• Sonuç bulunamadı

3.3. OSMANLILARDA ORGANİZASYON KÜLTÜRÜ

3.3.2. Osmanlı Lonca Sistemi

Ahilik kurumunun, Osmanlı İmparatorluğunun teşkilatlanması tamamlamasından sonra bazı fonksiyonları sona ermiş ve bir esnaf teşkilatına dönüşmüştür. Bilindiği gibi loncalar, esnaf ve sanatkârların toplanıp işlerini görüştükleri yerlerdir. Loncalar; esnaf, tüccar ve sanatkârların davranışlarının, birbirlerine karşı tutumlarının, şikâyetlerini ve bu şikâyetlere hal çaresi bulma yollarının, cezalandırma ve terbiye metotlarını tespit edildiği yerlerdir.227 Doğu ülkeleri ile yapılan ticaret gelişip genişledikten sonra, İtalyan ticaret merkezleri ile ilişkilerin

kurulması, loncalara ilgiyi ortaya çıkardı ve ahiler tekke ve zaviyeler yerine “loncalar” da toplanmaya başladılar.228

Lonca kelimesinin Katalancada kullanılan Ilonya’dan alınmış olduğu tespitler arasındadır. Ve bir pirin yönetimi altında çalışan mesleklerin meydana getirdiği bir dernek olarak tarif edilir. Osmanlı döneminde Lonca Teşkilatına ait en eski kayıtlar XV. yüzyıla kadar uzanır. Ahi kurumlarında, fütüvvet esasları ile iç içe yürütülen “Lonca” sistemi, ahiliğin kendi bünyesi içinde, inanç ve doğrulukla pekiştirmiş olduğu bir “Çalışma ve Yaşam Nizamnamesi” şeklinde uygulanmıştır.229

Ahilik teşkilâtı, Osmanlı Devletinin son döneminde Lonca adını alarak görevini sürdürmüştür.230 Ahilerin meydana getirdikleri esnaf teşekküllerinde, yani lonca olarak ta tabir edilen yerlerde, tasavvufi düşüncenin ahlak prensipleri ve yönetimi hâkim unsurdur. Gerçi bu prensiplerin giderek zayıflamış olduğu gözlenir. Ancak tamamen ortadan kalktığı görüşü ileri sürülemez.231

Lonca teşkilatlarının ahilik anlayışından farklı bir zihniyete sahip olduğu görülmektedir. Ahilikteki tasavvufa dayalı fütüvvet anlayışı da kaybolmuştur. Ahilik ve fütüvvet zamanla esnaf teşkilatı içinde, manevi ve dini değerlerini yitirerek birer çıkar birlikleri haline dönüşmüş ve ortaya çıkan bu teşkilata da lonca adı verilmiştir. Lonca teşkilatlarının, ahi örgütleri gibi bağımsız olduğunu söylemek güçtür. Lonca teşkilatları, yarı resmi ya da siyasi bir kurumdur. Böylece ahi birliklerindeki gelenek ve görenek yerini, daha ziyade, siyasi otoriteye terk etmek zorunda kalmıştır.232

Mesleki gruplaşmalardan doğan loncalar, hiyerarşik yapıda örgütlenmiş esnaf birlikleri olup bir bakıma yerel sivil toplum örgütleridir. Loncalar sayesinde esnaf

228

C. Anadol, a.g.e., s.106.

229 Merih Baran, “Kuruluş İlkeleri ile Türk Esnaf Teşekkülleri’nin Yapılanmasında Etkili Olan Lonca Sistemi ve Ahilik Nedir?”, http://www.hbektas.gazi.edu.tr/dergi/1-10_yazilar/sayi_8/08baran.htm 230

Yakup Karasoy, “Ahi Kelimesi ve Türk Kültüründe Ahilik”, Türkiyat Araştırmaları Dergisi, Sayı:14, 2004, s.16.

231 Veysi Erken, Bir Sivil Örgütlenme Modeli Ahilik, Berikan Basım Yayım, Ankara, 2002, s.64.

idarede söz sahibi olmuştur. Loncanın başında bulunan esnaf şeyhi veya esnaf kethüdası, esnaf tarafından seçilir ve kadı tarafından sicile kaydedilirdi.233

Loncaların iki ana gayesi vardır:234

1)Lonca mensubu sanatkâr, esnaf arasında sosyal eşitliği ve dayanışmayı sağlamak.

2)Meslekî faaliyetin uygulanışını düzenlemek ve denetlemek.

Loncalar, bugünün Esnaf ve Sanatkârlar Derneğine benzetilebilir. Loncaların ekonomik ve meslekî, kültürel ve sosyal faaliyet ve vazifeleri vardı. Çeşitli esnaf kollarına ait ustalar, hem eğitici, hem kontrol görevlisidirler. Onlar ticareti, ürünlerini ve müşterilerini çok iyi tanımaktalar ve yaptıkları iş ile birlikte kaliteyi inşa etmektedirler. Loncalarda iş ahlâkı ile ilgili düzenlemeler oldukça önemlidir. Bu ahlâk anlayışı, esnaf olacak kişilere küçük yaşlardan itibaren verilmektedir. Osmanlı döneminde loncaya alınacak kişi, çocuk yaştan itibaren eğitime başlamakta ve çocuğun işe başlaması loncada düzenlenen bir merasim ile gerçekleştirilmektedir.235

Osmanlı’da iktisadî üretime ilişkin birçok kural kanunnamelerde belirlenmiştir. II. Bâyezid dönemine ait 1502 tarihli Bursa İhtisâb Kanûnnâmesi, ilk standartlar kanununa güzel bir örnektir. Kanunname içerisinde birçok esnaf gurubuna ve üreticiye ait belirlenmiş kurallar, Osmanlı’da kalite, standart ve memnuniyet anlayışına ait veriler sunmaktadır. Örneğin, ekmekçilerin ürettiği ekmekler için “ince elekten elene ve tamam bişe ve ak ola ve râyihası olmaya” şeklinde standartlar konmuştur. Aynı madde içerisinde, belirlenen standartların uygulanmasının da başıboş bırakılmadığı görülmektedir. Konulan şartlara itibar edilip edilmediği de kontrol edilerek, birkaç yerden ekmek getirilmekte ve çiğ, kara ya da eksik pişmiş ekmekler tespit edilmeye çalışılmakta, bu durum tüketici olan halka da sorulmaktadır.236

233 http://ansiklopedi.turkcebilgi.com/ 234

http://turktarih.net/tarih/527/lonca 235

Cafer Çiftçi; “Müşteri Memnuniyeti, Kalite ve Osmanlı Esnafı”, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Yıl:5, Sayı:4, 2004, s.24.

Loncalar genellikle her esnafın adıyla anılıyordu. Her esnaf kolunun kendileri tarafından seçilen bir başı vardı. Buna önceleri ahi baba, sonra kethüda, kâhya mütevelli deniliyordu. Loncalar çarşının uygun bir dükkânının üzerindeki odada bulunurlar, toplantıları buralarda yaparlardı.237

Her esnafın bütün işleri ve gerekli işlemler, mütevelli tarafından yürütülür ve mütevelli, her işte ve işlemde esnafa karşı sorumludur. Mütevellinin ana görevleri: esnafın, esnaflığa dair bütün anlaşmazlıklarını, sorunlarını halleder, düzenler. Esnaf sandığı gelirlerini toplar. Esnafa ait yapıların gereken tamirlerini yaptırır. Hayır, kurumlarını yönetir, maaşlı kişilerin maaşlarını verir, artan paranın gelir getirmesini sağlar. İşçileri ve görevlileri atar, değiştirir veya işten el çektirir. Esnafın genel ve özel durumlarını sürekli olarak inceler, yönetim kuruluna başkanlı eder. Toplantılara katılır. Üstad, kalfa, çırak ve yamak törenlerini düzenler, esnafı yıllık toplantılara çağırırdı.238

Loncaların görevlerini belli başlı iki noktada toplamak mümkündür. Bunlardan birincisi, üyelerin mesleki etkinliklerini denetlemek ve düzenlemektir. Burada loncalar üretim sürecini, ürünün kalitesini gözetim altında tutmuşlar, fiyatların saptanmasında rol oynamışlar, üyeleri arasında anlaşmazlıkları çözümlemişler ve müşteri ile olan anlaşmazlıklarla ilgilenmişlerdir. Loncaların bu faaliyetleri içe dönük, kendi üyeleri ile ilgili faaliyetlerdir. İkinci tür görevlerinde ise loncalar merkezi idare ile halk arasında aracılık rolü yapmışlar ve merkezi idarenin taşra temsilcilerine yardımcı olmuşlardır. Lonca şeyhleri hükümet emirlerini halka aktarmışlar, bunlara uyulup uyulmadığını izlemişler, önceden saptanan ve tüm loncaların sorumlu tutulduğu toplam vergi miktarını üyeler arasında paylaştırmışlar ve bunları toplamışlardır. Loncalar bir takım kuralların uyulmasını da sağlamaktaydılar. Bu kuralları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür ;239

• Üretimde uygulanacak kuralları belirlemek ve geçerli kılmak, • Hammadde temin ve dağıtımını adalet üzerine yapmak,

237

C. Anadol, a.g.e., s.107. 238 N. Çağatay, a.g.e., s.146.

• Terk-i edeb edenleri tenbih ve te'dib etmek,

• Hamdest240 olanların mutadınca haklarından gelmek.

Avrupa’da seri imalat sisteminin yaygınlaşması ve sanayi devriminin getirdiği gelişmeler küçük ölçekli işletmeleri çok zor durumda bıraktı. Loncaların çalışmaları bu gelişmelere paralel gerekli adımları atamadı ve fiili varlığından öte üyelerine çözüm önerileri geliştirmede yetersiz kalarak zayıfladı. Osmanlı Devletinin son zamanlarında, sanayileşme hareketlerinin ve fabrikalaşmanın başlaması neticesinde el sanatları giderek önemini kaybetti. İttihat ve Terakki Fırkasınca 1913 tarihinde loncalar kaldırıldı.241