• Sonuç bulunamadı

Her okul akademik kaliteyi sağlama ve öğrenciler için en uygun programı uygulama kaygısını yaşamaktadır (Çelik, 2009). Marchant (2004), okulların öğrencilerin merkezi sınavlarda elde ettiği başarıdan sorumlu tutulduklarını, öğrenciler yüksek puanlar aldığında toplum tarafından yüceltildiklerini, öğrenciler düşük puan aldıklarında ise sıkıntı yaşadıklarını belirtmektedir. Veliler okuldan beklentilerini çocuklarının iyi bir üniversite ve iyi bir bölüm kazanması böylece iyi bir mesleğe sahip olması olarak ifade etmektedirler. Görüşmeler, dershanelerin kapatılması ile oluşan belirsizliğe karşı velilerin iki seçenek arasında tercih yapmak zorunda kaldıklarını göstermektedir; okula devam etmek ya da temel liseye geçiş yapmak. Destekleme ve yetiştirme kursları açarak velilerin güvenini kazanan okullarda daha az sayıda öğrencinin temel liselere geçiş yaptığı, güveni sağlayamayan okullarda ise çok sayıda öğrencinin geçiş yaptığı anlaşılmaktadır.

TED Raporunda (2014), merkezi sınav anlayışının devam ettiği bir eğitim sisteminde dershanelerin kaldırılması ve hazırlık kurslarının okullar tarafından üstlenilmesi sonucunda okulların sadece akademik bilgi veren kurumlara dönüşerek dershaneleşme tehlikesi ile karşı karşıya kalacaklarına dikkat çekilmektedir. Görüşmelerden ortaya çıkan yeni süreç karşısında yöneticilerin iki farklı yönetim anlayışı benimsedikleri anlaşılmaktadır. Birinci yöntemi benimseyen yöneticiler mevcut öğretmen kadrosu ile birlikte mücadeleye girişerek üniversite sınavlarına hazırlık açısından destekleme ve yetiştirme kurslarını açmışlar, okullarında dershane sistemi gibi çalışmışlardır. Bu yaklaşımı benimseyen yönetici ve öğretmenler öğrencilerini kaybetmemek için verdikleri mücadeleyi şu şekilde dile getirmektedirler:

Biz geçen sene bu aylarda velilerimizi topladık. Bütün velileri bilgilendirdik. Bu çerçevede okulumuzda Bakanlığın düzenlediği kursu açacağımızı, yetkilerimizi de

sonuna kadar (onların beklentisi doğrultusunda) kullanacağımızı,

sorumluluklarımızı yerine getireceğimizi söyledik, velilerimizi inandırdık. 28 öğrencimiz gitti ama 130 civarında öğrencimiz kaldı. Sınıf kapanmadı. Kurslarımız sürüyor ancak öğretmenlerimizde dershane pratiği yok. Zamanı kullanma, değerlendirme ve test tekniğini çocuklara kavratmada öğretmenlerimiz zorlanıyor. Bu (sistem) devam ederse o konularda da açığımızı kapatacağız. (Y2)

Öğrencilerin geçiş yapmaması için bu yıl yaz kursları başlatıldı. Yaz döneminde aynı dershane gibi çalışmak için. Çocuklarla konuşuyoruz, kaynak temini yapıyoruz, yayın evleri ile anlaşıyoruz, deneme sınavları yapıyoruz, dershane sistemi kurmaya çalışıyoruz. (Ö2Edebiyat)

İdareci arkadaşlar bir sonraki yılı planlamaya çalışıyorlar. Velilerle görüşüyorlar. Bir sonraki yıl öğrencilerin istedikleri öğretmenlerin dersine gireceklerinin sözünü veriyorlar. (Ö1Matematik)

Rehberlik servisi çok daha fazla çalıştı bu sene. Kursları düzenliyoruz ve çocukların her türlü sıkıntılarında şikâyetlerinde onları dinliyoruz. Belki de en başarılı olduğumuz nokta bizim bu. Dershanelerde ne yapıyorlardı da daha başarılı

oluyorlardı diye düşündüğümüzde danışmanlık sistemini getirdik birinci dönem. Onlara danışmanlık sistemi getirelim. İstekli gönüllü öğretmenler arasında paylaştıralım öğrencilerimizi ve onlar birebir çalışsınlar öğrenci üzerine denildi. Öğretmenlerimizde hâlâ yürümekte bu danışmanlık. (Y4)

İkinci yöntemi benimseyen yöneticilerin ise destekleme ve yetiştirme kurslarını açmanın dışında bir çaba göstermedikleri, gitmek isteyen öğrencilere ve velilere engel olamayacakları anlayışını kabullendikleri öğretmenler tarafından şu şekilde ifade edilmektedir:

Çocukların başka okula geçiş yapmaması için okulda tedbir alınmıyor. Alınması gerektiğini düşünüyorum ben. Daha önce de mesela idareye bunu söyledim: bence artık devlet okulları da özel okul gibi. Mesela bir broşür bastırılabilir. Nasıl özel okullar sana not garantisi veriyorum şunu şunu veriyorum diyorsa bence devlet okulları da tabi ki not garantisi veremez ama işte bakın mesela ben size seçmeli derslerde şunları vereceğim diyebilmeli çünkü artık devletle özel sektör birbirine çok yakın olduğunu düşünüyorum. Mesela iyi öğrencilerimiz gidiyor. Bize döküntüler kalınca bu sefer bu bizim başarısızlığımız gibi görünüyor. İyi öğrencileri tutabilmek lazım diye düşünüyorum ve eylem planlarında kesinlikle bunun için tedbir alınması gerektiğini düşünüyorum ama o konuda eksiğimiz olduğunu düşünüyorum. (Ö5Edebiyat)

İdarenin aldığı belli bir önlem yok. Ben velilerimle konuşarak ikna yöntemini kullandım. (Ö5Tarih)

Ayrıca, öğretmenlerin öğrencilerle aralarında samimi ilişkiler geliştirerek öğrencilerin geçiş yapmasına engel olmaya çalıştıklarını Ö4Edebiyat şu şekilde ifade ediyor:

Bu süreçte geçen sene bu işin oluşmaya başladığı zamandan itibaren mücadele vermeye çalıştım. Hem veliye hem öğrenciye yönelik dilim döndüğünce okulun önemini vurgulamaya çalıştım. Bir ara çok sevdiğim öğrencilerimin kafaları karıştırıldı. Ben tabi fark ettim işi. Hemen devreye girdim yine. O noktada elimden

geleni yaptığımı düşünüyorum. Hatta ayrılmayı düşünen bir öğrenci vardı. Ben bayağı ara ara dokundurdum böyle. Gidiyorsun ha diye. Nasıl bırakacaksın burayı diye. Baktım geçen pes etmiş, ön kayıt yaptırmıştım ama gitmiyorum dedi. Fazla fazla mücadele ettiğimi düşünüyorum sanki böyle kendi çocuğuna mücadele eder gibi. Geçen sene öğrencilerimizi kaybettiğimizden dolayı böyle bayağı canımın sıkıldığını, başımın ağrıdığını biliyorum. (Ö4-Edebiyat)

Dershane gibi çalıştıklarını ifade eden okulların velileri okulların beklentilerini karşıladıklarını, okulu üniversite sınavlarına hazırlama açısından yeterli bulduklarını belirtirken, destekleme ve yetiştirme kursu açma dışında bir girişimde bulunmayan okulun velisi çocuğunun eksiklerini gidermek için bir etüt merkezine gönderdiğini şöyle dile getirmektedir:

Bu seneki eğitim sistemi zaten çok değişti. Dershane diye bir şey kalmadı. Özel eğitime geçildiği için. Özeli de karşılayacak talep (yoktu). Belki, devlet bize yardım etmeyecekti. O yüzden biz bu lisede, devlet okulunda kalmasını tercih ettik. Özel bir etüt gibi bir yer bulduk. Orası da devamlı basıldı, sonunda kapatıldı. Yani, orada bile çok güzel randıman alamadık işin doğrusu. Ne okulun verdiği desteklemeyi yeterli buldum, ne de dershanenin (etüt merkezi). Çünkü eğitimde nasıl diyeyim, mesela dört işlem ama okulda verilen çok farklı, dershaneden aldığı çok farklı. Yaptı bir şeyler kendi başına başardı desem yeri var, tabi başarabilirse. (V5)

Araştırma kapsamında gerçekleştirilen görüşmeler okullarda, öğrencilerin temel liselere geçiş yapmalarına engel olmak adına destekleme ve yetiştirme kurslarının açıldığını göstermektedir. Özellikle üniversite yerleştirme başarısı yüksek liselerin katılımcıları, öğrencileri üniversiteye hazırlama konusunda dershanecilik mantığını esas alarak çalışmaya başladıklarına vurgu yapmaktadırlar. Öğrencilerin geçiş yapmaması için öğretmenlerin bireysel olarak çaba gösterdikleri, öğrencilerle samimi ilişkiler geliştirerek öğrencileri okula bağladıkları anlaşılmaktadır. Temel liseye geçiş yapan öğrencilerin alışkın oldukları okul sistemine benzemeyen bir ortamda eğitim almaktan mutsuz oldukları, her fırsatta eski okulları ile ilişkilerini sürdürmeye çalıştıkları belirtilmektedir.