• Sonuç bulunamadı

İşyerinde çalışanların karşılaştıkları istenmeyen, olumsuz, belirli aralıklarla tekrarlanan ve çalışana zarar veren davranışlar psikolojik taciz davranışları olarak tanımlanmaktadır. Bu davranışların sarmal biçimde hız kazandığı süreçte psikolojik taciz süreci olarak tanımlanmaktadır.

1.3.1. Psikolojik Taciz Davranışları

İşyerinde psikolojik taciz davranışları olumsuz ve istenmeyen davranışlar olmakla birlikte, bu davranışların hangi davranışlar olduğuna ilişkin kesin bir tanımlama bulunmamaktadır. Norveçli araştırmacılar Einarsen ve Raknes, geliştirdikleri Olumsuz Davranışlar Anketi (Negative Acts Questionnaire) ile işyerinde psikolojik taciz davranışlarını listelemiş ve söz konusu davranışları kategorilere ayırarak, işyerinde psikolojik taciz davranışlarının türlerini belirlemişlerdir. 21 olumsuz davranışın yer aldığı anket için yapılan faktör analizi sonucunda işyerinde psikolojik tacizin “kişiye yönelik psikolojik taciz”, “işe yönelik psikolojik taciz”, “sosyal yalnızlaştırma”,

“fiziksel şiddet” ve “cinsel taciz” gibi davranış türleri olduğu saptanmıştır (Zapf, Einarsen, Stale, Hoel, Cary ve Cooper. 2003: 120).

ABD’li araştırmacılar Keashly ve Neuman ise işyerinde psikolojik taciz davranışlarını dört grupta değerlendirmektedir (Keashly ve Neuman, 2008: 2-3):

Kişiyi engelleyen, hiçe sayan davranışlar: Bu grup davranışlar arasında sessizlik politikası uygulama, dedikodu veya söylentiler çıkarma, gerekli olan bilgilere erişimi engelleme, işle ilgili yardım taleplerini reddetme, diğer çalışanların da bu şekilde davranmasını sağlama, diğer çalışanları mağdura karşı doldurma, görüşleri ve katkıları dikkate almama, diğerlerinin mağdurun fikir ve planlarını desteklemesini engelleme, telefonları, e-postaları ve notları cevapsız bırakma, yalan söyleme, işle ilgili sosyal toplantılara çağırmama gibi davranışlar bulunmaktadır.

Kaba, saygısız, düşmanca ve küçük düşürücü davranışlar: Bu tür davranışlar arasında azarlama, herkes önünde küçük düşürme, kaba ve saygısız davranma, bağırıp çağırma, düşmanca bir tavırla bağırma, işleri sert bir dille eleştirme, gösteriş yaparak küçümseme, kişinin kendisini ifade etmesini engelleme, kişinin zekası konusunda olumsuz yorumlar yapma gibi davranışlar yer almaktadır.

İşle ilgili davranışlar: Bu tür davranışlar arasında mantıklı bir neden olmadan kişinin terfisini ya da ücret artışını engelleme, kişinin performansı hakkında geri bildirim sağlamama, diğerlerine kıyasla daha fazla anlamsız ve yetiştirmesi imkansız görevler verme, takdir etmeme, kişinin yaptığı işten veya fikirlerinden başkasının faydalanmasını sağlama gibi davranışlar yer almaktadır.

Hakaretler ve kişisel saldırılar: Küçültücü, onur kırıcı lakaplar takma, müstehcen veya düşmanca hareketlerde bulunma davranışları ise bu tür davranışlar arasında bulunmaktadır.

Leymann, işyerinde psikolojik taciz sürecinde, ortaya çıkabilecek 45 ayrı psikolojik taciz davranışı tanımlamıştır. Bu davranışları 5 ayrı başlık altında incelemiştir: Çalışanların iletişiminin engellenmesine yönelik davranışlar, çalışanların sosyal ilişkilerine saldırılması, çalışanın itibarına yönelik davranışlar, çalışanın mesleki konumuna yönelik davranışlar, çalışanın sağlığını tehdit eden davranışlar (Davenport ve diğ., 2003: 20).

1.3.2. Psikolojik Taciz Süreci

Psikolojik taciz rahatsız edici davranışlarla kendini gösteren, zaman geçtikçe acı vermeye başlayan ve olayların sarmal biçimde hız kazandığı bir süreçtir. Psikolojik taciz mağduruna zarar verici bir uygulama şeklinde başlayan süreç, en ağır sonuca ulaşmadan önce kendi içinde çeşitli aşamalarda sona ulaşabilir (Leymann, 1996: 177).

Deneysel çalışmalara göre, psikolojik taciz aniden ortaya çıkan bir durumdan ziyade bir süreci ifade etmektedir. Kişileri en fazla etkileyen psikolojik tacizin sıklığı ve süresidir. Psikolojik taciz yoğunlaştıkça ve süresi uzadıkça etkisi şiddetlenir (Einarsen ve Skogstad, 1996: 97-98).

Psikolojik taciz sendromu genel olarak; çalışanların şerefi, doğruluğu, güvenilirliği ve mesleki yeterliliğe saldırı ile başlar. Psikolojik tacizde insanların imajını, meslek ahlakını ve yeterliğini küçültücü davranışlar vardır. Psikolojik taciz uygulanan kişinin algılamasına göre, eğer ona güvenilmiyorsa, yaptığı iş değersizdir ve kendileri de değersiz hale getirilmelidir. Tüm araştırmalar göstermektedir ki; süreci ve amacı ne olursa olsun psikolojik taciz benzer aşamalardan geçmektedir (http://www.canaktan.org/yonetim/psikolojik-siddet/sureci.htm).

1.3.2.1. Psikolojik Taciz Sürecinin Aşamaları

Sürecin gelişimi Leymann tarafından beş(5) aşamada ele alınmıştır.

Anlaşmazlık aşaması: Çatışma aşaması olarak tanımlanan bu aşamada, tetikleyici kritik bir olayın ortaya çıkması söz konusudur. Bu aşamada psikolojik taciz şiddetli bir çatışma olarak algılanabilir. Hirigoyen (2001), bu çatışmayı, saldırganın karşısındakine zarar verme dışında başka bir şekilde çözümlemeyi bilmemesine bağlar (Poussard ve Çamuroğlu, 2007, 327-328).

Çatışmada taraf olanlar arasında paylaşım vardır, tacizde ise birey kendisini yalnız hisseder. Bu aşamada mağdur çatışmanın farkındadır ancak psikolojik ve fiziksel hiçbir rahatsızlığı bulunmamaktadır.

Saldırgan eylemler aşaması: Bu aşamada çatışma saldırgan eylemlere dönüşmektedir. Saldırgan eylemler ve psikolojik saldırılar, psikolojik taciz dinamiklerinin harekete geçtiğini gösterir. Psikolojik tacizde amaç çalışana iş yaşamından dışlamaktır ve kasıtlı olarak yapılır (Davenport ve diğ., 2003: 16).

Bu aşamada mağduru cezalandırmaya yönelik olarak saldırgan davranışlar baş gösterir. Mağdur kendini korumada sorunlar yaşayabilir ve aciz duruma düşebilir.

Mağdurun kişiliğindeki yetersizlikler hedef alınarak bu yönde saldırgan davranışlar gerçekleşir .

Yönetimin katılımı aşaması: Yönetim olayları yanlış yorumlayıp suçu, psikolojik taciz mağdurunda bulma ve problemi başından atma eğilimini benimseyebilir. Böylece yönetim de; ortaya çıkan bu negatif döngüdeki yerini almış olur. Bireyin çalışma arkadaşları ve işletme yönetimi, kişinin işi ile ilgili temel nitelikleri yerine, kişisel özellikleri ile ilgili hatalar bulma ve kişiyi damgalamaya yönelik açıklamalar üretmeye başlarlar (Yavuz, 2007: 27-28).

Zor ve akıl hastası olarak damgalanma aşaması: Sürekli duygusal saldırılar, kişinin sağlığını, görünüşünü ve düşünce biçimini bozar. Saldırılar normal akıl yürütme ve iletişim yollarını değişime uğratır. Mağdurlar saldırganlaşır, anlamsız şeylere anlam vermeye çalışırlar. Kimseye güven duymaz olurlar (Davenport ve diğ., 2003: 64).

Psikolojik taciz mağduru; psikolojik taciz nedeniyle karşılaştığı sorunları çözebilmek için sıhhi yardım almaya çalıştığında, işyerindeki diğer çalışanlarında bu durumdan haberdar olmalarıyla psikolojik taciz mağduru hakkında yanlış yorumlar yapılmaya başlanır. Böylece kişi hak etmediği halde “zor insan, paronayak kişilik veya akıl hastası” olarak damgalanır. Bu olanlara; yönetimin yanlış yargısıyla birlikte, psikolojik taciz olgusu hakkında yeteri kadar bilgisi olmayan sağlık uzmanlarının yanlış tanıları eklenirse, psikolojik taciz negatif döngüsü hızlanır. Çalışanın aldığı destek ve yardımlarla yeniden işine dönmesi beklenirken, genelde uzun süreli hastalık izinleri ile çalışma yaşamından uzaklaştırılması yolu tercih edilir. Sonuç; işten çıkarılma veya zorunlu istifadır (Yavuz, 2007: 28).

İşine son verilme aşaması: Bu süreç, sonunda işyerinden uzaklaştırılan kişi üzerinde Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nu (TSSB) tetikler (Leymann, 1996: 95).

Durum, giderek korkutucu davranışlara ve açık suistimale dönüşmekte, kişinin çalıştığı kurum bu davranışları sona erdirmeyecek, hatta bunları planlayıp hoş görecek olursa, kişi kendini giderek daha çaresiz durumda bulacaktır. Verim sıklıkla düşmekte, kişi üzerindeki baskı ve eziyeti dengelemek ve azaltmak için hastalık raporu kullanmaya başlamaktadır. Kazalar olabilmekte ve kişi depresyona girebilmektedir. Bunları da istifa, işine son verme, erken emeklilik ya da anlaşmalı veya anlaşmasız işten çıkarılma izlemektedir.