• Sonuç bulunamadı

Rekabet ortamında öğrenciler birbirini eziyor’

Araştırmalar sınavlarla okullardaki öğrenci zorbalığı arasında ilişki olduğunu ortaya çıkarmıştır. Hazel (2010), öğretmenlerin daha çok sınavlara odaklanmasından dolayı öğrencilerin sınıftaki davranışları ile ilgilenemediklerini, bu durumun da akran zorbalığını arttırdığına dikkat çekmektedir. Ayrıca, okul genelinde merkezi sınavlara hazırlığın eğitimin odak noktası haline gelmesiyle, öğretmenler öğrencilerin duygusal ihtiyaçları gibi diğer ihtiyaçlarını göz ardı edip sadece akademik ihtiyaçlarını karşılamak için mücadele vermeye başlamaktadırlar (Hazel, 2010; Akt, Dawson, 2012). Aynı şekilde Berberoğlu ve Tansel (2014), merkezi sınavların rekabetçi yapısından dolayı öğrencilerin arasında karşılıklı güven duygusunu ve iş birliğini geliştirmenin imkânsız hale geldiğine işaret etmektedirler. Görüşmeler sırasında katılımcılar üniversiteye geçiş sisteminde öğrencilerin başarısı ya da başarısızlığının diğer arkadaşları ile ilişkilerine yansıdığını belirtmişlerdir. LYS sınavına kadar geçen süre içinde YGS sınavında yüksek başarı elde eden öğrencilerin diğer arkadaşlarına karşı davranışları yöneticiler ve öğretmenler tarafından „gizlice ya da açık açık ezmeye çalışmak‟ olarak tanımlanmaktadır. Öte yandan, YGS başarısı daha düşük öğrencilerin davranış değişiklikleri de „kıskançlık‟ olarak ifade edilmektedir. Bu durumun, sınava hazırlık sürecinde öğrencilerin birbirleri ile çatışma yaşamasına yol açtığı ifade edilmektedir. YGS başarısına göre değişen öğrenci davranışlarını öğretmenler şu şekilde açıklıyor:

...küçük kıskançlıklar mı diyelim rekabet mi diyelim ona, ufak tefek (sürtüşmeler oluyor) ama bu dışarıya yansımış böyle fiziksel birbirini itekleme olayı değil. Gizli olarak içten içe bir sürtüşme şeklinde oluyor...(Ö3Fizik)

...bu sınav çok basit bir sınav değil. Başarılı olamadıkları zaman bu çocukların birçoğu bunalıma giriyor, çok büyük bir yıkım oluyor. Hayat memat meselesi haline getiriyorlar bu sınavı. Kazanamayanlar, bir sene bekleyenler, diğer kazanan arkadaşlarının yanında çok fazla eziliyorlar ve içine kapanıyorlar. Biz onlara

sınavla ilgili bir şey söylediğimizde bununla ilgili konuşmak

istemiyorlar...(Ö1Edebiyat)

Ama hakikatten çocuklar da birbirini eziyorlar. Yani bazen bakıyorum, böyle hiç beklenmedik tavırlar çıkıyor ortaya. Öyle bir şey öğrendi ya, başkası bilmiyor havalarına giriyor çocuk böyle...(Ö1Fizik)

Aldıkları notlarla, YGS‟deki başarı durumlarıyla birbirlerini ezdikleri oluyor. Burada bir acımasızlık var. Öğrenciler kendi aralarında birbirlerini bu konuda eziyorlar... Bu durumu davranışlarıyla hissettiriyorlar. Yani bu konuşmayla, kelimelere dökülmeden bir şekilde hissediliyor... Beden dili, tavırlar, davranışlar daha acı oluyor... (Ö1Matematik)

Örneğin akademik başarısı biraz daha yüksek olan öğrenciler biraz daha yalnızlaştırılıyor. Bu öğrenciler kendilerine biraz daha güvenli davrandıkları için bazen farklı şekilde algılanıyorlar. Misal vererek anlatabilirim. Bizim okulumuzda YGS‟de birinci olan öğrencimiz daha çok arkadaşı varken yalnızlaştı çünkü birinci olmasının sürekli hem öğretmenler hem de arkadaşları tarafından böyle övgüyle karşılanması onda biraz daha fazla özgüven duymasına yol açtığı için olumsuz karşılanıyor. Bu rekabet ortamı, sınavdaki yarış ortamı öğrencileri olumsuz etkiliyor. (Ö2Edebiyat)

(Merkezi sınavlar öğrencilerin arasındaki ilişkileri) hırslıysalar olumsuz etkileyebiliyor. Tartışmaya şahit olmasak bile birbirlerine bakış açılarından bu hissediliyor. Bazı öğrencilerin kaygıyı çok yoğun yaşadığını hissedebiliyorum. Çok çalışan öğrencilerde bu daha fazla. Çalışmayanlar psikolojik olarak daha iyiler. (Ö5Edebiyat)

Öğrencilerin davranışlarında yaşanan değişimin öğrencilerin üniversite sınavlarındaki hedefleri ile yakından ilgili olduğuna inanılmaktadır. Okullarda öğrenci davranışlarında görülen değişimlerin yüksek hedefleri olan ve olmayan öğrencilere göre farklılık gösterdiği katılımcılar tarafından ifade edilmektedir. Bu durumun nedeni olarak hedefi yüksek olan öğrencilerin üniversite sınavına hazırlık sürecinde daha fazla kaygı taşımaları, arkadaşları ile kendilerini daha fazla kıyaslamaları görülmektedir.

Öğrencilerin üniversite hedefleri ile kaygı düzeyleri arasındaki ilişkiyi meslek lisesinde gözlemlenen öğrenci davranışları da desteklemektedir. Meslek lisesinde görev yapan öğretmenler ve yöneticiler üniversite sınavına hazırlanan ve bu sınavda başarılı olan öğrencilerin sayısının çok düşük olduğunu, bu nedenle, üniversiteye yönelik hedeflerinin daha çok sınavsız geçiş hakkını kullanarak kendi bölümü ile ilgili iki yıllık bir ön lisans programına yerleşmek olduğunu belirtmişlerdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde meslek liseleri, diğer liselerdeki „yarış‟ın dışında kalmaktadır. Üniversite sınavlarına hazırlık sürecinin lise son sınıf öğrencilerin davranışlarında herhangi olumsuz bir değişikliğe neden olmadığını yönetici ve öğretmenler şu şekilde ifade ediyor:

(Okulumuzda) üniversiteyi kazanan öğrenciler olduğu zaman o (öğrenciler) meslek lisesinin bir tık üstü oluyor. Yani standardın üstü oluyor... (Öğrencilerin kendi aralarındaki ilişkilerde) bir değişiklik olmuyor, normal devam ediyor. 12. Sınıf öğrencilerinde artık son oldukları için okulu bitirmenin verdiği rahatlıktan dolayı relaks olabiliyorlar. (Y6)

...Bizim okulumuzun sonuncu olmasına pek aldırış etmezdik. Bu yıl öğrenci kalitesine göre ilk defa (üniversite sınavlarına karşı ilgide) artış yaşandı. İlk defa sınıf içinde kaynak kitap dolaşımı, ilk defa sınıf içinde test çözümü, öğretmene soru sorma. Kim ne yapıyor? Birbirini takip etme önemli bir hadise oldu. Bunlar kültürü oluşmuş fen lisesi için, diğer liseler için normal olabilen şeyler. Burada önemli olan bence meslek lisesi olarak ve (il sıralamasında) en sonuncu okul olarak daha da anlam ifade ediyor. (Ö6Edebiyat)

Sonuç olarak, üniversite sınavlarında elde edilen başarı ya da başarısızlıkların öğrencilerin birbirlerine karşı davranışlarına olumsuz biçimlerde yansıdığı görülmektedir. Bu olumsuzluklar iki farklı şekilde ortaya çıkmaktadır: 1. YGS sınavında daha başarılı olan öğrencilerin diğer öğrencilere bu üstünlüklerini hissettirmesi, 2. Sınavda daha başarısız olan öğrencilerin başarılı olan öğrenciyi dışlaması. Her iki şekilde de öğrencilerin davranışlarında yaşanan değişimin aralarındaki ilişkilere olumsuz bir biçimde yansıdığı ifade edilmektedir.