• Sonuç bulunamadı

PEDİATRİK HASTA POPÜLASYONUNDAKİ DÜŞME RİSKİNE YÖNELİK EBEVEYNLERİN FARKINDALIK VE UYGULAMALAR

Öznur GÜRLEK KISACIK1, Sultan FIRIN2

1Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Afyonkarahisar, Türkiye, 03200 2Afyonkarahisar Devlet Hastanesi, Pediatri Kliniği, Afyonkarahisar, Türkiye, 03200

ÖZET

Düşmeler, hastanede yatan hastalarda en yaygın olarak görülen, hasta güvenliğini tehdit eden istenmeyen olaylar kapsamında yer almaktadır. Düşmelerin önemli bir bölümünün de pediatrik hasta grubunda gerçekleştiği bilinmektedir. Yapılan bu araştırma, hastaneye yatan çocukların ebeveynlerinde düşme farkındalığı ve ebeveyn ilişkili olabilecek faktörlerin incelenmesi bakımından 15.02.2018-01.06.2018 tarihleri arasında Afyonkarahisar Devlet Hastanesinin pediatri kliniklerinde gerçekleştirilen tanımlayıcı bir çalışma niteliğindedir. Hastanede refakatçi olarak bulunma ve bu süreç ile ilgili bazı durumların ebeveynlerde uyku düzeninde bozulmaya, stress ve kaygıya neden olduğu tespit edilmiştir. Bununla birlikte ebeveynlerin çoğunluğunun düşme riskinin önlenmesine yönelik eğitim almadıkları, çocuklarda düşme riskine neden olabilecek risk faktörlerine yönelik farkındalıklarının istendik düzeyde olmadığı sonucuna ulaşılmıştır

Anahtar Kelimeler: Düşme, Düşme Riski, Düşme Riskinin Önlenmesi, Çocuk Hasta.

1.GİRİŞ

Düşmeler, hastanede yatan hastalarda en yaygın olarak görülen, hasta güvenliğini tehdit eden istenmeyen olaylar kapsamında da bildirimi en çok yapılan olay olarak yer almaktadır (1, 2, 3). Düşme, aniden, kasıtsız olarak bireyin bulunduğu alandaki pozisyonunun daha alçak bir alana, nesneye, zemin ya da bir yüzeye hareket etme durumudur (2).

Literatürde yatan hastalarda meydana gelen düşme ve düşmeye bağlı gerçekleşen yaralanmaların yaşlı popülasyonda oldukça yüksek olduğu belirtilmekle birlikte (4), hastanelerde meydana gelen düşmelerin önemli bir bölümünün de pediatrik hasta grubunda gerçekleştiği belirtilmektedir. Çocuklarda meydana gelen yaralanmalar önemli sağlık problemi olmasına rağmen bu alandaki yapılmış çalışmaların sayısı sınırlıdır (5). Pediatrik

17 hasta grubunda meydana gelen düşme oranlarının, yetişkin hasta grubunda meydana gelen düşmelerden daha düşük olduğu belirtilmekle birlikte, yapılan çalışmalarda hastanede yatan çocuklarda düşme oranının 1000 hasta günü başına 0.57-1.36 arasında değişiklik gösterdiğini belirtmiştir (5, 6, 7, 8, 9, 10).

Literatürde, pediatrik hasta grubundaki düşmelerin %61’nin fiziksel ve fizyolojik faktörlere bağlı olduğu, %33’ünün kaza ile meydana geldiği, %6’nın ise beklenmeyen ve önceden tahmin edilemeyen düşmeler şeklinde gerçekleştiği, pediatrik hasta grubundaki kaza ile meydana gelen düşmelerin %57’sinin ise ebeveyn birlikteliğinde meydana geldiği tespit edilmiştir (10,11). Pediatrik hastalarda meydana gelen düşmeler, çocuğun kendinden ve hastane ortamından kaynaklanan nedenlerle meydana gelebileceği gibi, hastanede yatma sürecinde çocuğa refakat eden ebeveynlerden de kaynaklanabilir. Hastanede yatan çocuklar için ebeveynler en önemli çevresel faktörlerden biri olarak kabul edilebilir, bu nedenle ebeveynlerin stres, anksiyete düzeyi ve alışkanlıkları çocukların bakımını doğrudan etkiler (12, 13). Yapılan çalışmalar, ebeveynlerin düşme ve sonuçları hakkında bilinçlendirilmesinin, hastanede yatan hastalarda düşme oranlarını azalttığını belirtmektedir (14, 15). Bununla birlikte, yapılan sınırlı sayıdaki bazı çalışmaların sonuçları, çocuk hastalarda meydana gelen düşmelerde, ebeveynlerin bir risk faktörü olduğunu belirtmiştir (7,8). Almis ve ark. (2017) tarafından yapılan çalışmanın sonuçları hastaneden yatan çocuklarda meydana gelen düşmelerde çocuğa eşlik eden ebeveynlerin önemli bir rol oynadığını, ebeveynin eğitim düzeyi, sigara içme alışkanlığı gibi özellikleri bakımından düşme olayı yaşanan ve yaşanmayan çocuk hasta grupları arasında istatistiksel bakımdan anlamlı farklılık olduğunu göstermektedir. Yapılan bu araştırma ile, hastanede yatan çocuklar için en önemli çevresel faktörlerden biri olarak kabul edilen ebeveynlerin, pediatrik popülasyondaki düşmeler ve alınması gereken önlemler konusundaki farkındalıkları ve uygulamaları konusunda literatüre bilimsel veri sağlanması amaçlanmıştır.

2.YÖNTEM

2.1.Araştırmanın Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini; 15.02.2018-01.06.2018 tarihleri arasında Afyonkarahisar Devlet Hastanesi’nde hastanede yatan çocukların ebeveynleri, örneklemini ise; aynı tarihler arasında pediatri kliniklerinde en az 1 gündür yatan, 0-7 yaş grubundaki çocukların yanında refakatçı olarak bulunan ve araştırmaya katılmayı gönüllü olarak kabul eden 250 ebeveyn oluşturmuştur. Düşme bakımından hasta ile ilişkili risk faktörü olması bakımından aynı

18 24-27 April 2019 Burdur/TURKEY ebeveynin refakat ettiği 0-7 yaş grubundaki çocukların düşme riski ile ilişkili verileri de araştırmanın örneklemine dahil edilmiştir.

2.2.Araştırmanın Tipi

Araştırma, hastaneye yatan çocukların ebeveynlerinde düşme farkındalığı ve ebeveynlerin düşmelerin önlenmesi ile ilişkili uygulamalarının incelenmesi bakımından tanımlayıcı bir çalışma niteliğindedir.

2.3.Etik Onay

Araştırmanın yürütülebilmesi için Afyon Kocatepe Üniversitesi Klinik Araştırmalar Etik Kurulu’ndan 2018/44 tarih ve sayılı etik kurul izni ve araştırmanın yapıldığı kurumdan yazılı izin alınmıştır.

2.4.Veri Toplama Araçları

Araştırmada veri toplama aracı olarak literatür incelemesi (Almis et al. 2017, Hill-Rodriguez et al., 2009, Graf et al. 2011, Commodari 2010, Tehrani et al 2012, Mahmoud and Elkreem 2017) ve uzman görüşü alınarak oluşturulan anket formu kullanılmıştır.

2.5.İstatistiksel Analizler

Araştırma verilerinin analizi tanımlayıcı istatistikler kullanılarak, SPSS version 20.0 (Armonk, NY: IBMCorp) paket programı ile yapılmıştır.

3.BULGULAR

3.1.Araştırmaya Katılan Ebeveynlerin Sosyo-Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular

Araştırmaya katılan ebeveynlerin sosyo-demografik özelliklerine ilişkin bulgular incelendiğinde %64,8’inin 20-30 yaş grubunda, %33,2’sinin ilkokul ve ortaokul mezunu olduğu, büyük çoğunluğunu (%94,8) hastanede yatan çocuğun annesi olduğu, %96,8’sinin evli, %91,2’sinin ev hanımı, %90,4’unun sosyal güvenceye sahip olduğu saptanmıştır. Ebeveynlerin %53,2’sinin çekirdek aileye sahip oldukları, %40,8’sinin şehir merkezinde ikamet ettiği görülürken, %88,8’inin eşinin çalıştığı, %73,6’sının gelirinin giderine eşit olduğu, %40,8’inin 2 çocuğa sahip olduğu saptanmıştır. Ebeveynlerin %7,6’sının sigara kullandığı ve günlük tüketilen sigara miktarının %36,8’sinde 5-10 adet olduğu saptanmıştır.

3.2.Araştırmaya Katılan Ebeveynlerin Hastanede Refakatçilik Sürecine İlişkin Bulgular

Araştırmaya katılan ebeveynlerin hastanede refakatçilik süreci özelliklerine ilişkin bulgular incelendiğinde; ebeveynlerin %62,8’sinin 2-5 gündür hastanede refakatçı olarak bulundukları, refakat ettikleri çocuk sayısının çoğunlukla (%85,2) tek çocuk olduğu, hastanede kalınan süreçte, ebeveynlerin büyük çoğunluğunda (%98,2), sahip olduğu diğer çocuğa aile üyesi olan bir bakıcının baktığı görülürken, 6 ebeveynin evde bakım gerektiren özürlü ya da bakıma

19 muhtaç bir aile üyesine sahip oldukları saptanmıştır. Ebeveynlerin %72,4’ünün hastane öncesi uyku süresinin 6-8 saat olduğu, %75,2’sinde hastaneye yattıktan sonra uyku düzenlerinde değişiklik olduğu belirlenirken, %29,7’si uykuya dalmakta güçlük çekme, %30,9’u sık sık uyanma şeklinde sorunlar yaşadıklarını ifade etmiştir. Araştırmaya katılan ebeveynlerin %54,4’ü hastaneye yattığında ortama uyumlarını sağlayacak bir eğitim almadıklarını belirtirken, %45,6’sı eğitim aldığını ve çoğunluğu (%92,1) aldıkları eğitimi yeterli bulduklarını ifade etmiştir. Hastanede kaldıkları süreçte refakat edilen çocukların hiçbirinde düşme olayı gözlenmezken, refakat edilen çocukların %6,4’ünde hastane öncesi dönemde düşme olayı gerçekleştiği saptanmıştır. Ebeveynlerin çoğunluğunun (%60,8) hastaneye yattıklarında çocuklarda düşme riskinin önlenmesine yönelik eğitim almadıkları saptanmıştır.

3.3.Hastanede Yatan Çocuğun Sosyo-Demografik Özelliklerine İlişkin Bulgular

Araştırmaya katılan ebeveynlerin refakat ettiği, hastanede yatan çocukların sosyo-demografik özelliklerine ilişkin bulgular incelendiğinde; %37,2’sinin 1 yaş altında oluğu, yarısından fazlasının (%52,8) erkek cinsiyet olduğu, büyük çoğunluğunun (%84,8) okula gitmediği saptanmıştır. Çocuklardan 18 tanesinin kronik bir hastalığa ve %44,4’ünün alerjik astım hastalığına sahip olduğu ve çocuklardan 16 tanesinin sürekli kullandığı ilacının bulunduğu saptanmıştır. Çocukların çoğunluğunun (%80,4) hastanede yaşına uygun yatakta yattığı, %58’inde 2 ve üzerinde sayıda bakım ekipmanı takılı olduğu ve takılan bakım ekipmanlarının çoğunluğunu damar yolunun oluşturduğu saptanmıştır.

3.4.Hastanede Yatan Çocuğun Yatış Sürecine İlişkin Bulgular

Araştırmaya katılan ebeveynlerin refakat ettiği, hastanede yatan çocukların yatış sürecinin özelliklerine ilişkin bulgular incelendiğinde; çocukların %63,2’sinin hastanede yatış gününün 1-5 gün arasında olduğu, yarısından fazlasının (%53,2) hastaneye kabul şeklinin acil servisten yatış şeklinde olduğu ve neredeyse tamamının (%98,8) hastaneye yatış şeklinin akut hastalık nedeniyle acil olarak gerçekleştiği saptanmıştır. Çocuklardan %44,4’ünün ilk kez hastaneye yattığı, çocuklardan yarısının (%50) bağımsız yürüyebildiği ve %69,2’sının yüksek düşme riskine sahip olduğu saptanmıştır.

3.5.Hastanedeki Çocuklarda Düşmeye Neden Olabilecek Risk Faktörlerine Yönelik Ebeveynlerin Düşüncelerine İlişkin Bulgular

Hastanede yatan çocuklarda düşmeye neden olabilecek risk faktörlerine yönelik araştırmaya katılan ebeveynlerin düşüncelerine ilişkin bulgular incelendiğinde; ebeveynlerin %66.7’si kaygan/ıslak zeminin, %45.2’si çocukla bağlantısı olan damar yolu, serum tedavisi, oksijen maskesi vb. gibi ekipmanların bulunmasının çocuklarda düşmeye yol açabilecek bir risk faktörü olabileceğine yönelik “kesinlikle katılıyorum” ifadesinde bulunurken, çocuğun yaşı

20 24-27 April 2019 Burdur/TURKEY (%55.2), hastane ortamında bulunma (%53.6), alışkın olunmayan bir çevrede bulunma (%46.2) gibi durumlara “katılıyorum” ifadesinde bulunarak, belirtilen bu durumların düşme için bir risk faktörü olabileceği yönünde görüş bildirmişlerdir. Ebeveynlerin çoğunluğu çocuk yatakta iken yatak kenarlıklarının kaldırılmaması, (%88.8), çocuğun yattığı yatağın yerden yüksekliği (%83.2), çocuğun yattığı yatağın yaşına uygunluğu (%77.2), çocuğun ayakta/yürürken/otururken fiziksel desteğe ihtiyaç duyma durumu (%74.4) gibi faktörlerin çocuk hastada düşmeye yol açabilecek bir risk faktörü olabileceğine yönelik “kesinlikle katılmıyorum” ifadesinde bulunurken, çocuğa refakat eden ebeveynin eğitim düzeyi (%52.0), düşme konusunda bilgi eksikliği (%53.6) gibi durumların düşme için bir risk faktörü olması yönünde “katılmıyorum” ifadesinde bulundukları saptanmıştır.

3.6. Ebeveynin Refakatçilik Sürecindeki Uygulamalarına İlişkin Bulgular

Araştırmaya katılan ebeveynlerin hastanedeki refakatçilik sürecindeki uygulamalarına ilişkin veriler incelendiğinde; ebeveynlerin çoğunluğu, hastanedeki refakatçilik sürecinde gece uyurken çocuğunu aralıklarla kontrol etme (%95.6), sağlık personelinin anlattığı önerileri uygulama (95.2), çocuk yatak içindeyken yatak frenlerinin kilitli olmasına dikkat etme (%94.0), çocuğunu oyun oynarken, yürürken gözlemleme (%93.2), çocuk yatak içindeyken yatak kenarlıklarının kaldırılmış olmasına dikkat etme (%91.2) durumlarına “kesinlikle katılıyorum” ifadesinde bulunurken, ebeveynlerin, yeterli uyumadığımda çocuğum üzerindeki dikkatim azalır (%73.6), stresli ve kaygılı olduğumda çocuğum üzerindeki dikkatim azalır (%74.8) ifadelerine ise “kesinlikle katılmıyorum” yanıtını verdikleri görülmüştür.