleştirici etkisi sebe-biyle özellikle çocuk odalarının favori rengidir.

Sakinliği ifade etmesine rağmen mavi, geniş alanlarda kullanıldığında kasvetli bir görüntü vermektedir. Bu nedenle özellikle açık mavi, ofis ve ev ortamlarında ciddiyeti göstermek amacıyla sıkça tercih edilmektedir. Diğer yandan açık mavi, mekânda ferahlık sağlarken, koyu mavi serinlik veren bir etki yaratır. Koyu ton-ları moral bozan, kasvet veren melankolik bir etkiye neden olmaktadır. Bir Jazz müziği formu olan “Blues” adını bu renk ve onun çağrıştırdığı derin anlamlardan almaktadır. Mavi, pigment olarak da ışığa en çok dayanan, en geç solan renklerin başında gelmektedir. Sokaklardaki afişler solduğunda, diğer renklerin kaybolarak mavi-beyaz bir tona dönüştüğü dikkati çekmektedir.

Mavi şeffaflıkla da yakından ilişkilidir. Saydam nesneler ışığın kırılması ile gökyü-zünün rengini yansıtırken mavi görünürler. Temizlik ve saflık imajı yaratmak için genellikle su ambalajlarında mavi kullanılır. Türk sanatında yaygın kullanımından dolayı tüm dünyada “Turkuaz” (Türk mavisi) olarak anılan bu renk, mavinin ye-şile kayan bir tonu olup huzur ve uyum etkisi yaratmaktadır. Mavi soğuk bir renk olmasına karşılık, sıcak renklerle de uyumlu beraberlikleri bulunmaktadır. Sarı ile bileşiminden ortaya çıkan yeşilde olduğu gibi, mekânlarda sakinleştirici bir etki yaratmaktadır.

Kültürlere göre farklılık gösterse de mavi çeşitli toplumlarda genellikle ölümsüzlük ve tanrısallıkla bağlantılı olarak kullanılmıştır. Eski Roma’da felsefecilerin akade-mik cüppeleri mavidir. Hıristiyanlıkta umut ve dindarlık maviyle sembolize edilir-ken, İbraniler için mavi tanrısal bir renktir. Hint Krisnası da mavi ile resmedilmiş-tir. Mavi, Çin ve eski Mısır’da ölümsüzlüğü sembolize eder, kral lahitlerinde zemin rengi olarak kullanılmıştır. Moğol ve Türk mitolojisinde mavi kurt ve mavi aslan önemli bir yer tutar. Moğol-Türk mitolojisinde mavi aslan ve kaplanlar, Altay bo-yunun atası sayılan Tangri’nin gücünü sembolize etmektedir. İnsanları kötü bakış-lardan koruduğuna inanılan nazar boncuğunun rengi de mavidir. Araplar mavinin kan basıncını yavaşlattığına inanmaktadırlar.

• Siyah: En koyu renk olan siyah tüm renkleri soğuran bir fiziksel yapısı bulunmak-tadır. Beyazda olduğu gibi, tonlama değerine sahip değildir; açığı koyusu olmaz.

Bir bitiş ve son anlamındaki siyah, gecenin ve sonsuz evrenin rengidir. Gizli, gi-zemli, dışa kapalı, bilinmeyeni işaret etmektedir. Bazı kültürlerde bilgeliğin rengi olarak kabul edilir. Siyah güç ve otoriteyi temsil eder. Tüm makam arabaları veya güç simgesi olan araçlar siyahtır. Hırslı, inatçı ve şartları zorlayan insanlar siyah rengi çok sever. Siyahı seven kişilerin iş hayatında başarılı oldukları gözlenmiştir.

Siyah, ışığı yok etmektedir. Bu nedenle algıyı dağıtan unsurların etkisini en aza in-dirir. Kontrasyonu en çok getiren renktir. Özgüveni olumlu yönde etkiler. Ancak, çocukların bulunduğu ortamlarda yoğun siyah renk kullanımı, ağırlık duygusunu arttırmakta ve depresyona neden olabilmektedir.

Siyaha farklı coğrafyalarda farklı anlamlar yüklenmiştir. Batı kültürlerinde siyah ölümü ve matemi sembolize eder, resmiyetin rengidir. Buna karşılık siyah Çin’de kışın ve kuzeyin, eski Mısır ve Kuzey Afrika’da yağmurla şişmiş bulutların rengine benzediği için verimli toprağın ve bereketin sembolü, Japonya’da mutluluğun ren-gidir. İslam’da ise faniliği, ölümü bu dünyayı temsil etmektedir. Siyah dinî kitaplar-da, cehennemin ve şeytanın da rengi olarak sembolize edilmiştir. Şeytan çoğu kez

“karanlıklar prensi” olarak tanımlanır. Doğasındaki saklanma ve gizlenme niteliği yüzünden aynı zamanda sihir ve büyünün de rengidir. Günlük hayatta kullanılan

“kara gün”, “kara haber”, “kara büyü”, gibi deyimler olumsuzluğu vurgulamaktadır.

• Gri: Hareketsizliği, yavaşlığı ve ciddiyeti temsil eder. Diplomatik, ağır bir renk-tir. Yaratıcılığı öldürdüğü öne sürülür. Maviye doğru giden tonlarda kullanıldı-ğında kasvetli, beyaza doğru giden tonlarda kullanıldıkullanıldı-ğında ise huzurlu bir etki yaratmaktadır.

• Lacivert: Sonsuzluğu, otoriteyi ve verimliliği sembolize eder. İş adamlarının ve firmaların sıkça tercih ettiği bir renktir. Lacivert giyen kişilerin kendilerini çok daha karizmatik ve inandırıcı buldukları kabul edilmektedir. Bu özelliği nedeniyle dünyadaki firmaların çoğu logolarında lacivert rengi kullanır. İnsanların üzerinde başarılı ve güçlü bir imaj bırakır. Bunlara ilave olarak laciverdin yatıştırıcı, din-lendirici özelliği de vardır. Meditasyon yapan kimseler, seanslarda bu renge geniş ölçüde yer verir.

• Sarı: Sarı zekâ, incelik ve pratiklikle ilgilidir. Zihni açar, dikkati dağıtır. Mutluluğu ve geçiciliği temsil eder. Toplumsal hayatı ve birlikte çalışmayı yansıtan bir anlamı vardır. Geçiciliğin ve dikkat çekiciliğin sembolüdür. Dikkat çekici olması nede-niyle posta kutuları ve taksiler sarıya boyanmaktadır. Araba kiralama şirketleri de yine bu nedenden dolayı logolarında sarıyı kullanmaktadır. Paranın geçici değil kalıcı olmasını isteyen bankalar ise sarıyı hiç tercih etmezler. Sarı aynı zamanda içtenlik, sağlık ve iyimserliğin de sembolüdür ve bu nedenle gıda ambalajlarında sıkça kullanılmaktadır. Morali bozuk olan kişiler, sarı rengin hâkim olduğu or-tamlarda kendilerini gevşemiş, rahatlamış hisseder. Dikkat çeker bu yüzden uyarı ışıklarında sarı tercih edilir. Sonbaharın baskın rengi sarı ve turuncu, duyguları yakalayan, güçlü bir çekiciliğe sahiptir. Sevinç uyandıran tonların başında gelen bu renk, rahatlatıcı ve ferahlatıcıdır. Diğer yandan Van Gogh’un resimlerindeki sarıyı ise çılgınlık ve delilikle bağdaştırmak mümkündür. Sarı ambalaj tasarımında neşeli ve keyifli bir etki elde etmek için kullanılmaktadır. Kodak’ın rengi, National Geographic dergisinin çerçevesi sarıdır. Shell şirketinin ambleminde kırmızıyla birlikte kullanılır ve sarı yeni ufukları, keşfi, enerjiyi, kırmızı ise yakıtın güç ve dinamizmini simgeler. Sarı, sinir sistemini harekete geçirerek enerjiyi kaslara ta-şır. Sarı renk kırmızı ve yeşilin iyileştirici gücüne de sahiptir. Algı odaklanması sağlaması nedeniyle çocukların öğrenme sürecine olumlu bir etkisi bulunmakta-dır. Hasta ya da iyileşmekte olan çocuklar için sıcak, neşeli ve samimi bir ortam sağlar. Çocukların oyun alanlarının ve ders çalışma odalarının aydınlatılması için sarı renk tercih edilmektedir. Limon sarısı, aile bireylerini eğlenceli aktivitelere yö-neltirken, başkalarına karşı düşünceli olmayı vurgular. Altın sarısı, çocukların bir işi zevk duyarak yapmalarına ve sonuçlandırmalarına yardımcı olur. Parlak sarı ise özellikle küçük yaştaki çocukların hoşuna gider ve olumsuz şartlarla duygusal olarak baş edilebilme konusunda onlara yardımcı olur.

Sarı altının, güneşin rengidir. Bu nedenle bir değer ve statü sembolü olarak da kul-lanılır. Ancak farklı kültürlerde tıpkı diğer renklerde olduğu gibi farklı anlamlar taşımaktadır. Eski Mısır’da gözden düşme, kıskançlık ve utancı simgelerken, Çin’de

saltanatı, sarayı ve asaleti temsil eder. İç mimaride mekânlarda sıcak ve samimi bir ortam yaratmak için kullanılır. Bütün bunların yanı sıra kullanılacak rengin parlak ve aydınlık olması istenildiğinde, sarıdan daha iyi bir seçenek bulmak zordur.

• Yeşil: Yeşil, mavi ve sarının bileşiminden oluşur ve her iki rengin özelliğinin ahenk-li birahenk-likteahenk-liğini bünyesinde taşır. Mavide olduğu gibi huzur verici ve dinlendirici bir etkiye sahipken, sarı gibi canlılık verir. Mavisi fazla bir yeşil, soğuk bir etkiye sahipken içindeki sarı değeri fazla olanı canlı, sıcak bir görünüm verir. Kullanıldığı mekânda sakin, barışçıl, hassas, yumuşak bir etki yaratmaktadır. Neşe ve sükûneti ifade eder. Doğanın ve baharın rengidir. İnsanlar üzerindeki etkisi büyüktür. Yara-tıcılığı körüklerken, güven ve rahatlık vermektedir. Bankalar güven, hastaneler ise rahatlatıcı özelliği nedeniyle yeşili tercih etmektedir.

Gözleri ve bedeni en çok dinlendiren renk olan yeşil, sıcak havalarda serin, se-rin havalarda sıcaklık hissi verir. İnsanlara umut duygusunu aşıladığı gibi, kendini psikolojik ve bedensel olarak iyi hissetmeyi sağlar. Yeşil alanda insanların daha az mide rahatsızlığı yaşadığı tespit edilmiştir.

Yeşil gözleri dinlendiren ve heyecan duygusunu azaltan bir renk olduğu için, mekânlarda huzur verici bir etkiye sahiptir. Açık tonları daha duygusal atmosferler için tercih edilmektedir. İlkbahar mevsimini çağrıştıran özelliği ile uygulandığı her mekâna temiz hava ve canlılık katmaktadır. Yeşil renk İslamiyet’te kutsal alan ve mekânların vazgeçilmez rengidir. Başta cennet yemyeşil bir ortam olarak tasavvur edilmiştir. Anadolu halı ve kilim motiflerinde yeşil cenneti, kırmızı zenginlik, mut-luluk ve sevinci, sarı kötülüklerden, siyah ise dünyevi sıkıntılardan arınma anlamı-na gelecek şekilde sembolleştirilerek kullanılmıştır. Hıristiyanlarda ianlamı-nanmanın ve ölmezliğin sembolü olarak kabul edilen yeşil, trafikte tehlike yok, ‘rahat’ anlamına gelmektedir.

• Mor: Mor ruhsal olarak duyarlılığı, hassasiyeti ve duygusallığı ifade etmektedir.

Psikolojik anlamda uyuşturucu ve değişiklik gibi anlamlar içerir. Resim olarak morun eflatun tonu feminen bir renktir ve şefkat, yalnızlık, güzellik ve erotik kav-ramları işaret eder. Maviye yakın mor maneviyatı, kırmızıya yaklaşan mor ise ce-sareti simgeler. En kısa dalga boyuna sahip olan mor, geleneksel olarak asaletle ilişkilendirilir. Batı tarihinde yüksek sınıfların, saray mensuplarının daima morla bezendikleri görülmektedir. Mor ayrıca yakınlığa ve güzelliğe de işaret eder. Nev-rotik duyguları açığa çıkardığından, insanların bilinçaltını ürküttüğü saptanmıştır.

İntihar edenlerin beğendiği bir renktir. Maviye oldukça yaklaşan mor ise depres-yonun, ruhsal çöküntünün ve kederin rengi olarak görülmektedir.